işaret - Turco Inglés Diccionario
Historia

işaret



Significados de "işaret" en diccionario inglés turco : 128 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
işaret token n.
işaret trace n.
işaret cue n.
işaret mark n.
işaret marker n.
işaret sign n.
işaret signal n.
General
işaret ensign n.
işaret brand n.
işaret landmark n.
işaret vestige n.
işaret flashing n.
işaret foretoken n.
işaret hint n.
işaret glimpse n.
işaret guidance n.
işaret gesture n.
işaret earmark n.
işaret presage n.
işaret harbinger n.
işaret clue n.
işaret representation n.
işaret portent n.
işaret clew n.
işaret chop n.
işaret emblem n.
işaret beacon n.
işaret logotype n.
işaret prognostication n.
işaret inkling n.
işaret signature n.
işaret score n.
işaret symbol n.
işaret indicator n.
işaret word n.
işaret character n.
işaret remark n.
işaret pip n.
işaret note n.
işaret augury n.
işaret pledge n.
işaret badge n.
işaret device n.
işaret stamp n.
işaret touch n.
işaret graph n.
işaret kenning n.
işaret logo n.
işaret omen n.
işaret indication n.
işaret denotation n.
işaret prognostic n.
işaret sign n.
işaret flag n.
işaret representment n.
işaret precursor n.
işaret colour n.
işaret marking n.
işaret color n.
işaret lead n.
işaret tab n.
işaret tally n.
işaret tab n.
işaret caract [obsolete] n.
işaret recognizance [obsolete] n.
işaret chalk n.
işaret tract [dialect] n.
işaret twang n.
işaret breath n.
işaret endeixis n.
işaret mention [obsolete] n.
işaret moniment n.
işaret mot [dialect] n.
işaret demonstration [obsolete] n.
işaret denotement n.
işaret guidepost n.
işaret guarantee n.
işaret idiograph n.
işaret insignment [obsolete] n.
işaret instance [obsolete] n.
işaret distinction n.
işaret drop n.
işaret piece n.
işaret firebare n.
işaret foreshow [obsolete] n.
işaret precedent n.
işaret precurrer [obsolete] n.
işaret pre-echo n.
işaret prefigurement n.
işaret prejudice [obsolete] n.
işaret prenostic n.
işaret significant n.
işaret preview n.
işaret point n.
işaret soothsay n.
işaret surmise n.
işaret telltale adj.
Idioms
işaret the high sign n.
Trade/Economic
işaret mark n.
işaret mark sign n.
işaret marking n.
işaret token n.
Law
işaret sign n.
işaret insignia n.
Technical
işaret sign n.
işaret singe n.
işaret signal n.
işaret index n.
işaret reference mark n.
işaret bookmark n.
işaret digit n.
Computer
işaret tick n.
Informatics
işaret bookmark n.
Automotive
işaret mark n.
işaret sign n.
Medical
işaret symptom n.
işaret label n.
Math
işaret notation n.
History
işaret sacramentum n.
Religious
işaret sacrament n.
Military
işaret marking n.
işaret insignia n.
Sport
işaret sign n.
Abbreviation
işaret ens. (ensign) n.
Archaic
işaret abodement n.
işaret recognisance n.
işaret presignification n.
Star Wars
işaret marker n.

Significados de "işaret" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
işaret etmek indicate v.
işaret etmek refer v.
General
elini kaldırarak veya bayrakla bir işaret verme wigwagging n.
işaret okuyucu badge reader n.
işaret fişeği signal flare n.
işaret algılama kartı mark sense card n.
işaret zamiri demonstrative n.
işaret algılama mark sensing n.
işaret kulesi beacon n.
işaret ışığı flare n.
işaret kulesi signal tower n.
işaret direği guidepost n.
demiryollarında, renkli ışıklar yerine kol hareketinden yararlanan işaret semaphore n.
herhangi bir şeyin yerini gösteren işaret landmark n.
veresiye verilen şey için koyulan işaret chalk n.
mimaride işaret ve semboller signs and symbols in architecture n.
işaret edicilik prefigurativeness n.
kelime ifade eden işaret logogram n.
anlamı belirten işaret ideogram n.
işaret lambası blinker n.
işaret lambası winker n.
