düzensiz - Turco Inglés Diccionario
Historia

düzensiz



Significados de "düzensiz" en diccionario inglés turco : 182 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
düzensiz untidy adj.
düzensiz irregular adj.
General
düzensiz huggermugger n.
düzensiz roving adj.
düzensiz scraggly adj.
düzensiz inordinate adj.
düzensiz indigested adj.
düzensiz chaotic adj.
düzensiz desultory adj.
düzensiz unequal adj.
düzensiz nonuniform adj.
düzensiz patchy adj.
düzensiz snatchy adj.
düzensiz snuffy adj.
düzensiz rugged adj.
düzensiz tumultuous adj.
düzensiz freehand adj.
düzensiz unsteady adj.
düzensiz wildcat adj.
düzensiz fitful adj.
düzensiz aberrational adj.
düzensiz slovenly adj.
düzensiz wayward adj.
düzensiz erratic adj.
düzensiz rambling adj.
düzensiz spotted adj.
düzensiz haywire adj.
düzensiz excursive adj.
düzensiz unkempt adj.
düzensiz scratchy adj.
düzensiz sporadic adj.
düzensiz jumbled adj.
düzensiz unsystematic adj.
düzensiz turbid adj.
düzensiz ill adj.
düzensiz confused adj.
düzensiz disorderly adj.
düzensiz disorganized adj.
düzensiz saccadic adj.
düzensiz disordered adj.
düzensiz formless adj.
düzensiz ragged adj.
düzensiz aperiodic adj.
düzensiz irregular adj.
düzensiz desultorious adj.
düzensiz anomalous adj.
düzensiz dishevelled adj.
düzensiz discordant adj.
düzensiz ill-disposed adj.
düzensiz hugger-mugger adj.
düzensiz giddy-paced adj.
düzensiz out-of-order adj.
düzensiz out-of-balance adj.
düzensiz non-uniform adj.
düzensiz uncared-for adj.
düzensiz off-key adj.
düzensiz discursive adj.
düzensiz labile adj.
düzensiz out of order adj.
düzensiz uneven adj.
düzensiz turbulent adj.
düzensiz herky-jerky adj.
düzensiz disorganised adj.
düzensiz disheveled adj.
düzensiz jerky adj.
düzensiz ragtag adj.
düzensiz raggie adj.
düzensiz ragged adj.
düzensiz tatty adj.
düzensiz tatty adj.
düzensiz tatty adj.
düzensiz rattle-headed adj.
düzensiz rattle-pated adj.
düzensiz raunchy [us] adj.
düzensiz casual adj.
düzensiz chancy adj.
düzensiz chancey adj.
düzensiz nubbly adj.
düzensiz throughither adj.
düzensiz through-other adj.
düzensiz anarchic adj.
düzensiz anarchical adj.
düzensiz upset adj.
düzensiz unequable adj.
düzensiz ungroomed adj.
düzensiz unheppen adj.
düzensiz unkemmed [obsolete] adj.
düzensiz unordinate [rare] adj.
düzensiz unpaced adj.
düzensiz unstuck adj.
düzensiz untrim adj.
düzensiz upside-down adj.
düzensiz wild adj.
düzensiz macaronic [obsolete] adj.
düzensiz vagarious adj.
düzensiz willy-nilly adj.
düzensiz haphazard adj.
düzensiz meandrous adj.
düzensiz harum-scarum adj.
düzensiz broken adj.
düzensiz heteroclite adj.
düzensiz heteroclitic adj.
düzensiz misaffected adj.
düzensiz misorderly [obsolete] adj.
düzensiz mixter-maxter adj.
düzensiz mussed adj.
düzensiz rickety adj.
düzensiz chopping adj.
düzensiz plum-pudding adj.
düzensiz deranged adj.
düzensiz odd adj.
düzensiz odd adj.
düzensiz roaring adj.
düzensiz roytish adj.
düzensiz ruffin adj.
düzensiz ruffled adj.
düzensiz illegitimate adj.
düzensiz improper adj.
düzensiz confragose adj.
düzensiz dishevele [obsolete] adj.
düzensiz disordeined [obsolete] adj.
düzensiz disordinate adj.
düzensiz inchoate adj.
düzensiz inform [obsolete] adj.
düzensiz informal [obsolete] adj.
düzensiz gormy adj.
düzensiz gorming adj.
düzensiz incompact adj.
düzensiz incomposed [obsolete] adj.
düzensiz incoordinate adj.
düzensiz pindaric [obsolete] adj.
düzensiz interrupted adj.
düzensiz pellmell adj.
düzensiz dischevele [obsolete] adj.
düzensiz gaumy [dialect] adj.
düzensiz scraggy adj.
düzensiz scragly [dated] adj.
düzensiz scrambling adj.
düzensiz serried adj.
düzensiz shaggy adj.
düzensiz slatternly adj.
düzensiz sprawling adj.
düzensiz staggery adj.
düzensiz superfluous adj.
düzensiz surgeful adj.
düzensiz unorderly adv.
