diş - Turco Inglés Diccionario
Historia

diş



Significados de "diş" en diccionario turco inglés : 19 resultado(s)

Inglés Turco
General
dis n. uzaklaştırma
dis pref. muaf anlamı veren ön ek
dis pref. -siz/-sız anlamı veren ön ek
dis pref. geri alma anlamı veren ön ek
dis pref. tersini yapma anlamı veren ön ek
dis pref. pekiştirme amacıyla kullanılan bir ön ek
Medical
dis n. dis
Card
dis n. onlu
Mythology
dis n. (roma mitolojisinde) yeraltı tanrısı
dis n. (iskandinav mitolojisinde) kadın
dis n. (iskandinav mitolojisinde) doğurganlık ve bereket tanrıçası
dis n. (roma mitolojisinde) yeraltı dünyası
Slang
dis n. hakaret
dis n. küçük düşürücü eylem
dis n. saygısızlık
dis v. hakaret etmek
dis v. aşağılamak
dis v. eleştirmek
dis v. hata bulmak

Significados de "diş" en diccionario inglés turco : 53 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
diş tooth n.
diş dental adj.
General
diş jag n.
diş tusk n.
diş indent n.
diş grinder n.
diş knurl n.
diş crenate n.
diş notch n.
diş screw thread n.
diş clove n.
diş nick n.
diş cog n.
diş dent n.
diş joggle n.
diş tooth n.
diş thread n.
diş whelky n.
diş chicklet n.
diş jog n.
diş gam [scotland] n.
diş gnasher n.
diş dental n.
diş serrature n.
diş sprong n.
diş leaf v.
diş crenated adj.
Colloquial
diş crockery n.
diş pearly n.
Idioms
diş china n.
Technical
diş tread n.
diş cog n.
diş tine n.
diş thread n.
diş dent n.
diş rib n.
diş jag n.
diş tooth n.
diş knurl n.
diş fang n.
Automotive
diş cog n.
diş gear tooth n.
diş sprocket n.
diş thread n.
diş tooth n.
Medical
diş dens n.
diş compression n.
Anatomy
diş peg n.
Dentistry
diş tooth n.
Botanic
diş serrulation n.
Linguistics
diş teeth n.
Slang
diş biters n.
diş ivory n.

Significados de "diş" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
diş hekimi dentist n.
diş eti gum n.
General
diş ipi floss n.
takma diş pivot tooth n.
diş açma indention n.
inci gibi (diş) pearly n.
diş diş olma indention n.
diş hassasiyet gidericisi desensitizer n.
çene kemiğine kaynamış diş impacted tooth n.
diş minesi enamel n.
diş (sarımsakta) clove n.
takma diş dentures n.
diş izi bite n.
diş (çatala ait) tine n.
diş tabibi dentist n.
diş çürümesi caries n.
diş kiri plaque n.
fırlak diş snag n.
kırık diş snag n.
diş ağrısı toothache n.
diş tozu tooth powder n.
diş diş yapma indent n.
bebeklerin diş çıkardıklarında dişetlerini kaşımaları için yapılmış plastik oyuncak teether n.
diş çekimi ile ilgili dişçilik dalı exodontia n.
takma diş prosthodontics n.
diş yapma indentation n.
kesici diş incisor n.
diş kanaması bleeding tooth n.
bir tüp diş macunu a tube of toothpaste n.
diş izi (vücutta) hicky n.
üst diş upper n.
diş mikrometresi micrometer callipers n.
diş klinikleri dental clinics n.
tuvalet malzemeleri (sabun/diş macunu/kolonya gibi) toiletries n.
diş ipi dental floss n.
takma diş dental plate n.
uzun ve sivri diş fang n.
uzun sivri diş fang n.
takma diş artificial teeth n.
diş kaşıyıcı teether n.
diş cerrahisi dental surgery n.
zehirli diş fang n.
