hücum - Turco Inglés Diccionario
Historia

hücum



Significados de "hücum" en diccionario inglés turco : 45 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
hücum attack n.
General
hücum scrimmage n.
hücum thrust n.
hücum push n.
hücum offence n.
hücum onset n.
hücum aggression n.
hücum run n.
hücum dash n.
hücum storm n.
hücum pressure n.
hücum irruption n.
hücum charge n.
hücum assault n.
hücum onrush n.
hücum rush n.
hücum incursion n.
hücum sortie n.
hücum attack n.
hücum onslaught n.
hücum offense n.
hücum attentate [obsolete] n.
hücum extent [obsolete] n.
hücum vese n.
hücum dint [dialect] [uk] n.
hücum offension n.
hücum oncome [scotland] n.
hücum onfall n.
hücum oppugnation n.
hücum feeze [dialect] n.
hücum saliaunce [obsolete] n.
hücum skelter n.
hücum skrimmage n.
hücum soken n.
hücum offensive adj.
Idioms
hücum a mad rush n.
hücum mad rush n.
Technical
hücum raid n.
Military
hücum attack n.
hücum rampage n.
hücum excursion n.
Sport
hücum offense n.
hücum attack n.
hücum offence n.
Slang
hücum tally ho expr.

Significados de "hücum" con otros términos en diccionario inglés turco: 495 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
hücum etmek attack v.
General
şiddetli hücum onslaught n.
dışarıya hücum sally n.
üzerine hücum lunge n.
karşı hücum counterattack n.
altına hücum gold rush n.
içeriye hücum inrush n.
üzerine hücum lunge at n.
müstahkem bir yere merdivenle çıkıp hücum etme escalading n.
sporda hücum hattı line of scrimmage n.
ani hücum coup de main n.
karşı hücum fightback n.
hücum eden assailant n.
hücum kıtası assault troops n.
hücum kayıt live recording n.
karşı hücum counter-raid n.
hücum emri advance n.
hücum emri charge n.
hücum işareti charge n.
hücum eden kimse charger n.
hücum etme assailment n.
altına hücum heyecanı gold fever n.
altına hücum rush n.
madene hücum eden kimse rusher n.
hücum eden şey inburst n.
yenilmek üzereyken yapılan hücum fightback [uk] n.
dışarıya hücum outleap n.
özel harekat kuvvetlerinin hücum sonrası müdafaa yerine geri dönmek üzere kullanacağı kıyı açıklarında belirlenmiş konum seaward recovery point n.
(kasti) hücum stab n.
ani hücum surprize n.
(uçak) hücum sortie n.
hücum etmek rush n.
hücum etmek beat up v.
hücum etmek assault v.
hücum etmek rush v.
hücum etmek fall on v.
hücum etmek descend on v.
hücum etmek descend upon v.
hücum etmek thrust into v.
şiddetli bir şekilde hücum etmek storm v.
hücum etmek come upon v.
hücum etmek make an assault v.
hücum etmek zap v.
birden hücum etmek burst on v.
şiddetli bir şekilde hücum ederek bir yeri fethetmek storm v.
hücum etmek storm v.
hücum etmek charge v.
hücum etmek thrust v.
hücum etmek assail v.
hücum etmek mob v.
hücum etmek invade v.
üzerine hücum etmek lunge v.
üzerine hücum etmek lunge at v.
hücum etmek aggress v.
hücum etmek attack v.
hücum etmek raid v.
-e hücum etmek fall on v.
-e hücum etmek set at v.
hücum etmek flow in v.
yeniden hücum etmek reattack v.
hücum etmek nick v.
hücum etmek zing v.
hücum etmek hang v.
hücum etmek harry v.
hücum açısı normalde kazanımı gösterdiğinde irtifa kaybetmek mush v.
hücum etmek onfall v.
hücum etmek oppugn v.
hücum etmek overrun v.
hücum etmek run v.
hücum etmek impugn [obsolete] v.
yeniden hücum etmek reassail v.
hücum etmek pop v.
ele geçirmek için hücum etmek dive v.
daha iyi hücum pası atmak outpass v.
hücum etmek press v.