anlamı belirten işaret ideograph n.
işaret ışığı bengal light n.
işaret değneği pointer n.
işaret edici pointer n.
işaret verme aleti semaphore n.
işaret ilmi semiotics n.
genlik değişikliği ile işaret gönderme amplitude change signaling n.
işaret parmağı index finger n.
işaret ateşi watch fire n.
işaret eden pointer n.
ana frekansta işaret gönderme baseband signalling n.
resimler aracılığıyla yaratılan anlamlı işaret veya simge pictogram n.
işaret memuru signalmen n.
işaret ateşi beacon n.
kaşe (alet veya bu aletle basılan işaret) stamp n.
işaret memuru signalman n.
işaret (gelecek hakkında) prognostication n.
listede bulunan maddenin yanına konulan işaret tick n.
olacağı önceden işaret edilen olay antitype n.
işaret ışığı beacon n.
işaret feneri flashlight n.
işaret akış şeması boundry diagram n.
işaret (listedeki bir maddenin yanına konulan) check n.
işaret flaması signal flag n.
uzlaşmalı işaret conventional sign n.
işaret parmağı forefinger n.
kitapta bölüm sonlarına koyulan süslü işaret tailpiece n.
işaret lambası pilot light n.
yol ve caddelerde sürücü ve yayalara yardımcı olmak üzere bulunan çeşitli işaret ve düzenekler street furniture n.
işaret bilimci semiotician n.
kötüye işaret boding n.
kötüye işaret portent n.
çaprazlama işaret crisscross n.
işaret etme designation n.
işaret veya rakamlarla gösterme usulü notation n.
ayırt edici işaret dignotion n.
soru işaretiyle ünlem işaretinin birleşik olarak kullanıldığı işaret interrobang n.
işaret kalemi highlighter n.
fosforlu işaret kalemi highlighter n.
işaret dili sign language n.
havaalanlarındaki işaret ışıkları beacon n.
özel işaret special sign n.
işaret koyma designation n.
ayırıcı işaret diacritical mark n.
belirtici işaret diacritical mark n.
işaret zımbası prick punch n.
işaret fişeği flare n.
alandaki işaret ışıkları beacon n.
işaret direği signpost n.
işaret kazığı peg n.
kötüye işaret handwriting on the wall n.
işaret sözcüğü signal word n.
tehlikeyi işaret eden çapraz kemikler ve kafatası crossbones n.
tehlikeyi işaret eden çapraz kemikler ve kafatası skull crossbones n.
trafik işaret levhaları traffic sign boards n.
(küçük) işaret fişeği bottle rocket n.
şüphelinin üzerinde kimlik tespitinde yardımı dokunabilecek bir işaret (dövme/ben vb) an identifying mark on the suspect n.
uygun işaret appropriate sign n.
işaret ateşi balefire n.
berber dükanının kapısındaki kırmızı beyaz işaret barber's pole n.
yol bulmak için ağaçlara çizilen işaret blaze n.
fonetik işaret diacritic n.
ayırt edici işaret distinguishing mark n.
temsili işaret figurative mark n.
işaret fişeği rescue flare n.
işaret listesi symbol list n.
işaret dili fonolojisi cherology n.
işaret parmağı ile orta parmağı üstüste getirerek yapılan şans dileme hareketi finger-crossing n.
işaret parmağını orta parmak üstüne getirerek yapılan şans dileme hareketi finger-crossing n.
işaret parmağı ile orta parmağı üstüste getirerek yapılan şans dileme hareketi finger crossing n.
işaret parmağını orta parmak üstüne getirerek yapılan şans dileme hareketi finger crossing n.
işaret parmağı direct finger n.
işaret sıfatı demonstrative n.
işaret kısıtlaması sign restriction n.
iyiye işaret a good sign n.
uzak mesafeden görülebilen yuvarlak işaret tabelası target n.
belli olsun diye konulan işaret tab n.
terim, işaret veya sembolün işaret ettiği uzaysal-zamansal nesne veya olay referent n.
işaret parmağı first finger n.
