gölge - Turco Inglés Diccionario
Historia

gölge



Significados de "gölge" en diccionario inglés turco : 32 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
gölge shade n.
gölge shadow n.
General
gölge silhoutte n.
gölge umbrage n.
gölge simulacrum n.
gölge cloud n.
gölge dark n.
gölge shadow n.
gölge shading n.
gölge ombre n.
gölge umbra n.
gölge ghost n.
gölge omber n.
gölge umber n.
gölge fantom n.
gölge curtain n.
gölge schade n.
gölge scug [scotland] n.
gölge simulacher n.
gölge fresco [obsolete] n.
gölge sci- pref.
gölge scio- pref.
gölge skia- pref.
gölge scia- pref.
Technical
gölge ghost image n.
gölge umbra n.
gölge shadow n.
Television
gölge ghost image n.
Psychology
gölge epiphenomene n.
Tobacco
gölge shade n.
Archaic
gölge grain n.
gölge simulacre n.

Significados de "gölge" con otros términos en diccionario inglés turco: 367 resultado(s)

Turco Inglés
General
gölge ağacı shade bearer n.
gölge balığı grayling n.
ışık ve gölge sanatı resim chiaroscuro n.
gölge pandomimleri ve oyunları shodow pantomimes and plays n.
tam gölge (güneş tutulması) umbra n.
gölge (resimde) shade n.
gölge hatları hachure n.
gölge oyunu shadow play n.
gölge olay epiphenomenon n.
gölge balığı thymallus thymallus n.
gölge yapan şey (ağaç) umbrage n.
gölge kabine shadow cabinet n.
gölge görüntü silhouette n.
gölge tiyatrosu shadow play n.
yarı gölge penumbra n.
gölge yoğunluğu shade density n.
gölge oyunları shadow shows n.
hayali bir düşman ya da gölge ile savaşma durumu sciamachy n.
gölge rapor shadow report n.
karanlık gölge dark shade/shadow n.
gölge oyunu shadow puppetry n.
gölge kuklası shadow puppet n.
gölge sevmez ağaç shade-intolerant tree n.
gölge arketipi shadow archetype n.
sera/gölge ev shade house n.
/saçta) gölge lowlights n.
gölge mesafesi shadow distance n.
gölge avcısı shadow hunter n.
gölge başkan éminence grise n.
gölge anlam shadow meaning n.
genellikle kaldırım ile araba yolu arasına ekilen, gölge yapan ağaçlarla desteklenen çim şeridi neutral ground n.
gölge hattı hatch n.
üzerinde ışık ve gölge oyunuyla dekoratif etki oluşturulan dar kontürlü yüzey molding n.
uzakta beliren gölge loom n.
(neşeye, coşkuya) gölge düşürme chill n.
gölge düşüren kimse overshadower n.
gölge yazar ghostwriter n.
önden beliren gölge foreshadow n.
gölge oyunu etkisi yaratmak için kullanılan bir sahne aleti phantasmagoria n.
gölge oyunu etkisi yaratmak için kullanılan bir sahne aleti phantasmagory n.
gölge dansı shadow dance n.
gölge biyosfer shadow biosphere n.
gölge düşüren kimse fouler n.
gölge ile savaşma skiamachy n.
gölge yazar ghost writer n.
gölge yapmak cast a shadow v.
gölge düşürmek bring into disrepute v.
gölge düşürmek take away from v.
gölge düşürmek detract from v.
gölge etmek overshade v.
oynamak (ışık/gölge) flicker v.
gölge düşürmek call in question v.
gölge düşürmek compromise v.
gölge vermek shade v.
gölge etmek cast a shadow on v.
gölge etmek shadow v.
gölge düşürmek cloud v.
gölge çalışması yapmak (boksör) shadowbox v.
gölge düşürmek sully v.
gölge etmek overshadow v.
gölge yapmak shade v.
üstüne gölge yapmak cast a shadow upon v.
adına gölge düşürmek tarnish one's reputation v.
gölge etmek shade v.
gölge vurmak shade v.
gölge düşürmek overshadow v.
gölge etmek stand in one's way v.
gölge etmek thwart v.
-e gölge düşürmek bring into disrepute v.
gölge düşürmek dampen v.
gölge gibi takip etmek shadow v.
okulun itibarına gölge düşürmek tarnish the school's reputation v.
ışık/gölge vurmak throw a light/shadow v.
gölge düşürmek eclipse v.
gölge etmek umbrate [obsolete] v.
gölge düşürmek eclipse v.
gölge düşürmek blur v.
gölge düşmek dark [obsolete] v.