Phrases
düzensiz out of trim expr.
düzensiz out of square expr.
Colloquial
düzensiz out-of-trim adj.
düzensiz funky adj.
düzensiz phunky adj.
düzensiz in a mess expr.
düzensiz off the rails expr.
Idioms
düzensiz like herding frogs expr.
düzensiz by fits and starts expr.
düzensiz neither rhyme nor reason expr.
düzensiz in fits and starts expr.
düzensiz out of fix expr.
Trade/Economic
düzensiz out of order adj.
Law
düzensiz anomalous adj.
düzensiz lawless adj.
Technical
düzensiz anomalous adj.
düzensiz unregulated adj.
düzensiz uneven adj.
düzensiz irregular adj.
düzensiz cranky adj.
düzensiz nonuniform adj.
düzensiz disordered adj.
düzensiz irreg (irregular) abrev.
düzensiz irreg. (irregular) abrev.
Food Engineering
düzensiz amorphous adj.
Biochemistry
düzensiz random adj.
Linguistics
düzensiz heteroclitous [obsolete] adj.
Geology
düzensiz erratic adj.
Archaic
düzensiz randon adj.
düzensiz disuniform adj.
Slang
düzensiz untogether adj.
düzensiz flooey adj.
düzensiz rasty adj.
düzensiz ditsy adj.
British Slang
düzensiz scruffy adj.
düzensiz cuffy adj.

Significados de "düzensiz" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
General
çok pis ve düzensiz yer sty n.
düzensiz karışım jumble n.
düzensiz kıyafet disarray n.
düzensiz çizgi streak n.
kentin düzensiz yayılması urban sprawl n.
düzensiz kalabalık rout n.
sistemlerde düzensiz davranış chaotic behavior in systems n.
düzensiz kalp atışı palpitation n.
düzensiz kalabalık rabble n.
düzensiz desenler irregular patterns n.
düzensiz uyku irregular sleep n.
düzensiz beslenme irregular eating habit n.
düzensiz çoğul i̇sim irregular plural noun n.
düzensiz fiiller irregular verbs n.
düzensiz fiil irregular verb n.
düzensiz kalabalık rabble-rout n.
düzensiz kalabalık rabbler n.
üniversiteye veya mahkemeye düzensiz olarak, bir süreliğine katılan kimse term-trotter [brit] n.
zor ve düzensiz ilerleme toddle n.
düzensiz olma troubledness n.
düzensiz kalabalık attroopment n.
bankacılık hizmetlerini düzensiz kullanan kimse underbanked n.
düzensiz aralıklarla olma unregularity n.
(kuyumculukta) genellikle düzensiz şekilde olan ince ve düz kesilmiş elmas lasque n.
evrenden önce var olduğuna inanılan düzensiz ve biçimsiz madde matter [obsolete] n.
duyu ile edinilen düzensiz deneyimin toplamı manifold n.
düzensiz ve taşkın şey broth n.
düzensiz kalabalık horde n.
düzensiz hareket tarzı misproceeding n.
düzensiz kıpırdama, sarsılma veya titreme hareketi motion n.
düzensiz yığın rickle n.
düzensiz öbek rickle n.
düzensiz istif rickle n.
kısa düzensiz hareket chop n.
düzensiz arazinin alanını hesaplamak için ölçümde ana hatta dik ölçülen kısa mesafe offset n.
düzensiz kimse roarer [obsolete] n.
düzensiz kalabalık ru bible n.
şekli düzensiz inci baroque n.
düzensiz yaşam irregular life n.
düzensiz uzunlukta kesilmiş şeritler cut n.
düzensiz uzunlukta kesilmiş pipetler cut n.
düzensiz büyüklük ve şekildeki sert şeker cuts n.
düzensiz kadın dolly [dialect] [uk] n.
düzensiz kimse irregular n.
düzensiz şey irregular n.
düzensiz kimse irregularist n.
düzensiz şey irregularity n.
düzensiz şekil irregularity n.
düzensiz kimse pandemonian n.
düzensiz kumaş yüzeyi pebble n.
düzensiz kalabalık pellmell n.
düzensiz çizgi scriggle n.
düzensiz kalabalık scrum n.
düzensiz kalabalık scrummage n.
tuhaf ve düzensiz yürüyüş shambling n.
büyük bir şeyden alınan düzensiz parça snag n.
düzensiz dağılmış grup sprawl n.
düzensiz şey strew n.
düzensiz hareket etmek fluctuate v.
düzensiz bir şekilde doldurmak clutter v.
düzensiz bir şekilde etrafa dağılmış olmak straggle v.
düzensiz olmak be out of order v.
düzensiz bir şekilde karıştırmak jumble v.
düzensiz bir biçimde yayılmak straggle v.
düzensiz bir şekilde hareket etmek rangle [obsolete] v.
