Historia

bring someone up

Significados de "bring someone up" con otros términos en diccionario inglés turco: 51 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Phrasals
1	Phrasals	bring (someone or something) up against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına taşımak
2	Phrasals	bring (someone or something) up against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına atmak
3	Phrasals	bring (someone or something) up against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına getirmek
4	Phrasals	bring (someone or something) up against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) karşı karşıya getirmek
5	Phrasals	bring (someone or something) up against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) yüz yüze getirmek
6	Phrasals	bring (someone or something) up against (someone or something) v.	(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle)yüzleştirmek
7	Phrasals	bring someone or something up v.	birini/bir şeyi yukarı getirmek
8	Phrasals	bring someone or something up v.	birini/bir şeyi yukarı taşımak
9	Phrasals	bring someone or something up v.	birinin/bir şeyin bahsini açmak
10	Phrasals	bring someone or something up v.	birinin/bir şeyin konusunu açmak
11	Phrasals	bring someone or something up v.	birinden/bir şeyden bahsetmek
12	Phrasals	bring someone or something up v.	birine/bir şeye değinmek
13	Phrasals	bring someone or something up v.	birinin/bir şeyin lafını etmek
14	Phrasals	bring someone or something up v.	birini/bir şeyi gündeme getirmek
15	Phrasals	bring someone or something up v.	birini/bir şeyi büyütmek
16	Phrasals	bring someone or something up v.	birini/bir şeyi yetiştirmek
17	Phrasals	bring someone or something up to something v.	birini/bir şeyi bir şeye yükseltmek
18	Phrasals	bring someone or something up to something v.	birini/bir şeyi bir seviyeye getirmek
Idioms
19	Idioms	bring someone up for something v.	bir pozisyon için (birini) önermek
20	Idioms	bring someone up for something v.	bir pozisyon için (birini) aday göstermek
21	Idioms	bring someone up for something v.	bir pozisyona (birinin) adını önermek
22	Idioms	bring someone up for something v.	terfi/inceleme için (birinin) adını vermek
23	Idioms	bring someone up for something v.	(birini) terfi ettirmek
24	Idioms	bring someone up for something v.	(birini) incelemeye almak
25	Idioms	bring someone up for something v.	(birini) disipline sevk etmek
26	Idioms	bring someone up on something v.	çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek
27	Idioms	bring someone up on something v.	bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek
28	Idioms	bring someone up on something v.	çocuğunu (bir şeyle) büyütmek/beslemek
29	Idioms	bring someone up to speed v.	birini bir konu hakkında bilgilendirmek
30	Idioms	bring someone up short v.	birisini şaşırtmak
31	Idioms	bring someone up short v.	birisini şok etmek
32	Idioms	bring someone up sharply v.	birisini şok etmek
33	Idioms	bring someone up-to-date on v.	birisini son gelişmelerle ilgili bilgilendirmek
34	Idioms	bring someone up sharply v.	birisini şaşırtarak kendisine getirmek
35	Idioms	bring up a matter with someone v.	birine bir konuyu açmak
36	Idioms	bring someone up sharply v.	birisini şaşırtmak
37	Idioms	bring someone up short v.	birisini şaşırtarak kendisine getirmek
38	Idioms	bring someone up to speed v.	harekete geçirmek/çalıştırmak
39	Idioms	bring (someone or something) up to date v.	(birini/bir şeyi) güncellemek
40	Idioms	bring (someone or something) up to date v.	(birine/bir şeye) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
41	Idioms	bring someone or something up-to-date v.	birini/bir şeyi modernize etmek
42	Idioms	bring someone or something up-to-date v.	birini/bir şeyi modernleştirmek
43	Idioms	bring someone or something up-to-date v.	birini/bir şeyi çağdaşlaştırmak
44	Idioms	bring someone or something up-to-date v.	birini/bir şeyi günümüze uydurmak
45	Idioms	bring someone or something up-to-date v.	birini/bir şeyi yenilemek
46	Idioms	bring someone up-to-date (on someone or something) v.	birini (biri/bir şey hakkında/konusunda) güncellemek
47	Idioms	bring someone up-to-date (on someone or something) v.	birine (biri/bir şey hakkında/konusunda) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
48	Idioms	bring someone up-to-date (on someone or something) v.	birini (biriyle/bir şeyle ilgili) güncellemek
49	Idioms	bring someone up-to-date (on someone or something) v.	birine (biriyle/bir şeyle ilgili) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
50	Idioms	bring (or pull) someone up short v.	birini bir anda/birdenbire durdurmak
51	Idioms	bring (or pull) someone up short v.	birini şok etmek