Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
gerçek olarak
Significados de
"gerçek olarak"
en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
gerçek olarak
veraciously
adv.
2
General
gerçek olarak
genuinely
adv.
Significados de
"gerçek olarak"
con otros términos en diccionario inglés turco: 40 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
deneyimden bağımsız olarak insan zihninde gerçek bilginin var olabileceğini savunan kimse
apriorist
n.
2
General
gerçek modelden farklı bir şekilde kalıp veya döküm olarak yeniden yapılmış
ectypal
adj.
3
General
gerçek zamanlı olarak
real-timely
adv.
Phrasals
4
Phrasals
(bir şeyi) (doğru, gerçek, cevap vb) olarak düşünmek/kabul etmek
take (something) to be (something)
v.
Phrases
5
Phrases
doğru veya gerçek olarak görülen ya da kabul edilen bir şey
given
expr.
6
Phrases
gerçek değerinin farkında olarak
in perspective
expr.
7
Phrases
gerçek öneminin farkında olarak
in perspective
expr.
Proverb
8
Proverb
kişinin gerçek babasını kesin olarak bilmesi zordur
it is a wise child that knows its own father
9
Proverb
asla gerçek babanın kim olduğunu kesin olarak bilemezsin
It is a wise child that knows its own father
Idioms
10
Idioms
tam olarak doğru/gerçek
the straight goods
n.
11
Idioms
gerçek olarak kabul etmek
take something as read [brit]
v.
Law
12
Law
bir gerçek veya tüzel kişiyi kötü niyetli olarak yıpratmak amacıyla uzun davalara maruz bırakma
predatory litigation
n.
13
Law
(anglo-sakson hukuku) gerçek veya tahmini değerinin sekiz katı olarak hesaplanan zarar ödemesi
octogild
n.
Media
14
Media
video çerçeve ara değerlemesi (televizyonun suni olarak kare hızını artırarak hareket bulanıklığını ortadan kaldırdığında oluşan, pembe dizilere özgü abartılı gerçek görüntü kalitesi)
soap opera effect
n.
Technical
15
Technical
teorik standart mineral bileşiminden farklı olarak bir kayanın gerçek mineral bileşimi
mode
n.
Computer
16
Computer
insanların gerçek sanarak şifre/kredi kartı numarası girdikleri yasa dışı olarak kopyalanmış bir internet oturum açma sayfası
evil twin
n.
17
Computer
bilgisayar tarafından otomatik olarak oluşturulan gerçek zamanlı animasyon
procedural animation
n.
18
Computer
bilgisayar tarafından otomatik olarak oluşturulan gerçek zamanlı animasyon
procedural animation
n.
Construction
19
Construction
gerçek profille son kat ile kaplanmadan önce ilk sıva katını atmak için (sıva kalıbının) profilini geçici olarak değiştirmek
muffle
v.
Psychology
20
Psychology
fiziksel bir olayın gerçek nedeni değil etkeni olarak kabul edilen zihinsel durum
occasional cause
n.
Biology
21
Biology
organizmanın gerçek veya algılanan stres faktörlerine yanıt olarak içsel ve fizyolojik dengesini koruması süreci
allostasis
n.
22
Biology
organizmanın gerçek veya algılanan stres faktörlerine yanıt olarak içsel ve fizyolojik dengesini koruması süreci
allostatic load
n.
23
Biology
birçok yassı kurt ve tekerlekli hayvanda gerçek yumurtalara besin olarak yumurta sarısıyla dolu hücreler üreten besin bezi
vitellarium
n.
24
Biology
(gerçek adaptasyonun yan etkisi olarak gelişen) fenotipik bir özellik
spandrel
n.
25
Biology
(gerçek adaptasyonun yan etkisi olarak gelişen) dış görünüş özelliği
spandrel
n.
Astronomy
26
Astronomy
cismin gerçek istikametini gök cisimlere referans olarak tespit eden pusula
astro compass
n.
Zoology
27
Zoology
gerçek ırkından bağımsız olarak kurda benzeyen köpek
wolf dog
n.
Religious
28
Religious
gerçek inananların son buluşma yeri olarak cennet
zion
n.
29
Religious
gerçek inananların son buluşma yeri olarak cennet
sion
n.
30
Religious
mesih'in gerçek bedeninin komünyonda somut olarak değil soyut halde mevcut olduğu doktrini
zwinglianism
n.
Philosophy
31
Philosophy
deneyimden bağımsız olarak insan zihninde gerçek bilginin var olabileceği görüşü
apriorism
n.
32
Philosophy
doğrudan gözlemin sorunu olarak kabul edilen gerçek
datum
n.
Geography
33
Geography
dünya yüzeyindeki alanları orantılı olarak ve kıtaların gerçek şekillerini temsil için tasarlanmış iki harita projeksiyonunun birleşimi
homolosine projection
n.
Military
34
Military
gerçek savaş olarak nitelendirilmeyen durum
nonwar
n.
35
Military
orijinal veya orijinale yakın kalitede görüntülerin neredeyse gerçek zamanlı olarak elektronik aktarımında kullanılan ekipman ve prosedürler
primary imagery dissemination
n.
Music
36
Music
noah creshevsky tarafından gerçek çevremizde bulunan abartılı veya aşırı (hiper) yollarla ele alınan seslerden oluşturulmuş bir elektroakustik müzik dili olarak tanımlanan bir kompozisyon tarzı
hyperrealism
n.
Printery
37
Printery
doğrudan gerçek olarak algılanmaması için kelimeler veya ifadeler için kullanılan tırnak işaretleri
scare quotes
n.
Reptiles
38
Reptiles
gerçek timsahların ataları olarak kabul edilen eosen döneminden bir timsah cinsi
allognathosuchus
n.
Modern Slang
39
Modern Slang
internet üzerinden yapılan bir tartışmada aynı fikirde olmadığı kişiyi kötülemek için karşıt yorumları gerçek zamanlı olarak beğenme
aggressive liking
n.
40
Modern Slang
çoğunluğun gerçek olarak kabul ettiğinden farklı bir gerçeklik
alternative reality
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gerçek olarak
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy