geçerli - Turco Inglés Diccionario
Historia

geçerli



Significados de "geçerli" en diccionario inglés turco : 65 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
geçerli valid adj.
General
geçerli binding adj.
geçerli prevailing adj.
geçerli pertinent adj.
geçerli sound adj.
geçerli effectual adj.
geçerli operative adj.
geçerli passable adj.
geçerli in use adj.
geçerli eligible adj.
geçerli received adj.
geçerli effective adj.
geçerli acceptable adj.
geçerli prevalent adj.
geçerli in effect adj.
geçerli ruling adj.
geçerli recognized adj.
geçerli available adj.
geçerli admissible adj.
geçerli in force adj.
geçerli regnant adj.
geçerli valid adj.
geçerli current adj.
geçerli far-out adj.
geçerli comprehensive adj.
geçerli living adj.
geçerli notable adj.
geçerli legitimate adj.
geçerli applicable adj.
geçerli recognised adj.
geçerli true adj.
geçerli veridic adj.
geçerli veridical adj.
geçerli in-date adj.
geçerli effectuose [obsolete] adj.
geçerli unexceptionable adj.
geçerli material adj.
geçerli queme adj.
geçerli running adj.
geçerli good adj.
Colloquial
geçerli cricket adj.
geçerli good for adj.
Idioms
geçerli in play expr.
Trade/Economic
geçerli saleable adj.
geçerli prevalent adj.
geçerli salable adj.
geçerli admissible adj.
geçerli current adj.
Law
geçerli relevant [scottish] adj.
geçerli effective adj.
geçerli valid adj.
geçerli effectual adj.
Politics
geçerli most appropriate n.
geçerli reigning adj.
Technical
geçerli tolerable adj.
geçerli legal adj.
geçerli valid adj.
geçerli operative adj.
geçerli viable adj.
Computer
geçerli default adj.
Construction
geçerli nominal adj.
Medical
geçerli valid adj.
Biology
geçerli authentic adj.
Linguistics
geçerli acceptable adj.
geçerli valid adj.

Significados de "geçerli" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
(teklif) geçerli olmak stand v.
geçerli kılmak validate v.
General
geçerli yorum authentic interpretation n.
geçerli olma operativeness n.
hastanedeki hastalar için geçerli olan kurallar standing orders n.
geçerli mazeret valid excuse n.
geçerli oy valid vote n.
geçerli vasiyetname testate n.
geçerli fiyat quotation n.
sadece tek ziyaret için geçerli vize single entry visa n.
geçerli dosyaadı legal filename n.
geçerli olma durumu validity n.
testin geçerli kılınması validity of test n.
yolculuğun sonuna kadar geçerli bilet through ticket n.
geçerli kanunlar governing law n.
geçerli kanun governing law n.
geçerli oylar popular vote n.
geçerli olma inurement n.
-den itibaren geçerli olmak üzere being valid from n.
geçerli olmama abeyance n.
geçerli bir neden olmaksızın sonlandırma termination without good cause n.
geçmişten beri geçerli olma retroactivity n.
geçerli araştırma valid research n.
geçerli bir seçenek a viable alternative n.
geçerli eylem valid action n.
geçerli şartlar conditions applying n.
geçerli şartlar valid conditions/terms n.
geçerli koşullar valid conditions/terms n.
geçerli koşullar conditions applying n.
geçerli yasa applicable law n.
geçerli koşul valid provision n.
geçerli pasaport valid passport n.
londra'da yerel saatin geçerli olduğu eşgüdümlü evrensel saat dilimi utc (coordinated universal time) n.
geçerli yüzde valid percent n.
geçerli olmama unavailableness n.
geçerli olanın tersine yatkınlık undertow n.
geçerli içerik meaning n.
geçerli bir teoriye karşı çıkma heresy n.
geçerli bir görüşe karşı çıkma heresy n.
hukuki açıdan geçerli olmasa da kişinin şerefi açısından bağlayıcı anlaşma gentlemens agreement n.
hukuki açıdan geçerli olmasa da kişinin şerefi açısından bağlayıcı anlaşma gentlemen's agreement n.
geçerli olan bir durum veya ilişkinin ifade edilmesi rule n.
