|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
bulaşıcı hastalık |
contagious disease n.
|
|
2 |
Common Usage |
hastalık taşıyıcı |
vector n.
|
|
3 |
Common Usage |
salgın hastalık |
epidemic n.
|
|
4 |
Common Usage |
sarılık (hastalık) |
jaundice n.
|
|
5 |
Common Usage |
geçirmek (hastalık) |
undergo v.
|
|
6 |
Common Usage |
(hastalık) bulaştırmak |
infect v.
|
|
General |
|
7 |
General |
hastalık süresi |
period of a disease n.
|
|
8 |
General |
sosyal hastalık |
social disease n.
|
|
9 |
General |
hastalık ve yaralanmada ilkyardım |
first aid in illness and injury n.
|
|
10 |
General |
sürekli titremeye yol açan hastalık |
palsy n.
|
|
11 |
General |
hastalık sandığı |
sickness fund n.
|
|
12 |
General |
mavi hastalık |
cyanosis n.
|
|
13 |
General |
fazla miktarda glikojen depolanması şeklinde ortaya çıkan metabolik bir hastalık |
glycogenesis n.
|
|
14 |
General |
mahalli ve daimi hastalık |
endemic n.
|
|
15 |
General |
hastalık maaşı |
sick pay n.
|
|
16 |
General |
ağır hastalık |
fatal disease n.
|
|
17 |
General |
depreşme (hastalık) |
recurrence n.
|
|
18 |
General |
hastalık raporu |
medical report n.
|
|
19 |
General |
hastalık veya diğer acil durumlar nedeniyle gezmenin yabancı bir ülkeden kendi ülkesine getirilmesi |
repatriation n.
|
|
20 |
General |
hastalık yardımı |
sickness compensation n.
|
|
21 |
General |
hastalık numarası |
malingering n.
|
|
22 |
General |
hastalık yardımı |
sick allowance n.
|
|
23 |
General |
hastalık belirtilerini ele alan bilim dalı |
symptomatology n.
|
|
24 |
General |
neredeyse kontrolden çıkmak üzere ve çok yayılmış olan salgın hastalık |
pandemic n.
|
|
25 |
General |
cinsel hastalık |
sexual illness n.
|
|
26 |
General |
hastalık devresi |
siege n.
|
|
27 |
General |
belirli bir topluluğa özgü hastalık |
endemic n.
|
|
28 |
General |
salgın hastalık |
epidemic n.
|
|
29 |
General |
ağır hastalık |
serious disease n.
|
|
30 |
General |
zührevi hastalık |
venereal disease n.
|
|
31 |
General |
hastalık yardımı |
sickness benefit n.
|
|
32 |
General |
hastalık raporu |
sickness certificate n.
|
|
33 |
General |
hastalık hastası |
valetudinary n.
|
|
34 |
General |
bir yer veya halka özgü hastalık |
endemic n.
|
|
35 |
General |
bulaşıcı hastalık |
communicable disease n.
|
|
|
36 |
General |
hastalık sigortası |
sick insurance n.
|
|
37 |
General |
hastalık sigortası |
health insurance n.
|
|
38 |
General |
hayvanlarda salgın hastalık |
murrain n.
|
|
39 |
General |
hastalık masrafları |
illness costs n.
|
|
40 |
General |
cinsel hastalık kapma |
dose of clap n.
|
|
41 |
General |
ateşli ve salgın bir hastalık |
dang n.
|
|
42 |
General |
yöresel hastalık |
endemic n.
|
|
43 |
General |
öldürücü hastalık |
killer n.
|
|
44 |
General |
genç kadınlarda kansızlıktan ileri gelen bir hastalık |
greensickness n.
|
|
45 |
General |
bulaşıcı hastalık |
contagion n.
|
|
46 |
General |
hastalık tazminatı |
sickness indemnity n.
|
|
47 |
General |
hastalık ücreti |
sickness pay n.
|
|
48 |
General |
bulaşıcı hastalık |
infectious disease n.
|
|
49 |
General |
hastalık tazminatı |
sickness compensation n.
|
|
50 |
General |
hastalık yardımı |
sick benefit n.
|
|
51 |
General |
hastalık fonu |
sick fund n.
|
|
52 |
General |
psikosomatik hastalık |
psychosomatic illness n.
|
|
53 |
General |
hastalık hastası |
valetudinarian n.
|
|
54 |
General |
hastalık ücreti |
sick pay n.
|
|
55 |
General |
hastalık bulaştırma |
communication of disease n.
|
|
56 |
General |
öldürücü salgın hastalık |
pestilence n.
|
|
57 |
General |
lenf boğumlarındaki hastalık |
lymphogranulomata n.
|
|
58 |
General |
hastalık fonu |
sickness fund n.
|
|
59 |
General |
salgın ve öldürücü hastalık |
pestilence n.
|
|
60 |
General |
hastalık sigortası |
sickness cover n.
|
|
61 |
General |
hastalık nöbeti |
fit n.
|
|
62 |
General |
hastalık eğilimi |
taint of morbidness n.
|
|
63 |
General |
hastalık yüzünden |
on account of illness n.
|
|
64 |
General |
sivrisineklerin bulaştırdığı viral bir hastalık |
dengue n.
|
|
65 |
General |
ateşli hastalık |
inflammatory disease n.
|
|
66 |
General |
hastalık yardımı |
sickness relief n.
|
|
67 |
General |
hastalık giderleri |
cost of illness n.
|
|
68 |
General |
hastalık yardımı |
sickness allowance n.
|
|
69 |
General |
geçici akli hastalık |
aberration n.
|
|
70 |
General |
güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan hastalık ve halsizlik hissi |
touch of the sun n.
|
|
71 |
General |
bulaştırma/bulaşma (hastalık) |
transmission n.
|
|
72 |
General |
hastalık nöbeti |
seizures n.
|
|
73 |
General |
cinsel hastalık kapma |
dose n.
|
|
74 |
General |
hastalık oranı |
sickness rate n.