(sıvı) hücum etmek scoosh v.
hücum etmek shock [obsolete] v.
birden hücum etmek surprise v.
birden hücum etmek surprize v.
kan hücum etmiş congested adj.
müstahkem bir yere merdivenle çıkıp hücum edilmiş escaladed adj.
hücum edilmemiş unassailed adj.
hücum eden onrushing adj.
özel harekat kuvvetlerinin hücum sonrası müdafaa yerine geri dönmek üzere kullanacağı kıyı açıklarında belirlenmiş konum srp (seaward recovery point) abrev.
Phrasals
hücum etmek fume away v.
(topla, süngüyle) saldırmak/hücum etmek besiege with (something) v.
(topla, süngüyle) saldırmak/hücum etmek besiege someone or something with something v.
hücum etmek clamber into something v.
hücum etmek clamber in something v.
hücum etmek clamber on v.
hücum etmek clamber onto something v.
her yandan hücum etmek close in v.
(birine veya bir şeye) hücum etmek charge at (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) hücum etmek charge down on (someone or something) v.
hücum etmek come at v.
(bir yere) akın akın hücum etmek/doluşmak pour along something v.
birine veya bir şeye hücum etmek charge down on someone or something v.
amerikan futbolunda diğer hücum oyuncuları ileri giderken bir hücum oyuncusunun geri gitmesi fade back v.
(amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum çizgisinden uzaklaşmak fade back v.
(amerikan futbolunda ileri pas atmak için zaman kazanmak amacıyla) hücum yönünün tersine doğru gitmek fade back v.
(birinin/bir şeyin) üstüne hücum etmek fall upon (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne hücum etmek fall on (someone or something) v.
üstüne hücum etmek fall on v.
üstüne hücum etmek fall on v.
üstüne hücum etmek fall upon v.
üstüne hücum etmek fall upon v.
(birine) doğru hücum etmek set at v.
(birine veya bir şeye) hücum etmek tilt at v.
birinin/bir şeyin üzerine hücum etmek gush over someone or something v.
(birinin) üstüne hücum etmek toss at (someone) v.
hücum etmek surge in v.
(bir yere) hücum etmek stampede into (some place) v.
birilerinin/bir şeylerin bir şeye hücum etmesine neden olmak stampede someone or something into something v.
(bir şeye/yere) hücum etmek stream into (something or some place) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne hücum etmek swoop down on (someone or something) v.
bir şeye hücum etmek swoop down upon something v.
bir şeye hücum etmek swoop down on something v.
(bir yere) hücum etmek tear into (some place) v.
bir yere hücum etmek tear into a place v.
ile sarmak/hücum etmek besiege with v.
-e hücum etmek charge at v.
-e hücum etmek charge down on v.
(birinin/bir şeyin) üstüne doğru gelmek/hücum etmek come out toward (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne doğru gelmek/hücum etmek come out towards (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hücum etmek come upon (someone or something) v.
(bir şeye) hücum etmek descend on (something) v.
(bir şeye) hücum etmek descend upon (something) v.
(birine/bir şeye) hücum etmek fall on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne hücum etmek fall on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hücum etmek fall onto (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne hücum etmek fall onto (someone or something) v.
hücum etmek fly into v.
(birinin/bir şeyin) üzerine hücum etmek set on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine hücum etmek set on (someone or something) v.
(bir şeye) hücum etmek stampede in (something) v.
(bir şeyin) içine doğru hücum etmek stampede in (something) v.
-den dışarı doğru hücum/sökün etmek stampede out v.
içeri hücum etmek stream in v.
(bir şeyin) içine hücum etmek surge into (something) v.
içeri hücum etmek throng in v.
(bir yerden) içeri hücum etmek throng into (some place) v.
Idioms
(talep bakımından) hücum etme/saldırma a run on (something) n.
birine ya da bir şeye basın aracılığıyla hücum etme demolition job n.
birine ya da bir şeye basın aracılığıyla hücum etme a demolition job [uk] n.
hücum etmek lift up the hand against v.
hepsi birden saldırmak/hücum etmek come thick and fast v.
hücum etmek strike a blow v.
(birine ya da bir şeye) basın aracılığıyla hücum etmek do a demolition job on (someone or something) v.
sürü halinde hücum etmek come thick and fast v.
rakibe yoğun bir şekilde hücum etmek take the game to v.
