Historia

görüşmek

Significados de "görüşmek" en diccionario inglés turco : 49 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	görüşmek	discuss v.
2	Common Usage	görüşmek	negotiate v.
3	Common Usage	görüşmek	meet v.
4	Common Usage	görüşmek	interview v.
General
5	General	görüşmek	consult v.
6	General	görüşmek	canvass v.
7	General	görüşmek	talk v.
8	General	görüşmek	debate v.
9	General	görüşmek	powwow v.
10	General	görüşmek	argue v.
11	General	görüşmek	approach v.
12	General	görüşmek	see each other v.
13	General	görüşmek	contact v.
14	General	görüşmek	meet v.
15	General	görüşmek	have a talk with v.
16	General	görüşmek	reason v.
17	General	görüşmek	parley v.
18	General	görüşmek	confer with v.
19	General	görüşmek	get into touch v.
20	General	görüşmek	talk something over v.
21	General	görüşmek	have an interview v.
22	General	görüşmek	consult with v.
23	General	görüşmek	confer v.
24	General	görüşmek	confer on v.
25	General	görüşmek	see v.
26	General	görüşmek	interview v.
27	General	görüşmek	deliberate v.
28	General	görüşmek	keep in touch v.
29	General	görüşmek	touch base v.
30	General	görüşmek	talk over v.
31	General	görüşmek	converse v.
32	General	görüşmek	eventilate [obsolete] v.
33	General	görüşmek	korero v.
34	General	görüşmek	handle v.
35	General	görüşmek	broke [obsolete] v.
36	General	görüşmek	infer [obsolete] v.
37	General	görüşmek	discept v.
Phrasals
38	Phrasals	görüşmek	toss about v.
39	Phrasals	görüşmek	come in contact with v.
40	Phrasals	görüşmek	hear from v.
41	Phrasals	görüşmek	see of v.
Idioms
42	Idioms	görüşmek	come in contact v.
43	Idioms	görüşmek	contact with a link to v.
44	Idioms	görüşmek	cover (the) ground v.
45	Idioms	görüşmek	have a word v.
Trade/Economic
46	Trade/Economic	görüşmek	troke [scottish] v.
Law
47	Law	görüşmek	confer v.
Politics
48	Politics	görüşmek	moot v.
Technical
49	Technical	görüşmek	negotiate v.

Significados de "görüşmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 215 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	ile görüşmek	parley with v.
