boş zaman - Turco Inglés Diccionario
Historia

boş zaman



Significados de "boş zaman" en diccionario inglés turco : 15 resultado(s)

Turco Inglés
General
boş zaman free time n.
boş zaman spare time n.
boş zaman leisure n.
boş zaman free-spare time n.
boş zaman idle time n.
boş zaman leisure time n.
boş zaman vacancy n.
Idioms
boş zaman time on (one's) hands n.
boş zaman time on hands n.
boş zaman time on your hands n.
Trade/Economic
boş zaman free time n.
Technical
boş zaman leisure time n.
boş zaman idle time n.
Computer
boş zaman leisure n.
boş zaman idle time n.

Significados de "boş zaman" con otros términos en diccionario inglés turco: 44 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
boş (zaman) spare adj.
General
boş zaman faaliyetleri free time occupation n.
boş zaman uğraşısı spare time activity n.
boş zaman faaliyeti leisure n.
boş zaman etkinlikleri spare time activities n.
boş zaman etkinliği recreation n.
boş zaman aktiviteleri spare time activities n.
boş zaman faaliyetleri spare time activities n.
boş zaman faaliyetleri leisure time activities n.
boş zaman yatçılığı leisure yachting n.
(disneyland vb gibi) park/oyun alanı gibi insanların boş zaman etkinliklerine cevap veren alanların ticarileşmesi commercialization of leisure n.
boş zaman aktivitesi leisure n.
birlikte boş zaman değerlendirilen kişi time killer n.
boş zaman geçirme toying n.
çok fazla boş zaman a lot of free time n.
çok boş zaman a lot of free time n.
belirli bir zaman diliminde boş olan veya kiralanmamış tüm kiralık birimlerin yüzdesi vacancy rate n.
boş gezerek geçirilen zaman loaf n.
boş zaman aktivitesi doss n.
boş boş zaman geçirmek moon v.
boş (zaman açısından) clear adj.
boş zaman faaliyetine uygun leisure adj.
boş zaman aktivesi ile ilgili lusorious [obsolete] adj.
Phrasals
bir yerde boş boş zaman geçirmek poodle around (something) v.
boş işlerle zaman öldürmek/geçirmek pootle along [uk] v.
boş boş zaman geçirmek poodle around [uk] v.
(boş bir yerde) zaman geçirmek/yaşamak rattle around (something or some place) v.
(boş bir yerde) zaman geçirmek/yaşamak rattle around in v.
Colloquial
boş zaman hastalığı leisure sickness n.
belli bir zaman diliminde boş olmak/boş vakti olmak not have anything on v.
bir zaman dilimi için bir plan yapmayarak boş bırakmak leave open v.
bir zaman dilimi/tarih için bir plan yapmayarak boş bırakmak leave something open v.
boş boş zaman geçirmek pootle around [uk] v.
fazla hareket gerektirmeyen boş zaman aktiviteleri yapmak couch surf v.
Idioms
biraz boş zaman pocket of time n.
Formal
boş zaman aktivitesi olmayan unleisured adj.
Trade/Economic
çalışma boş zaman optimum bileşimi work-leisure optimum n.
optimal çalışma boş zaman pozisyonu optimal work-leisure position n.
Technical
boş zaman yönetimi idle time management n.
Medical
boş zaman faaliyetleri leisure activities n.
Slang
boş boş zaman öldürmek balls about v.
boş boş zaman öldürmek balls around v.
Modern Slang
boş zaman (çinliler arasında kullanılan bir deyim) american time n.
boş boş geçirilen zaman american time n.