|
|
75 |
General |
yaşlılık ya da hastalık sebeplerinden dolayı yarı zamanlı çalışma |
semiretirement n.
|
|
76 |
General |
grevde toplu olarak işçilerin protesto için hastalık izni alması |
sickout n.
|
|
77 |
General |
hastalık izni |
sick leave n.
|
|
78 |
General |
hastalık şeklinde cinsel ilişki arzusu duyan kadın |
nympho n.
|
|
79 |
General |
hastalık başlangıç yaşı |
age of onset n.
|
|
80 |
General |
hastalık hastası |
hyppish n.
|
|
81 |
General |
hastalık iyileştirme |
disease healing n.
|
|
82 |
General |
hastalık nöbeti |
access n.
|
|
83 |
General |
besin kaynaklı hastalık |
foodborne illness n.
|
|
84 |
General |
besin kaynaklı hastalık |
foodborne disease n.
|
|
85 |
General |
hastalık yayan |
infector n.
|
|
86 |
General |
hastalık bulaştıran |
infector n.
|
|
87 |
General |
hastalık kontrolü |
disease control n.
|
|
88 |
General |
(hastalık) kapma |
contraction n.
|
|
89 |
General |
(hastalık) bulaşma |
contagion n.
|
|
90 |
General |
hastalık ihbarı |
disease warning n.
|
|
91 |
General |
hastalık ihbarı |
reporting of disease n.
|
|
92 |
General |
öksürükle hastalık bulaştırma |
droplet infection n.
|
|
93 |
General |
hapşırıkla hastalık bulaştırma |
droplet infection n.
|
|
94 |
General |
belirli bir yere özgü hastalık |
endemic n.
|
|
95 |
General |
belirli topluluğa özgü hastalık |
endemic n.
|
|
96 |
General |
kan yoluyla geçen hastalık |
blood-borne disease n.
|
|
97 |
General |
kan yoluyla bulaşan hastalık |
blood-borne disease n.
|
|
98 |
General |
yüksek ısıya fazla maruz kalmaktan kaynaklanan ateşli hastalık |
heat-stroke n.
|
|
99 |
General |
psiko-somatik hastalık |
psychosomatic disorder n.
|
|
100 |
General |
bulaşıcı olmayan hastalık |
non-infectious disease n.
|
|
101 |
General |
bulaşıcı olmayan hastalık |
non-contagious disease n.
|
|
102 |
General |
bulaşıcı olmayan hastalık |
non-communicable disease n.
|
|
103 |
General |
salgın hastalık |
plague n.
|
|
104 |
General |
hastalık belirtileri |
syndrome n.
|
|
105 |
General |
hastalık oranı |
morbidity n.
|
|
106 |
General |
hastalık hastası |
hypochondriacal n.
|
|
107 |
General |
hastalık hastası |
hypochondriac n.
|
|
108 |
General |
tropikal bir hastalık |
a tropical disease n.
|
|
109 |
General |
ek/yan/ilave (hastalık) |
comorbid n.
|
|
110 |
General |
tedavisi olmayan hastalık |
incurable disease n.
|
|
111 |
General |
hastalık taşıyıcı |
a disease carrier n.
|
|
112 |
General |
(çok) hızlı şekilde ilerleyen hastalık |
rampant disease n.
|
|
113 |
General |
gizemli bir hastalık |
a mysterious illness n.
|
|
114 |
General |
güçten düşüren hastalık |
decline n.
|
|
115 |
General |
hafif hastalık |
ailment n.
|
|
116 |
General |
ölümcül hastalık |
fatal disease n.
|
|
117 |
General |
hastalık ve ölüm oranı |
morbidity and mortality n.
|
|
118 |
General |
hastalık izni |
medical leave n.
|
|
119 |
General |
(hastalık) nöbet |
seizure n.
|
|
120 |
General |
öfke veya hastalık nedeniyle ani patlama veya kriz |
access n.
|
|
121 |
General |
aniden iyileşme (hastalık, başarısızlık vb.) |
rally n.
|
|
122 |
General |
birçok meyveli çalının saplarını etkileyen bir hastalık |
cane blight n.
|
|
123 |
General |
hastalık veya kullanmama sebebiyle vücut bölümlerinin güçten düşmesi |
natural wastage n.
|
|
124 |
General |
belli belirsiz hastalık |
tout [scottish] n.
|
|
125 |
General |
hafif hastalık |
unease n.
|
|
126 |
General |
(hastalık) riske açık olmama |
unsusceptibility n.
|
|
127 |
General |
hastalık hastası kimse |
valetudinarian n.
|
|
128 |
General |
hastalık hastası olma |
valetudinarianism n.
|
|
129 |
General |
hastalık hastası kimse |
valetudinary n.
|
|
130 |
General |
ölümcül hastalık sebebiyle hayat sigortası poliçesini satan ya da satmaya hazırlanan kimse |
viator n.
|
|
131 |
General |
hastalık çığırtkanlığı |
disease mongering n.
|
|
132 |
General |
hastalık tüccarlığı |
disease mongering n.
|
|
133 |
General |
daha yüksek dereceli hastalık |
worse n.
|
|
134 |
General |
gıda kökenli hastalık |
foodborne illness n.
|
|
135 |
General |
hastalık nöbeti |
brash [scotland] n.
|
|
136 |
General |
kısa süreli şiddetli hastalık |
brash [scotland] n.
|
|
137 |
General |
hayali hastalık |
humdudgeon [scotland] n.
|
|
138 |
General |
hastalık hastalığı |
hypochondriacism n.
|
|
139 |
General |
hastalık sebebi |
mischief n.
|
|
140 |
General |
atların gözlerinde görülen bir hastalık |
moon-eye n.
|
|
141 |
General |
iltihaplı hastalık |
burning [obsolete] n.
|
|
142 |
General |
zührevi hastalık |
burning [obsolete] n.
|
|
143 |
General |
inatçı hastalık |
obstinacy n.