(birine) doğru hücum etmek take a run at (someone) v.
hücum etmek storm out of the traps v.
hücum etmek open fire v.
hücum halinde olmak be on the offensive v.
hücum etmek bum rush v.
(sporda) bir alana hücum etmek flood the zone v.
(birinin) üstüne hücum etmek set about (one) [old-fashioned] v.
şiddetli ve ani bir hücum yaparak (birini/bir şeyi/bir yeri) almak take (someone, something, or some place) by storm v.
hücum halinde on the offensive expr.
hücum pozisyonunda on the front foot expr.
Trade/Economic
altına hücum gold rush n.
bankaya hücum run on the bank n.
paraya hücum etme influx money n.
Law
hücum etmek assail v.
hücum etmek attack v.
Politics
tekrar hücum etme reinvasion n.
tekrar hücum etmek reinvade v.
Technical
hücum kenarı leading edge n.
hücum açısı angle of attack n.
hücum eden gemi veya uçak radier n.
hücum etmek raid v.
hücum etmek attack v.
Automotive
hücum açısı attack angle n.
hücum kenarı leading edge n.
Aeronautic
enduvi hücum açısı induced angle n.
hücum kenarı buz kırıcısı de-icer boot n.
hücum kenar flabı leading edge flap n.
hücum kenarı leading edge n.
hücum kenarı flabı droop flap n.
hücum kenar yakıt deposu leading edge tank n.
hücum açısı göstergesi angle of attack indicator n.
hücum açısı angle of incidence n.
hücum açısı sınırı angle of attack boundary n.
hücum kenarı flabı external aerofoil flap n.
hücum açısı angle of attack n.
ideal hücum açısı ideal angle of attack n.
kanatçık hücum kenarı aileron leading edge n.
kanat hücum kenarı üzerinde hava akışının ayrıldığı nokta stagnation point n.
(yamaç paraşütünde) hücum kenarı leading edge n.
helikopter hücum rotası helicopter approach route n.
uçak kanadının hücum (ön) kenarındaki kumanda yüzeyi slat n.
kritik hücum açısı stall angle n.
kritik hücum açısı stalling angle n.
Fishery
(balık) atılan yeme hücum etmek blitz v.
History
altına hücum olaylarında yer almış bir altın avcısı forty-niner [us] n.
altına hücum olaylarında yer almış bir altın avcısı forty-niners n.
Military
büyük kuvvetle hücum reconnoissance in force n.
hücum sonrası müdafaa yerine geri dönme recovery n.
amfibi hücum çıkarması amphibious assault landing n.
ağır hücum silahı heavy assault weapon n.
amfibi hücum bölgesi amphibious assault area n.
amfibi hücum amphibious assault n.
amfibi hücum gemisi amphibious assault ship n.
arama hücum birliği search attack unit n.
arama ve hücum önceliği search and attack priority n.
büyük kuvvetle hücum reconnaissance in force n.
çıkarma hücum botu assault boat n.
denizaltı savunma hava arama hücum birliği antisubmarine air search attack unit n.
hücum unsuru assault element n.
hücum planörü assault glider n.
hücum açısı angle of attack n.
hava indirme zırhlı keşif hücum aracı armoured reconnaissance airborne assault vehicle n.
hücum yük gemisi attack cargo ship n.
hücum zaman çizelgesi assault schedule n.
hücum kademesi assault echelon reserve supplies n.
hücum ateşi advancing fire n.
hücum tugayı combat brigade n.
hücum safhası assault phase n.
hücum uçak gemisi attack aircraft carrier n.
hücum programı assault schedule n.
hücum kıtaları shock troops n.
helikopter hücum yolu helicopter approach n.
hücum kablosu assault wire n.
havadan hücum air offensive n.
hücum nakliye hava aracı assault transport aircraft n.
hücum timi assault team n.
hücum mevzi assault position n.
hücum topu assault gun n.
hücum botu storm boat n.
hücum sahası planı assault area diagram n.
hücum helikopteri attack helicopter n.
hücum kademesi assault echelon n.
hücum ateşi assault fire n.
hücum çıkarma aracı assault craft n.
hücum yeleği assault vest n.
hücum çıkarma botu assault boat n.
hava hücum sığınağı air raid shelter n.