(yapım aşamalarını göstermek amacıyla) tabağın kenarına konulan özel işaret remarque n.
bir sınıra işaret eden taş veya direk terminus n.
ayırt edici işaret type n.
bir yerin birahane olduğunu işaret eden direk alepole n.
bir yerin birahane olduğunu işaret eden direk alestake n.
bayrakta siyasi birliği simgeleyen işaret union n.
ayağı yere bastırarak yapılan bir işaret tramp n.
işaret ateşi beacon fire n.
damar benzeri bir işaret veining n.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir mesaj, işaret mixed message n.
tutarsız bir mesaj, işaret mixed message n.
ne anlama geldiği anlaşılmayan mesaj, işaret mixed message n.
birçok anlama gelebilecek bir mesaj, işaret mixed message n.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj, işaret mixed message n.
karmaşık/karışık bir mesaj, işaret mixed message n.
eskrimde kılıcın hareketini kontrol eden başparmak ve işaret parmağı manipulator n.
sahiplik, üretim yeri veya kalite bildiren isim, logo veya herhangi bir işaret mark n.
sahiplik belirtmek için hayvanın kulağına atılan çentik veya postuna yapılan işaret mark n.
imza yerine geçen işaret (haç, çizgi) mark n.
postanın üzerinde yer alan ve genellikle postanenin ismini ve postalanma saatini belirten resmi işaret mark n.
çeşitli depolama ortamına zamanlama veya sayım amaçlı basılan veya çentik olarak atılan küçük bir işaret mark n.
kumarda anımsatıcı olarak kullanılan bir işaret marker n.
sinyal direğine yerleştirilmiş işaret ışığı marker n.
tanımlayıcı işaret hallmark n.
tanımlayıcı işaret hall-mark n.
elini kaldırarak işaret verme wigwag n.
bayrakla işaret verme wigwag n.
elle veya bayrakla verilen işaret wigwag n.
bir şeyi işaretlemek veya bölmek için kullanılan geçici işaret veya sınır wike n.
işaret tablosu legend n.
avı görmeyen ve işaret etmeyen av köpeği blinker n.
ot toplamak ve işaret kazımak için kullanılan bir tür bıçak boline n.
işaret dili hand language n.
bilinçli ve esprili bir şekilde kendine işaret eden bir hikaye, konuşma meta n.
deniz kabuğu, hayvan kemiği gibi atık malzemelerin kalıntılarını içeren ve bir yerleşimin varlığına işaret eden höyük veya yığın midden n.
inek memesinin arkasında bulunan bir işaret milk mirror n.
ok ucundaki v şeklinde işaret head n.
işaret vermek için ayna kullanma heliography n.
işaret dilinin yazım şekli mimography [obsolete] n.
kronolojik, coğrafi veya matematiksel dakikaları ifade etmek için kullanılan işaret minute mark n.
bir şeyin tutulduğu veya ertelendiğine ilişkin bir emir veya işaret hold n.
bir eylemin erteleneceğine dair emir veya işaret hold n.
(halka atma oyununda) işaret mot [dialect] n.
ayırıcı işaret olarak takılan taç garland n.
bir şeyin sonuna işaret eden şey obituary n.
çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun ring-a-rosy n.
çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun ring-around-a-rosy n.
çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun ring-around-the-rosy n.
sembolik işaret glyph n.
işaret parmağı demonstrator n.
tanımlayıcı işaret descriptor n.
iyi davranışın işaret ettiği liyakat veya üstün karakter desert n.
sözcük, işaret veya dilsel ifade ile adlandırılan şey designatum n.
işaret olarak söylenen veya yapılan şey gesture n.
yüzey üzerinde ızgaralanmış veya kabartılmış bir dizi işaret grill n.
selamlama veya işaret verme amacıyla ateş edilmesi gun n.
(özellikle bir girişimin başlangıcını veya sonunu gösteren) işaret gun n.
kelime ifade eden işaret ideogram n.
(uzun mesafede) sabit işaret dizisi rover n.
imzadaki ayırıcı işaret rubric n.
ayırt edici bir işaret diagnostic n.
ayin gibi çeşitli işaret veya törenlerle isa'nın gösterilmesi ve kutsanması institution n.
(armada) soylunun evlilik dışı doğduğunu gösteren bir işaret bar sinister n.
kişinin genlerinde avrupalılık olduğuna işaret eden saç tipi good hair [caribbean] n.
genellikle sırlı metalden yapılmış bir tür küçük işaret bayrağı drop n.