|
|
144 |
General |
hastalık nöbeti |
go n.
|
|
145 |
General |
gizemli hastalık |
oncome [dialect] n.
|
|
146 |
General |
quebec ulusal bayramı'nda hastalık ve uğursuzluğu defetmek için gece yakılan ateş |
needfire n.
|
|
147 |
General |
hastalık hali |
distemperance [obsolete] n.
|
|
148 |
General |
hastalık hali |
distemperature n.
|
|
149 |
General |
hastalık hali |
distemperment [obsolete] n.
|
|
150 |
General |
hastalık derecesinde duygusallık |
goo n.
|
|
151 |
General |
hastalık nöbeti |
conceit [obsolete] n.
|
|
152 |
General |
hastalık nöbeti |
drow n.
|
|
153 |
General |
hastalık krizi |
drow n.
|
|
154 |
General |
hastalık atağı |
drow n.
|
|
155 |
General |
(hastalık) elden ayaktan düşürücü olma |
consumptiveness n.
|
|
156 |
General |
şiddet, hastalık gibi durumların patlak vermesi |
flareup n.
|
|
157 |
General |
hastalık için çare |
physics n.
|
|
158 |
General |
geniş bir alanı etkileyen bir hastalık türü |
scourge n.
|
|
159 |
General |
ani hastalık |
surprise [obsolete] n.
|
|
160 |
General |
ani hastalık |
surprize n.
|
|
161 |
General |
(hastalık) sebep bilgisi |
aetiology n.
|
|
162 |
General |
(hastalık) sebep bilgisi |
etiology n.
|
|
163 |
General |
hastalık bulaştırmak |
taint v.
|
|
164 |
General |
hastalık yüzünden işyerine gelmeyeceğini belirtmek |
call in sick v.
|
|
165 |
General |
hastalık nedeniyle işe gelmemiş olmak |
be off sick v.
|
|
166 |
General |
(hastalık vb yüzünden) çok çekmek |
be wracked with v.
|
|
167 |
General |
geçmek (hastalık) |
clear up v.
|
|
168 |
General |
çopurlaştırmak (hastalık birinin yüzünü) |
pit v.
|
|
169 |
General |
çok kişiye bulaşmak (hastalık) |
go around v.
|
|
170 |
General |
depreşmek (hastalık) |
recur v.
|
|
171 |
General |
sirayet etmek (hastalık) |
spread v.
|
|
172 |
General |
evde kalmak zorunda olmak (hastalık vb nedeniyle) |
be laid up with v.
|
|
173 |
General |
kapmak (hastalık) |
contract v.
|
|
174 |
General |
geçmek (bir hastalık) |
get over v.
|
|
175 |
General |
iyileşmek (hastalık vb) |
come around v.
|
|
176 |
General |
bulaşmak (hastalık vb) |
infect v.
|
|
177 |
General |
hafifletmek (hastalık/zorluk vb'ni) |
palliate v.
|
|
178 |
General |
yatakta kalmak zorunda olmak (hastalık vb nedeniyle) |
be laid up with v.
|
|
179 |
General |
geçirmek (hastalık/sıkıntı vb'ni) |
go through v.
|
|
180 |
General |
(hastalık) tamamen gelişmek |
become full blown v.
|
|
181 |
General |
(hastalık vb yüzünden) çok çekmek |
be wracked by v.
|
|
182 |
General |
bağlamak (birini eve/yatağa) (bir hastalık) |
confine to v.
|
|
183 |
General |
kapmak (hastalık) |
catch v.
|
|
184 |
General |
hastalık yüzünden işyerine gelmeyeceğini belirtmek |
called in sick v.
|
|
185 |
General |
davet etmek (tehlike/hastalık vb'ni) |
court v.
|
|
186 |
General |
hastalık geçirmek |
have an illness v.
|
|
187 |
General |
hastalık geçirmek |
transmit a disease v.
|
|
188 |
General |
ciddi bir hal almak (hastalık) |
become severe (illness) v.
|
|
189 |
General |
zarar vermek (hastalık) |
affect v.
|
|
190 |
General |
ciddi bir hal almak (hastalık) |
become serious (illness) v.
|
|
191 |
General |
(hastalık) yakalanmak |
catch v.
|
|
192 |
General |
hastalık taşımak |
carry the disease v.
|
|
193 |
General |
(hastalık vb'den ötürü) yataktan kalkamamak |
be confined to v.
|
|
194 |
General |
hastalık yaymak |
spread the disease v.
|
|
195 |
General |
hastalık bulaştırmak |
pass on the disease v.
|
|
196 |
General |
hastalık bulaştırmak |
transmit the disease v.
|
|
197 |
General |
hastalık tanımlamak |
diagnose v.
|
|
198 |
General |
hastalık kapmak |
become sick v.
|
|
199 |
General |
(hastalık) kapmak |
contract v.
|
|
200 |
General |
(hastalık) geçirmek |
give v.
|
|
201 |
General |
(hastalık) bulaştırmak |
infect v.
|
|
202 |
General |
(hastalık) yatağa düşürmek |
lay up v.
|
|
203 |
General |
normal seyrini izlemek (hastalık) |
run its course v.
|
|
204 |
General |
hastalık kapmak |
pick up an illness v.
|
|
205 |
General |
hastalık yaşamak |
suffer from a disease v.
|
|
206 |
General |
hastalık yaşamak |
have a disease v.
|
|
207 |
General |
hastalık yaşamak |
have an illness v.
|
|
208 |
General |
hastalık yaşamak |
suffer from an illness v.
|
|
209 |
General |
hastalık çekmek |
suffer from a disease v.
|
|
210 |
General |
hastalık çekmek |
suffer from an illness v.
|
|
211 |
General |
bir kaza ya da hastalık nedeniyle ölmek |
die of something v.
|
|
212 |
General |
işten hastalık izni almak |
call in sick v.
|
|
213 |
General |
hastalık kapmak |
get a disease v.