çoğunlukla geçerli olan genelleme rule n.
geçerli stil fashion n.
sorgusuz sualsiz geçerli olup nesilden nesle geçen hak prerogative n.
geçerli olma prevailment [obsolete] n.
geçerli şey prevalent n.
geçerli olmak apply to v.
geçerli olmak be valid v.
geçerli olmak hold good v.
geçerli olmak run v.
geçerli yapmak validate v.
geçerli olmak be true of v.
daha önceki bir tarihten itibaren geçerli kılmak backdate v.
damga ile bir belgeyi geçerli kılmak stamp v.
için geçerli olmak go for v.
geçerli olmak rule v.
geçerli olmak hold v.
itibaren geçerli saymak backdate to v.
geçerli olmak go for v.
geçerli olmak obtain v.
geçerli saymamak throw out v.
daha önceki bir tarihten geçerli kılmak backdate v.
geçerli neden göstermek show a valid reason v.
geçerli kılmak validate v.
geçerli olmak prevail v.
geçerli sayılmak be considered valid v.
geçerli sayılmak be deemed valid v.
geçerli saymak consider valid/enforceable v.
kredi kartı geçmek/geçerli olmak take credit cards v.
geçerli kalmak remain valid v.
artık geçerli olmamak be no longer valid v.
kredi kartı geçmek/geçerli olmak credit cards accepted v.
geçerli olmak hold true v.
geçerli olmak take effect v.
geçerli saymak admit v.
geçerli kabul etmek admit v.
geçerli saymak accept v.
geçerli olmak hold v.
geçerli kalmak hold v.
yeniden geçerli kılmak revalidate v.
geçerli argüman ile tanıtmak premise v.
geçerli olmak serve v.
geçerli olmak bear [obsolete] v.
geçerli olmak apply v.
her zaman geçerli olan standing adj.
geçmişteki bir süre için de geçerli olan retroactive adj.
en geçerli prevailing adj.
karar veya kanun yürürlüğe girmeden öncesi için geçerli olan expostfacto adj.
geçerli olmayan null and void adj.
eski ve geçerli time honored adj.
geçerli kılınmış enabled adj.
geçerli olan effective adj.
tekrarlı geçerli hal almış reeligible adj.
geçerli kılınabilir sanctionable adj.
-den itibaren geçerli olmak üzere valid starting from adj.
bugünden geçerli effective as from today adj.
-e kadar geçerli valid thru adj.
tüm zamanlar için geçerli omnitemporal adj.
bankaca geçerli bankable adj.
tekrarlı geçerli hal almış re-eligible adj.
geçerli bir biçimde var olan validly existing adj.
o tarihte geçerli then-current adj.
gerçeğin ve olguların geçerli olmaması durumu post-truth adj.
doğum ve doğuma yakın dönem için geçerli olan maternity adj.
tüm dünyada geçerli world adj.
toplumun her üyesi için geçerli olan horizontal adj.
bir sınıfın veya grubun tamamı için geçerli generical adj.
toplumun tabanında geçerli olan grassroot adj.
toplumun yerel düzeyinde geçerli olan grassroot adj.
toplumun tabanında geçerli olan grassroots adj.
toplumun yerel düzeyinde geçerli olan grassroots adj.
çoğunlukla geçerli olan ruling adj.
geçerli olmayan discurrent [obsolete] adj.
geçerli olarak yayınlanmış (takson) good adj.
geçerli olmayan irrelavant adj.
aksi ispatlanana kadar geçerli olan prima facie adj.
herkes için geçerli olan shotgun adj.
il çapında geçerli olan provincewide adj.
geçerli bir şekilde availably adv.
geçerli bir şekilde validly adv.
geçerli bir şekilde effectually adv.
geçerli bir şekilde pertinently adv.
geçerli olarak effectually adv.
geçerli olarak acceptably adv.
geçerli olarak eligibly adv.
geçerli olarak authentically adv.
geçerli bir şekilde bindingly adv.
geçerli olan at work adv.
geçerli sebeplere dayanarak on good grounds adv.
