hakkında konuşmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

hakkında konuşmak



Significados de "hakkında konuşmak" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
hakkında konuşmak talk about v.
General
hakkında konuşmak talk over v.
hakkında konuşmak talk v.
hakkında konuşmak speak of v.
hakkında konuşmak talk of v.
Phrasals
hakkında konuşmak talk of v.
hakkında konuşmak chat about v.
hakkında konuşmak say about v.
hakkında konuşmak tell about v.
Politics
hakkında konuşmak refer to v.
Slang
hakkında konuşmak talmbout v.

Significados de "hakkında konuşmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 173 resultado(s)

Turco Inglés
General
(gazeteci) bir konu hakkında konuşmak için büyük paralar alma buckraking n.
hakkında kötü konuşmak speak ill of v.
sürekli bir konu hakkında konuşmak ve düşünüp durmak harped on v.
bir konu hakkında konuşmak speak about v.
allah hakkında kötü konuşmak blaspheme v.
resmi olarak bir konu hakkında konuşmak dissertate v.
fazlasıyla konuşmak (hakkında) go on about v.
bir konu hakkında konuşmak speak on v.
geçmiş hakkında konuşmak talk about past v.
gelecek planları hakkında konuşmak talk about one's future plans v.
iş hakkında konuşmak talk about business v.
(hakkında) ileri geri konuşmak speak ill of v.
(birisi hakkında) iyi konuşmak speak well of v.
bir şey hakkında gereğinden fazla konuşmak overtalk v.
(birinin) hakkında kötü konuşmak bash v.
saçma konular hakkında konuşmak quiddle v.
hakkında kötü konuşmak gloss v.
hakkında kötü konuşmak dish [uk] v.
hakkında kötü konuşmak poormouth v.
barış hakkında konuşmak parlay v.
hakkında ileri geri konuşmak becall v.
Phrasals
(biri veya bir şey) hakkında konuşmak converse about (someone or something) v.
(bir şey hakkında) konuşmak chat about (someone or something) v.
(bir şey hakkında) konuşmak chat about someone or something v.
(biri veya bir şey hakkında) saçma sapan konuşmak prattle (on) about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) abuk sabuk konuşmak prattle (on) about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) boş boş konuşmak prattle (on) about (someone or something) v.
(biri veya bir şey hakkında) fısır fısır konuşmak whisper about someone or something v.
biri hakkında konuşmak talk about someone v.
biri hakkında birisi ile konuşmak talk with someone about someone v.
biri hakkında konuşmak talk of someone v.
bir şey hakkında/üzerine konuşmak speak upon something v.
bir şey hakkında böbürlenerek konuşmak spout off about something v.
bir şey hakkında/üzerine konuşmak speak on something v.
biri hakkında birisi ile konuşmak speak with someone about someone v.
bir şey hakkında çok konuşmak yack something up v.
hakkında durmadan konuşmak rattle on about v.
biri veya bir şey hakkında ayrıntılı yazmak/konuşmak expatiate on someone or something v.
biri veya bir şey hakkında uzun uzadıya yazmak/konuşmak expatiate on someone or something v.
biri veya bir şey hakkında uzun uzun yazmak/konuşmak expatiate on someone or something v.
biriyle bir konu/sorun hakkında konuşmak go to someone v.
biriyle bir konu/sorun hakkında konuşmak go to someone v.
önemsiz veya anlamsız şeyler hakkında bıktırıcı şekilde durmadan konuşmak yak at (one) v.
bir şey hakkında gayrı resmi bir şekilde konuşmak bandy around v.
(bir şey hakkında) yerli yersiz konuşmak sound off (about something) v.
cart diye konuya dalıp (bir şey hakkında) konuşmak sound off (about something) v.
bir şey hakkında böbürlenerek konuşmak pontificate on something v.
bir şey hakkında otoriter bir tavırla konuşmak pontificate on something v.
bir şey hakkında sürekli konuşmak hammer away v.
bir şey hakkında ileri geri konuşmak bandy something about v.