|
|
214 |
General |
hastalık belirtileri göstermek |
show disease symptoms v.
|
|
215 |
General |
(hastalık vs.) nüksetmek |
act up v.
|
|
216 |
General |
bir hastalık kapmak |
pick up a disease v.
|
|
217 |
General |
hastalık taşımak |
carry a disease v.
|
|
218 |
General |
(travma/hastalık) yaşamak |
get v.
|
|
219 |
General |
bir durumu hastalık olarak görmek |
pathologize v.
|
|
220 |
General |
bir durumu hastalık olarak görmek |
pathologise v.
|
|
221 |
General |
(hastalık) etkilemek |
attaint v.
|
|
222 |
General |
(hastalık) cilt döküntüleriyle kendini göstermek |
break out v.
|
|
223 |
General |
hastalık hastası hale getirmek |
hip v.
|
|
224 |
General |
hastalık yaymak |
impest [obsolete] v.
|
|
225 |
General |
hastalık bulaştırmak |
impest [obsolete] v.
|
|
226 |
General |
(hastalık) yataklara düşürmek |
bed v.
|
|
227 |
General |
hastalık bulaştırmak |
smittle [dialect] [uk] v.
|
|
228 |
General |
habis (ur/hastalık) |
malign adj.
|
|
229 |
General |
hastalık derecesinde |
sickly adj.
|
|
230 |
General |
hafifletici (hastalık) |
palliative adj.
|
|
231 |
General |
hastalık bulaştıran |
contagious adj.
|
|
232 |
General |
nükseden (hastalık) |
recurrent adj.
|
|
233 |
General |
hastalık sigortalı |
sick insured adj.
|
|
234 |
General |
sirayet edici (hastalık) |
transmissible adj.
|
|
235 |
General |
sinsi (hastalık vb) |
insidious adj.
|
|
236 |
General |
bulaşıcı hastalık getiren |
pestilent adj.
|
|
237 |
General |
yakalanmış (hastalık) |
affected adj.
|
|
238 |
General |
aileden gelen (hastalık vb) |
run in the family adj.
|
|
239 |
General |
hastalık getiren |
morbific adj.
|
|
240 |
General |
ölümcül (hastalık) |
terminal adj.
|
|
241 |
General |
ilerleyici (hastalık) |
progressive adj.
|
|
242 |
General |
hastalık yapan |
sickly adj.
|
|
243 |
General |
evde hapis olan (hastalık vb nedeniyle) |
housebound adj.
|
|
244 |
General |
salgın (hastalık) |
epidemic adj.
|
|
245 |
General |
hastalık arazına ait |
semeiotic adj.
|
|
246 |
General |
daha hastalık yapan |
sicklier adj.
|
|
247 |
General |
hastalık bulaşmış |
sickened adj.
|
|
248 |
General |
daha hastalık derecesinde |
sicklier adj.
|
|
249 |
General |
(hastalık) doğuştan |
congenital adj.
|
|
250 |
General |
bulaşıcı (hastalık) |
communicable adj.
|
|
251 |
General |
hastalık bulaştıran (insan) |
contagious adj.
|
|
252 |
General |
(hastalık) temasla geçen |
contagious adj.
|
|
253 |
General |
bir süreliğine devam eden hastalık |
self-limited adj.
|
|
254 |
General |
(hastalık) çeken |
afflicted adj.
|
|
255 |
General |
(hastalık) çeken |
stricken adj.
|
|
256 |
General |
hastalık taşıyan |
disease carrying adj.
|
|
257 |
General |
(hastalık vb) riskine açık |
susceptible adj.
|
|
258 |
General |
(bellirli bir hastalık için) hiç bir tedavi görmemiş |
drug-naive adj.
|
|
259 |
General |
(bellirli bir hastalık için) hiç bir tedavi almamış |
drug-naive adj.
|
|
260 |
General |
(bellirli bir hastalık için) hiç bir tedavi almamış |
treatment-naive adj.
|
|
261 |
General |
(bellirli bir hastalık için) hiç bir tedavi görmemiş |
treatment-naive adj.
|
|
262 |
General |
seyri kısaltılmış (hastalık) |
abortive adj.
|
|
263 |
General |
seyri kısaltılmış (hastalık) |
aborsive adj.
|
|
264 |
General |
uzun süreli tedavi veya iş göremezlik raporu ile sonuçlanan hastalık veya yaralanma ile ilgili |
catastrophic adj.
|
|
265 |
General |
maddi olarak yıkıma uğratan (hastalık) |
catastrophic adj.
|
|
266 |
General |
(hastalık yüzünden) elden ayaktan düşmüş |
laid low adj.
|
|
267 |
General |
zührevi hastalık bulaşmış |
venereal adj.
|
|
268 |
General |
(hastalık) riske açık olmayan |
unsusceptible adj.
|
|
269 |
General |
hastalık hastası olan |
valetudinarian adj.
|
|
270 |
General |
hastalık hastası |
valetudinous adj.
|
|
271 |
General |
hastalık hastası |
vaporish adj.
|
|
272 |
General |
hastalık hastası |
vapourish adj.
|
|
273 |
General |
(bulaşıcı hastalık) çok yaygın |
brief [dialect] adj.
|
|
274 |
General |
hastalık nedeniyle (bir yere) bağlı olan |
homebound adj.
|
|
275 |
General |
gerekli otoritelere bildirilmesi zorunlu (hastalık) |
reportable adj.
|
|
276 |
General |
(hastalık) hızla ilerleyen |
galloping adj.
|
|
277 |
General |
ölümcül (hastalık) |
desinential adj.
|
|
278 |
General |
ölüm hakkında hastalık derecesinde meraklı |
ghoulish adj.
|
|
279 |
General |
yaşlılık ya da hastalık sebeplerinden dolayı yarı zamanlı çalışan |
semiretired adj.
|
|
280 |
General |
bulaşıcı hastalık kapmış |
contagioned adj.
|
|
281 |
General |
hastalık yapıcı |
contagious [obsolete] adj.