üstüne gölge yapmak overcloud v.
gölge düşürmek overcloud v.
gölge düşürmek overgloom v.
gölge düşürmek impede v.
gölge düşürmek inumbrate [obsolete] v.
gölge altına almak shade [obsolete] v.
gölge düşürmek shadow v.
ekrana yansıtılan gölge üzerinde göstermek shadowgraph v.
gölge düşürmek slubber [dialect] [uk] v.
gölge düşürmek stain [obsolete] v.
(gölge vb.) düşmek fall v.
gölge gibi shadowy adj.
gölge veren shady adj.
gölge gibi shady adj.
gölge gibi louche adj.
gölge veren umbrageous adj.
gölge veren umbrous adj.
gölge düşürülmemiş uneclipsed adj.
gölge edilmemiş unfoiled adj.
gölge düşmemiş unshadowed adj.
karakter veya saygınlığa gölge düşüren derogatory adj.
gölge yaratan shadowy adj.
gölge düşürerek compromisingly adv.
gölge gibi shadowily adv.
gölge gibi shadowy adv.
gölge düşürerek slubberingly adv.
Phrasals
(ay ışığı, gölge, ışık bir yere) düşmek/vurmak cast on v.
gölge gibi içeri süzülmek creep in v.
gölge gibi süzülmek sneak in v.
gölge gibi süzülmek creep in v.
gölge gibi içeri süzülmek sneak in v.
(birinin/bir şeyin) ününe gölge düşürmek blow upon (someone or something) [obsolete] v.
(birinin/bir şeyin) ününe gölge düşürmek blow on (someone or something) [obsolete] v.
(birine/bir şeye) gölge düşürmek detract from (someone or something) v.
(bir şeye) gölge düşürmek take away from (something) v.
gölge düşürmek shade off v.
Phrases
gölge etme başka ihsan istemem stand out of my sunlight expr.
Colloquial
ya doğru düzgün çalış ya da gölge etme (do something) or get off the pot expr.
Idioms
itibarına gölge düşüren leke süren şey a blot on the escutcheon [uk] n.
ismine/ailesinin adına leke süren/gölge düşüren şey a blot on the escutcheon [uk] n.
itibarına gölge düşüren leke süren şey a blot on the escutcheon [uk] n.
ismine/ailesinin adına leke süren/gölge düşüren şey a blot on the escutcheon [uk] n.
ismine/ailesinin adına leke süren/gölge düşüren şey a blot on one's escutcheon [uk] n.
itibarına gölge düşüren leke süren şey a blot on one's escutcheon [uk] n.
ismine/ailesinin adına leke süren/gölge düşüren şey a blot on one's escutcheon [uk] n.
birinin adına düşen gölge black mark beside one's name n.
gölge düşüren bir konu sour note n.
bir şeye gölge düşürmek put a damper on something v.
gölge etmek cast a shadow on v.
gölge düşürmek cast a shadow upon v.
gölge yapmak cast a shadow on v.
gölge düşürmek cast doubt on v.
gölge düşürmek reflect badly on something v.
gölge düşürmek make a travesty of v.
gölge düşürmek strike a sour note v.
gölge yapmak cast a shadow over v.
gölge düşürmek put a dampener on something v.
gölge düşürmek cast a pall over something v.
gölge düşürmek hit a sour note v.
gölge düşürmek cast a pall on something v.
gölge düşürmek cast a slur on v.
gölge düşürmek cast a damper over v.
gölge düşürmek put a damper on v.
ününe gölge düşürmek cast a slur on v.
gölge düşürmek put a downer on something v.
(birinin/bir şeyin ismine) gölge düşürmek give (someone or something) a black eye v.
(birine) gölge etmek be in (one's) light v.
(kendi) itibarına gölge düşürmek stand in (one's) own light v.
uzunca bir süre gölge etmeye/düşürmeye devam etmek cast a long shadow v.
bir sıkıntıya dikkat çekip diğerlerine gölge düşürmek scream loudest v.
birine gölge etmek be in somebody's ˈlight v.
(bir şeye) gölge düşürmek throw a wet blanket on (something) v.
(birinin/bir şeyin) itibarına gölge düşürmek bring (someone or something) into disrepute v.
(birinin/bir şeyin) adına gölge düşürmek bring (someone or something) into disrepute v.
(bir şeye) gölge düşürmek call in question (something) v.
(bir şeye) gölge düşürmek cast a shadow over (something) v.
gölge düşürmek cast doubt v.
(birine/bir şeye) gölge düşürmek cast doubt (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) gölge düşürmek cast doubts (on someone or something) v.