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere be effective as of adv.
-den itibaren geçerli olmak üzere being effective from adv.
geçerli olduğu üzere as applicable adv.
geçerli olduğu gibi as applicable adv.
geçerli biçimde validly adv.
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere w.e.f. (with effect from) abrev.
-den itibaren geçerli olmak üzere w.e.f. (with effect from) abrev.
Phrasals
için geçerli olmak go for v.
(biri/bir şey) hakkında geçerli bir eleştiri knock against (someone or something) v.
için geçerli olmak appertain to v.
biri için geçerli olmak appertain to something v.
eşit bir şekilde geçerli olmak go for v.
(biri) için de geçerli olmak go for (someone) v.
(biri) içinde aynısı geçerli olmak go for (someone) v.
Phrases
bugünden geçerli olmak üzere effective as of today expr.
bugünden geçerli olmak üzere (being) valid as of today expr.
geçerli olduğu şekliyle as it applies expr.
şu andan itibaren geçerli (herhangi bir kararın) effective immediately expr.
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere with effect from expr.
tarihinden geçerli olmak üzere effective from that date on expr.
-den itibaren geçerli (olmak üzere) with effect from expr.
-den geçerli olmak üzere effective as of expr.
yeterliliği ve de alınmış olduğu burada ikrar edilen diğer uygun ve geçerli bedeller karşılığında other good and valuable consideration the receipt and sufficiency of which is hereby acknowledged expr.
-den itibaren geçerli olmak üzere effective starting from expr.
birinin veya bir şeyin mevcut/geçerli durumuna dayanarak on present form expr.
geçerli koşullarda on present form expr.
geçerli koşullarda on present form expr.
geçerli koşullarda on present form expr.
(birinin) dediği geçerli whatever (one) says goes expr.
birinin dediği geçerli what/whatever somebody says, goes expr.
geçerli ise if applicable expr.
Proverb
senin/benim için iyi/geçerli/yeterli olan benim/senin için de iyidir/geçerlidir/yeterlidir what's good for the goose is good for the gander
senin/benim için iyi/geçerli/yeterli olan benim/senin için de iyidir/geçerlidir/yeterlidir what's sauce for the goose is sauce for the gander
yasayı bilmiyor olmak geçerli bir mazeret değildir ignorance of the law is no excuse
Colloquial
geçerli yalan white lie n.
makul/geçerli bir plan a (real) winner n.
makul/geçerli bir fikir a (real) winner n.
(bir süre) geçerli good for (something) adj.
bir kişi hakkında söylenen şeyin, diğer kimse için daha da fazla geçerli olduğunu vurgulayan ifade that goes double for expr.
yasayı bilmiyor olmak geçerli bir mazeret değildir ignorance of the law is no excuse for breaking it expr.
aynısı benim için de geçerli the same with me expr.
umarım geçerli bir açıklaması vardır this should be good expr.
Idioms
geçerli/mantıklı bir dayanak a leg to stand on n.
geçerli/mantıklı bir savunma a leg to stand on n.
geçerli bilgi the good oil [australia/canada] n.
birinin çekini geçerli saymak honor someone's check v.
geçerli olmak hold good v.
(teklif vb) halen daha geçerli olmak hold good for someone v.
geçerli bir neden göstermek show good cause v.
(bir şey için/bir şeyi yapmak için) geçerli bir neden göstermek show good cause (for something/for doing something) v.
geçerli olmak be in use v.
geçerli olmak be on the table v.
(bir şeyi) etkin/geçerli hale getirmek bring (something) into force v.
için geçerli olmak hold good for v.
(biri/bir şey) için geçerli olmak hold good for (someone or something) v.
çekini geçerli saymak honor check v.
(şaka olarak) internet kullanıcılarını geçerli bir linkle rick astley'in "never gonna give you up" şarkısının klibine yönlendirmek rickroll v.
geçerli (bir şey) no earthly (something) adj.
orman kanunlarının geçerli olduğu yer it's a jungle out there expr.
geçerli düzeyde up to speed expr.
(biri için) geçerli/kabul edilebilir değil something won't wash (with somebody) expr.
