Historia

come out

Significados de "come out" en diccionario turco inglés : 77 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	come out v.	yayımlanmak
2	General	come out v.	çıkmak
3	General	come out v.	yayımlanmak (yayın)
4	General	come out v.	görünmek
5	General	come out v.	ayyuka çıkmak
6	General	come out v.	yayılmak (haber)
7	General	come out v.	anlaşılmak
8	General	come out v.	sonuçlanmak
9	General	come out v.	çıkmak (leke)
10	General	come out v.	gözükmek
11	General	come out v.	açığa çıkmak
12	General	come out v.	ortaya çıkmak
Phrasals
13	Phrasals	come out v.	çıkmak
14	Phrasals	come out v.	dışarı çıkmak
15	Phrasals	come out v.	ağzından çıkmak
16	Phrasals	come out v.	ağzından kaçırmak
17	Phrasals	come out v.	(yanlış, bozuk, hatalı) çıkmak
18	Phrasals	come out v.	açığa çıkmak
19	Phrasals	come out v.	ortaya çıkmak
20	Phrasals	come out v.	(güneş) yüzünü göstermek
21	Phrasals	come out v.	ortaya çıkmak
22	Phrasals	come out v.	görünmek
23	Phrasals	come out v.	belirmek
24	Phrasals	come out v.	(leke) çıkmak
25	Phrasals	come out v.	sonuçlanmak
26	Phrasals	come out v.	sonucu iyi/kötü olmak
27	Phrasals	come out v.	sonucu başarılı/başarısız olmak
28	Phrasals	come out v.	(fiyat, masraf) tutmak/etmek
29	Phrasals	come out v.	çıkmak
30	Phrasals	come out v.	piyasaya çıkmak
31	Phrasals	come out v.	yayımlanmak
32	Phrasals	come out v.	satışa sunulmak
33	Phrasals	come out v.	sosyeteye tanıtılmak
34	Phrasals	come out v.	sosyeteye takdim edilmek
35	Phrasals	come out v.	toplum önüne ilk kez çıkmak
36	Phrasals	come out v.	eşcinsel, biseksüel olduğunu açıklamak
37	Phrasals	come out v.	kişisel bir sırrını ortaya dökmek
38	Phrasals	come out v.	ifşa etmek
39	Phrasals	come out v.	tutumunu açıklamak
40	Phrasals	come out v.	düşüncesini açıkça söylemek
41	Phrasals	come out v.	toplum içinde görünmek
42	Phrasals	come out v.	toplum içine çıkmak
43	Phrasals	come out v.	tatile çıkmak
44	Phrasals	come out v.	dışarı çıkmak
45	Phrasals	come out v.	yaşadığı yerin dışına çıkmak
46	Phrasals	come out v.	(fotoğraf) iyi/kötü çıkmak
47	Phrasals	come out v.	yeni bir albümü vs. piyasaya çıkarmak/sürmek
48	Phrasals	come out v.	yeni bir albüm vs. çıkarmak
49	Phrasals	come out v.	açmak (çiçek)
50	Phrasals	come out v.	belirmek
51	Phrasals	come out v.	doğmak
52	Phrasals	come out v.	çıkmak
53	Phrasals	come out v.	gözle görülür duruma gelmek
54	Phrasals	come out v.	ortaya çıkmak
55	Phrasals	come out v.	vitrine çıkmak
56	Phrasals	come out v.	(ağaç) kökünden çıkmak
57	Phrasals	come out v.	açığa çıkmak
58	Phrasals	come out v.	meydana çıkmak
59	Phrasals	come out v.	belli olmak
60	Phrasals	come out v.	su yüzüne çıkmak
61	Phrasals	come out v.	halka açık satış, inceleme için önerilmek
62	Phrasals	come out v.	savunmak
63	Phrasals	come out v.	iddia etmek
64	Phrasals	come out v.	düşmek
65	Phrasals	come out v.	kopmak
66	Phrasals	come out v.	yarışmaya katılmak
67	Phrasals	come out v.	fırlamak
68	Phrasals	come out v.	dışarı çıkmak
69	Phrasals	come out v.	çıkmak
70	Phrasals	come out v.	(kızarıklık, döküntü) patlamak
71	Phrasals	come out v.	uzamak
72	Phrasals	come out v.	çıkıntı yapmak
Trade/Economic
73	Trade/Economic	come out v.	grev yapmak
74	Trade/Economic	come out v.	greve gitmek
Politics
75	Politics	come out v.	ortaya çıkmak
76	Politics	come out v.	yayılmak
Slang
77	Slang	come out v.	eşcinsel olduğunu açıklamak

Significados de "come out" con otros términos en diccionario inglés turco: 354 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	come-out n.	büyüme kapasitesi