2	General	yerlilerle görüşmek	palaver v.
3	General	sorunu görüşmek	discuss the problem v.
4	General	ile görüşmek	consult with v.
5	General	biriyle görüşmek	touch base with v.
6	General	ile görüşmek	meet with v.
7	General	ile görüşmek	associate with v.
8	General	ile görüşmek	rub shoulders with v.
9	General	bir odada özel görüşmek	closet v.
10	General	ile görüşmek	treat with v.
11	General	yüz yüze görüşmek	talk face to face v.
12	General	yüzyüze görüşmek	talk face to face v.
13	General	yüzyüze görüşmek	meet face to face v.
14	General	bir yetkiliyle görüşmek	talk to company representative v.
15	General	yetkiliyle görüşmek	talk to company representative v.
16	General	gündemi görüşmek	discuss the agenda v.
17	General	karşılıklı görüşmek	talk face to face v.
18	General	karşılıklı görüşmek	discuss face to face v.
19	General	tekrar görüşmek	meet again v.
20	General	yeniden görüşmek	meet again v.
21	General	telefon ile görüşmek	speak to someone on the telephone v.
22	General	telefon ile görüşmek	speak to someone on the phone v.
23	General	telefon ile görüşmek	be on the phone v.
24	General	telefon ile görüşmek	be on the telephone v.
25	General	bir yetkiliyle görüşmek	speak to someone in charge v.
26	General	telefonla görüşmek	have a phone conversation with v.
27	General	telefonla görüşmek	talk to somebody on the phone v.
28	General	hakkında görüşmek	talk about v.
29	General	yetkiliyle görüşmek	speak to someone in charge v.
30	General	bir yetkiliyle görüşmek	talk to someone in charge v.
31	General	yetkiliyle görüşmek	talk to someone in charge v.
32	General	yetkili personel ile görüşmek	speak to someone in charge v.
33	General	ile görüşmek	date with v.
34	General	biri ile telefonda olmak (görüşmek)	be on the phone to someone v.
35	General	konuyu görüşmek	discuss the matter v.
36	General	birisiyle telefonda görüşmek	talk to someone on the phone v.
37	General	birisiyle telefonda görüşmek	speak to someone on the phone v.
38	General	anlaşma şartlarını görüşmek	treat v.
39	General	yeniden görüşmek	reinterview v.
40	General	tekrar görüşmek	remeet v.
41	General	(biriyle) devamlı görüşmek	hant [dialect] v.
42	General	(özellikle tedavi veya teşhis amacıyla) travma geçirmiş biriyle görüşmek	debrief v.
43	General	(sevgili olarak) görüşmek	bear company v.
44	General	ayrı ayrı görüşmek	meet separately with v.
45	General	önceden görüşmek	foresee [obsolete] v.
46	General	önden görüşmek	prenegotiate v.
47	General	düzenli görüşmek	see v.
48	General	görüşmek üzere	toodle interj.
49	General	görüşmek üzere	toodle-oo interj.
50	General	görüşmek üzere	à bientôt [french] interj.
Phrasals
51	Phrasals	(bir konu ya da bir kişi) hakkında görüşmek	confer about (someone or something) v.
52	Phrasals	(bir meseleyi) görüşmek	converse about (someone or something) v.
53	Phrasals	durumu görüşmek/tartışmak	confer about (someone or something) v.
54	Phrasals	durumu görüşmek/tartışmak	confer upon (someone or something) v.
55	Phrasals	durumu görüşmek/tartışmak	confer on (someone or something) v.
56	Phrasals	durumu görüşmek/tartışmak	confer on someone or something (with someone) v.
57	Phrasals	durumu görüşmek/tartışmak	confer (on someone or something) with someone v.
58	Phrasals	durumu görüşmek/tartışmak	confer with someone (about someone or something) v.
59	Phrasals	durumu görüşmek/tartışmak	confer (with someone) about someone or something v.
60	Phrasals	(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek	see (one) about (something) v.
61	Phrasals	(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek	see someone about someone or something v.
62	Phrasals	biri ile doğrudan konuşmak/görüşmek	address oneself to someone v.
63	Phrasals	(resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak	check in with somebody v.
64	Phrasals	(görüşmek için) aramak	inquire for v.
65	Phrasals	(biriyle) görüşmek	dialogue with (one) v.
66	Phrasals	(biriyle) bir konuda konuşmak/görüşmek	dialogue with (one) v.
67	Phrasals	biriyle görüşmek	dialogue with someone v.
68	Phrasals	(bir konuyu) ayrıntılarıyla görüşmek	bat something around v.
69	Phrasals	birini görüşmek	take someone up v.
70	Phrasals	biri/bir şey adına (biriyle/bir şeyle) görüşmek	intercede with (someone or something) v.
71	Phrasals	(biri için biriyle/bir şeyle) görüşmek	intercede (for someone) (with someone or something) v.
72	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) görüşmek	keep with (someone or something) v.