|
|
282 |
General |
(sorun, hastalık) kolay çare bulunamayan |
intractable adj.
|
|
283 |
General |
hastalık hastası |
invaletudinary [obsolete] adj.
|
|
284 |
General |
(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki döneme ait |
postexposure adj.
|
|
285 |
General |
(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki dönem ile ilgili |
postexposure adj.
|
|
286 |
General |
(hastalık, deneyim) maruz kaldıktan sonraki dönemde gelişen |
postexposure adj.
|
|
287 |
General |
(zührevi hastalık tedavisi için) terleme küvetine yatırılmış |
powdered [obsolete] adj.
|
|
288 |
General |
(hastalık) bulaşmış |
contracting adj.
|
|
289 |
General |
(özellikle hastalık adlarında) gerçek türe yakından benzeyen anlamına gelen ön ek |
par- pref.
|
|
290 |
General |
belirli bir şeyden kaynaklanan hastalık anlamı veren son ek |
-itis suf.
|
|
291 |
General |
belirtilen mantardan kaynaklı hastalık anlamı veren son ek |
-osis suf.
|
|
292 |
General |
yasal hastalık ödeneği |
ssp (statutory sick pay) abrev.
|
|
Phrasals |
|
293 |
Phrasals |
(hastalık) bünyeye yapışıp kalmak |
hang on v.
|
|
294 |
Phrasals |
birinden bir hastalık kapmak |
catch something from someone v.
|
|
295 |
Phrasals |
birinden bir hastalık bulaşmak |
catch something from someone v.
|
|
296 |
Phrasals |
birinden bir hastalık geçmek |
catch something from someone v.
|
|
297 |
Phrasals |
hastalık nedeniyle işten bir süreliğine izin almak |
book off v.
|
|
298 |
Phrasals |
birinden/bir şeyden bir hastalık kapmak |
get something from someone or something v.
|
|
299 |
Phrasals |
(birine) hastalık bulaştırmak |
afflict (one) with (something) v.
|
|
300 |
Phrasals |
(birine bir şey/ hastalık) geçirmek |
afflict (one) with (something) v.
|
|
301 |
Phrasals |
(birine) hastalık bulaştırmak |
afflict (one) with (something) v.
|
|
302 |
Phrasals |
(birine bir şey/ hastalık) geçirmek |
afflict (one) with (something) v.
|
|
303 |
Phrasals |
(bir şey, hastalık) bulaştırmak |
infect with v.
|
|
304 |
Phrasals |
(birine/bir şeye bir hastalık) boyunca bakmak |
nurse (someone or something) through (something) v.
|
|
305 |
Phrasals |
(bir hastalık, sorun) için (bir ilaç) yazmak |
prescribe (something) for (something) v.
|
|
306 |
Phrasals |
(bir hastalık, sorun) için reçeteyle (bir ilaç) vermek |
prescribe (something) for (something) v.
|
|
307 |
Phrasals |
(birine bir hastalık) bulaştırmak |
transmit (something) to (someone) v.
|
|
308 |
Phrasals |
(hastalık, rahatsızlık) etkilemeye başlamak |
come on v.
|
|
Phrases |
|
309 |
Phrases |
hastalık vukuunda |
in the event of sickness expr.
|
|
Colloquial |
|
310 |
Colloquial |
farelerin taşıdığı bir hastalık |
a disease carried by rats n.
|
|
311 |
Colloquial |
bilinmeyen ya da teşhis konamayan hastalık |
creeping crud n.
|
|
312 |
Colloquial |
bilinmeyen ya da teşhis konamayan hastalık |
creeping-crud n.
|
|
313 |
Colloquial |
(genellikle ciltte kızarıklık olarak kendini gösteren) bilinmeyen ya da teşhis konamayan hastalık |
creeping crud n.
|
|
314 |
Colloquial |
bilinmeyen ya da teşhis konamayan hastalık |
creeping-crud n.
|
|
315 |
Colloquial |
hafif (bir şey/hastalık, kırgınlık) |
a touch of (something) n.
|
|
316 |
Colloquial |
ciddi olmayan (bir şey/hastalık, kırgınlık) |
a touch of (something) n.
|
|
317 |
Colloquial |
hafif bir hastalık, kırgınlık, rahatsızlık |
touch of something n.
|
|
318 |
Colloquial |
ciddi olmayan bir hastalık, kırgınlık, rahatsızlık |
touch of something n.
|
|
319 |
Colloquial |
(bir hastalık) krizi |
an attack of (some illness) n.
|
|
320 |
Colloquial |
(bir hastalık) atağı |
an attack of (some illness) n.
|
|
321 |
Colloquial |
(bir hastalık) nöbeti, krizi, atağı |
an attack of (some illness) n.
|
|
322 |
Colloquial |
mikrobiyal hastalık |
bug n.
|
|
323 |
Colloquial |
romatizmal bir hastalık veya bozukluktan kaynaklanan ağrılara verilen ad |
rheumatic n.
|
|
324 |
Colloquial |
romatizmal bir hastalık veya bozukluktan kaynaklanan ağrılara verilen ad |
rheumatics n.
|
|
325 |
Colloquial |
zührevi hastalık |
good-year n.
|
|
326 |
Colloquial |
hastalık izninde olanlar listesi |
sick list n.
|
|
327 |
Colloquial |
(bir hastalık nedeniyle) ölmek üzere olmak |
be dying of (something) v.
|
|
328 |
Colloquial |
hastalık yardımı alan |
on the panel [uk] expr.
|
|
Idioms |
|
329 |
Idioms |
(bir hastalık) vakası (türkçede genelde "vakası" kullanılmayıp sadece hastalığın adı söylenir) |
a case of (something) n.
|
|
330 |
Idioms |
(bir hastalık) vakası (türkçede genelde "vakası" kullanılmayıp sadece hastalığın adı söylenir) |
case of something n.
|
|
331 |
Idioms |
ciddi olmayan ama kolay bulaşan hastalık |
the dreaded lurgy (brit) n.