2	General	come-out n.	gelişme kapasitesi
3	General	come-out n.	meydana gelme
4	General	come-out n.	doğma
5	General	come-out n.	barbut oyuncusunun yeni bahislerden sonra attığı ilk zarlar
6	General	come out of v.	ortaya çıkmak
7	General	come out (in a competition) v.	dereceye girmek
8	General	come out on top v.	üstün gelmek
9	General	come out victorious v.	galip çıkmak
10	General	come out of a coma v.	komadan çıkmak
11	General	come out of one's shell v.	açılmak
12	General	come out of one's shell v.	suskunluğu bırakmak
13	General	come out right v.	doğru çıkmak
14	General	come out a loser v.	zararlı çıkmak
15	General	come out of shower v.	duştan çıkmak
16	General	come out of hospital v.	taburcu olmak
17	General	come out from a hideout v.	gizlendiği yerden çıkmak
18	General	come out of hospital v.	hastaneden çıkmak
19	General	come out of hospital v.	hastaneden taburcu olmak
20	General	come out of v.	çıkmak
21	General	(star) come out v.	yıldız doğmak
22	General	come out of the tunnel v.	tünelden çıkmak
23	General	come out ahead v.	karlı çıkmak
24	General	come out better off v.	karlı çıkmak
25	General	come out through the door v.	kapıdan geçmek
26	General	come out of prison v.	hapisten çıkmak
27	General	come out of prison v.	cezaevinden çıkmak
28	General	a rash come out v.	pişik çıkmak
29	General	come out of v.	-den meydana gelmek
30	General	come out of war v.	savaştan çıkmak
31	General	come out uninjured from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak
32	General	come out unharmed from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak
33	General	come out scot-free from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan kurtulmak
34	General	come out unharmed from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan çıkmak
35	General	come out scot-free from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan çıkmak
36	General	come out uninjured from an overturned car v.	takla atan araçtan burnu bile kanamadan çıkmak
37	General	come out of an affair v.	bir işten kurtulmak
38	General	come out at night v.	geceleyin ortaya çıkmak
39	General	come out badly v.	kötü/olumsuz sonuçlanmak
40	General	come out in one's pajamas v.	pijamalarıyla çıkmak
41	General	come out of retirement v.	emekli olduktan sonra yeniden çalışma hayatına dönmek
42	General	come out of nowhere v.	çıkagelmek
43	General	come out of the oven v.	fırından çıkmak
44	General	come out of the cocoon v.	kozadan çıkmak
45	General	come out of the crisis stronger v.	krizden daha güçlü olarak çıkmak
46	General	come out of the crisis stronger v.	krizden güçlenmiş olarak çıkmak
47	General	come out of the crisis stronger v.	krizden daha güçlü çıkmak
48	General	come straight out of a comic book v.	çizgi romandan fırlamış gibi bir hali olmak
49	General	blood come out of one's back and mouth v.	sırtından ve ağzından kan gelmek
50	General	come out like snot v.	sümük gibi çıkmak
51	General	come in out of the rain v.	yağmurdan korunmak
52	General	come out of the depression v.	depresyondan çıkmak
53	General	come out of the depression v.	bunalımdan çıkmak
54	General	(a movie) come out v.	vizyona girmek
55	General	(results) come out good v.	(sonuçlar) iyi çıkmak
56	General	come out positive v.	pozitif çıkmak
57	General	come out positive v.	olumlu çıkmak
58	General	come out positive v.	(sonuçlar vb) pozitif çıkmak
59	General	come out of nothing v.	yoktan var olmak
60	General	come out of nothing v.	yoktan meydana gelmek
61	General	come out alive v.	sağ çıkmak