(biri için) geçerli/kabul edilebilir değil something doesn't wash (with somebody) expr.
geçerli/kabul edilebilir değil something won't wash expr.
geçerli/kabul edilebilir değil won't wash expr.
Formal
geçerli olmayan nonvalid adj.
Speaking
geçerli bir neden a good reason n.
aynı şey onun için de geçerli the same goes for him expr.
aynısı senin için de geçerli that applies to you too expr.
aynısı senin için de geçerli that applies to you as well expr.
teklifin hala geçerli ise if your offer still stands expr.
teklifim yine de geçerli offer's still there expr.
teklifim hala geçerli my offer still stands expr.
Trade/Economic
ab ülkelerinde geçerli belge eu accepted certification n.
aksi ispat edilene kadar hukuken geçerli öngörü rebuttable presumption n.
belirli bir tarihe kadar geçerli olan piyasa fiyatı ile sipariş orders good until a specified time n.
bankaca geçerli senet bankable bill n.
bütün ürün grupları için geçerli navlun freight all kinds n.
daha önce geçersiz olan blokları veya işlemleri geçerli kılan (ya da tam tersi) protokolde gerçekleşen değişikliğe verilen isim hard fork n.
geçerli sipariş standing order n.
geçerli olma prevalence n.
geçerli kredi teminat mektubu standby letters of credit n.
geçerli mükellefler chargeable accessions n.
fiyat mekanizmasının geçerli olduğu piyasa market-controlled price environment n.
geçerli beklenti valid expectation n.
geçerli olmayan para birimi non-functional currency n.
geçerli kanıt valid argument n.
geçerli olmayan senet ineligible paper n.
geçerli tarih effective date n.
geçerli kur spot exchange rate n.
geçerli faiz yöntemi effective interest method n.
geçerli yasal tarife legal rate n.
geçerli imza binding signature n.
geçerli para birimi functional currency n.
geçerli senet authentic instrument n.
geçerli neden just cause n.
geçerli kılma validation n.
geçerli kur current rate n.
geçerli/yürürlükteki hükümler operative provisions n.
geçerli teklif standing offer n.
geçerli ücret kuralı prevailing-wage rule n.
faaliyetlerini geçerli bir şekilde yürüten şirket validly existing company n.
geçerli masraf eligible cost n.
geçerli döviz kuru prevalent exchange rate n.
geçerli teklif valid offer n.
geçerli savunu valid arguments n.
geçerli para current money n.
geçerli yükümlüler chargeable accessions n.
geçerli maliyetler valid costs n.
geçerli ücret tarifesi prevailing rate n.
geçerli ekonomik koşullardan bağımsız olan ve ekonomik koşullar değiştikçe sabit tutulan politikalar nonactivist policy n.
geçerli para tender n.
gerçek, geçerli proje, program, plan bona fide scheme n.
hemen geçerli varlıklar immediately available assets n.
herhangi bir anda piyasada geçerli olan faiz nominal rate of interest n.
iptal edilinceye kadar geçerli kalan sipariş resting order n.
iptal edilinceye kadar geçerli olan sipariş resting order n.
iptal edilinceye kadar geçerli emir good-till-canceled order n.
ilgili/geçerli yasalar applicable laws n.
menkul değer borsasında verilen, son geçerli fiyatın altındaki fiyattan alım emri buy minus n.
özel mülkiyet, fiyat mekanizması ve demokratik hakların geçerli olmadığı, ekonomik kararların merkezi planlama tarafından alındığı ekonomik ve siyasal rejim communism n.
sözleşmedeki maddelerin geçerli olduğunu teyit eden ifadeler warranty n.
tüm dünyada geçerli poliçe wide world policy n.
tersi kesinlik kazanıncaya kadar geçerli olan kanıt prima facie evidence n.
üçüncü bir şahsa tevdi edilen ve ancak belirli şartların yerine gelmesi halinde geçerli olacak bir taahhütname escrow n.
uygun ve geçerli bedel good and valuable consideration n.
yalnızca bir gün için geçerli borsa emri day order n.
yapılış özelliği dolayısıyla zaman içinde her an geçerli olan bir özdeşlik accounting identity n.