öğütücü diş grinder n.
diş kesme gear cutting n.
diş çıkarma teething n.
iki diş arasındaki boşluk diastemata n.
diş diş olma indentation n.
diş kesme thread cutting n.
takma diş chopper n.
diş gibi çıkıntı dentation n.
diş diş olma indenture n.
diş perisi tooth fairy n.
diş çıkması eruption n.
diş ağrısı odontalgic n.
diş kirası gift or money for poor guests in ottoman empire n.
diş ipliği floss n.
diş tozu toothpowder n.
diş çıkarma dentition n.
diş çürüğü tooth decay n.
diş kökünün dışındaki tabaka cement n.
azı diş grinder n.
diş hekimi odontologist n.
diş çürümesi tooth decay n.
diş macunu dentifrice n.
takma diş false teeth n.
diş bakımı dental care n.
dişi diş female thread n.
diş biçiminde dentiform n.
diş çürüğü caries n.
çekme (diş) extraction n.
ön diş nipper n.
dolgu (diş) filling n.
(diş) çekme extraction n.
yirmilik diş wisdom tooth n.
ön diş tenaille n.
kırık diş snaggletooth n.
diş teknisyeni dental technician n.
oyma diş glyptodont n.
oyma diş glyptodon n.
diş ipliği dental floss n.
diş ipi ile temizleme flossing n.
kılıç diş sabretooth n.
diş diş olma indenting n.
çürük diş decayed tooth n.
ağızdan dışarı doğru çıkan büyük diş buckteeth n.
küçük diş denticle n.
diş kökü fang n.
diş açıklığı pitch n.
tavşan-diş buckteeth n.
ön diş incisor n.
diş çukuru cavity n.
diş doktoru dentist n.
takma diş denture n.
diş fırçası toothbrush n.
diş macunu toothpaste n.
diş dolgusu filling n.
öğütücü diş molar tooth n.
diş mastarı odontograph n.
diş dolgusu stopping n.
diş açma toothing n.
diş çekme toothing n.
çarpık diş crooked teeth n.
kırık diş broken tooth n.
sallanan diş loose tooth n.
sallanan diş dangling tooth n.
sallanan diş wobbly tooth n.
üstü açılabilir kapaklı diş fırçası tooth brush with removable head n.
sivri/keskin diş sharp tooth n.
verilen rezervasyonları takip eden muayenehaneye gelen hastalarla ilgilenen diş hekimi muayene görevlisi dental receptionist n.
diş ağrısı sore tooth n.
dişe diş kapışma close contest n.
diş fırçası paylaşımı toothbrush sharing n.
düz kesimli diş fırçası flat-trim toothbrush n.
yeni mezun diş hekimi newly graduated dentist n.
diş fırçalık toothbrush holder n.
diş kalıp macunu die stone n.
diş kaşıma halkası comforter n.
diş kaşıma halkası soother n.
diş kaşıma halkası baby's dummy n.
diş kaşıma halkası pacifier n.
diş kaşıma halkası teething ring n.
diş kaşıma halkası dummy n.
dışarıya bakan ön diş bucktooth n.
diş gibi çıkıntı denticle n.
diş temizleme maddesi dentifrice n.
diş macunu dental paste n.
diş hassasiyet gidericisi desensitiser n.
sağlıklı diş etleri healthy gums n.
çürümüş diş decayed tooth n.
elektrikli diş fırçası electric toothbrush n.
diş hekimi randevusu dentist's appointment n.
diş hekimi randevusu dentist appointment n.
diş izi teeth mark n.
elektrikli diş fırçası powered toothbrush n.
20'lik diş wisdom tooth n.
diş fırçaları toothbrushes n.
diş budak fidanından yapılan baston ashplant n.
diş hekimleri günü dentist day n.
gezici diş hekimi traveling dentist n.
diş kürdanı toothpick n.
çıkarılabilir başlıklı diş fırçası tooth brush with removable head n.
elektrikli diş fırçası electric toothbrush n.
diş teli neck-gear n.
diş teli neckgear n.
kırık veya diğer dişlerle aynı hizada olmayan diş snaggletooth n.
diş çıkaran bebek teether n.
florürsüz diş macunu fluoride-free toothpaste n.
sivri diş pointy tooth n.
(sabun ve diş macunu gibi eşyaların konduğu) seyahat çantası toilet bag n.