62	General	come out alive v.	canlı çıkmak
63	General	come out alive v.	sağ kurtulmak
Phrasals
64	Phrasals	come out on something v.	(bir girişim iyi veya kötü yönde) seyir etmek
65	Phrasals	come out on something v.	(bir ticari girişim olumlu veya olumsuz biçimde) sonuçlanmak
66	Phrasals	come out in something v.	dışarı pijamayla, şortla, ince elbiseyle vb. çıkmak
67	Phrasals	come out in something v.	üstünde pijamayla, kısacık etekle vs. dışarı çıkmak
68	Phrasals	come out in something v.	kurdeşen olmak
69	Phrasals	come out in something v.	ürtiker olmak
70	Phrasals	come out in something v.	teninde kızarıklık/döküntü oluşmak
71	Phrasals	come out towards someone v.	üstüne saldırmak
72	Phrasals	come out at someone v.	üstüne saldırmak
73	Phrasals	come out to (someone or something) v.	belli bir seviyeye gelmek
74	Phrasals	come out to (someone or something) v.	belli bir miktara gelmek
75	Phrasals	come out to (someone) v.	(birine) bir sırrını açmak
76	Phrasals	come out to (someone) v.	(birine) heteroseksüel olmadığını açıklamak
77	Phrasals	come out to (someone) v.	(birine) açılmak
78	Phrasals	come out to v.	bir miktara gelmek/ulaşmak
79	Phrasals	come out to v.	belli bir tutara/meblağa ulaşmak
80	Phrasals	come out against (someone or something) v.	(birine/bir şeye) ayak diremek
81	Phrasals	come out against (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı olduğunu ortaya koymak
82	Phrasals	come out against (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı çıkmak
83	Phrasals	come out against (someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı tavır almak
84	Phrasals	come out at v.	çıkıp saldırmak
85	Phrasals	come out at v.	çıkıp üstüne atlamak
86	Phrasals	come out at someone or something v.	çıkıp birine/bir şeye saldırmak
87	Phrasals	come out at someone or something v.	çıkıp birinin/bir şeyin üstüne atlamak
88	Phrasals	come out at someone or something v.	ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
89	Phrasals	come out at someone or something v.	birden birine/bir şeye saldırmak
90	Phrasals	come out at someone or something v.	birden birinin/bir şeyin üstüne atlamak
91	Phrasals	come out toward someone or something v.	çıkıp birine/bir şeye saldırmak
92	Phrasals	come out toward someone or something v.	çıkıp birinin/bir şeyin üstüne atlamak
93	Phrasals	come out toward someone or something v.	ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
94	Phrasals	come out toward someone or something v.	birden birine/bir şeye saldırmak
95	Phrasals	come out toward someone or something v.	birden birinin/bir şeyin üstüne atlamak
96	Phrasals	come out towards someone or something v.	çıkıp birine/bir şeye saldırmak
97	Phrasals	come out towards someone or something v.	çıkıp birinin/bir şeyin üstüne atlamak
98	Phrasals	come out towards someone or something v.	ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak
99	Phrasals	come out towards someone or something v.	birden birine/bir şeye saldırmak
100	Phrasals	come out towards someone or something v.	birden birinin/bir şeyin üstüne atlamak
101	Phrasals	come out for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak
102	Phrasals	come out for (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yana olmak
103	Phrasals	come out for (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) arkasında olduğunu dile getirmek
104	Phrasals	come out in v.	dışarı pijamayla, şortla, ince elbiseyle çıkmak
105	Phrasals	come out in v.	üstünde pijamayla, kısacık etekle dışarı çıkmak