(ilgili dönem süresince) geçerli prim applicable premium n.
geçerli kabul eden kimse honorer n.
emtia veya tahviller için geçerli üçlü opsiyon strap n.
geçerli kılmak validate v.
geçerli olmak be valid v.
öncesini kapsamak üzere geçerli kılmak backdate v.
(para vb) geçerli olmak be current v.
tüm yatırımlar için geçerli olmayıp belirli bir yatırımın belirli tahvilleri nedeniyle ortaya çıkan (yatırım riski) nonsystemic adj.
bağlayıcı ve geçerli binding and valid adj.
bankaca geçerli bankable adj.
geçerli olarak ihraç edilmiş validly issued adj.
geriye doğru geçerli retroactive adj.
geçerli olmayan null adj.
geçerli olan prevalent adj.
artık geçerli değil no longer valid expr.
derhal geçerli olmak üzere with immediate effect expr.
geçerli ve uygun bir bedel karşılığında for good and valuable consideration expr.
iptal edilinceye kadar geçerli (sipariş) gtc (good till cancelled/countermanded) abrev.
Law
meşru bir vasiyete ve geçerli kanunlara uygun olarak belirlenmiş halefiyet testamentary succession n.
bankaca geçerli senet bankable bill n.
bir vasiyetnamenin yeniden geçerli hale getirilmesi republication n.
en geçerli delil best evidence n.
geçerli sözleşme valid contract n.
geçerli imzalar valid signatures n.
geçerli sözleşme lawful contract n.
geçerli yararlanma hakkı sahibi estate owner n.
geçerli mazeret valid excuse n.
geçerli hukuk proper law n.
geçerli olma inurement n.
geçerli olup olmadığını öğrenmek için yapılan deneme (bir kanunun) test n.
geçerli olma legality n.
geçerli sebep probable cause n.
geçerli sebep valid ground n.
geçerli hukuk ve yargılama yeri governing law and venue n.
geçerli neden oturumu probable cause hearing n.
hukuken geçerli kanıtlar legal evidence n.
hukuken rızası geçerli sayılmayan belli yaş altındaki kişilerle zorlama olmaksızın ilişki kurulması durumunda ortaya çıkan suç statutory rape n.
hukuken geçerli sebep good cause n.
hukuken geçerli olma legality n.
hükümleri gelecekte bir tarihte geçerli olacak olan kira sözleşmesi reversionary lease n.
kanunca geçerli akit lawful contract n.
kati geçerli yararlanma hakkı legal estate n.
mahkemenin aldığı boşanma kararının belirli bir süre içinde itiraz olunarak kararın iptali için geçerli neden gösterilmediği takdirde kesinleşmesi decree nisi n.
mutlak geçerli yararlanma hakkı legal estate n.
olaylara geçerli yasal hükümleri uygulayarak sonuç bulma finding of law n.
olaylara geçerli yasal hükümleri uygulayarak sonuç bulma conclusion of law n.
sözleşmenin geçerli olduğu bölge territory of the contract n.
tersi ispatlanmadıkça geçerli olan delil prima facie evidence n.
varlığını geçerli bir şekilde sürdüren validly existing n.
yapılır yapılmaz geçerli olan akit executed contract n.
(yasaların) kendi sınırlarının dışında geçerli olması extraterritorial effect n.
geçerli hak talebi valid claim n.
denizcilik yasalarının geçerli olduğu deniz high sea n.
denizcilik yasalarının geçerli olduğu deniz high seas n.
bir süreliğine geçerli olan, belirli sayıdaki hisse senedini sabit fiyata satma veya alma hakkı option n.
hukuken geçerli saymak allow v.
geçerli olup olmadığını deneme yoluyla öğrenmek (bir kanunun) test v.
geçerli kılmak validate v.
geçerli kalmak remain in force v.
geçerli kılmak validate v.
yasal olarak geçerli kılmak legitimize v.
geçerli olmak enter v.
şahsa bağlı olmayıp herkese karşı geçerli olan (hak) real adj.