(sabun ve diş macunu gibi eşyaların konduğu) seyahat çantası sponge bag n.
diş kamaşması tooth edge n.
diş fırçalama toothbrushing n.
diş çeken kimse toothdrawer n.
diş doktoru toothdrawer n.
diş benzeri ufak çıkıntı toothlet n.
hekim, diş hekimi, cerrah veya veteriner gibi doktorluk yetkisi bulunan kimse medical practitioner n.
öğütücü diş mill tooth [obsolete] n.
diş fırçalama brush n.
diş fırçalama brushing n.
öne doğru çıkık diş gagtooth [obsolete] n.
büyük diş gam [scotland] n.
çarpık diş gam [scotland] n.
diş gösterme girn [scotland] n.
gıcırdatılan diş gnasher n.
diş gıcırdatan kimse gnasher n.
diş gıcırdatma gnashing n.
diş biçimli dağ tepesi dent n.
çatı kornişinin altında bulunan diş şeklinde kare kuşak dental n.
diş çıkarma dentilation n.
diş yapısı dentilation n.
diş temizleme işlemi dentilave n.
(diş hekimi, mühendis gibi kimselerin) çalıştığı yer operatory n.
diş kaşıma halkası dottle [dialect] n.
çürük diş bad tooth n.
bazı halkalı solucanlarda küçük boynuzumsu diş benzeri ağız paragnath n.
diş hekimi doctor [us/canada] n.
kısmi takma diş partial n.
birbirinden ayrılan pulların kenarlarında deliklerden yırtma sonucu meydana gelen diş perforation n.
diş pulpası pulp n.
(tekerlek veya ayakkabı tabanı) diş sipe [us] n.
yamuk diş snag tooth n.
kırık diş snag tooth n.
diş kökü sprong n.
diş tartarı scale n.
diş çekmek pull out v.
diş taşlarını temizlemek scale v.
diş gıcırdatmak gnash the teeth v.
diş dolgusu yapmak fill a tooth v.
diş çürümek go bad v.
diş diş etmek notch v.
diş çürümek rot v.
diş diş etmek jag v.
diş çıkarmak teethe v.
diş aralarını iplikle temizlemek floss v.
diş çıkarmak grow teeth v.
diş gıcırdatmak gnash v.
diş diş yapmak (paranın kenarını) mill v.
diş çekmek pull out a tooth v.
diş göstermek show one's teeth v.
kamaşmak (diş) be set on edge v.
diş diş yapmak notch v.
diş açmak tooth v.
diş çürümek go rotten v.
diş çıkarmak cut a tooth v.
diş fırçalamak brush teeth v.
diş çektirmek have a tooth out v.
çocuk diş çıkarmak cut a tooth v.
diş çekmek extract v.
gıcırdatmak (diş) gnash v.
diş çekmek pull a tooth v.
diş çürümek decay v.
diş çıkarmak cut v.
diş bilemek nurse a grudge v.
diş fırçalamak brush one's teeth v.
diş ağrısı çekmek have a toothache v.
diş ipi ile temizlemek floss v.
diş göstermek show teeth v.
diş göstermek reveal teeth v.
diş göstermek bare teeth v.
diş çektirmek have a tooth pulled v.
diş çektirmek have out tooth v.
(diş/yumruk) sıkmak clench v.
(diş vb) çektirmek have out v.
(diş) gıcırdatmak gnash v.
diş beyazlatmak whiten the teeth v.
diş teli takmak have braces v.
diş teli takmak wear braces v.
diş sigortası olmak have dental insurance v.
diş hekimine gitmekten korkmak be afraid of going to the dentist v.
diş filmi çektirmek have a dental x-ray v.
diş filmi çektirmek have an intraoral X-ray/dental radiography v.
diş dolgusu yaptirmak get a filling v.
diş, kemik, balen, fildişi gibi malzeme üzerine oyma süsler yapmak scrimshaw v.