106	Phrasals	come out in v.	üstünde bir şeyle dışarı çıkmak
107	Phrasals	come out in v.	bir şey giyerek dışarı çıkmak
108	Phrasals	come out in favor of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) desteğini açıklamak
109	Phrasals	come out in favor of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklediğini açıklamak
110	Phrasals	come out in favor of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yana olmak
111	Phrasals	come out in favor of (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) arkasında olduğunu dile getirmek
112	Phrasals	come out of (something) v.	(bir şeyin) sonucu olarak ortaya çıkmak
113	Phrasals	come out of (something) v.	(bir şeyden) ortaya çıkmak
114	Phrasals	come out of (something) v.	(bir şeyin) sonucu olmak
115	Phrasals	come out on v.	iyi/kötü yapmak
116	Phrasals	come out on v.	iyi/kötü sonuç almak
117	Phrasals	come out to (something) v.	belli bir seviyeye gelmek
118	Phrasals	come out to (something) v.	belli bir miktara gelmek
119	Phrasals	come out to be v.	(belli bir şekilde) sonuçlanmak
120	Phrasals	come out to be v.	öyle olmak
121	Phrasals	come out to be v.	öyle sonuçlanmak
122	Phrasals	come out toward (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak
123	Phrasals	come out toward (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne saldırmak
124	Phrasals	come out toward (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne doğru gelmek/hücum etmek
125	Phrasals	come out towards (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak
126	Phrasals	come out towards (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne saldırmak
127	Phrasals	come out towards (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstüne doğru gelmek/hücum etmek
128	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) açık açık söylemek
129	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) dobra dobra dile getirmek
130	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) açıkça ortaya dökmek
131	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) halka duyurmak/tanıtmak
132	Phrasals	come out with (something) v.	(bir şeyi) halka açmak/sunmak
133	Phrasals	come out (in) v.	kaplanmak
Phrases
134	Phrases	it'll all come out in the wash expr.	hiçbir şey gizli kalmaz
Proverb
135	Proverb	out of the mouths of babes and sucklings come all wise sayings	büyümüş de küçülmüş
136	Proverb	out of the mouths of babes (oft times come gems)	çocuktan al haberi
Colloquial
137	Colloquial	doesn't have enough sense to come in out of the rain expr.	akılsızın teki
138	Colloquial	come out come out wherever you are expr.	elma dersem çık, armut dersem çıkma
139	Colloquial	doesn't have enough sense to come in out of the rain expr.	hiç aklı yok
140	Colloquial	doesn't have enough sense to come in out of the rain expr.	iki gıdım aklı yok
141	Colloquial	come out come out wherever you are expr.	önüm arkam sağım solum sobe
142	Colloquial	it will (all) come out in the wash expr.	hiçbir şey gizli kalmaz
143	Colloquial	it will (all) come out in the wash expr.	her şey gelip geçer
144	Colloquial	it will (all) come out in the wash expr.	her şey yoluna girer
Idioms
145	Idioms	not know enough to come in out of the rain n.	aptal
146	Idioms	not know enough to come in out of the rain n.	bön
147	Idioms	come out of the box [us] v.	(bir şeye) iyi/kötü/hızlı vs. başlamak
148	Idioms	come out of the box [us] v.	piyasaya iyi/kötü/hızlı/yavaş vs. giriş yapmak