|
|
332 |
Idioms |
hafif bir hastalık |
touch of something n.
|
|
333 |
Idioms |
önemsiz/ciddi olmayan bir hastalık |
touch of something n.
|
|
334 |
Idioms |
bir hastalık nedeniyle yataklara düşmek |
be down with (something) v.
|
|
335 |
Idioms |
bir hastalık nedeniyle yataklara/yatağa düşmek |
be down with v.
|
|
336 |
Idioms |
(hastalık yüzünden) evde yatmak |
down with v.
|
|
337 |
Idioms |
birine bir şey (hastalık vs.) bulaştırmak |
infect someone with something v.
|
|
338 |
Idioms |
biriden bir hastalık kapmak |
get a disease from someone v.
|
|
339 |
Idioms |
biriden bir hastalık kapmak |
catch a disease from someone v.
|
|
340 |
Idioms |
hastalık kapmak |
take sick v.
|
|
341 |
Idioms |
hastalık kapmak |
take ill v.
|
|
342 |
Idioms |
normal seyrini izlemek (hastalık) |
take its course v.
|
|
343 |
Idioms |
sakatlık/hastalık gibi durumları istismar etmek |
play it for all it's worth v.
|
|
344 |
Idioms |
(hastalık) bir yeri kırıp geçirmek |
cut a swathe through something v.
|
|
345 |
Idioms |
(hastalık) bir yeri telef etmek |
cut a swath through something v.
|
|
346 |
Idioms |
(bir hastalık yüzünden) yatağa düşmek |
be laid low with v.
|
|
347 |
Idioms |
(hastalık/sakatlık nedeniyle) yatağa bağlanmak |
lay up v.
|
|
348 |
Idioms |
(hastalık) bir yeri kırıp geçirmek |
cut a swath through something v.
|
|
349 |
Idioms |
(hastalık) bir yeri telef etmek |
cut a swathe through something v.
|
|
350 |
Idioms |
hastalık izninde olmak |
be on the sick list v.
|
|
351 |
Idioms |
(bir hastalık) atağı/krizi geçirmesine neden olmak |
produce an attack (of some illness) v.
|
|
352 |
Idioms |
(bir hastalık) atağı/krizi yaratmak |
produce an attack (of some illness) v.
|
|
353 |
Idioms |
(bir hastalık) atağına/krizine yol açmak |
produce an attack (of some illness) v.
|
|
354 |
Idioms |
çalışmamak (hastalık, yaralanma dolayısıyla) |
be out of action v.
|
|
355 |
Idioms |
hastalık kapmak |
catch death v.
|
|
356 |
Idioms |
hastalık kapmak |
catch (one's) death v.
|
|
357 |
Idioms |
(bir hastalık) atağı/nöbeti geçirmek |
suffer an attack of (some illness) v.
|
|
358 |
Idioms |
(hastalık yüzünden) evde yatan |
down with (an illness) adj.
|
|
359 |
Idioms |
(hastalık yüzünden) evde yatan |
down with a disease adj.
|
|
360 |
Idioms |
hastalık bulgusuna rastlanmadı |
ned (no evidence of disease) expr.
|
|
361 |
Idioms |
hastalık izninde |
on the sick list expr.
|
|
Speaking |
|
362 |
Speaking |
(bir hastalık anlamında) hastasıyım |
I'm a patient with/of expr.
|
|
Trade/Economic |
|
363 |
Trade/Economic |
özellikle grevlerin yasak olduğu zamanlarda polislerin operasyonları kesintiye uğratmak için yakalandıklarını söyledikleri hayali/uydurma hastalık |
blue flu n.
|
|
364 |
Trade/Economic |
çalışanın çalıştığı yere verilmek üzere sağlığının iyi olmadığını kanıtlamak için doldurduğu hastalık beyan formu |
self-certification n.
|
|
365 |
Trade/Economic |
hastalık oranı |
morbidity n.
|
|
366 |
Trade/Economic |
hastalık tablosu |
sickness table n.
|
|
367 |
Trade/Economic |
hastalık sebebiyle işe gidememe |
sickness absence n.
|
|
368 |
Trade/Economic |
hayvanlardan insanlara geçen hastalık |
zoonose n.
|
|
369 |
Trade/Economic |
hastalık masrafları sigortası |
hospital benefit insurance n.
|
|
370 |
Trade/Economic |
hastalık izni |
sick leave n.
|
|
371 |
Trade/Economic |
hastalık izni |
sick day n.
|
|
372 |
Trade/Economic |
hastalık sigortası |
sickness insurance n.
|
|
373 |
Trade/Economic |
hastalık haddi |
morbidity n.
|
|
374 |
Trade/Economic |
hastalık sigortası |
illness insurance n.
|
|
375 |
Trade/Economic |
hastalık sigortası |
disease insurance n.
|
|
376 |
Trade/Economic |
hastalık rizikosu |
sickness risk n.
|
|
377 |
Trade/Economic |
hayvanlardan insanlara geçen hastalık |
zoonosis n.
|
|
378 |
Trade/Economic |
hastalık tazminatı |
sickness allowance n.
|
|
379 |
Trade/Economic |
hastalık ödeneği |
sick pay n.
|
|
380 |
Trade/Economic |
hastalık yardımı fonu |
sickness benefit fund n.
|
|
381 |
Trade/Economic |
mesleki hastalık |
industrial disease n.
|
|
382 |
Trade/Economic |
mesleki hastalık |
occupational disease n.
|
|
383 |
Trade/Economic |
ücretli hastalık izni |
paid sick leave n.
|
|
384 |
Trade/Economic |
yasal hastalık ödeneği |
statutory sick pay n.
|
|
Law |
|
385 |
Law |
hastalık sigortası |
illness insurance n.
|
|
386 |
Law |
ölümcül hastalık halinde yaşamı uzatmak için alınacak tıbbi önlemleri reddetme hakkı |
right to die n.