(tarak veya tırmığa) diş yapmak teethe [dialect] v.
diş etlerine ve dişlere sürterek enfiye çekmek dip snuff v.
diş takmak tooth v.
diş gıcırdatmak tusk v.
diş açmak knurl v.
boynuz veya diş ile parçalamak horn v.
boynuz veya diş ile delmek horn v.
boynuz veya diş saplamak horn v.
diş göstermek girn [scotland] v.
enfiyeyi fırça veya çubuk yardımıyla diş etlerine ve dişlere sürtmek dip v.
(yiyeceği) diş etleriyle çiğnemek gum v.
çiğnerken diş yerine diş etlerini kullanmak gum v.
(yiyeceği) diş etleriyle çiğnemek gum v.
diş etiyle çiğnemek mumble v.
diş etiyle ısırmak mumble v.
matrisin doğru kanala düşmesi için (diş) oluşturmak combinate v.
(kenarda veya levhada) diş gibi noktalar kesmek indent v.
diş geçirmek seize with teeth v.
(tekerlekte) diş açmak sipe [us] v.
diş diş serrate adj.
diş şeklinde odontoid adj.
diş çıkarmış teethed adj.
diş diş serrated adj.
diş diş jagged adj.
düzensizce diş diş edilmiş erose adj.
diş etine ait gingival adj.
diş yuvası ile ilgili alveolar adj.
sallanan (diş) loose adj.
iki diş arasında interdentil adj.
çürümüş (diş/kemik) carious adj.
(diş vb) çürük carious adj.
diş diş crenellated adj.
diş+ dental adj.
diş ile ilgili dental adj.
diş diş embattled adj.
diş diş indented adj.
öğütücü (diş) molar adj.
diş açılmış toothed adj.
diş diş toothed adj.
diş yuvası alveolar adj.
diş yuvası alveolus adj.
diş gibi dentiform adj.
et kesmeye uygun (diş) carnassial adj.
diş diş crenelated adj.
diş diş redented adj.
ufak diş benzeri çıkıntıları olan toothleted adj.
henüz diş çıkarmamış (bebek) toothless adj.
yapay (diş) boughten adj.
takma (diş) boughten adj.
(diş) öne doğru çıkık bucked adj.
(diş, pençe) savunma kısımları bulunmayan mutic adj.
(diş, pençe) savunma kısımlarından yoksun mutic adj.
diş etlerini gösteren gummy adj.
diş etleri ortada olan gummy adj.
diş benzeri çıkıntıları olan fanged adj.
diş diş sawed adj.
diş diş sawtooth adj.
diş diş saw-toothed adj.
çocukluk çağına ait (diş) primary adj.
diş diş serrous [obsolete] adj.
düzensizce diş diş edilmiş şekilde erosely adv.
diş yuvası ile ilgili olarak alveolarly adv.
diş tırnak gibi tooth and nail adv.
diş gıcırdatır gibi gnashingly adv.
bir karanfil/diş a clove of prep.
diş anlamına gelen ön ek odont- pref.
belirli bir diş şekline sahip olma anlamı veren son ek -odont suf.
belirli bir diş şeklinde olma anlamı veren son ek -odont suf.
diş hekimi dent (dentist) abrev.
diş hekimliği dent (dentistry) abrev.
diş hekimliği dent. (dentistry) abrev.
diş hekimi dent. (dentist) abrev.
Phrasals
dökülmek (saç, diş) fall out v.
Phrases
diş çürüğüne son no more tooth decay expr.
(diş) çürüklere son no more tooth decay expr.
göze göz, dişe diş an eye for an eye, a tooth for a tooth expr.
kana kan, dişe diş an eye for an eye, a tooth for a tooth expr.
göze göz, dişe diş an eye for an eye, a tooth for a tooth expr.
kana kan, dişe diş an eye for an eye, a tooth for a tooth expr.
Colloquial
(çocuk dilinde) diş toothy-peg n.
ön diş grill n.
diş etlerine ve dişlerine sürterek enfiye çeken kimse dipper n.
diş gıcırdatma/sıkma gnashing of teeth n.
diş gıcırdatmak/sıkmak gnash teeth v.
(birine) diş bilemek have it out for (one) v.