(birine/bir şeye) gölge düşürmek cast doubt on (someone or something) v.
(bir şeye) gölge düşürmek put the dampener on (something) v.
(bir şeye) gölge düşürmek put the damper on (something) v.
Poetic/Literary
gölge gibi adumbral adj.
Trade/Economic
gölge ekonomi shadow economy n.
gölge fiyat shadow price n.
gölge fiyatı shadow price n.
gölge fiyatlar shadow prices n.
gölge maliyeti opportunity cost n.
gölge kabine shadow cabinet n.
gölge fiyatı shadow price n.
gölge bankacılık shadow banking n.
işçi partisi'nin gölge kabinesi başkanı labour's shadow chancellor n.
mesleki gölge çalışması job shadowing n.
gölge banka shadow n.
gölge şirket shadow n.
gölge maaş shadow salary n.
gölge fiyat vermek shadow price v.
gölge fiyat hesaplamak shadow price v.
gölge fiyat sunmak shadow price v.
Politics
gölge bankacılık sistemi shadow banking system n.
gölge hükümet shadow government n.
gölge kabine shadow cabinet n.
gölge kabineye ait shadow adj.
gölge kabine ile ilgili shadow adj.
Technical
akustik gölge acoustical shadow n.
akustik gölge acoustic shadow n.
gölge hattı shadow line n.
gölge zonu/bölgesi shadow zone n.
görüntü yarı gölge değeri image unsharpness value n.
gölge ağı shadow net n.
gölge kutuplu motor shaded-pole motor n.
gölge rölyefi hill shading n.
gölge resim grisaille n.
gölge faktörü shadow factor n.
gölge günlüğü shadow log n.
gölge görüntü shadow image n.
gölge göstergeli alet shadow column instrument n.
toplam görüntü yarı gölge değeri total image unsharpness value n.
hafif gölge half-tone n.
gölge çerçeve shadow box n.
gölge çerçeve shadow box frame n.
Computer
doldurulmuş gölge filled shadow n.
gölge biçemleri shade styles n.
gölge stilleri shadow styles n.
gölge bırakma ghosting n.
gölge stili shadow style n.
gölge rengi shadow color n.
gölge ayarları shadow settings n.
renk ve gölge ile üç boyutlu hale getirilerek oluşturulan görüntü render n.
dijital görüntüyü üç boyutlu hale getirmek için renk ve gölge kullanmak render v.
gölge değiştir toggle shadow expr.
gölge doldur fill shadow expr.
gölge yok no shadow expr.
gölge sürükle nudge shadow expr.
gölge açık/kapalı shadow on/off expr.
Informatics
gölge göstergeli alet shadow-column instrument n.
gölge faktörü shadow factor n.
gölge kopya shadow copy n.
gölge kaybı shadow loss n.
gölge maskesi shadow mask n.
gölge bellek shadow memory n.
şifreleri kırmak için bir şifre dosyasını gölge dosyasıyla birleştirmek unshadow v.
Telecom
gölge dosya shadow file n.
gölge kaybı shadow loss n.
Television
(televizyonda) görüntüde gölge oluşumu shading n.
Textile
tütün bitkilerine gölge yapmada kullanılan gevşek dokunmuş pamuklu bir kumaş tobacco cloth n.
duvar halısını dokurken iki rengin birleşim yerinde meydana gelen gölge etkisi hatching n.
Architecture
ışık ve gölge oyunları yaratarak dekoratif görüntü elde etmek için kullanılan dar ve kesintisiz yüzey moulding n.
Dyeing
(boyaya) gölge vermek için başka boyalar eklemek top v.
Automotive
gölge kutuplu motorlar shaded-pole motors n.
gölge maliyet opportunity cost n.
gölge kutuplu shaded-pole adj.
gölge kutuplu shaded pole adj.
Marine
geometrik gölge alanı geometric shadow n.
Medical
röntgen üzerindeki gölge shadow n.
gölge testi shadow test n.
Psychology
ışık ve gölge light and shadow n.
gölge hadise epiphenomenon n.
(jung psikolojisinde) gölge arketipi shadow n.
Optics
gölge ölçümü shadowgraph n.
Printing
gravürde birbirine yakın ince paralel çizgilerle verilen gölge etkisi tint n.
Statistics
gölge değişken dummy variable n.
gölge değişken tuzağı dummy variable trap n.
Physics
termal kameranın önündeki nesne kameranın önünden çekilse bile, termal gradyan nedeniyle kamera görüntüsünde gözükmeye devam eden gölge thermal shadow n.
gölge titremesi shadow flicker n.