149	Idioms	come out of the box [us] v.	(bir şeye) iyi/kötü/hızlı/yavaş vs. başlangıç/çıkış yapmak
150	Idioms	come out (a certain way) on (something) v.	(bir şeyden belli bir sonuç) almak
151	Idioms	come out (a certain way) on (something) v.	(bir iş, proje, girişim) belli bir şekilde sonuçlanmak
152	Idioms	come out on the side of (someone or something) v.	(birinden ya da bir şeyden) taraf olmak
153	Idioms	come out on the side of (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) destek vermek
154	Idioms	come out on the side of (someone or something) v.	(birinden ya da bir şeyden) yana olmak
155	Idioms	come out on the side of (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) destek vermek
156	Idioms	come out on the side of somebody/something v.	birinden ya da bir şeyden taraf olmak
157	Idioms	come out on the side of somebody/something v.	birine ya da bir şeye destek vermek
158	Idioms	come out on the side of somebody/something v.	birinden ya da bir şeyden yana olmak
159	Idioms	come out on the side of somebody/something v.	birine ya da bir şeye destek vermek
160	Idioms	know enough to come in out of the rain v.	aşikar çözümü seçecek kadar sağduyu sahibi olmak
161	Idioms	know enough to come in out of the rain v.	sağduyulu davranmak
162	Idioms	know enough to come in out of the rain v.	yapması gerekeni seçecek kadar aklı olmak
163	Idioms	come out of left field [us] v.	(öneri, soru, olay) beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmak
164	Idioms	come out of left field [us] v.	şaşırtıcı bir öneri, soru, olay olmak
165	Idioms	come out of the box [us] v.	(bir şeye) iyi/kötü/hızlı/yavaş başlamak
166	Idioms	come out of the box [us] v.	piyasaya iyi/kötü/hızlı/yavaş giriş yapmak
167	Idioms	come out of the box [us] v.	(bir şeye) iyi/kötü/hızlı/yavaş giriş/başlangıç/çıkış yapmak
168	Idioms	come out of a clear blue sky v.	aniden ortaya çıkmak
169	Idioms	come out of the clear blue sky v.	aniden ortaya çıkmak
170	Idioms	come out in the wash v.	açığa çıkmak
171	Idioms	come out of the woodwork v.	açığa çıkmak
172	Idioms	come out/up smelling like roses v.	alnının akıyla çıkmak
173	Idioms	come out smelling of roses v.	alnının akıyla çıkmak
174	Idioms	come out/up smelling of roses v.	alnının akıyla çıkmak
175	Idioms	come out of nowhere v.	apansız ortaya çıkmak
176	Idioms	come out/up smelling of roses v.	aradan sıyrılmak
177	Idioms	come out/up smelling like roses v.	aradan sıyrılmak
178	Idioms	come out smelling of roses v.	aradan sıyrılmak
179	Idioms	come out against v.	ayak diremek
180	Idioms	come in out of the rain v.	ayakları yere basmak
181	Idioms	come out fighting v.	azimle savunmak
182	Idioms	come out swinging v.	azimle savunmak
183	Idioms	come out in favor of someone v.	birine desteğini açıklamak
184	Idioms	come out of nowhere v.	bir anda belirmek
185	Idioms	come out smelling like a rose v.	başarmak
186	Idioms	come out of the blue v.	bir anda belirmek
187	Idioms	come out in the open v.	belirmek
188	Idioms	come out of nowhere v.	bir anda ortaya çıkmak
189	Idioms	come out of the funk v.	bunalımdan çıkmak
190	Idioms	come out for someone v.	birine desteğini açıklamak
191	Idioms	come out of v.	bulunduğu yerden çıkmak
192	Idioms	come out of a clear blue sky v.	çat kapı gelmek
193	Idioms	come out in droves v.	çok sayıda gelmek
194	Idioms	come out of the blue v.	çat kapı gelmek
195	Idioms	come out of v.	çıkmak
196	Idioms	come out at v.	çıkmak
197	Idioms	come out in large numbers v.	çok sayıda gelmek