(saçı) düzensiz veya kötü kesmek notch [obsolete] v.
ufak ve düzensiz ilerlemeler kaydetmek toddle v.
düzensiz bir şekilde sarkmak traipse v.
düzensiz hareket etmek zig v.
düzensiz hale getirmek jam v.
düzensiz hale getirmek unstring v.
düzensiz hareket etmek zag v.
düzensiz hareket etmek zed [rare] v.
kısa ve düzensiz hareketler yapmak blip v.
kısa ve düzensiz hareketlerle ilerlemek blip v.
düzensiz hale gelmek wrinkle v.
(kalp) düzensiz ritimle atmak bongo v.
özellikle düzensiz şekilde birbirine karıştırmak mishmash v.
düzensiz yerleştirmek misorder v.
düzensiz şekilde yürümek (boynuzlu av hayvanı) misprint v.
düzensiz ayak izleri bırakmak (boynuzlu av hayvanı) misprint v.
(ok) düzensiz bir şekilde gitmek gad v.
(düzensiz) hareket etmek operate v.
düzensiz yaşamak operate v.
düzensiz hareket etmek roar v.
düzensiz hale gelmek disform v.
düzensiz şekilde tahliye etmek disgorge v.
düzensiz hale gelmek disorder v.
düzensiz hale getirmek disrout v.
düzensiz ve azar azar dağılmak dribble v.
düzensiz hareket etmek pendulate v.
düzensiz şekilde davranmak flap v.
düzensiz büyümek scramble v.
düzensiz dağılmak scramble v.
düzensiz hale getirmek snafu v.
düzensiz yayılmak sprawl v.
düzensiz gelişmek sprawl v.
düzensiz hareket etmek squib v.
düzensiz dikmek stagger v.
düzensiz hareketli jerkier adj.
kirli ve düzensiz (yer) slatternly adj.
düzensiz (kalp atışı vb) arrhythmic adj.
bozuk ve düzensiz herky jerky adj.
sıraları düzensiz uncoursed adj.
giyinişi düzensiz/dağınık blowsy adj.
düzensiz görünen untidy-looking adj.
(soluk) düzensiz catchy adj.
düzensiz biçimde yayılan rambling adj.
düzensiz şekilde genişleyen rambling adj.
düzensiz yanıp sönen uncertain adj.
bankacılık hizmetlerini düzensiz kullanan underbanked adj.
düzensiz (kimse) unorganised adj.
düzensiz (kimse) unorganized adj.
düzensiz biçimli baroque adj.
düzensiz ve kontrol edilemez (hareket) errant adj.
kısa ve düzensiz aralıklarla olan spasmodic adj.
üzerinde düzensiz şekilli benekler olan blotched adj.
düzensiz ilerleyen herky-jerky adj.
(arazi) düzensiz broken adj.
(at) düzensiz nefes alan broken-winded adj.
kontrolsüz ve düzensiz hog-wild adj.
kanunsuz, mantıksız, düzensiz veya isyankar bir kalabalığa ait mob adj.
kanunsuz, mantıksız, düzensiz veya isyankar bir kalabalıkla ilgili mob adj.
düzensiz aralıklarla kesilip devam eden on-again, off-again [us] adj.
zikzak ve düzensiz çizgili rivose adj.
sıra dışı ve düzensiz görünen disharmonic adj.
düzensiz hale getirilmiş dislocated adj.
düzensiz şekilli ve rastgele kesilmiş taşlardan oluşan incertum adj.
kenarları derin, keskin ve düzensiz çentikli olan incised adj.
düzensiz davranan instable adj.
düzensiz biçimli dithyrambic adj.
düzensiz koyu ve açık bölgeleri olan cloudy adj.
şeklen düzensiz difform adj.
sırasız ve düzensiz inconsecutive adj.
(edebi tarz veya ürün) incelikten yoksun ve düzensiz incult adj.
düzensiz yüzeyli pebbled adj.
(yüzey) düzensiz pebbly adj.
düzensiz kesimli premorse adj.
düzensiz kırpılan premorse adj.
düzensiz kesilen premorse adj.
düzensiz kenarlı praemorse adj.
düzensiz ve birbirine uzak duran scattering adj.
düzensiz ve birbirinden ayrı konmuş scattering adj.
düzensiz aralıklarla olan scattering adj.
kısmen düzensiz semichaotic adj.
hafifçe ve düzensiz şekilde titreyen shivering adj.
düzensiz biçimi olan free-form adj.
düzensiz yayılan sprawly adj.
düzensiz aralıklı staggered adj.
düzensiz bir biçimde aberrantly adv.
düzensiz bir şekilde sporadically adv.
düzensiz bir biçimde crankily adv.
düzensiz hareketlerle jerkily adv.
düzensiz bir şekilde disorganizedly adv.
düzensiz bir şekilde atypically adv.
her tarafa düzensiz every which way adv.
düzensiz bir şekilde fitfully adv.
düzensiz bir şekilde waywardly adv.
düzensiz bir şekilde anomalously adv.
düzensiz aralıklarla kesilen ve devam eden on again and off again adv.
düzensiz bir şekilde irregularly adv.
düzensiz surette spasmodically adv.