Marine Biology
gölge balığından oluşan somonu andıran balıkların mensup olduğu bir familya thymallidae n.
kaliforniya körfezi'nde yetişen gölge balığıgillerden çok büyük bir balık totoaba (cynoscion macdonaldi) n.
kaliforniya körfezi'nde yetişen gölge balığıgillerden çok büyük bir balık totuava n.
gölge balığıgillerden bir çeşit balık trout shad (cynoscion regalis) n.
gölge balığıgillerden bir çeşit balık squeteague n.
gölge balığıgillerden bir çeşit balık squiteague n.
gölge balığıgillerden bir çeşit balık squetee n.
gölge balığıgillerden bir çeşit balık gray trout n.
gölge balığı shi drum n.
gölge balığı vanikoro sweeper n.
yeni zelanda gölge balığı upokororo (prototroctes oxyrhynchus) n.
nesli tükenmiş bir gölge balığı upokororo (prototroctes oxyrhynchus) n.
yeni zelanda gölge balığı new zealand grayling n.
nesli tükenmiş bir gölge balığı new zealand grayling n.
çoğunlukla kuzey amerika'nın kuzeyinde yaşayan, daha güneyde montana ve michigan isimleriyle anılan çeşitleri bulunan bir gölge balığı arctic grayling (thymallus signifer) n.
gölge balığı omber n.
gölge balığı ombre n.
yumurtadan yeni çıkmış gölge balığı pink [uk] n.
Astronomy
tutulma sırasında ay'ın güneş'i tamamen kaplamaması sonucu güneş'in önünde oluşan gölge antumbra n.
Zoology
gölge balığı umbrina n.
yeni zelanda gölge balığı grayling n.
yeni zelanda'ya özgü, prototroctes cinsi nesli tükenmiş bir gölge balığı grayling n.
Botanic
amerika'ya özgü, büyük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan, büyük bir gölge ağacı american lime (tilia americana) n.
amerika'ya özgü, büyük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan, büyük bir gölge ağacı american basswood n.
avustralya'da gölge yapası amacıyla dikilen bir ağaç tulipflower (stenocarpus sinuatus) n.
avustralya'da gölge yapası amacıyla dikilen bir ağaç wheel tree n.
avustralya'da gölge yapası amacıyla dikilen bir ağaç firewheel tree n.
güney amerika'nın güneyinde yetişen küçük koyu mor renkli meyveleri olan büyük ve yaprak döken bir gölge ağacı american hackberry (celtis occidentalis) n.
güney amerika'nın güneyinde yetişen küçük koyu mor renkli meyveleri olan büyük ve yaprak döken bir gölge ağacı common hackberry n.
güney amerika'nın güneyinde yetişen küçük koyu mor renkli meyveleri olan büyük ve yaprak döken bir gölge ağacı nettletree n.
güney amerika'nın güneyinde yetişen küçük koyu mor renkli meyveleri olan büyük ve yaprak döken bir gölge ağacı sugarberry n.
güney amerika'nın güneyinde yetişen küçük koyu mor renkli meyveleri olan büyük ve yaprak döken bir gölge ağacı beaverwood n.
amerika'ya özgü, büyük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan büyük bir gölge ağacı american linden n.
amerika'ya özgü, büyük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan büyük bir gölge ağacı yellow basswood n.
abd'nin doğu ve orta kesimlerinde yaygın bir gölge ağacı ashleaf maple (acer negundo) n.
abd'nin doğu ve orta kesimlerinde yaygın bir gölge ağacı ash-leaved maple n.
abd'nin doğu ve orta kesimlerinde yaygın bir gölge ağacı box elder n.
abd'nin doğu ve orta kesimlerinde yaygın bir gölge ağacı boxelder maple n.
abd'nin doğu ve orta kesimlerinde yaygın bir gölge ağacı manitoba maple n.
güzel gölge ağacı umbra tree (phytolacca dioica) n.
güzel gölge ağacı ombú n.
gölge ağacı bella sombra (phytolacca dioica) n.
gölge ağacı ombu (phytolacca dioica) n.
gölge ağacı phytolacca dioica n.
avrasya'ya özgü sarı çiçekli ve gölge yapan bir akçaağaç whistlewood (acer pseudo-platanus) n.
amerika'ya özgü, büyük ve koyu yeşil renkli yaprakları olan büyük bir gölge ağacı ono n.
tropik amerika'da kakao tarlalarında süs ve gölge ağacı olarak kullanılan büyük kırmızı çiçekli bir ağaç immortelle n.
tropik amerika'da kakao tarlalarında süs ve gölge ağacı olarak kullanılan büyük kırmızı çiçekli bir ağaç immortelle tree n.
tropik amerika'da kakao tarlalarında süs ve gölge ağacı olarak kullanılan büyük kırmızı çiçekli bir ağaç erythrina micropteryx n.
gölge bitkisi sciophyte n.