hücum nakliye hava aracı assault aircraft n.
hücum ikmal maddeleri assault supplies n.
hücum dalgası assault echelon n.
hücum kıtaları assault troops n.
hücum mevzi offensive position n.
hücum dalgası assault wave n.
hücum tankı assault tank n.
hücum öncesi faaliyetler preassault operations n.
hücum öncesi harekat preassault operations n.
kanat hücum açısı leading edge sweep n.
nükleer tahrikli hücum uçak gemisi attack aircraft carrier nuclear n.
seyyar hücum köprüsü mobile assault bridge n.
siber hücum cyber attack n.
sualtından hücum submerged attack n.
taarruz ve hücum mevzi attacking and offensive position n.
(genel amaçlı) amfibi hücum gemisi amphibious assault ship (general purpose) n.
amfibi hava hücum gemisi amphibious aviation assault ship n.
amfibi hücum bölgesi assault area n.
hücum çıkarma timi assault craft unit n.
hücum takip kademesi assault follow-on echelon n.
hücum filosu assault shipping n.
hücum açısı yaw n.
merdivenle çıkıp hücum etme escalader n.
ön çarpışma ikmal maddeleri ve yüzer atıkların boşaltılmasından sonra hücum filosunda geriye kalan ikmal maddeleri landing force supplies n.
bir galerinin zemininde veya kapının üzerinde, hücum eden düşmanı vurmaya elverişli açıklık machicolation n.
hücum saati h-hour n.
lazer işaretleyicisini hedeften başka noktaya yönlendirip lazer tespitinden sonra lazeri terminal hücum güdümünü belirlemek için hareket ettirme tekniği offset lasing n.
bir askeri hücum metodu vectored attack n.
karşı hücum countercharge n.
(amfibi harekatlarda) hücum filosunun nakliye gemilerinin demir yerine aşamalı olarak aktarıldığı bir alan sea echelon area n.
doğrudan kıyıdan gerçekleştirilen hücum harekatı shore-to-shore movement n.
şiddetli bir hücum yaparak bir yeri ele geçirmek take a place by storm v.
şiddetli bir hücum yaparak bir yeri almak take a place by storm v.
hücum etmek herry v.
başarılı bir hücum sonrası kara muharip birliklerinin konumlarını yeniden düzenleyerek güç kazanmak consolidate v.
rakibe aktif olarak hücum eden on the attack adj.
Hunting
hücum tüfeği assault riffle n.
Sport
eskrimde rakip orijinal hücum hattını kapatıp karşı atak yapmadığında gerçekleştirilen saldırı redouble n.
buz hokeyinde ne hücum ne de savunma bölgesi olan, iki mavi çizginin arasında yer alan bölge neutral zone n.
basit hücum straight thrust n.
direkt hücum direct attack n.
güçlü hücum oyuncusu powerful forward n.
hücum yapan takım attacking team n.
hücum oyuncusu cornerman n.
hücum alanı attacking zone n.
hücum bloğu attack block n.
hücum oyuncusu attacker n.
hücum tekrarlama reprise n.
hücum faul offensive foul n.
hücum bloğu offensive block n.
hücum oyuncusu forward player n.
hücum çizgisi attack line n.
hızlı hücum fast break n.
hücum pası forward pass n.
hatalı hücum false attack n.
karşı hücum counter attack n.
organize hızlı hücum organized fast break n.
yan hücum flank attack n.
hücum oyuncusu attackman n.
amerikan futbolunda oyun kurucunun pas verecekmiş gibi yapıp topu hücum çizgisine doğru koşan bir oyuncuya vermesi draw play n.
hücum eden takımın topu kendi kale çizgisinin arkasında düşürmesi ile gol yiyen takımın oyunu yeniden başlattığı top atışı safety kick n.
oyun kurucunun hücum hattında oynadığı futbol oyunu quarterback sneak n.
orta saha oyuncularının hücum hattına beklere göre daha geride dizildiği bir tür saha dizilişi wishbone n.
hücum çizgisindeki oyuncu halfback n.
(ragbide) topu gol çizgisinin ötesine taşıyan hücum oyuncusunun karşı takımın savunma oyuncusu tarafından puan alamadan durdurulduğu oyun maul n.