düzensiz surette irregularly adv.
düzensiz bir şekilde spasmodically adv.
düzensiz surette fitfully adv.
düzensiz surette sporadically adv.
düzensiz bir şekilde inconsistently adv.
düzensiz bir şekilde spottily adv.
düzensiz bir şekilde in piecemeal fashion adv.
düzensiz biçimde uncoordinatedly adv.
düzensiz bir şekilde unevenly adv.
düzensiz bir şekilde jaggedly adv.
düzensiz görünerek jaggedly adv.
düzensiz bir şekilde jumblingly adv.
düzensiz bir şekilde willy adv.
düzensiz olarak hugger-mugger adv.
düzensiz bir şekilde mobbishly adv.
dürtüsel ve düzensiz bir şekilde by fits adv.
düzensiz biçimde desultorily adv.
düzensiz bir şekilde hither and thither adv.
düzensiz bir şekilde off key adv.
düzensiz bir şekilde off-key adv.
düzensiz şekilde disorderly adv.
düzensiz şekilde disordinately [obsolete] adv.
düzensiz ve birbirinden uzak şekilde scatteringly adv.
düzensiz aralıklarla scatteringly adv.
düzensiz durum anlamına gelen ön ek par- pref.
Phrasals
daha düzensiz bir hale geçmek dissolve into v.
zihninde düzensiz bir şekilde var olmak jostle around v.
düzensiz ilerlemek muddle along v.
Phrases
düzensiz dağılmış ever which way expr.
düzensiz dağılmış every which where expr.
düzensiz olarak on an irregular basis expr.
Colloquial
kasten yapılmış dağınık ve düzensiz giyim tarzı grunge n.
kasten yapılmış dağınık ve düzensiz giyim tarzı grunch n.
düzensiz şey horror show n.
düzensiz yığın hurrah's nest n.
düzensiz yer brothel [australia] n.
düzensiz şeyler mish-mash n.
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar spanish customs n.
bir grup çalışanın çalışma koşullarını iyileştirmek için hayata geçirdiği düzensiz uygulamalar spanish practices n.
düzensiz bir şekilde çalışmak operate v.
düzensiz olarak on and off expr.
düzensiz aralıklarla on and off expr.
düzensiz yer/durum it's a zoo expr.
düzensiz yer/durum what a zoo expr.
Idioms
(oda vb. gibi) karman çorman ve düzensiz yer a disaster area n.
düzensiz şeyler mish-mosh n.
düzensiz tekne rag bagger n.
düzensiz teknede seyahat eden kimse rag bagger n.
havalı/tarz ama düzensiz herif beau-nasty [obsolete] n.
karman çorman/düzensiz/başa çıkılamaz hale getirmek get something into a mess v.
düzensiz görünmek look as if (one) has been pulled through a hedge backward v.
düzensiz görünmek look as if (one) has been pulled through a hedge backwards v.
düzensiz olmak be out of square v.
düzensiz görünmek look a sight v.
düzensiz olmak look a sight [old-fashioned] [uk] v.
düzensiz görünmek look like (one) has been pulled through a hedge backward v.
düzensiz görünmek look like (one) has been pulled through a hedge backwards v.
düzensiz bir şekilde hareket etmek run off in all directions v.
düzensiz olmak be out of fix v.
kontrolsüz/düzensiz bir şekilde hareket etmek/davranmak be running around like a headless chicken [uk] v.
kontrolsüz/düzensiz bir şekilde hareket etmek/davranmak be running around like a chicken with its head cut off [us] v.
çok düzensiz all over the place adj.
çok düzensiz all over the place adj.
düzensiz bir tempo ile by fits and starts expr.
düzensiz surette by fits and starts expr.
düzensiz bir şekilde in fits and starts expr.
düzensiz surette in fits and starts expr.
düzensiz bir şekilde by fits and starts expr.
gayet düzensiz bir şekilde by fits and starts expr.
düzensiz biçimde all over the place like a mad woman's custard [uk] expr.
düzensiz aralıklarla fits and starts expr.
düzensiz bir şekilde fits and starts expr.
düzensiz bir tempo ile fits and starts expr.
Speaking
o çok düzensiz she is so untidy expr.
o çok düzensiz he is so untidy expr.
Trade/Economic
düzensiz ekonomi irregular economy n.
düzensiz kayıt irregular entry n.
düzensiz düzenleme disarrangement n.
düzensiz istihdam irregular employment n.
düzensiz borç floating debt n.
düzensiz borç floating liability n.
düzensiz çalışan yer cowboy n.
düzensiz hareket eden acyclical adj.
düzensiz fiyat hareketleriyle karakterize olan (piyasa) mixed adj.
fiyatların düzensiz olduğu (piyasa) irregular adj.
Law
düzensiz göçmen irregular migrant n.
düzensiz yer değiştirenler irregular movers n.
düzensiz gelir obvention n.
Politics
düzensiz göç irregular migration n.
düzensiz yer değiştirenler irregular movers n.
mültecilerin düzensiz hareketleri irregular movement of refugees n.