(bir şey/konu) hakkında uzun uzadıya konuşmak bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında bıktırana kadar konuşmak bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında aptal aptal konuşmak bang away about (something) [uk] v.
(bir şey/konu) hakkında uzun uzadıya konuşmak bang on about (something) v.
(bir şey/konu) hakkında bıktırana kadar konuşmak bang on about (something) v.
(bir şey/konu) hakkında aptal aptal konuşmak bang on about (something) v.
(biri/bir şey hakkında) konuştukça konuşmak go on (and on) (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşmak go on (and on) (about someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) bıktırana kadar konuşmak go on (and on) (about someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak chatter about (someone or something) v.
bir şey hakkında konuşmak chew something over v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak comment upon (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak comment on (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak comment about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine konuşmak confer on (someone or something) with (one) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak confer with (one) about (someone or something) v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine konuşmak confer with (one) on (someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak converse with someone (about someone or something) v.
biriyle (biri/bir şey) hakkında konuşmak converse (with someone) about someone or something v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak converse about (someone or something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında konuşmak converse with (someone or something) about (someone or something) v.
biriyle biri/bir şey hakkında konuşmak discuss someone or something with someone v.
(biriyle biri/bir şey) hakkında konuşmak discuss (someone or something) with (one) v.
hakkında ayrıntılı yazmak/konuşmak expatiate on v.
hakkında uzun uzadıya yazmak/konuşmak expatiate on v.
hakkında uzun uzun yazmak/konuşmak expatiate on v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak gossip about (someone or something) v.
(biri/bir şey hakkında) uzun uzadıya konuşmak hold forth (on someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında hızlı hızlı konuşmak jabber about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında bıdı bıdı konuşmak jabber about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında anlaşılmaz şekilde konuşmak jabber about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında boş boş konuşmak jaw about (someone or something) v.
hakkında böbürlenerek konuşmak pontificate on v.
hakkında otoriter bir tavırla konuşmak pontificate on v.
hakkında saçma sapan konuşmak prattle about v.
(biri/bir şey) hakkında saçma sapan konuşmak prattle about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında saçma sapan konuşmak prattle away (about someone or something) v.
hakkında uzun uzadıya konuşmak rant about v.
hakkında hararetli bir şekilde konuşmak rant about v.
(bir şey) hakkında uzun uzadıya konuşmak rant about (something) v.
(bir şey) hakkında hararetli bir şekilde konuşmak rant about (something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak speak about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında konuşmak/dedikodu yapmak/tartışmak talk of (someone or something) v.
hakkında fısır fısır konuşmak whisper about v.
Colloquial
hakkında kötü konuşmak cast aspersions on v.
biri hakkında kötü konuşmak dirty-mouth v.
biri hakkında olumsuz konuşmak dirty-mouth v.
(bir şey) hakkında konuştukça konuşmak go on (and on) about (something) v.
(bir şey) hakkında uzun uzadıya konuşmak go on (and on) about (something) v.
(bir şey) hakkında bıktırana kadar konuşmak go on (and on) about (something) v.
(bir şey) hakkında takıntılı bir şekilde konuşmak obsess v.
hakkında konuşmak için çok erken too soon to talk about expr.
Idioms
kimsenin hakkında konuşmak istemediği aşikar sorun elephant in the room n.
kimsenin hakkında konuşmak istemediği aşikar sorun baby elephant in the room n.
kimsenin hakkında konuşmak istemediği aşikar sorun elephant in the corner n.
iş hakkında konuşmak talk shop v.
(biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak keep (going) on about someone or something v.
(biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak keep (going) on about (something) v.
(biri ve bir şey hakkında) hiç durmadan konuşmak keep (going) on about (someone or something) v.
birisi hakkında yalan yanlış konuşmak dish the dirt on somebody v.
bir şey hakkında uzun uzun konuşmak hold forth on something v.
birinin hakkında kötü konuşmak throw shade (at somebody) v.
bir karara varmaksızın bir şey hakkında konuşmak go around and around v.
biri hakkında iyi konuşmak put a good word in for someone v.
hakkında kötü ve olumsuz konuşmak cast aspersions on v.
gereksiz bir şey hakkında çok konuşmak be rabbiting on about something v.
konuşulmaması gereken şeyler hakkında konuşmak shoot off one's mouth v.
