erkek genç - Turco Inglés Diccionario
Historia

erkek genç



Significados de "erkek genç" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
erkek genç boy n.

Significados de "erkek genç" con otros términos en diccionario inglés turco: 83 resultado(s)

Turco Inglés
General
genç erkek lad n.
genç erkek kum satıcısı sandboy n.
genç erkek köle muchacho n.
genç/ergen erkek çocuk teenage boy n.
yakışıklı genç erkek adonis n.
gönül eğlendirmelik genç ve çekici erkek toy boy n.
genç erkeklere ilgi duyan orta yaşlı homoseksüel erkek aunty n.
markette alınan ürünleri poşetleyen erkek çocuk veya genç bag boy n.
düğünlerde yer gösteren genç erkek usher n.
çobanlık yapan genç erkek herdboy n.
çobana yardım eden genç erkek herdboy n.
genç erkek sevgili boy n.
zenginlerin alışkanlık ve giyimlerine özenen fakir genç erkek buckeen [ireland] n.
genç yetişkin erkek young buck n.
genç yetişkin erkek young man n.
girişken genç erkek young gun n.
açıkgözlü genç erkek young gun n.
genç erkek loon [dialect] [scotland] n.
(erkek) genç aşık loverboy n.
genç ve bekar erkek garçon n.
hizmetkar genç erkek chokra [india] n.
genç erkek uşak gossoon [ireland] n.
tuhaf genç erkek hobbledehoy n.
genç mağaza görevlisi erkek shop boy n.
genç erkek spalpeen [ireland] n.
işsiz güçsüz genç erkek stalko n.
avare genç erkek streetboy n.
yetişkin ve genç erkek arasındaki eşcinsel ilişkiye ait pederastic adj.
Colloquial
genç erkek olma hali ladhood n.
kadınsı genç erkek femboy n.
ahlaklı genç erkek choirboy n.
helal sütü emmiş genç erkek choirboy n.
temiz genç erkek choirboy n.
külhanbeyi gibi davranan (genç erkek) laddish adj.
Idioms
(eski zamanlarda) asıl görevi gemideki toplara barut taşımak olan delikanlı veya genç erkek powder boy n.
ufak tefek zayıf genç erkek/kız a slip of a boy/girl n.
(güney afrika'da) bütün gün eczane köşeleri ya da diğer umuma açık alanlarda dolaşıp genç kadınları etkilemeye çalışan genç erkek drugstore cowboy [us/south africa] n.
ufak tefek genç erkek a slip of a girl [old-fashioned] n.
çıtı pıtı genç erkek a slip of a girl [old-fashioned] n.
Law
birtakım devredilemez mülklerin en genç erkek varise miras kalmasını gerektiren eski bir teamül minorat n.
Mining
ikinci dünya savaşı sırasında ingiltere'de askere gitmek yerine kurayla kömür madeninde çalışması için seçilen genç erkek bevin boy n.
Marine Biology
göç etmemiş genç erkek somon jack n.
Zoology
henüz çiftleşmemiş genç erkek fok bachelor seal n.
genç erkek hindi jake n.
genç erkek geyiğin dallanmamış boynuzu dag n.
Agriculture
en küçük/genç erkek evlat cadet n.
History
birinci dünya savaşı'nda ölen çok sayıdaki yetenekli ve genç erkek lost generation n.
Football
(ingiltere'de) maçlara pahalı gündelik giysilerle giderek kavga çıkaran genç erkek casual n.
Art
arkaik dönem yunan sanatında ayakta duran çıplak genç erkek heykeli kouros n.
Music
başlangıçta genç erkeklerden kurulmuş olup sonrasında üyelerinin yetişkinliğe ulaştığı, sadece erkek vokallerden oluşan pop grubu manband n.
Theatre
genç erkek rolü juvenile role n.
Cinema
çekim tahtasını kullanan genç erkek clapperboy n.
Archaic
(15. yüzyıldaki gençlerin utangaçlığını belirtmek için kullanılır) bir grup genç erkek blush n.
şövalyelik eğitimi alan genç erkek donzel n.
Ornithology
genç erkek sütlabi vare widgeon n.
genç erkek sütlabi weasel coot n.
genç erkek sütlabi weasel duck n.
Slang
genç, çekici, genellikle narin veya fiziksel olarak alımlı eşcinsel erkek twink n.
genç erkek avcısı (orta yaş üzeri) kadın cougar n.
genç görünümlü yetişkin erkek manboy n.
kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek a boy toy n.
kendinden yaşça çok büyük bir kadınla birlikte olan genç erkek a toy boy n.
genç erkek atlet jock n.
beyaz tenli genç erkek whiteboy [uk/us] n.
kendinden yaşça büyük bir kadınla ilişkisi olan/takılan genç erkek boy toy n.
gönül eğlendirmelik genç erkek boy toy n.
(erkek çocuk, genç erkek anlamında) uşak boychick n.
kabadayı genç erkek yob n.
zorba genç erkek yob n.
agresif genç erkek yob n.
kaba genç erkek yob n.
genç siyahi erkek young blood n.
cazibeli genç erkek muffin n.
üst sınıftan genç erkek rugger bugger [uk] n.
genç kadınların ilgisini çeken orta yaşlı seksi erkek dilf n.
genç erkek avcısı (orta yaş üzeri) kadın olmak be a cougar v.
(özellikle yahudi kullanımında) erkek çocuklar veya genç erkekler için kullanılan bir sevgi sözcüğü boychik [dialect] interj.
British Slang
spor giyinen ve takı takan genç erkek spide n.
üst sınıftan genç erkek hooray henry n.
üst sınıftan genç erkek hooray n.
Modern Slang
egosu yüksek, vücut yapan genç beyaz erkek a chad n.
sinirli, kaba beyaz genç erkek a kyle n.
kilisede rahibe yardımcı olan genç erkek alter boy n.