Industry
kağıt yapımında hamur akışını yavaşlatıp ağır ve düzensiz parçacıkları eleyen dik bölmeli tekne riffler n.
düzensiz profilli yuvarlak nesneyi şakül veya mastara çeviren otomatik torna tezgahı gauge lathe n.
Technical
düzensiz bir nesnenin yüzeyini eşit bir şekilde kaplayabilme throwing power n.
düzensiz akış turbulent flow n.
düzensiz oturma nonuniform settlement n.
düzensiz vites seçimi erratic shift n.
düzensiz ayrıt ragged edge n.
düzensiz çalışma rough operation n.
düzensiz bir kesitte paneller halinde hesaplanan debilerin toplanması ile elde edilen bir kesitten geçen toplam anlık debi total instantaneous discharge n.
düzensiz biçim irregular shape n.
düzensiz kenar ragged edge n.
düzensiz zemin yapısı erratic soil structure n.
düzensiz eğim irregular pitch n.
düzensiz sıcaklık dağılımı uneven temperaturedistribution n.
düzensiz yapı disordered structure n.
düzensiz değişim fluctuation n.
düzensiz akış nonuniform flow n.
düzensiz topografya irregular topography n.
düzensiz katı çözelti disordered solid solution n.
düzensiz dizi jagged array n.
düzensiz dağılım uneven distribution n.
bir cihazın çalışmaya başlaması veya düzensiz bir şekilde hareket etmesi ile, hareketli aksamlarının arasındaki boşluk veya gevşeklik kaynaklı ortaya çıkan gıcırtılı ses veya sarsıntı lash n.
kağıda bastırıldığında gizli bir mesajın delikler sayesinde yazılabileceği, düzensiz delikleri olan bir maske grill n.
kağıda bastırıldığında gizli bir mesajın delikler sayesinde yazılabileceği, düzensiz delikleri olan bir maske grille n.
motor silindirlerinin düzensiz bir şekilde patlaması cough n.
düzensiz akım üreten osilatör squegger n.
düzensiz bir şekilde dalgalanmak flutter v.
(düzensiz taş bloklarını) küçültmek spall v.
(düzensiz taş bloklarını) çekiçle şekillendirmek spall v.
(düzensiz taş bloklarını) çekiçle düzeltmek spall v.
(elektronik sistem) düzensiz salınım yapmak squeg v.
düzensiz biçimli free-form adj.
(yansıyan yüzey) düzensiz smooth adj.
düzensiz bir şekilde irreg. (irregularly) abrev.
Computer
düzensiz kenar ragged edge n.
düzensiz seçim disjoint selection n.
düzensiz veri dirty data n.
düzensiz trafik peaked traffic n.
düzensiz kaydırma irregular wrap n.
belgenin sayfa düzenlemesini tasarlarken yer tutsun diye kullanılan düzensiz latince kelime parçalarından oluşan metin lorem ipsum n.
Informatics
düzensiz oluşumlu ağ ad hoc network n.
Electric
düzensiz gerilim değişimi bağışıklık deneyi voltage fluctuation immunity test n.
Mechanic
kavisli ve düzensiz çizgiler kesmek için kullanılan dar ve dikey testereli tezgah gig saw n.
Textile
iki birleşik kozadan sarılmış büyük ve düzensiz çift ipek iplik doupioni n.
büyük ve düzensiz çift ipek iplikten dokunmuş kumaş doupioni n.
iki birleşik kozadan sarılmış büyük ve düzensiz çift ipek iplik douppioni n.
büyük ve düzensiz çift ipek iplikten dokunmuş kumaş douppioni n.
iki birleşik kozadan sarılmış büyük ve düzensiz çift ipek iplik dupioni n.
büyük ve düzensiz çift ipek iplikten dokunmuş kumaş dupioni n.
iki birleşik kozadan sarılmış büyük ve düzensiz çift ipek iplik doupion n.
büyük ve düzensiz çift ipek iplikten dokunmuş kumaş doupion n.
düzensiz dokulu kumaş pebbleweave cloth n.
düzensiz dokulu kumaş pebbleweave n.
(düzensiz bükülen iplikte) spiral biçimli özür corkscrew n.
(düzensiz bükülen iplikte) sarmal kusur corkscrew n.
(yırtılma sonucu oluşan) düzensiz kenar snag n.
düzensiz pütürlü dikişler veya süslü dokumalardan oluşan (kumaş) needlepoint adj.
(malzeme) düzensiz görünümlü slub adj.
Construction
düzensiz derz irregular joint n.
düzensiz agrega irregular aggregate n.
düzensiz gelişme urban sprawl n.
düzensiz inşa edilmiş random adj.
düzensiz yapılı heterogeneous adj.
Woodworking
dokuların aşırı ve düzensiz büyümesinden kaynaklanan bir ahşap kusuru plethora n.