(ragbide) topu gol çizgisinin ötesine taşıyan hücum oyuncusunun karşı takımın savunma oyuncusu tarafından puan alamadan durdurulduğu oyun maul in goal n.
hücum veya savunma düzeninin ortası middle n.
(lakros takımında) ikinci hücum oyuncusu midfield n.
(eskrim) hücum botte n.
hızlı hücum break n.
(hokeyde) hücum oyuncusunun defans oyuncularından kurtulup kaleye doğru koşması break n.
top çıkar çıkmaz kalabalığı yarmak için hücuma hazır bekleyen bir hücum oyuncusu breakaway n.
(eskrimde) rakibin saldırısını savuşturduktan sonra yapılan hücum renewal n.
hücum hattı oyuncularından sorumlu yardımcı futbol koçu line coach n.
(ragbide) açık hücum oyunu loose n.
(futbolda) hücum hattının gerisinde biten hücum oyununun sebep olduğu mesafe dezavantajı loss n.
defans oyuncusunun hücum oyuncusuna doğru yaptığı hücum bull rush n.
(eskrimde) kılıcın en güçlü kısmı ile rakibin kılıcının en zayıf noktasına baskı uygulayıp kılıcı diğerininkinin keskin kısmından aşağıya kaydırarak yapılan hücum glide n.
(ragbi) hücum hattının ikinci sırasını oluşturup ön hattaki forvetlere destek olan iki oyuncu lock n.
(ragbi) hücum hattının ikinci sırasını oluşturup ön hattaki forvetlere destek olan iki oyuncu lock forward n.
ortadaki oyuncunun sağında oynayan hücum oyuncusu right wing n.
(eskrimde) rakibin atağını savuşturduktan sonra yapılan hücum ripost n.
(eskrimde) kılıcın en güçlü kısmını rakibinkinin en zayıf kısmına bastırıp bıçağını baştan aşağı sıyırma şeklinde yapılan hücum graze n.
(hokey) rakip takım savunmasının sayıca fazla olduğu hücum hamlesi odd-man rush n.
hücum eden takım offensive team n.
bir hücum oyuncusu ile bir savunma oyuncusu birbiriyle yarıştıran oyun one-on-one n.
(basketbolda) iki oyuncu ile oynanan, oyuncuların sırayla hücum ve savunma oyuncusu olduğu oyun one-on-one n.
(ragbide) hücum çizgisinde savunmadakinden daha fazla oyuncu bulunması overlap n.
hücum oyunu rush n.
(amerikan futbolunda) top tutucunun oyunun başladığı yöne doğru koştuğu hücum hamlesi double reverse n.
savunma oyuncusunun hücum çizgisinin arkasından hücum oyuncusunu engellediği faul clipping n.
(buz hokeyi) rakibin hücum süresinin sayı kazandırmadan öldürülmesi için uğraşılan durum penalty kill n.
avantajlı takımın hücum stratejisi power play n.
etkili hücum oyunu power play n.
(amerikan futbolunda) top tutucusunun daha kısa mesafe koşmak için çizgiye daldığı bir hücum hareketi dive n.
(kadın lakrosta) rakip gol sahasına en yakın noktada oynayan hücum oyuncusu first home n.
hücum hattının gerisinde pas almak için bekleyen oyuncu flanker n.
hücum hattının gerisinde pas almak için bekleyen oyuncu flanker back n.
amerikan futbolunda bir çeşit hücum oyunu flea-flicker n.
ragbide iki oyuncunun gerçekleştirdiği bir tür hücum atağı scissors n.
kadın lakrosunda oyun kurucu olarak hareket eden hücum oyuncusu second home n.
(tenis ve badminton) topun yukardan aşağı doğru çok güçlü ve hızlı gittiği hücum vuruşu smash n.
(eskrimde) hücum point n.
(buz hokeyinde) defans oyuncusunun topu hücum alanında tutmak için golün sağ veya sol tarafında yer aldığı pozisyon point n.
hücum oyuncusu spiker n.
hücum etmek charge v.
(topa) hücum ederek agresif bir şekilde oynamak attack v.
(lakrosta) hücum oyununda hedefe ilerlemek attack v.
hücum çizgisine paralel bir kanada doğru koşmak roll out v.
top ile hücum yapmak run v.