198	Idioms	come out smelling like a rose v.	diğerlerinden daha başarılı olmak
199	Idioms	come out the little end of the horn v.	çok kaybetmek
200	Idioms	come out of the little end of the horn v.	çok kaybetmek
201	Idioms	come out of the clear blue sky v.	çat kapı gelmek
202	Idioms	come out for v.	dışarı çıkmak
203	Idioms	come out of the blue v.	çıkıp gelmek
204	Idioms	come in out of the rain v.	gerçeği anlamak/görmek
205	Idioms	come out in sympathy with v.	grevdeki işçilerle dayanışmak için iş bırakma eylemi yapmak
206	Idioms	come out for a ride v.	gezintiye çıkmak
207	Idioms	come out of the closet v.	eşcinsel olduğunu söylemek
208	Idioms	come out of the clear blue sky v.	haber vermeden çıkagelmek
209	Idioms	come out of v.	gömülü olduğu yerden çıkmak
210	Idioms	come out of the woodwork v.	gizlendiği yerden çıkmak
211	Idioms	come out of a clear blue sky v.	haber vermeden çıkagelmek
212	Idioms	come out of the closet v.	eşsincel olduğunu belirtmek/bildirmek
213	Idioms	come out in the wash v.	gerçeği anlamak
214	Idioms	come out in the wash v.	gerçek nedeni anlamak
215	Idioms	come in out of the rain v.	hayal kurmaktan vazgeçmek
216	Idioms	come out of the blue v.	haber vermeden gelmek
217	Idioms	come out in force v.	güruh halinde gelmek
218	Idioms	come out of the closet v.	itiraf veya ifşa etmek
219	Idioms	come out of the little end of the horn v.	iflasın eşiğine sürüklenmek
220	Idioms	come out well v.	iyi/olumlu sonuçlanmak
221	Idioms	look as if one has come out of a bandbox v.	iki dirhem bir çekirdek
222	Idioms	come out to be good v.	iyi/olumlu sonuçlanmak
223	Idioms	come out the little end of the horn v.	iflasın eşiğine sürüklenmek
224	Idioms	come out of the blue v.	olup bitmek
225	Idioms	come out at v.	mal olmak
226	Idioms	come out in the open v.	maskesi düşmek
227	Idioms	come out in the wash v.	olumlu bir sonuca ulaşmak
228	Idioms	come out against v.	karşı olduğunu ortaya koymak
229	Idioms	come out of one's shell v.	kabuğundan çıkıp sıkılganlığını atmak
230	Idioms	come out in the open v.	ortaya çıkmak
231	Idioms	come out of v.	olduğu yerden çıkmak
232	Idioms	come out on top v.	kendinin üstünlüğünü kanıtlamak
233	Idioms	come out of one's shell v.	kabuğundan çıkmak
234	Idioms	come out against v.	karşı tavır almak
235	Idioms	come out with v.	konuşmak
236	Idioms	come out against v.	karşı çıkmak
237	Idioms	someone's true colour to come out v.	rengi belli olmak
238	Idioms	come out in droves v.	sürüler halinde gelmek
239	Idioms	come in out of the cold v.	soğuk duş etkisi yapmak
240	Idioms	come out with v.	söze dökmek
241	Idioms	come out of the closet v.	sırrını açığa vurmak
242	Idioms	come out in large numbers v.	sürüler halinde gelmek
243	Idioms	come out in the wash v.	temize çıkmak
244	Idioms	come out/up smelling like roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
245	Idioms	come out smelling of roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
246	Idioms	come out/up smelling of roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
247	Idioms	come out of the closet v.	utançtan/mahcubiyetten dolayı bir sırrını gizlemekten vazgeçerek ifşa etmek
248	Idioms	come out in the wash v.	zamanla bilinirlik kazanmak
249	Idioms	come out of left field v.	(sorun) beklenmedik bir yerden çıkmak
250	Idioms	come out of left field v.	(sorun) hiç yoktan çıkmak
251	Idioms	come out in the wash v.	zamanla tanınmak
252	Idioms	come out of one's shell v.	utangaçlığı üzerinden atmak
253	Idioms	come out for v.	(belirli bir amaç için) evden çıkmak