(birisi hakkında) iyi konuşmak put in a good word for v.
sürekli (biri veya bir konu) hakkında konuşmak harp away at (someone or something) v.
(biri) hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak heap scorn on (one's) head v.
(biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak heap scorn on (one's) head v.
(biri) hakkında saygısızca konuşmak heap scorn on (one's) head v.
biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak heap scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak heap scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak heap scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak heap scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak pour scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak pour scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak pour scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak pour scorn on somebody/something v.
(biri) hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak pour scorn on (one's) head v.
(biri) hakkında tepeden bakarak konuşmak pour scorn on (one's) head v.
(biri) hakkında saygısızca konuşmak pour scorn on (one's) head v.
bir şey hakkında hevesli/hararetli bir şekilde konuşmak wax lyrical about something v.
bir şey hakkında coşkulu bir şekilde konuşmak wax lyrical about something v.
bir şey hakkında hevesli/hararetli bir şekilde konuşmak wax lyrical about v.
bir şey hakkında coşkulu/heyecanlı bir şekilde konuşmak wax lyrical about v.
bir şey hakkında hevesli/hararetli bir şekilde konuşmak wax lyrical over v.
bir şey hakkında coşkulu/heyecanlı bir şekilde konuşmak wax lyrical over v.
(biri/bir şey) hakkında olumsuz/kötü konuşmak put the mouth on (someone or something) v.
birini bıktırana kadar (bir şey hakkında) konuşmak bend somebody's ear (about something) v.
(başkası hakkında) kötü konuşmak bum rap v.
(başkası hakkında) kötü konuşmak bum-rap v.
(biri) hakkında alaycı bir şekilde konuşmak call (one) names v.
hakkında olumsuz konuşmak cast aspersions v.
(biri/bir şey) hakkında olumsuz konuşmak cast aspersions on (someone or something) v.
(biriyle bir şey hakkında) ayaküstü konuşmak have a word (with somebody) (about something) v.
(biriyle bir şey hakkında) çabucak/hızlıca bir şeyler konuşmak have a word (with somebody) (about something) v.
(biriyle bir şey hakkında) özel olarak konuşmak have a word (with somebody) (about something) v.
biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak heap scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak heap scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak heap scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak heap scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında tepeden bakarak konuşmak pour scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında aşağılayıcı şekilde konuşmak pour scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında olumsuz veya kötü konuşmak pour scorn on somebody/something v.
biri/bir şey hakkında saygısızca konuşmak pour scorn on somebody/something v.
(biri) hakkında iyi konuşmak put in a good word (for one) v.
biri/bir şey hakkında iyi konuşmak put in a good word for someone/something v.
konuşulmaması gereken şeyler hakkında konuşmak shoot your mouth off v.
(biri/bir şey) hakkında kötü konuşmak speak ill of (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında ileri geri konuşmak speak ill of (someone or something) v.
Speaking
bu konu hakkında konuşmak istemiyoruz we don't want to talk about it expr.
ne hakkında konuşmak istersin? what do you want talk about? expr.
ne hakkında konuşmak istedi? what did she want to talk about? expr.
ne hakkında konuşmak istiyorsun? what do you want to talk about? expr.
ne hakkında konuşmak istedi? what did he want to talk about? expr.
ne hakkında konuşmak istiyorsun? what would you like to talk about? expr.
bugün sizinle uzaylılar hakkında konuşmak istiyorum today I want to talk to you about aliens expr.
Slang
sürekli (bir şey) hakkında konuşmak balls on about (something) [uk] v.
(biri/bir şey) hakkında kötüleyici konuşmak crap on (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında aşağılayarak konuşmak crap on (someone or something) v.
(bir şey) hakkında uzun uzadıya konuşmak crap on about (something) v.