(futbol) hücum yapmak için topla ilerlemek drive v.
(hücum pozisyonundaki oyuncuya) pas vermek play in v.
(defanstaki futbol takımının top tutucusuna, pas veren oyuncuna veya golcüsüne) hücum edip şaşırtmak smear v.
hem hücum hem de savunma oynayabilen two-way adj.
hücum pasını karşılama kurallarına uygun eligible adj.
hücum oyuncusunun defanstan sıyrıldığı (hareket) breakaway adj.
top atıldığında kural dışı bir şekilde hücum çizgisinin ilerisinde olarak off-side adj.
(maçta, yarışmada) hücum eden offensive adj.
bir hücum ve bir savunma oyuncusu barındıran one on one adj.
bir hücum ve bir savunma oyuncusu barındıran one-on-one adj.
top atıldığında kural dışı bir şekilde hücum çizgisinin ilerisinde olarak off side adv.
hücum alanında kural dışı bir şekilde topun önünde olarak offside adv.
hücum alanında kural dışı bir şekilde pakın önünde olarak offside adv.
sporda hücum hattı los (line of scrimmage) abrev.
Basketball
alan savunmasına karşı yapılan hücum zone offense n.
basketbolda hücum faul alma denemesi take charge n.
bir hücum oyuncusunun kendi sahasından diğer potaya doğru ilerlemesi down the middle n.
bir hücum setinin oynanması running a play n.
daha önceden planlanmış hareketlerin yapıldığı hücum düzeni pattern play n.
dengelenmiş hücum düzeni balanced offense n.
dört hücum oyuncusunun sahanın bir tarafına toplanıp elinde top olan oyuncuya hareket edecek boş alan bırakması clear out n.
fast break'te arkadan gelen hücum oyuncusu trailer n.
hücum oyuncusunun rakip pota önündeki boyalı alanda üç saniyeden fazla kalıp takımının top kaybetmesine neden olması 3-in-the-key n.
hızlı hücum fast break n.
hücum setinin savunmasız çalışılması dummy offense n.
hücum seti sırasında boş kalıp sıçramadan atılan şut set shot n.
hücum gücü zayıf olan bir oyuncuyu savunurken diğer oyunculara rahatça yardım edebilecek bir pozisyonda bulunma floating n.
hücum oyuncusunun üç saniye koridorunda üç saniyeden fazla kalıp takımının top kaybetmesine neden olması three-second violation n.
hücum ribaund offensive board n.
hücum esnasında rakip oyuncuların oluşturduğu kalabalık bölge traffic n.
hücum sistemi offensıve system n.
hücum ribaundu offensive rebound n.
hücum sahasında oyuncuların pas yapması deal n.
hücum faul offensive foul n.
hücum sahasının bir yanından ötekine atılan pas cross-court pass n.
hücum faul charging n.
hücum ve savunmada yerleşim düzeni formation n.
iki hücum oyuncusunun savunma oyuncusunun önünden ayrı yönlere doğru hareket etmesi crisscross play n.
iki savunmacının bir hücum oyuncusunu sıkıştırması trap n.
iki ile yerleşilen hücum sistemi double pıvot n.
iki savunma oyuncusunun bir hücum oyuncusunu sıkıştırması double-team n.
iki hücum oyuncusu tarafından yapılan perdeleme double screen n.
maç öncesi hücum ve savunma stratejilerinin konuşulması skull session n.
savunma ribaundunu alan oyuncunun topu dripling ile hücum sahasına kadar götürmesi go coast-to-coast n.
savunmacının hücum oyuncusuna çok yakın oynaması closely guarded n.
sayı girişiminden önce bir takımın topu kendi savunma sahasından hücum sahasına dribbling veya pas ile geçirmesi advancing the ball n.
topsuz alanda hücum faul off-the-ball offensive foul n.
takımının hücum sistemini yöneten oyuncu guard n.
takımı geri koşarken hücum sahasında kalıp pas bekleyen oyuncu hanger n.
üç hücum oyuncusunun iki savunmacıya karşı hücum etmesi three-on-two n.
yapılacak hareketleri önceden planlanmış hücum oyunu set play n.
hızlı hücum breakaway n.
rakipten kurtulmak için yapılan bir hücum hareketi brush-off n.
hızlı hücum fastbreak n.
hücum oyuncusu pivot n.
