Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | boşluğu doldurmak | fill a gap v. |
General | boşluğu doldurmak | fill the void v. |
General | boşluğu doldurmak | stand in the breach v. |
Idioms | ||
Idioms | boşluğu doldurmak | pick up the slack v. |
Idioms | boşluğu doldurmak | fill a void v. |
Idioms | boşluğu doldurmak | take up the slack v. |
Idioms | boşluğu doldurmak | fill in the blank v. |
Idioms | boşluğu doldurmak | set taut v. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | (aradaki) boşluğu doldurmak | bridge v. |
General | kesici parçacıkların arasındaki boşluğu kesilmekte olan materyalle doldurmak | gum v. |
General | arasındaki boşluğu doldurmak | interspace v. |
Phrasals | ||
Phrasals | bir deliği, boşluğu doldurmak | fill in v. |
Phrasals | bir boşluğu, açıklığı tuğla örerek kapatmak/doldurmak | brick something up v. |
Idioms | ||
Idioms | (geçici bir süre) boşluğu doldurmak | fill the gap v. |
Idioms | geçici olarak bir boşluğu doldurmak | stop a gap v. |
Dentistry | ||
Dentistry | dişteki boşluğu dolgu maddesiyle doldurmak için kullanılan alet | condenser n. |
Botanic | ||
Botanic | sıradaki boşluğu doldurmak için kullanılan bitki | replant n. |
Military | ||
Military | boşluğu doldurmak veya kotayı tamamlamak için bulundurulan silahlı kuvvetlere mensup kimse | replacement n. |
Music | ||
Music | genellikle hızlı bir şekilde arka arkaya ve zamandaki boşluğu doldurmak için çalınan, benzer olmayan temalardan veya parçalardan oluşan müzik | montage n. |