Idioms
(porselen) diş china n.
göze göz dişe diş mücadele red in tooth and claw n.
dişe diş kana kan mücadele red in tooth and claw n.
otuz iki diş sırıtma coprophagous grin n.
diş çıkarma sorunları teething troubles n.
diş bileyen kimse an axe to grind n.
diş teliyle gülümseme tin grin n.
dişe diş a roland for an oliver n.
diş göstermek show the teeth v.
birbirine diş göstermek come close to blows v.
birine diş bilemek have it out for someone v.
diş geçirememek be unable to order v.
diş çıkarmak cut teeth v.
dişe diş/kora kor mücadele etmek give somebody a run for their money v.
dişe diş mücadele etmek give as good as you get v.
diş göstermek show one's teeth v.
diş bilemek have it in for someone v.
diş bilemek get one's knife into v.
diş göstermek bare one's teeth v.
göze göz dişe diş karşılık vermek give someone tit for tat v.
dişe diş mücadele etmek play the same game (as somebody) v.
kana kan/göze göz/dişe diş istemek pay (one) back in kind v.
göze göz dişe diş intikam almak take an eye for an eye v.
kana kan dişe diş mücadele etmek cut one another's throats v.
diş göstermek bare your teeth v.
(birine/bir şeye) karşı kana kan dişe diş mücadele etmek fight (someone or something) tooth and claw v.
(biriyle) dişe diş/kora kor mücadele etmek give (one) a run for (one's) money v.
biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek give someone or something a (good) run for their money v.
(birine) göze göz dişe diş karşılık vermek give (one) tit for tat v.
biriyle dişe diş/kora kor mücadele etmek give someone a run for their money v.
biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek give someone or something a run for their money v.
(birine) diş bilemek have got it in for (one) v.
diş çıkarma sorunları olmak have teething troubles v.
diş göstermek show your teeth v.
dişe diş tooth for a tooth expr.
dişe diş eye for an eye and a tooth for a tooth expr.
dişe diş eyes-to-eyes expr.
dişe diş tooth for tooth expr.
dişe diş tit for tat expr.
göze göz dişe diş an eye for an eye expr.
göze göz, dişe diş an eye for an eye and a tooth for a tooth. expr.
Speaking
20lik diş wisdom tooth n.
bir diş doktoruna görünmelisin you should see a dentist expr.
bir diş hekimine görünmelisin you should see a dentist expr.
bir diş hekimine gitmelisin you should see a dentist expr.
diş hekiminden korkuyorum I am afraid of the dentist expr.
diş hekimine ne sıklıkta gidiyorsun? how often do you go to the dentist? expr.
diş hekimine ne sıklıkta gidiyorsunuz? how often do you go to the dentist? expr.
Trade/Economic
diş işi dental business n.
Law
göze göz dişe diş ilkesi talion n.
dişe diş talionic adj.
Industry
eskiden diş ipi olarak kullanılan ham ipek floss silk n.
Technical
diş açma tap n.
(baca içi) diş backjoint n.
diş çekme aparatı thread generator n.
diş çekme aparatı threading lathe n.
diş çekme aparatı threading machine n.
ayarlanabilir çift çatal ve diş açılmış gövde ölçüleri adjustable double fork and threaded shank dimensions n.
batarya ile çalışan diş fırçası battery-powered toothbrush n.
bir sıra diş cog n.
cırcırlı diş ratched tooth n.
cıvata diş dibi root of the bolt thread n.
çeneye diş yerleştirme implantation n.
çakma diş thread inserts n.
dairesel diş açma tezgahı circular chaser n.
dıştan diş male thread n.
dıştan diş external screw thread n.
dıştan diş outside thread n.
dairesel diş açıklığı circular pitch n.
dıştan diş external thread n.
diş dibi boşluğu bottom clearance n.
diş kalınlığı tooth thickness n.
diş hekimliği donanımı dental equipment n.
diş dibi kesit alanı root cross-section n.
diş hekimliğinde kullanılan panoramik x-ışını cihazı dental panoramic x-ray equipment n.
diş adımı screw pitch n.
diş oluşumu odontogenesis n.
diş mikrometresi micrometer callipers n.
diş arası diastema n.
diş profil bombesi crowning n.
diş açma screw-cutting n.
diş açma chasing n.
diş çekme rigid tapping n.