Automotive
düzensiz vites değişimi erratic shifting n.
düzensiz lastik aşınması uneven tire wear n.
düzensiz çalışma hunting n.
düzensiz rölanti rough idle n.
düzensiz darbeli ses irregular impact sound n.
düzensiz rölanti irregular idling n.
Aeronautic
düzensiz osilasyon buffet n.
düzensiz titreşim buffet n.
Marine
düzensiz rüzgar hızı fluctuating wind velocity n.
düzensiz salınım analizinin hazırlık işlemleri prewhitening n.
uzun tepeli düzensiz dalgalar long crested random waves n.
düzensiz dalgalı lumpy adj.
Mining
kumtaşlarındaki düzensiz damarlarda bulunan ve elektrik yalıtımında kullanılan bir hidrokarbon mumu native paraffin n.
damar şeklinde olmayıp düzensiz bulunan maden yatağı mass n.
küçük ve düzensiz cevher kütlesi bunch n.
düzensiz ve rastgele kazmak gopher v.
Medical
kalbin çok hızlı ve düzensiz atması tachyarrhythmia n.
kalbin çok hızlı ve düzensiz atması tachyarrythmia n.
düzensiz regl irregular menstruation n.
düzensiz menstrual döngüsü olan hasta patient with irregular menses n.
düzensiz kanama irregular bleeding n.
düzensiz kalp atışı arrhythmias n.
düzensiz solunum disturbances of breathing n.
düzensiz kalp atışı irregular heartbeat n.
düzensiz nefes alış erratic breathing n.
düzensiz maküler hiperpigmentasyon irregular macular hyperpigmentation n.
düzensiz regl abnormal menstruation n.
düzensiz ağır adet dönemi irregular heavy periods n.
otonom sinir sisteminin düzensiz çalışması ile belirgin kalıtsal hastalık dysautonomia n.
vücudun yarısında istemsiz ve düzensiz hareketlerin olduğu bir hastalık hemiballism n.
bazı bitkilerin nektarında ve bu nektardan üretilen pastörize edilmemiş balda bulunup mide bulantısı, kusma, baş dönmesi ve düzensiz kalp atışı gibi geçici etkileri olan bir nörotoksin grayanotoxin n.
kabus görme ve uyurgezerlik ile karakterize edilen huzursuz ve düzensiz uyku oneirodynia n.
gözün yatay ve dikey doğrultularda hızlı, ritmik olmayan ve düzensiz hareketleri opsoclonus n.
kalpteki kas liflerinin çok hızlı ve düzensiz kasılması fibrillation n.
düzensiz (kalp atışı vb) arrhythmical adj.
Anatomy
düzensiz sıralama heterotaxis n.
üçüncü ventrikül ile merkezi omurilik kanalı arasında yer alan düzensiz bir ventrikül fourth ventricle n.
kafatasının her iki yanında yer alıp alın kemiği ile kafatası yan kemiğinin ön ucunun, şakak kemiğinin ve temel kemiğinin büyük kanadının birleştiği düzensiz şekilli alan sphenoid fontanel n.
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan sphenoid fontanelle n.
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan sphenoidal fontanel n.
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan sphenoidal fontanelle n.
Psychology
düzensiz bağlanma disorganized attachment n.
düzensiz şizofreni disorganized schizophrenia n.
psikolojik ve davranışsal süreçleri düzensiz olan disintegrative adj.
Mental Health
düzensiz şizofreni disorganized type schizophrenia n.
düzensiz şizofreni hebephrenic schizophrenia n.
Physiology
(uyarılabilir hücre veya doku) düzensiz faaliyetli phasic adj.
Pathology
düzensiz menstrüasyon irregular menstruation n.
dilde düzensiz kırmızı yaralar ve baharatlı veya sıcak yiyeceklere duyarlılıkla karakterize bir tür yüzeysel dil iltihabı moeller's glossitis n.
düzensiz kalp ritmi gallop n.
adetin düzensiz olması oligomenorrhea n.
düzensiz tansiyonlu entonic adj.
düzensiz ritme sahip olan dysrhythmic adj.
Pharmaceutics
ventriküler düzensiz kalp atışının tedavisinde kullanılan bir antiaritmik ilaç tocainide n.
ventriküler düzensiz kalp atışının tedavisinde kullanılan bir antiaritmik ilaç tonocard® n.
düzensiz kalp atışını önleyen ilaç antiarrhythmic n.
düzensiz kalp atışını önleyen ilaç antiarrhythmic medication n.
düzensiz kalp atışını önleyen ilaç antiarrhythmic drug n.
düzensiz kalp atışı tedavisinde kullanılan bir antiaritmik ilaç mexiletine n.
düzensiz kalp atışı tedavisinde kullanılan bir antiaritmik ilaç markası mexitil® n.
düzensiz kalp atışını önleyen antiarrhythmic adj.
Optics
düzensiz astigmatizm irregular astigmatism n.
ışığın düzensiz bir şekilde kırılmasıyla sıcak yüzeyde oluşan pırıltı etkisi laurence n.
Math
düzensiz ayrıt ragged edge n.
düzensiz biçimli quasi-periodic adj.