-den itibaren geçerli nisi adj.
hukuken geçerli valid in law adj.
geçerli olmayan null and void adj.
görevden muaf olmak için ödenen nominal bir verginin geçerli olduğu süreye ait blanch [scotland] adj.
görevden muaf olmak için ödenen nominal bir verginin geçerli olduğu süreyle ilgili blanch [scotland] adj.
görevden muaf olmak için ödenen nominal bir verginin geçerli olduğu süreye ait veya ilgili blench [scotland] adj.
öldükten sonra geçerli olan post-obit adj.
hukuken geçerli perfect adj.
doğrudan geçerli anayasal hakka ait veya ilgili self-executing adj.
geçerli olarak validly adv.
geçerli halde in adv.
herkes bakımından geçerli erga omnes expr.
Politics
yeniden geçerli olabilme re-eligibility n.
geçerli oylar valid votes n.
geçerli sebep valid reason n.
geçerli oylar valid ballots cast n.
tüzüğün geçerli olup olmadığının konu alındığı dava proceedings in which a regulation is in issue n.
(eskiden britanya'da) postaneden satın alınabilen ve belirli ülkelerde geçerli olan bir pasaport türü visitor's passport n.
(eskiden britanya'da) postaneden satın alınabilen ve belirli ülkelerde geçerli olan bir pasaport türü british visitor's passport n.
bağlayan ve geçerli binding and valid adj.
kanunen geçerli competent adj.
avrupa birliği ülkelerinin hepsinde geçerli olan eu-wide adj.
Insurance
bir yıldan fazla süre için akdedilen hayat poliçesi dışındaki poliçe için geçerli olan indirimli oran term rate n.
geçerli olan poliçe policy being in force n.
-den geçerli olmak üzere with effect from n.
Tourism
belirli bir dönem içinde seyahat için geçerli olan bilet season ticket n.
bir günlüğüne geçerli olan indirimli seyahat tarifesi day return n.
bir rezervasyonu yeniden geçerli kılmak veya bir yolcuya yeniden yer ayırtmak re-book v.
bir günden daha uzun süre geçerli olan (paso, bilet) multiday adj.
Technical
geçerli yayım current release n.
geçerli nicem sayısı good quantum number n.
geçerli kılmak validate v.
kullanıcı oturum açma isteğini geçerli kılmak validate a user's logon request v.
Computer
disk önbelleğinin geçerli boyutu current size of disk cache n.
geçerli sütunlar current columns n.
geçerli saat current time n.
geçerli eylem current action n.
geçerli sürücü current drive n.
geçerli bölge current region n.
geçerli iletişim sürücüsü current communications driver n.
geçerli toplam running sum n.
geçerli durum current status n.
geçerli grup biçemi current group style n.
geçerli dosya adı legal file name n.
geçerli öğe current item n.
geçerli sahip current owner n.
geçerli site current site n.
geçerli renk current color n.
geçerli etki alanı denetleyicisi current dc n.
geçerli ayar current setting n.
geçerli grafik current chart n.
geçerli yakınlaştırma current zoom n.
geçerli şifre valid password n.
geçerli değer default value n.
geçerli yoğunluk current intensity n.
geçerli bir alan adı altında farklı name server'larda veya aynı name server'da barındırılabilecek bir alan subdomain n.
geçerli kütük adı legal file name n.
geçerli yazıtipi current font n.
geçerli oyun çubuğu current joystick n.
geçerli kitaplık current library n.
geçerli dil language neutral n.
geçerli adı current name n.
geçerli görünümü view n.
geçerli bit current bytes n.
geçerli yazıcı sürücüsü default printer driver n.
geçerli sürücü bağlantıları current drive connections n.
geçerli grafik current chart n.
geçerli başlık current title n.
geçerli biçemler applying styles n.
geçerli belge current document n.
geçerli abonelik ve krediler current subscriptions and credits n.
geçerli parola current password n.
geçerli sayfalar active sheets n.
geçerli aygıtlar current devices n.
geçerli iş parçacıkları current threads n.
geçerli yordam current procedure n.
geçerli kod curr code n.
geçerli sürücü current driver n.
geçerli öğeler current items n.
geçerli dönem current period n.
geçerli web current web n.
geçerli adres effective address n.