|
|
Politics |
|
387 |
Politics |
ferdi kaza ve hastalık sigortası |
personal accident and sickness insurance n.
|
|
Insurance |
|
388 |
Insurance |
hastalık sigortası |
sickness insurance n.
|
|
389 |
Insurance |
hastalık sigortası |
disease insurance n.
|
|
390 |
Insurance |
kaza ve hastalık sigortası |
accident and sickness insurance n.
|
|
391 |
Insurance |
sigorta poliçesinin imza edilmesinden önce hastalık gibi bir koşulun var olması |
pre-existing condition n.
|
|
Technical |
|
392 |
Technical |
organik hastalık |
organic disease n.
|
|
393 |
Technical |
sudan geçen hastalık |
water-borne disease n.
|
|
394 |
Technical |
sudan geçen salgın hastalık |
water-borne epidemics n.
|
|
395 |
Technical |
bulaşıcı (hastalık) |
communicable adj.
|
|
Aeronautic |
|
396 |
Aeronautic |
basınç farkından meydana gelen hastalık |
barotrauma n.
|
|
397 |
Aeronautic |
irtifada basınç düşmesinden hasıl olan hastalık |
altitude decompression sickness n.
|
|
398 |
Aeronautic |
yüksek irtifada hava basıncı yetersizliği nedeniyle baş gösteren hastalık |
altitude sickness n.
|
|
Marine |
|
399 |
Marine |
aşırı ısı kaybından doğan bir hastalık |
hypothermia n.
|
|
400 |
Marine |
güvertede hastalık olduğunu bildirmek için kullanılan sarı bayrak |
yellow jack n.
|
|
Medical |
|
401 |
Medical |
göz kapaklarının kenarlarında oluşan döküntülü bir hastalık |
tarsal tetter n.
|
|
402 |
Medical |
hastalık tanısının kesinlik kazanmaması |
acrisia n.
|
|
403 |
Medical |
gastroenterit ve hafif sarılık ile karakterize insanlarda ve köpeklerde görünen akut ateşli bir hastalık |
canicola fever n.
|
|
404 |
Medical |
beyindeki sinir hücrelerinin ve omuriliğin tahrip olmasına neden olan genetik bir hastalık |
tay-sachs disease n.
|
|
405 |
Medical |
beyindeki sinir hücrelerinin ve omuriliğin tahrip olmasına neden olan genetik bir hastalık |
tay-sachs n.
|
|
406 |
Medical |
dilin çatlayıp yarıldığı bir tür hastalık |
agrom n.
|
|
407 |
Medical |
yaralanma veya hastalık nedeniyle tahrip olmuş göz kapağı birleşim noktasının operasyonla düzeltilmesi |
canthoplasty n.
|
|
408 |
Medical |
uzun süreli tedavi veya hastanede yatış gerektiren yüksek maliyetli hastalık |
catastrophic illness n.
|
|
409 |
Medical |
hiv hastalarında hastalık gelişimini takip amacıyla yapılan cd4 kan sayımı |
cd4 count n.
|
|
410 |
Medical |
hastanın zararlı olduğuna şartlanmasından ötürü hastalık semptomları yaratan zararsız ilaç/madde |
nocebo n.
|
|
411 |
Medical |
verilen ilaç ya da maddenin zararlı olduğunu düşünen hastanın bu şartlanmadan ötürü hastalık semptomları göstermesi |
nocebo effect n.
|
|
412 |
Medical |
yeniden (hastalık) bulaştırma |
reinfection n.
|
|
413 |
Medical |
yeniden (hastalık) bulaşma |
reinfection n.
|
|
414 |
Medical |
kaza veya hastalık nedeniyle vücut kısmında kopma |
perforation n.
|
|
415 |
Medical |
hastalık teşhisi için enjekte edilen izotop |
tracer n.
|
|
416 |
Medical |
avrupa hastalık önleme ve kontrol merkezi |
european centre for disease prevention and control n.
|
|
417 |
Medical |
acısız seyreden hastalık |
indolent disease n.
|
|
418 |
Medical |
adını o hastalığı ilk keşfeden kişi tarafından alan hastalık |
eponymous disease n.
|
|
419 |
Medical |
ağır seyirli hastalık |
severe disease n.
|
|
420 |
Medical |
ağrıyla giden kronik yangısal bir hastalık |
a chronic inflammatory disease characterized by painful n.
|
|
421 |
Medical |
aktif olmayan hastalık |
delitescent n.
|
|
422 |
Medical |
akut ateşli hastalık |
acute pyretic disease n.
|
|
423 |
Medical |
akut başlangıçlı bir hastalık |
a disease with acute onset n.
|
|
424 |
Medical |
akut başlangıçlı bir hastalık |
a disease of acute onset n.
|
|
425 |
Medical |
akut hastalık |
acute disease n.
|
|
426 |
Medical |
akut nörolojik hastalık |
acute neurologic disease n.
|
|
427 |
Medical |
akut venöz tromboembolik hastalık |
acute venous thromboembolic disease n.
|
|
428 |
Medical |
altta yatan hastalık |
underlying disease n.
|
|
429 |
Medical |
altta yatan hastalık |
triggering disease n.
|
|
430 |
Medical |
ani hastalık |
sudden illness n.
|
|
431 |
Medical |
aniden ortaya çıkan hastalık |
fulminant n.
|
|
432 |
Medical |
apse oluşturan hastalık |
abscess forming disease n.
|
|
433 |
Medical |
araya giren hastalık |
intercurrent illness n.
|
|
434 |
Medical |
aşıyla önlenebilir hastalık |
vaccine-preventable disease n.
|
|
435 |
Medical |
aterosklerotik hastalık |
atherosclerotic disease n.
|
|
436 |
Medical |
beşinci hastalık |
slapcheek n.
|
|
437 |
Medical |
bağırsak parazitlerinin neden olduğu hastalık |
bilharziasis n.
|
|
438 |
Medical |
beşinci hastalık |
slap face n.