Geography
gölge hattı hatchure n.
Geology
gölge biyosfer shadow biosphere n.
Military
gölge faktörü tan alt n.
termal gölge thermal shadow n.
Basketball
gölge savunması savunmacıların hücumcuları sadece takip ettikleri çalışma şekli shadow defense n.
Boxing
gölge boksu shadow boxing n.
gölge boksu yapma shadowboxing n.
Art
gölge oyunu ombromanie n.
gölge oyunu shadow play n.
renk ve gölge içermeyen iki boyutlu çizim monography n.
(resimde) ışık ve gölge efektlerine verilen önem luminarism n.
(resimde) ışık ve gölge etkisi yaratma becerisi luminarism n.
ışık ve gölge kullanımına önem veren ressam luminarist n.
(resimsel anlatımda) ışık-gölge kullanım tekniği claire-obscure n.
ışık-gölge tekniği claire-obscure n.
(resimsel anlatımda) ışık-gölge kullanım tekniği clair-obscur n.
ışık-gölge tekniği clair-obscur n.
(resimsel anlatımda) ışık-gölge kullanım tekniği clair-obscure n.
ışık-gölge tekniği clair-obscure n.
(resimsel anlatımda) ışık-gölge kullanım tekniği clare-obscure n.
ışık-gölge tekniği clare-obscure n.
(resimsel anlatımda) ışık-gölge kullanım tekniği claro-obscuro n.
ışık-gölge tekniği claro-obscuro n.
(ışık gölge oyunuyla) resim veya çizime üç boyutlu bir görünüm kazandırmak model v.
Music
gölge oyunu galanty show n.
Painting
gölge ışık light and shade n.
gölge hattı shade line n.
gölge hattı shadow line n.
gölge ışık chiaroscuro n.
gölge resim silhouette n.
ışık gölge light and shade n.
ışık gölge chiaroscuro n.
ışık gölge oyunu chiaroscuro n.
ışık gölge tekniği chiarooscuro n.
ışık gölge tekniğini kullanan ressam chiaroscurist n.
resim sanatında özellikle minimum gölge etkisi ile üst üste uygulanan renk katmanlarının kullanılarak nesne haline getirildiği ışıkçılık hareketi luminism n.
gölge kullanma shade n.
gölge vurmak shade v.
Theatre
gölge oyunu shadow-show n.
hicivli gölge oyunu yazarı revuist n.
gölge oyunu shadow show n.
gölge gösterisi shadow show n.
gölge pandomim shadow show n.
gölge oyunu shadow pantomime n.
gölge gösterisi shadow pantomime n.
gölge pandomim shadow pantomime n.
gölge oyunu shadowgraph n.
Photography
(fotografik film veya diyapozitif) gölge derecesi density n.
ışık gibi aktinik radyasyona maruz kalmamış fotoğrafik materyalin banyo etme ile oluşturulan gölge derecesi fog level n.
Archaic
prensliğine gölge düşürmek disprince v.
gölge düşürmek distain v.
Entomology
amerika'da bulunan, larvaları meyve ve gölge ağaçlarıyla beslenen sarımsı kahverengi bir ipekböceği güvesi polyphemus moth (antheraea polyphemus) n.
Slang
gölge yazar spook n.
gölge yazarlık yapmak spook v.
Star Wars
mavi gölge virüsü blue shadow virus n.
gölge kampı camp shadow n.
klon gölge askeri clone shadow trooper n.
gölge jedi jedi shadow n.
gölge kütle jeneratörü mass shadow generator n.
gölge izcisi shade stalker n.
gölge arsenal tesisi shadow arsenal facility n.
gölge höyüğü shadow cairn n.
gölge birliği shadow collective n.
gölge konseyi shadow council n.
gölge droidi shadow droid n.
gölge koruyucu shadow keeper n.
gölge stormtrooperı shadow stormtrooper n.
gölge birliği güvenli evi shadow syndicate safe house n.
gölge kasabası shadow town n.
gölge askeri shadow trooper n.
gölge üniversitesi shadow university n.
gölge üniversitesi'nin arşivi shadow university's archives n.
uzun gölge the long shadow n.
umbara gölge pelerini umbaran shadow cloak n.