(iki defans oyuncusu) bir hücum oyuncusunu sıkıştırmak trap v.
topu çok hızlı şekilde hücum sahasına getirmek push up v.
Football
iki oyuncu arasından koşarak pasöre yapılan hücum red dog n.
iki oyuncu arasından koşarak pasöre hücum yapmak red-dog n.
hücum pası throw-forward [usa] n.
(amerikan futbolunda) hücum çizgisindeki bir oyuncu lineman n.
(amerikan futbolunda) hücum çizgisindeki oyuncular linemen n.
futbolda hücum ve savunma olmak üzere iki ayrı grup oyuncuyla oynama two-platoon system n.
hücum pres offensive press n.
2'ye 1 hücum 2-on-1 break n.
(amerikan futbolunda) hücum eden takımın topu kendi gol çizgisinin arkasına indirmesi safety n.
(amerikan futbolunda) hücum eden takımın topu kendi gol çizgisinin arkasına indirmesi ile karşı takıma 2 puan kazandıran sayı safety n.
(amerikan futbolunda) hücum çizgisini yarmaya çalışan savunma oyuncuları safety blitz n.
(amerikan futbolunda) hücum çizgisini yarmaya çalışan savunma oyuncuları blitz n.
(amerikan futbolunda) hücum çizgisini yarmaya çalışan savunma oyuncuları linebacker blitzing n.
futbol takımının uç oyuncusunun karşı tarafında olan hücum çizgisi tarafı weak side n.
orta saha oyuncularının beklerin arkasında, solunda ve sağında konumlandığı bir hücum dizilişi wishbone n.
(amerikan futbolunda) oyun kurucunun attığı uzun pasları yakalayan hücum oyuncusu wideout n.
(amerikan futbolunda) topun oyun kurucu yerine onun hizasında bulunan başka bir pozisyondaki oyuncuya atıldığı hücum dizilişi wildcat n.
amerikan futbolunda bir hücum taktiği blitz n.
(amerikan futbolu) hücum çizgisinde orta alan oyuncusunun karşısında oynayan savunma oyuncusu middle guard n.
hücum oyuncusunun defans kırma koşusu breakaway n.
top taşıyan rakibin çizgisine yapılan hücum buck n.
hücum hattını bozan bir amerikan futbolcu oyuncusu bucker n.
(amerikan futbolu) savunma diziliminde hücum oyuncusunun topu ilerletmesine fırsat sunan boşluk hole n.
takım oyuncularının bir sonraki oyuna dair talimatları almak üzere kısa süreliğine hücum hattının arkasında toplanması huddle n.
(amerikan futbolunda) toplu hücum bunt rush n.
hücum eden taraf topu kale çizgisine gönderdikten sonra savunmanın yaptığı vuruş goal-kick n.
(amerikan futbolu) iki oyuncunun arka arkaya dizilerek i şeklinden gerçekleştirdiği hücum dizilişi i formation n.
(amerikan futbolu) iki oyuncunun arka arkaya dizilerek i şeklinden gerçekleştirdiği hücum dizilişi i-formation n.
(eton ve benzer futbol oyunlarında) hücum rouge n.
ragbide bir çeşit hücum oyunu gainer n.
rakip kaleye doğru koşar gibi yaparken yön değiştirip hücum çizgisinden pas alma buttonhook n.
futbolda bir hücum oyunu cross buck n.
(amerikan futbolunda) bir tür hücum oyunu iso n.
savunma ve hücum çizgileri arasındaki orta alanlar pit n.
hücum çizgisinin gerisinde verilen yanal pas pitchout n.
top sürene eşlik eden birkaç hücum oyuncusunun da yer aldığı güçlü atak power play n.
hücum hattının gerisinde pas almak için bekleyen oyuncu flankerback n.
oyuncuların aldığı kama biçimli bir hücum düzeni flying wedge n.
sahanın dış kısımlarında oynayan iki hücum oyuncusundan her biri outside forward n.