|
|
439 |
Medical |
beşinci hastalık |
slapped cheek syndrome n.
|
|
440 |
Medical |
beşinci hastalık |
fifth disease n.
|
|
441 |
Medical |
beşinci hastalık |
parvovirus B19 n.
|
|
442 |
Medical |
beşinci hastalık |
slapped cheek n.
|
|
443 |
Medical |
beşinci hastalık |
slapped face n.
|
|
444 |
Medical |
beşinci hastalık |
erythema infectiosum n.
|
|
445 |
Medical |
balantidiyazis (dizanteri gibi bir hastalık) |
balantidiasis n.
|
|
446 |
Medical |
bulaşık hastalık korkusu |
fear of contagious disease n.
|
|
447 |
Medical |
bulaşıcı hastalık |
communicable disease n.
|
|
448 |
Medical |
bulaşıcı ve öldürücü hastalık |
pestilence n.
|
|
449 |
Medical |
bilinmeyen etiyolojili hastalık |
disease of unknown etiology n.
|
|
450 |
Medical |
birden gelen ve ciddi seyreden hastalık |
fulminant n.
|
|
451 |
Medical |
bulaşıcı hastalık |
infectious disease n.
|
|
452 |
Medical |
bir tür antikor klonunun çoğaldığı durum/hastalık |
monoclonal gammopathy n.
|
|
453 |
Medical |
bir hastalık sonrasında ortaya çıkan patolojik değişimler |
sequela n.
|
|
454 |
Medical |
bulaşıcı hastalık |
zymotic disease n.
|
|
455 |
Medical |
bulaşıcı olmayan hastalık |
noncommunicable disease n.
|
|
456 |
Medical |
beyaz cevherin demiyelinizasyonu ile karakterize hastalık |
demyelinating disease of white matter n.
|
|
457 |
Medical |
bulanın/keşfedenin adını taşıyan hastalık |
eponymous disease n.
|
|
458 |
Medical |
bulaşıcı hastalık kontrolü |
communicable disease control n.
|
|
459 |
Medical |
bildirilmesi zorunlu hastalık |
notifiable disease n.
|
|
460 |
Medical |
bulaşıcı hastalık |
contagious disease n.
|
|
461 |
Medical |
bulaşıcı olmayan hastalık |
non-communicable disease n.
|
|
462 |
Medical |
bulaşıcı hastalık |
epidemy n.
|
|
463 |
Medical |
bulaşıcı hastalık |
zymosis n.
|
|
464 |
Medical |
cinsel yolla bulaşan hastalık |
cupid's itch n.
|
|
465 |
Medical |
cinsel yolla bulaşan hastalık |
social disease n.
|
|
466 |
Medical |
cinsel yolla geçen hastalık |
social disease n.
|
|
467 |
Medical |
çok çeşitli ve değişken semptomlar gösteren kronik nörolojik hastalık |
chronic neurologic disease with diverse variable symptoms n.
|
|
468 |
Medical |
cinsel yolla bulaşan hastalık |
cupid's disease n.
|
|
469 |
Medical |
ciltte bulunan hastalık |
acanthoma n.
|
|
470 |
Medical |
ciddi hastalık |
serious illness n.
|
|
471 |
Medical |
cinsel yolla geçen hastalık |
cupid's itch n.
|
|
472 |
Medical |
çok genli hastalık |
polygenic disease n.
|
|
473 |
Medical |
cinsel yolla bulaşan hastalık |
venereal disease n.
|
|
474 |
Medical |
cinsel yolla bulaşan hastalık |
sexually transmitted disease n.
|
|
475 |
Medical |
cerrahi girişim gerektiren hastalık |
surgical disease n.
|
|
476 |
Medical |
cinsel yolla geçen hastalık |
cupid's disease n.
|
|
477 |
Medical |
cinsel yolla bulaşan hastalık |
venus's curse n.
|
|
478 |
Medical |
cinsel ilişki ile bulaşan hastalık |
sexually transmitted disease n.
|
|
479 |
Medical |
cinsel yolla geçen hastalık |
venereal disease n.
|
|
480 |
Medical |
cinsel yolla bulaşan bir hastalık taşımayan kişi |
sexually transmitted disease free n.
|
|
481 |
Medical |
cinsel yolla geçen hastalık |
venus's curse n.
|
|
482 |
Medical |
cinsel yolla geçen hastalık |
sexually transmitted disease n.
|
|
483 |
Medical |
demyelinizan hastalık |
demyelinating disease n.
|
|
484 |
Medical |
dışkı yoluyla bulaşan hastalık |
excrement-borne disease n.
|
|
485 |
Medical |
deriyi kurutup kabuklaştıran bir hastalık |
xeroderma n.
|
|
486 |
Medical |
dejeneratif hastalık |
degenerative disease n.
|
|
487 |
Medical |
dominant geçişli hastalık |
dominantly inherited disease n.
|
|
488 |
Medical |
doğumsal hastalık |
congenital disorder n.
|
|
489 |
Medical |
dördüncü hastalık |
fourth disease n.
|
|
490 |
Medical |
düşük everli hastalık |
low-stage disease n.
|
|
491 |
Medical |
doğumsal hastalık |
congenital disease n.
|
|
492 |
Medical |
eşlik eden hastalık |
coexisting disease n.
|
|
493 |
Medical |
epidemik hastalık |
epidemy n.
|
|
494 |
Medical |
eşlik eden hastalık |
accompanying disease n.
|
|
495 |
Medical |
ekstrakranyal arteryel hastalık |
extracranial arterial disease n.
|
|
496 |
Medical |
ek atopik hastalık mevcudiyeti |
presence of additional atopic disease n.
|
|
497 |
Medical |
eşzamanlı hastalık |
comorbidity n.
|
|
498 |
Medical |
edinsel kistik hastalık |
acquired cystic disease n.
|
|
499 |
Medical |
eşlik eden hastalık |
coexistent disease n.
|
|
500 |
Medical |
endemik hastalık |
endemic disease n.
|
|