254	Idioms	come out in the open v.	(gizlendiği yerden) açığa çıkmak
255	Idioms	come out smelling like a rose v.	yüzünün akıyla çıkmak
256	Idioms	come out into the open v.	(gizlendiği yerden) açığa çıkmak
257	Idioms	come out on top v.	zirveye tırmanmak
258	Idioms	out of the mouths of babes (oft times come gems) v.	(çocuk) cevher yumurtlamak
259	Idioms	come out on top v.	zirveye çıkmak
260	Idioms	come in out of the rain v.	yağmurdan korunmak için sığınak aramak
261	Idioms	come out smelling of roses v.	yüzünün akıyla çıkmak
262	Idioms	come out of one's shell v.	üzerindeki çekingenliği atmak
263	Idioms	come down/out on the side of somebody/something v.	(birinin veya bir şeyin) tarafını seçmek
264	Idioms	come down/out on the side of somebody/something v.	düşünüp taşındıktan sonra (birinden veya bir şeyden) yana olmak
265	Idioms	come down/out on the side of somebody/something v.	birine arka çıkmak
266	Idioms	come out of the woodwork v.	gizlendiği yerden çıkmak
267	Idioms	come out of the woodwork v.	açığa/ortaya çıkmak
268	Idioms	come out at an amount v.	bir miktar etmek
269	Idioms	come out at an amount v.	bir miktara gelmek
270	Idioms	come out at an amount v.	bir miktar olarak hesaplanmak
271	Idioms	come out to an amount v.	bir miktar etmek
272	Idioms	come out to an amount v.	bir miktara gelmek
273	Idioms	come out to an amount v.	bir miktar olarak hesaplanmak
274	Idioms	come out of one's shell v.	çekingenliğini yenmek
275	Idioms	come out in bloom v.	tamamen çiçek açmak
276	Idioms	come out in bloom v.	tümüyle çiçek açmak
277	Idioms	come out in the open with v.	ile belirmek
278	Idioms	come out in the open with v.	ile ortaya çıkmak
279	Idioms	come out in the open with v.	ile maskesi düşmek
280	Idioms	come out in the open with v.	ile (gizlendiği yerden) açığa çıkmak
281	Idioms	come out in the open with (something) v.	(bir şeyle, haberle) ortaya çıkmak
282	Idioms	come out in the open with (something) v.	(bir şeyle, haberle) gizlendiği yerden açığa çıkmak
283	Idioms	come out in the open with (something) v.	(bir şeyle, haberle) suskunluğunu bozmak
284	Idioms	come out in the open with something v.	bir şeyle, haberle ortaya çıkmak
285	Idioms	come out in the open with something v.	bir şeyle, haberle gizlendiği yerden açığa çıkmak
286	Idioms	come out in the open with something v.	bir şeyle, haberle suskunluğunu bozmak
287	Idioms	come out into the open with something v.	bir şeyle, haberle ortaya çıkmak
288	Idioms	come out into the open with something v.	bir şeyle, haberle gizlendiği yerden açığa çıkmak
289	Idioms	come out into the open with something v.	bir şeyle, haberle suskunluğunu bozmak
290	Idioms	come out of your shell v.	kabuğundan çıkmak
291	Idioms	come out of your shell v.	üzerindeki çekingenliği atmak
292	Idioms	come out of a clear blue sky v.	aniden ortaya çıkmak
293	Idioms	come out of a clear blue sky v.	çat kapı gelmek
294	Idioms	come out of a clear blue sky v.	haber vermeden çıkagelmek
295	Idioms	come out of a clear blue sky v.	bir anda olmak/ortaya çıkmak
296	Idioms	come out of a clear blue sky v.	ani olmak
297	Idioms	come out of a clear blue sky v.	beklenmedik olmak
298	Idioms	come out of shell v.	açılmak
299	Idioms	come out of shell v.	suskunluğu bırakmak
300	Idioms	come out of shell v.	kabuğundan çıkıp sıkılganlığını atmak
301	Idioms	come out of shell v.	kabuğundan çıkmak
302	Idioms	come out of shell v.	utangaçlığı üzerinden atmak
303	Idioms	come out of shell v.	üzerindeki çekingenliği atmak
