Historia

bedelini ödemek

Significados de "bedelini ödemek" en diccionario inglés turco : 17 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	bedelini ödemek	compensate v.
2	General	bedelini ödemek	foot the bill v.
3	General	bedelini ödemek	pay the price for v.
4	General	bedelini ödemek	pay the penalty for v.
5	General	bedelini ödemek	pay for something v.
6	General	bedelini ödemek	reimburse v.
7	General	bedelini ödemek	answer for v.
8	General	bedelini ödemek	escot v.
9	General	bedelini ödemek	price [obsolete] v.
Phrasals
10	Phrasals	bedelini ödemek	pay for v.
Colloquial
11	Colloquial	bedelini ödemek	eat (someone or something) v.
12	Colloquial	bedelini ödemek	pay the fiddler v.
Idioms
13	Idioms	bedelini ödemek	take one's medicine v.
14	Idioms	bedelini ödemek	face the music v.
15	Idioms	bedelini ödemek	pay the piper v.
16	Idioms	bedelini ödemek	atone for v.
17	Idioms	bedelini ödemek	carry the can v.

Significados de "bedelini ödemek" con otros términos en diccionario inglés turco: 21 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	bedelini ödemek (hatanın/suçun)	pay for v.
2	General	birine bir şeyin bedelini ödemek	compensate someone for v.
3	General	bedelini ağır ödemek	pay a heavy price for v.
4	General	suçun bedelini ödemek	pay for the crime v.
5	General	yapılanın bedelini acıyla ödemek	smart v.
Phrasals
6	Phrasals	(bir şeyin) bedelini ödemek	atone for (something) v.
7	Phrasals	birine bir şeyin bedelini ödemek	compensate someone for something v.
8	Phrasals	(bir şeyin) bedelini ödemek	compensate for (something) v.
9	Phrasals	-in karşılığını/bedelini ödemek	recompense for v.
10	Phrasals	(bir şeyin) karşılığını/bedelini ödemek	recompense for (something) v.
Colloquial
11	Colloquial	kendi bedelini ödemek	pay for itself v.
Idioms
12	Idioms	bir işin bedelini para yerine mal veya hizmet olarak ödemek	take something out in trade v.
13	Idioms	bedelini ödemek (genellikle sorumlu olmadığı bir şeyin)	pick up the bill v.
14	Idioms	yaptığının bedelini ödemek	be batting on a sticky wicket v.
15	Idioms	yaptığının bedelini ödemek	be on a sticky wicket v.
16	Idioms	yaptıklarının bedelini ödemek	stew in one's own juice v.
17	Idioms	(bir şeyin) bedelini ödemek	take (something) on the nose v.
18	Idioms	yaptıklarının bedelini ödemek	stew in (one's) own gravy v.
19	Idioms	bedelini/parasını ödemek	pay the freight v.
20	Idioms	(bir şeyin) bedelini ödemek	pay the penalty for (something) v.
Trade/Economic
21	Trade/Economic	bedelini sonra ödemek şartıyla mal satın alma	consignment buying n.