diş frezesi hob n.
diş yanayı thread profile n.
diş diş oluş serration n.
diş açma makinesi screwing machine n.
diş sıcaklığı tooth temperature n.
diş dili çapı minor diameter n.
diş çöpü toothpick n.
diş taşı tartar n.
diş çekilmiş çelik threaded opening n.
diş açma kalemi (torna tezgahı) thread cutting tool n.
diş ölçer thread gauge n.
diş açma takımları threading tools n.
diş açma bıçağı chaser n.
diş açıklığı kontrol edilebilir pervane controllable pitch propeller n.
diş açma taşlaması thread grinding n.
diş porseleni dental porcelain n.
diş açıklık dişlisi pitch wheel n.
diş boyu thread length n.
diş çekme takımları screw cutting tools n.
diş alaşımları dental alloys n.
diş koruyucusu thread protector n.
diş hatvesi thread pitch n.
diş ölçüleri thread dimensions n.
diş işleme makinesi gear cutting machine n.
diş açıklık dairesi çapı pitch diameter n.
diş çekilmiş konik tapa washout plug n.
diş çukurları bölümü alveolar ridge n.
diş sayısı number of teeth n.
diş boyu threaded length n.
diş yüzeyi tooth face n.
diş kesme makinesi teeth cutting machine n.
diş frezeleme thread milling n.
diş açma makinesi thread cutter n.
diş açma threading n.
diş açma screw cutting n.
diş kesme chasing n.
diş temizleme somunu die nut n.
diş gibi kırılması groove cracking n.
diş adımı thread pitch n.
diş biçimi tooth form n.
diş yuvası açma screw tapping n.
düz diş straight thread n.
diş kesme thread cutting n.
diş açıcı tapper n.
diş çekme screw-cutting n.
diş aralığı screw pitch n.
diş açma screwing n.
diş yanağı tooth flank n.
diş açma veya kesme thread cutting n.
diş ipliği dental floss n.
diş dibi çapı thread minor diameter n.
diş inşası key construction n.
diş profili thread profile n.
diş çekme tezgahı screw lathe n.
dişi diş female thread n.
diş taşlama external grinding n.
diş çekme kalemi thread cutting tool n.
diş açma makinesi thread cutting machine n.
diş açıklığı dairesi pitch circle n.
diş çukuru alveolus n.
diş oyucusu screw chaser n.
diş dibi yorulma hasarı root fatigue damage n.
diş çekme tapping n.
diş kesme gear cutting n.
diş lokması die chaser n.
diş boşluğu backlash n.
diş açma tapping n.
diş çekme aparatı threader n.
diş izleri (freze) toothmarks n.
diş yanı tooth flank n.
diş hatvesi tooth pitch n.
enine diş transverse pitch n.
enerji kırıcı diş energy dispersion baffle n.
gövdeye açılacak diş derinliği thread hole depth n.
hatve ya da diş ölçer pitch gauge n.
iç diş internal thread n.
iki ucuna diş çekilmiş boru close nipple n.
ince diş fine tread n.
iyileşmeyen diş yuvası dry socket n.
içe çekilmiş diş inside thread n.
kalın diş coarse thread n.
kendinden diş açan vida self tapping screw n.
kesici diş incisor n.
kılavuzla deliklere diş açma tapping n.
kılavuzla diş açma tapering n.
kaynak ve diş açmaya uygun alaşımsız çelik boru non-alloy steel tube suitable for welding and threading n.
kenarı diş diş olan yaprak crenate leaf n.
köşe diş tutucusu corneroth holder n.
kuru sızdırmazlık sağlayan diş dry seal thread n.
lastik diş veya dişlilerinin aşınması sonucu düzlemiş flat spot n.
lastik diş veya dişlerinin yarılması open tread splice n.
lastiğin diş ve oluklardan oluşan dış kısmı tread n.
ön diş incisor n.
ovalama diş rolled thread n.
pilli diş fırçası battery-powered toothbrush n.
sağ diş cıvata straight union n.
sol diş left-hand threads n.
takım tezgahında dairesel diş açıklığı circular pitch n.
tekrar diş açma regrooving n.