73	Phrasals	(biriyle) görüşmek	rap with (one) v.
74	Phrasals	ile görüşmek	visit with v.
75	Phrasals	biriyle görüşmek	associate with someone v.
76	Phrasals	ile görüşmek	associate oneself with v.
77	Phrasals	(biriyle) (bir şeye sahip olmak için) görüşmek	bargain with (one) v.
78	Phrasals	(biriyle) bir şeyi görüşmek	bounce something around (with someone) v.
79	Phrasals	(biriyle) görüşmek için aramak	call for (someone) v.
80	Phrasals	(biriyle) görüşmek	catch up with (someone) v.
81	Phrasals	(biriyle) sonra görüşmek	catch up with (someone) v.
82	Phrasals	(bir konuda/bir konu hakkında) biriyle iletişim kurmak/görüşmek	check with someone (about something) v.
83	Phrasals	uzun uzadıya görüşmek/tartışmak	chew over v.
84	Phrasals	bir şeyi görüşmek	chew something over v.
85	Phrasals	(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek	confer on (someone or something) with (one) v.
86	Phrasals	(biriyle) görüşmek	confer with (one) v.
87	Phrasals	(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek	confer with (one) about (someone or something) v.
88	Phrasals	(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek	confer with (one) on (someone or something) v.
89	Phrasals	(biriyle) görüşmek	confer with (someone) v.
90	Phrasals	(biriyle/bir şeyle ilgili) biriyle görüşmek	consult (with) someone (about someone or something) v.
91	Phrasals	(bir şeyle) ilgili biriyle görüşmek	consult (someone) about (something) v.
92	Phrasals	biriyle görüşmek	contact with someone a link to someone v.
93	Phrasals	(biriyle) görüşmek	contact with (one) v.
94	Phrasals	biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek	converse with someone (about someone or something) v.
95	Phrasals	biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek	converse (with someone) about someone or something v.
96	Phrasals	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek	converse about (someone or something) with (someone or something) v.
97	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) görüşmek	converse with (someone or something) v.
98	Phrasals	(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek	converse with (someone or something) about (someone or something) v.