geçerli bakiye current balance n.
geçerli değer current value n.
geçerli kullanıcı valid user n.
geçerli kayıt current record n.
geçerli ek açıklama current annotation n.
geçerli resim current image n.
geçerli birim current unit n.
geçerli ctl current ctl n.
geçerli dizi current array n.
geçerli sürüm current version n.
geçerli dağıtım current release n.
geçerli seçim current selection n.
geçerli modem current modem n.
geçerli tuşlar current keys n.
geçerli veritabanı current database n.
geçerli durum in-state n.
geçerli istemciler current clients n.
geçerli simge current icon n.
geçerli denge current balance n.
geçerli klasör current folder n.
geçerli çağrı current call n.
geçerli veri valid data n.
geçerli dizin current directory n.
geçerli slayt current slide n.
geçerli dosyalar current files n.
geçerli satırlar current rows n.
geçerli görünüm current view n.
geçerli lisans anahtarı valid license key n.
geçerli yapılandırma current config n.
geçerli boyut current size n.
geçerli adres current address n.
geçerli harita özelliklerini map features n.
geçerli menü ve klavye ayarları current menu and keyboard settings n.
geçerli imleç current cursor n.
geçerli tarih/saat current date/time n.
geçerli tarih effective date n.
geçerli odak current focus n.
geçerli liste current list n.
geçerli tür current type n.
geçerli dosya current file n.
geçerli iş actual work n.
geçerli resim current picture n.
geçerli kısım current section n.
geçerli denetim kümesi current control set n.
geçerli usn current usn n.
geçerli kullanıcı current user n.
geçerli mod current mode n.
geçerli ölçek current zoom n.
geçerli biçim current format n.
geçerli hedef current target n.
geçerli tarih current date n.
geçerli modül current module n.
geçerli içerik current context n.
geçerli anahtar current key n.
geçerli nesne türü current object type n.
geçerli kapak sayfası current banner n.
kendiliğinden geçerli sayfalar default pages n.
sadece geçerli alan only current field n.
sadece geçerli belge için seçenekler options for current document only n.
salt geçerli veritabanı current database only n.
geçersiz bir girdiden geçerli bir çıktı oluşturan araç legalizer n.
geçersiz bir girdiden geçerli bir çıktı oluşturan araç legaliser n.
boşlukları geçerli/geçersiz kılmak set nulls on/off v.
boşlukları geçerli veya geçersiz kılmak set nulls on/off v.
geçerli kılmak enable v.
crl geçerli crl effective adj.
geçerli atanmış currently assigned to adj.
geçerli değil not valid adj.
boşluklar geçerli nulls on/off expr.
boşluklar geçerli/geçersiz nulls on/off expr.
biçem adı geçerli değil style name is not valid expr.
dizi değeri geçerli değil array value is not valid expr.
dış başvuru geçerli değil external reference is not valid expr.
geçerli sayfa current page expr.
henüz geçerli değil not yet valid expr.
geçerli sekme seç select cur tabs expr.
geçerli grafiği kullan use the current chart expr.
geçerli olduğunda on current expr.
geçerli biçimde in native format expr.
geçerli belgede yazım hatalarını gizle hide spelling errors in current document expr.
geçerli sayfa active page expr.
geçerli bölgeyi seç select current region expr.
geçerli yap validate expr.
geçerli yazı tipi seç select cur font expr.
geçerli bir tarih girin enter a valid date expr.
geçerli seçimle devam et continue with the current selection expr.
geçerli konumdan sonrasını sil delete after current position expr.
girmiş olduğunuz seri numarası geçerli değil the serial number you entered is not valid expr.
geçerli alt toplamları değiştir replace current subtotals expr.
geçerli seçim alınıyor retrieving current selection expr.
geçerli sekmeyi sil delete current tab expr.
guıd geçerli değil guid not valid expr.
geçerli belgeyi kaydet save current document expr.
geçerli konumdan öncesini sil delete before current position expr.
geçerli ortam current context expr.
hata değeri geçerli değil error value is not valid expr.
geçerli olanı kullan use current expr.
klasör adı geçerli değil the folder name is not valid expr.