(poligon) düzensiz irregular adj.
Geometry
düzensiz üçgen ağı triangulated irregular network n.
Statistics
düzensiz hareket irregular movement n.
düzensiz seri irreguler kollectiv n.
düzensiz tahmin edici non-regular estimator n.
Physics
düzensiz yerleşmiş sistem disordered system n.
Biology
düzensiz büyüme heterauxesis n.
yalancı ayakların kalın ve düzensiz olduğu bir kök ayaklılar takımı lobosa n.
koyu renkli hifleri bulunan düzensiz bir mantar familyası dematiaceae n.
koyu renkli hifleri bulunan düzensiz bir mantar ailesi family dematiaceae n.
düzensiz yapılı heteromorphous adj.
Biochemistry
düzensiz sargı random coil n.
Marine Biology
düzensiz balıklar sporadic fish n.
yüzeylerde yuvarlak veya düzensiz mercan öbekleri oluşturan yosun hayvanı sea scurf n.
deniz canlılarının sıcaklık dışındaki etkilere tepki olarak yüzeyde veya değişen derinliklerde düzensiz dağılımına ait veya ilgili allopelagic adj.
kuyruk veya karın bölgesi düzensiz yapıda olan anomural adj.
Astronomy
düzensiz değişen yıldız irregular variable star n.
(eliptik, sarmal, çubuklu sarmal veya düzensiz) galaksilerin sahip oldukları şekillere göre sınıflandırıldığı bir metot hubble classification n.
galaksilerin sahip oldukları şekillere göre sınıflandırıldığı bir metot (eliptik, sarmal, çubuklu sarmal veya düzensiz) hubble sequence n.
iki yeni ay arasında geçen düzensiz süre lunation n.
düzensiz galaksi irregular galaxy n.
düzensiz kraterler paterae n.
düzensiz krater patera n.
kanatlı at cüce düzensiz galaksisi pegasus dwarf irregular galaxy n.
düzensiz uydu irregular satellite n.
düzensiz ay irregular satellite n.
düzensiz uydu irregular moon n.
düzensiz ay irregular moon n.
düzensiz cüce galaksi dig (dwarf irregular galaxy) abrev.
Astrology
(zodyak işareti) düzensiz diurnal adj.
Zoology
kürkünde düzensiz ve zıt renkte çizgi veya benekler bulunan (köpek) merle adj.
düzensiz kümeli conglomerate adj.
düzensiz gruplu conglomerate adj.
düzensiz uzun noktaları olan plagate adj.
Botanic
asma sap ve yaprakları üzerinde meydana gelen düzensiz şişlikler tomato gall n.
tropik bölgelerde yetişen, yaprakları birbirine zıt yönde çıkan ve düzensiz gösterişli çiçekleri olan bir ağaç familyası trumpet-creeper family n.
tropik bölgelerde yetişen, yaprakları birbirine zıt yönde çıkan ve düzensiz gösterişli çiçekleri olan bir ağaç familyası bignoniaceae n.
düzensiz veya anormal çiçekleri olan bitki amorphophyte n.
aslanağzıgiller familyasından parlak renkli düzensiz çiçekleri olan bir bitki cinsi antirrhinum n.
aslanağzıgiller familyasından parlak renkli düzensiz çiçekleri olan bir bitki cinsi genus antirrhinum n.
düzensiz gösterişli çiçekleri olan hasekiküpesi cinsi bitki aquilege n.
düzensiz gösterişli çiçekleri olan hasekiküpesi cinsi bitki columbine n.
düzensiz gösterişli çiçekleri olan bir bitki cinsi aquilegia n.
basit yaprakları ve düzensiz çiçekleri olan zehirli bir avrasya bitki cinsi hyoscyamus n.
yumurta biçimli geniş yaprakları ve düzensiz çiçekleri olan bir orkide satyr orchid n.
yumurta biçimli geniş yaprakları ve düzensiz çiçekleri olan bir orkide coeloglossum bracteatum n.
küçük tohumlu düzensiz çiçekleri olan bir bitki takımı orchidales n.
küçük tohumlu düzensiz çiçekleri olan bir bitki takımı order orchidales n.
düzensiz uçlu kök premorse root n.
düzensiz şekillere sahip çok acı biber scotch bonnet n.
düzensiz çiçekleri olan anomaloflorous adj.
yaprakları düzensiz olan anomophyllous adj.
düzensiz sinirlere sahip olan vaginervose adj.
düzensiz damarlı vaginervose adj.
düzensiz büyüyen vagrant adj.
düzensiz çizgili rivulose adj.
Agriculture
düzensiz akış non uniform flow n.
Forestry
düzensiz çizgileri olan, akçaağaçtan yapılan ve mobilya yapımında sık kullanılan kereste tiger maple n.
Education
disiplinsiz ve düzensiz araştırma sloppy research n.