99	Phrasals	ile görüşmek	dialogue with v.
100	Phrasals	ile bir konuda konuşmak/görüşmek	dialogue with v.
101	Phrasals	biriyle biri/bir şey hakkında görüşmek	discuss someone or something with someone v.
102	Phrasals	(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek	discuss (someone or something) with (one) v.
103	Phrasals	(yakınlardaki biriyle) iletişime geçmek/görüşmek	hunt up v.
104	Phrasals	(biriyle) konuşmak/görüşmek istemek	inquire for (one) v.
105	Phrasals	(biriyle) görüşmek	link with (someone) v.
106	Phrasals	(biriyle) görüşmek	meet up with (one) v.
107	Phrasals	(biriyle) görüşmek	meet with (someone) v.
108	Phrasals	(biriyle bir konuyu) görüşmek	negotiate (with one) about (something) v.
109	Phrasals	(biriyle bir konuyu) görüşmek	negotiate (with one) over (something) v.
110	Phrasals	ile görüşmek	rap with v.
111	Phrasals	tekrar görüşmek	see back v.
112	Phrasals	(biriyle) görüşmek	talk to (one) v.
113	Phrasals	farklı fikirleri tartışmak/görüşmek	toss back and forth v.
Phrases
114	Phrases	bir sonraki sayıda görüşmek üzere	see you in the next issue expr.
115	Phrases	tekrar görüşmek dileğiyle	hope to see you again expr.
116	Phrases	tekrar görüşmek üzere	hope to see you again expr.
Colloquial
117	Colloquial	biriyle görüşmek	be onto somebody v.
118	Colloquial	görüşmek üzere	check you [south african] interj.
119	Colloquial	görüşmek üzere	check you later [south african] interj.
120	Colloquial	sonra görüşmek üzere	bbfn (bye-bye for now) interj.
121	Colloquial	sonra görüşmek üzere	bye-bye, for now interj.
122	Colloquial	sonra görüşmek üzere	bbl (be back later) interj.
123	Colloquial	görüşmek üzere	bcnu (be seeing you) interj.
124	Colloquial	görüşmek üzere	later interj.
125	Colloquial	görüşmek üzere	c4n expr.
126	Colloquial	görüşmek üzere	ciao, for now expr.
127	Colloquial	görüşmek üzere	after while expr.
128	Colloquial	görüşmek üzere	so long expr.
129	Colloquial	başka bir hayatta görüşmek üzere	(I'll) see you in another life expr.
130	Colloquial	başka bir dünyada görüşmek üzere	(I'll) see you in another life expr.
131	Colloquial	(yakında) tekrar görüşmek dileğiyle	(I) hope to see you again (soon/sometime) expr.
132	Colloquial	(yakında) yine görüşmek dileğiyle	(I) hope to see you again (soon/sometime) expr.
133	Colloquial	tekrar görüşmek üzere	(I'll) see you (again) (real) soon expr.
134	Colloquial	yakında tekrar görüşmek üzere	(I'll) see you (again) (real) soon expr.
135	Colloquial	çok yakında tekrar görüşmek üzere	(I'll) see you (again) (real) soon expr.
136	Colloquial	görüşmek üzere	(I'll) see you in church [dated] expr.
137	Colloquial	iyi günlerde görüşmek üzere	(I'll) see you in the funnies [old-fashioned] expr.
138	Colloquial	yine görüşmek üzere	(I'll) see you in the funnies [old-fashioned] expr.
139	Colloquial	iyi günlerde görüşmek üzere	(I'll) see you in the funny pages [old-fashioned] expr.
140	Colloquial	yine görüşmek üzere	(I'll) see you in the funny pages [old-fashioned] expr.
141	Colloquial	iyi günlerde görüşmek üzere	(I'll) see you in the funny papers [old-fashioned] expr.
142	Colloquial	yine görüşmek üzere	(I'll) see you in the funny papers [old-fashioned] expr.
143	Colloquial	o zaman görüşmek üzere	(I'll) see you then expr.
144	Colloquial	yarın görüşmek üzere	(I'll) see you tomorrow expr.
145	Colloquial	görüşmek üzere	hasta la vista expr.
146	Colloquial	seninle/sizinle görüşmek güzeldi	it was nice to see you expr.
147	Colloquial	iyi günlerde görüşmek üzere	see you in the funny pages expr.
148	Colloquial	yine görüşmek üzere	see you in the funny pages expr.
149	Colloquial	görüşmek üzere	sys (see you soon) expr.
Idioms
150	Idioms	anlaşma koşullarını görüşmek için masaya oturtmak	bring (someone or something) to the peace table v.
151	Idioms	anlaşma koşullarını görüşmek için bir araya gelmelerini sağlamak	bring (someone or something) to the peace table v.
152	Idioms	çağrı yanıtlama hizmetiyle görüşmek	call my service v.
153	Idioms	rastlantı olarak görüşmek	happen along v.
154	Idioms	kötü insanlarla görüşmek	get into bad company v.
155	Idioms	tasvip edilmeyen insanlarla görüşmek	get into bad company v.
156	Idioms	kötü insanlarla görüşmek	get into bad company v.
157	Idioms	tasvip edilmeyen insanlarla görüşmek	keep bad company v.
158	Idioms	kötü insanlarla görüşmek	keep bad company v.
159	Idioms	kötü insanlarla görüşmek	keep bad company v.
160	Idioms	farklı fikirleri tartışmak/görüşmek	toss (something) back and forth v.
161	Idioms	telefonla görüşmek	be on the telephone v.
162	Idioms	telefonla görüşmek	be on the phone v.
163	Idioms	görüşmek, görüşmeyi sürdürmek	be in touch v.
164	Idioms	görüşmek, görüşmeyi sürdürmek	keep in touch v.
165	Idioms	(biriyle) sonra görüşmek/konuşmak	catch (someone) some other time v.
166	Idioms	(biriyle) başka zaman görüşmek/konuşmak	catch (someone) some other time v.
167	Idioms	yalnızca belli bir grupla görüşmek	circle the wagons v.
168	Idioms	(biriyle) özel olarak görüşmek	closet (someone/oneself) with (someone) v.
169	Idioms	telefonla görüşmek	get on the (phone) extension v.
170	Idioms	ile görüşmek	have a word with v.
171	Idioms	(biriyle) görüşmek	have a word with (one) v.
172	Idioms	(biriyle) görüşmek	touch base (with someone) v.
173	Idioms	birinden son bilgileri almak veya birine son bilgileri vermek için (biriyle) görüşmek	touch base (with someone) v.
