can't wait - Turco Inglés Diccionario
Historia

can't wait

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "can't wait" en diccionario turco inglés : 3 resultado(s)

Inglés Turco
General
can't wait v. sabırsızlanmak
Colloquial
can't wait v. iple çekmek
can't wait v. heyecanla beklemek

Significados de "can't wait" con otros términos en diccionario inglés turco: 22 resultado(s)

Inglés Turco
General
can't wait for something v. dayanamamak
can't wait for something v. sabırsızlanmak
Colloquial
can't wait (to do something) v. (bir şey yapmak için) sabırsızlanmak
can't wait (to do something) v. (bir şey yapmayı) heyecanla beklemek
can't wait (to do something) v. (bir şey yapmayı) iple çekmek
(one) can't wait expr. (biri) sabırsızlanıyor
(one) can't wait expr. (biri) heyecanla bekliyor
(one) can't wait expr. (biri) iple çekiyor
Speaking
I can't wait for you all day expr. bütün gün seni bekleyemem
we can't wait any longer expr. daha fazla bekleyemeyiz
I can't wait to get up there expr. oraya gelmek için sabırsızlanıyorum
I can't wait to meet him expr. onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum
we can't just sit and wait expr. oturup öylece bekleyemeyiz
I can't wait to meet her expr. onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum
I can't wait to see you again expr. seni yeniden görmek için sabırsızlanıyorum
I can't wait expr. sabırsızlanıyorum
I can't wait to see you expr. seni görmek için sabırsızlanıyorum
we can't wait for you expr. seni bekleyemeyiz
I can't wait till tomorrow expr. yarına kadar bekleyemem
I can't wait for the weekend expr. hafta sonunu iple çekiyorum
Slang
I can't wait to get the fuck out of here expr. buradan siktir olup gitmek için sabırsızlanıyorum
I can't wait 2cu (to see you) expr. seni görmek için sabırsızlanıyorum