(amerikan futbolunda) çizgiye yapılan hızlı hücum plunge n.
rakip hücum oyuncularının çömelerek birbirlerine yaklaştıkları ragbi pozisyonu scrum n.
rakip hücum oyuncularının çömelerek birbirlerine yaklaştıkları ragbi pozisyonu scrummage n.
hücum bek set-back n.
hücum futbolunda bir oyuncu dizilimi shotgun n.
hücum eden takımın topu kendi kale çizgisinin arkasında düşürmesi ile gol yiyen takımın oyunu yeniden başlattığı top atışı free kick n.
orta sahada hücum hattından en uzakta bulunan defans oyuncusu free safety n.
top taşıyan oyuncunun hücum çizgisine doğru çapraz koşusu slant n.
(amerikan ve kanada futbolu) hücum çizgisi oyuncusu ile top tutucu arasında kalan bir mevki slotback n.
oyun kurucunun top ile hızlıca hücum çizgisine döndüğü bir hamle sneak n.
(amerikan futbolu hücum hattında) hakem tarafından belirlenen top pozisyonu spot n.
(kuzey amerika futbolunda) bir hücum pozisyonu spread n.
(amerikan futbolunda hücum kenar oyuncusu) top taşıyıcıya engel olmak için hücum hattından kenara geri dönmek pull v.
(pas veren oyuncuya) pas verildiği anda hücum etmek blitz v.
top taşıyan rakibin çizgisine hücum etmek buck v.
bir sonraki oyuna dair talimatları almak üzere kısa süreliğine hücum hattının arkasında toplanmak huddle v.
(amerikan futbolunda) çizgiye yapılan hızlı hücum taktiğini tatbik etmek plunge v.
(hücum hattının belirlenmesi için) topu yerleştirmek spot v.
hücum oyununun bir bölümüyle ilgili ground adj.
rakip takımın kalesine doğru hücum hattının ötesin(d)e downfield adj.
hücum pozisyonunda up-front adv.
top atıldığında kural dışı bir şekilde hücum çizgisinin ilerisinde olarak offside adv.
rakip takımın kalesine doğru hücum hattının ötesin(d)e downfield adv.
(amerikan futbolunda) hücum hattının dış kenarında oynayan hücum oyuncusu wo (wideout) abrev.
(kuzey amerikan futbolunda) hücum hattının sağında bulunan ofansif koruyucu rg (right guard) abrev.
Volleyball
çapraz hücum cross court attack n.
çoklu hücum multiple offense n.
hücum alanı attack area n.
hücum sistemleri attack systems n.
hücum feyki decoy n.
hücum sayısı kill n.
hızlı hücum quick attack n.
ikili hızlı hücum double quick n.
Baseball
iki hücum oyuncusunu oyun dışı bırakan bir oyun double play n.
atılan bir topun iki farklı hücum oyuncusunu oyun dışı bıraktığı oyun double play n.
hücum oyuncusunun koşu yapmak için dokunması gereken dört yerden ikincisi second n.
vurucuların aşamalı ilerletildiği bir tür hücum stratejisi small ball n.
oyun kurucuyu hücum hattının gerisinde pas atmadan önce engellemek sack v.
(beyzbolda hücum yapan takım) koşucularını birinci, ikinci ve üçüncü kaleye yerleştirmek load the bases v.
iki hücum oyuncusunun oyun dışı bırakıldığı oyunda ikinci olmak double up v.
Chess
taşların hücum veya savunma potansiyeline göre oyunun başlangıcındaki konumu development n.
Archaic
(kılıç, flöre ile yapılan) hücum hareketi stoccado n.
(kılıç, flöre ile yapılan) hücum hareketi stoccata n.
Slang
iki hücum oyuncusunu oyun dışı bırakan bir oyun (beyzbol) turn two n.
atılan bir topun iki farklı hücum oyuncusunu oyun dışı bıraktığı oyun (beyzbol) turn two n.
savunma ribaundunu alan oyuncunun topu dripling ile hücum sahasına kadar götürmesi coast to coast expr.
sahanın bir ucundan diğer ucuna hücum ederek basket atma coast to coast expr.
Modern Slang
fikir yerine şahsiyete hücum eden ad hominem adj.
fikir yerine şahsiyete hücum ederek ad hominem adv.
Paleontology
hücum ederek avlanma lunge feeding n.
Star Wars
aramadia-sınıfı hücum gemisi aramadia-class thrustship n.
g-x1 hücum g-x1 onslaught n.