304	Idioms	come out of your shell v.	açılmak
305	Idioms	come out of your shell v.	suskunluğu bırakmak
306	Idioms	come out of your shell v.	kabuğundan çıkıp sıkılganlığını atmak
307	Idioms	come out of your shell v.	kabuğundan çıkmak
308	Idioms	come out of your shell v.	utangaçlığı üzerinden atmak
309	Idioms	come out of your shell v.	üzerindeki çekingenliği atmak
310	Idioms	come out on top (of something) v.	(bir şeyde) birinci gelmek
311	Idioms	come out on top (of something) v.	(bir şeyi) lider bitirmek
312	Idioms	come out on top (of something) v.	(bir şeyde) zirveye çıkmak
313	Idioms	come out on top (of something) v.	(bir şeyde) diğerlerini geride bırakmak
314	Idioms	come out smelling of roses v.	yüzünün akıyla çıkmak
315	Idioms	come out smelling of roses v.	alnının akıyla çıkmak
316	Idioms	come out smelling of roses v.	aradan sıyrılmak
317	Idioms	come out smelling of roses v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
318	Idioms	come out smelling of violets v.	yüzünün akıyla çıkmak
319	Idioms	come out smelling of violets v.	alnının akıyla çıkmak
320	Idioms	come out smelling of violets v.	aradan sıyrılmak
321	Idioms	come out smelling of violets v.	tereyağından kıl çeker gibi aradan sıyrılmak
322	Idioms	come up/out of something smelling of roses v.	(bir şeyden) alnının akıyla çıkmak
323	Idioms	come up/out of something smelling of roses v.	(bir şeyden) alnının akıyla sıyrılmak
324	Idioms	come up/out of something smelling of roses v.	(bir şeyden) tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmak
325	Idioms	come up/out of something smelling of roses v.	(bir şeyden) yüzünün akıyla çıkmak/sıyrılmak
326	Idioms	come/crawl out of the woodwork v.	gizlendiği yerden çıkmak
327	Idioms	come/crawl out of the woodwork v.	açığa/ortaya çıkmak
328	Idioms	come/crawl out of the woodwork v.	birden ortaya çıkmak
329	Idioms	come/crawl out of the woodwork v.	ortaya çıkıvermek
330	Idioms	come/crawl out of the woodwork v.	birden peyda olmak
331	Idioms	come out of the blue expr.	aniden
332	Idioms	not know enough to come in out of the rain expr.	salak
333	Idioms	the hair comes out and the gloves come off expr.	takke düştü kel göründü
334	Idioms	it will come out in the wash expr.	hiçbir şey gizli kalmaz
335	Idioms	it will come out in the wash expr.	her şey gelip geçer
336	Idioms	it will come out in the wash expr.	her şey yoluna girer
337	Idioms	it will come out in the wash expr.	her şey açığa/temize çıkar
338	Idioms	the handbags come out expr.	atışma başladı
339	Idioms	the handbags come out expr.	tartışma başladı
340	Idioms	the handbags come out expr.	ağız dalaşı başladı
Speaking
341	Speaking	don't make me come out there expr.	beni oraya getirmeyin
342	Speaking	don't come out expr.	dışarı çıkma
343	Speaking	come out and face me expr.	çık ve yüzleş benimle
344	Speaking	don't make me come out there expr.	getirmeyin beni oraya
345	Speaking	it'll all come out in the wash expr.	gelip geçer
346	Speaking	on my signal, you come out expr.	işaretimle dışarı çık
347	Speaking	no matter what happens don't come out expr.	ne olursa olsun dışarı çıkma
348	Speaking	it'll all come out in the wash expr.	yoluna girer
Trade/Economic
349	Trade/Economic	come out on strike v.	greve gitmek
350	Trade/Economic	come out on strike v.	grev yapmak
Law
351	Law	come out at v.	baliğ olmak
Medical
352	Medical	come out of anesthesia v.	anesteziden çıkmak
Football
353	Football	come out onto the pitch v.	sahaya çıkmak
Slang
354	Slang	come out of nowhere v.	yırtık dondan çıkmak