174	Idioms	sonra görüşmek üzere	bye(-bye) for now expr.
175	Idioms	iyi günlerde görüşmek üzere	syitfp (see you in the funny pages) expr.
176	Idioms	yine görüşmek üzere	syitfp (see you in the funny pages) expr.
Speaking
177	Speaking	artık seninle görüşmek istemiyorum	I don't want to see you anymore expr.
178	Speaking	bir yetkiliyle görüşmek istiyorum	I'd like to speak to someone in charge expr.
179	Speaking	bir yetkiliyle görüşmek istiyorum	I want to speak to someone in charge expr.
180	Speaking	çarşamba görüşmek üzere	see you on wednesday expr.
181	Speaking	görüşmek dileğiyle	hope to see you expr.
182	Speaking	görüşmek üzere	see you soon expr.
183	Speaking	en kısa zamanda görüşmek umuduyla	hope to see you soon expr.
184	Speaking	en kısa zamanda görüşmek umuduyla	hope to see you asap expr.
185	Speaking	görüşmek dileğiyle	hoping to see you expr.
186	Speaking	en kısa zamanda görüşmek dileğiyle	hope to see you soon expr.
187	Speaking	en kısa zamanda görüşmek dileğiyle	hope to see you asap expr.
188	Speaking	kiminle görüşmek istemiştiniz?	who do you wish to talk to? expr.
189	Speaking	kiminle görüşmek istemiştiniz?	who do you want to talk to? expr.
190	Speaking	kiminle görüşmek istemiştiniz?	who do you wish to speak to? expr.
191	Speaking	kiminle görüşmek istersiniz?	who do you want? expr.
192	Speaking	kiminle görüşmek istemiştiniz?	who do you want to speak to? expr.
193	Speaking	kiminle görüşmek istersiniz?	who do you want to speak to? expr.
194	Speaking	kiminle görüşmek istersiniz?	who do you wish to talk to? expr.
195	Speaking	kiminle görüşmek istersiniz?	who do you want to talk to? expr.
196	Speaking	kiminle görüşmek istemiştiniz?	who do you want? expr.
197	Speaking	kiminle görüşmek istersiniz?	who do you wish to speak to? expr.
198	Speaking	şimdilik görüşmek üzere	bye for now expr.
199	Speaking	sizinle mutlaka görüşmek istiyorum	I really want to meet you expr.
200	Speaking	sizinle gerçekten görüşmek istiyorum	I really want to meet you expr.
201	Speaking	tekrar görüşmek üzere	hope to meet you again expr.
202	Speaking	tekrar görüşmek için arayabilir miyim?	can I call you? expr.
203	Speaking	tekrar görüşmek için arayabilir miyim?	could I call you? expr.
204	Speaking	başka bir mektupta görüşmek üzere	see you in another letter expr.
Chat Usage
205	Chat Usage	görüşmek/tanışmak isterim	wltm (would like to meet) expr.
206	Chat Usage	görüşmek üzere	cul8r (see you later) expr.
Cinema
207	Cinema	görüşmek üzere	be seeing you expr.
Latin
208	Latin	selam ve görüşmek üzere	ave atque vale interj.
Archaic
209	Archaic	(biriyle) görüşmek	discourse v.
Slang
210	Slang	(biriyle) sonra görüşmek/konuşmak	catch (one) another time v.
211	Slang	(biriyle) başka zaman görüşmek/konuşmak	catch (one) another time v.
212	Slang	(biriyle) sonra görüşmek/konuşmak	catch (one) later v.
213	Slang	(biriyle) sonra görüşmek/konuşmak	catch (one) on the flip side v.
214	Slang	(biriyle) başka zaman görüşmek/konuşmak	catch (one) on the flip side v.
215	Slang	(biriyle) görüşmek	holla at (one) v.