Literature
alışılagelmedik biçimde düzensiz yazılmış şiir veya düzyazı parçası rhapsody n.
antik yunan şairi pindaros'un üslubuna benzer şekilde yazılmış katı kuralları olmayan düzensiz dizeler pindarics n.
düzenli vezin vurgusuyla birlikte düzensiz vezin vurgusu kullanımı counterpoint n.
düzensiz olarak bölünmüş alloiostrophos adj.
Linguistics
düzensiz sıfatların karşılaştırılması ve üstünlükdereceleri comparative and superlative forms of irregular adjectives n.
düzensiz eylem irregular verb n.
düzensiz yanlış unsystematic error n.
düzensiz örneklem random sampling n.
düzensiz sıfatlar irregular adjectives n.
düzensiz fiil v irr (irregular verb) n.
düzensiz eylem v irr (irregular verb) n.
düzensiz çekimli kelime heteroclite n.
düzensiz çekimli isim heteroclite n.
düzensiz çekimli isim heteroclitic n.
(düzensiz vezin sisteminde) vurgusuz hece slack n.
düzensiz çekimli heteroclite adj.
düzensiz çekimli (gövde) heteroclitic adj.
düzensiz çekimli heteroclitic adj.
History
düzensiz hafif süvari irregular light cavalry n.
Religious
kiliseye düzensiz giden kimse nonchurchgoer n.
Environment
düzensiz depolama sahası dump site n.
düzensiz akış non-uniform flow n.
düzensiz/vahşi depolama uncontrolled dumping n.
düzensiz/vahşi depolama uncontrolled disposal of waste n.
düzensiz akış rastlantısal işlemi non-stationary random process n.
düzensiz ve asimetrik öğeleriyle bilinen, çin'e özgü bir peyzaj mimarisi tarzı sharawadgi n.
düzensiz ve asimetrik öğeleriyle bilinen, çin'e özgü bir peyzaj mimarisi tarzı sharawadgis n.
düzensiz ve asimetrik öğeleriyle bilinen, çin'e özgü bir peyzaj mimarisi tarzı sharawaggi n.
düzensiz ve asimetrik öğeleriyle bilinen, çin'e özgü bir peyzaj mimarisi tarzı sharawaggis n.
Geography
eriyen buzulların kum ve çakıl gibi malzemeleri biriktirmesiyle meydana gelen düzensiz höyük ya da tepe kame n.
düzensiz akışlı akarsu intermittent springs n.
libya'da yer alan düzensiz kumlu bir çöl serir n.
(özellikle düzensiz hatlı) sıradağ serra n.
Geology
kayaçların başkalaşımı sonucu oluşan düzensiz, tanecikli ve genellikle çizgili doku flaser n.
içerisinde kristallerin çıkıntı yaptığı düzensiz boşlukları olan (volkanik kayaç) miarolitic adj.
içerisinde kristallerin çıkıntı yaptıkları düzensiz şekle sahip (boşluk) miarolitic adj.
Military
düzensiz dış kenar irregular outer edge n.
düzensiz birlikler irregulars n.
düzensiz pusula aperiodic compass n.
sabotaj ve taciz yöntemleriyle savaşan düzensiz silahlı kuvvet guerilla force n.
askeri hatlarda organize olup düşman eline geçmiş, düşmancıl veya yasak bölgelerde askeri ve yarı askeri harekatlar düzenleyen, genellikle yerlilerden oluşan düzensiz grup guerrilla force n.
birlik ve araçların düzensiz aralıklar ile taşındığı bir askeri sistem infiltration n.
hafif silahların düzensiz fakat sürekli olarak ateşlenmesi dropping fire n.
düzensiz birlikler irregular forces n.
britanya'nın hindistan'daki yerel ve düzensiz askerleri sebundy n.
britanya'nın hindistan'daki yerel ve düzensiz askerleri sebundee n.
(hindistan'da) düzensiz süvari birliğine mensup asker silladar n.
ingiliz veya amerikan ordusu emrine girmek isteyen gerilla ve düzensiz asker ordusu skinner n.
düzensiz ateşlemek spray v.
Hunting
düzensiz avlanma unregulated hunting n.
Sport
(zeminin düz olmaması nedeniyle, top) hızlı ve düzensiz bir şekilde zıplamak bobble v.
(golf topuna) düzensiz vuruş yapmak stab v.
Card
(briçte) elin kartların yeniden dağıtılmasını gerektirecek kadar düzensiz gelmesi misdeal n.
Art
resim sanatında düzensiz biçimli renk lekeleri ve damlaları kullanarak çalışan sanatçı tachiste n.
resim sanatında düzensiz biçimli renk lekeleri ve damlalarının kullanılmasını temel alan sanat biçimi tachism n.
resim sanatında düzensiz biçimli renk lekeleri ve damlalarının kullanılmasını temel alan sanat biçimi tachisme n.
resim sanatında düzensiz biçimli renk lekeleri ve damlaları kullanarak çalışan sanatçının tutumu tachism n.
resim sanatında düzensiz biçimli renk lekeleri ve damlaları kullanarak çalışan sanatçının tutumu tachisme n.
Music
düzensiz ritm breakbeat n.