(pul koleksiyonculuğu) iptal işareti ve posta damgasından oluşan iki parçalı işaret duplex n.
(dolandırma amaçlı) sahte işaret false token n.
(asker ve ölçümcülerin yer belirlemek için kullandığı) işaret bayrağı fanion n.
hipodrom işaret çubuğu pole n.
soru işareti ile ünlemin birleşiminden oluşan işaret interabang n.
ayırt edici işaret cognisance n.
ayırt edici işaret cognizance n.
av köpeğinin avını işaret pozisyonu dead set n.
parmak sembollü işaret direği finger post n.
üzerinde işaret parmağı bulunan yön tabelası finger post n.
işaret dili ile iletişim finger spelling n.
parmak sembollü işaret direği fingerboard n.
üzerinde işaret parmağı bulunan yön tabelası fingerboard n.
parmak sembollü işaret direği fingerpost n.
üzerinde işaret parmağı bulunan yön tabelası fingerpost n.
ayırt edici işaret fingerprint n.
tanımlayıcı işaret fingerprint n.
kimlik teşkil eden işaret fingerprint n.
işaret ateşi firebare n.
(demiryolu) mekanik işaret kolu fishtail n.
dizgicinin düzeltme yapması için satır aralarına konan kart parçası veya uzun ince çizgi şeklindeki işaret flag n.
bayrakla yapılan işaret verme hareketi flash n.
haberci işaret foregleam n.
(armacılık) kenar içindeki armanın şeklini takip eden dar şerit şeklindeki işaret orle n.
ok ve yayla belirlenen işaret prick n.
patende buz üzerinde bırakılan işaret print n.
önemli şeyleri işaret eden olay preindication n.
yazılı işaret scribe [dialect] [uk] n.
bir kimsenin imzasına eklediği işaret scroll n.
büyülü işaret sigil n.
işaret dili sign n.
işaret dili alfabesi sign n.
ayırt edici işaret signation [obsolete] n.
tanımlayıcı işaret signature n.
tanımlayıcı işaret veya damga signet n.
kimlik doğrulayıcı işaret veya damga signet n.
işaret eden şey significator n.
(armacılıkta) sağ ve sol üst köşelerden çapraz gelen çizgilerin ortada kesiştiği haç ile ortası baklava şeklinde çıkarılmış simgeden oluşan bir işaret fret n.
kumaşta açıklık veya yırtmaç belirten uzun düz kesik veya işaret slash n.
belli edici işaret telltale signal n.
teknolojik işaret technosignature n.
mühürlerin tarihi, yaşı, türleri, kullanım biçimleri ve yasal işlevleri ile ilgilenen mühür ve işaret bilimi sphragistics n.
çizgili işaret strake n.
işaret etmek point to v.
işaret etmek (bir hareketle) signify v.
işaret etmek signalize v.
işaret etmek make a sign v.
en küçük bir işaret vermemek not give the least sign v.
işaret vermek cue v.
önemine işaret etmek point v.
yanına işaret koymak (listedeki bir maddenin) check off v.
işaret koymak tick v.
göz kırparak işaret etmek wink at v.
el ile işaret etmek motion v.
belirli bir duruma işaret etmek promise v.
şamandıra ile işaret koymak buoy v.
yakıp söndürmek (işaret vermek için ışıkları) flash v.
işaret etmek betoken v.
işaret etmek signal v.
üzerinde işaret bırakmak leave a mark on v.
işaret etmek point at v.
işaret etmek imply v.
işaret koymak beacon v.
bir işaret olmak (iyi/kötü) augur v.
yanına işaret koymak (listede bulunan bir maddenin) tick off v.
pırıldak ile işaret vermek heliograph v.
işaret etmek point out v.
işaret etmek (gelecek hakkında bir şeye) prognosticate v.
flamayla işaret vermek wigwag v.
bir şeye işaret etmek be a witness to v.
işaret etmek note v.
bayrakla işaret vermek flag v.
işaret etmek designate v.
işaret vermek make a sign to somebody v.
işaret etmek gesture v.
işaret etmek sign v.
işaret etmek beckon v.
kötüye işaret olmak portend v.
kötüye işaret olmak bode v.
işaret etmek wag one's finger at v.
kalsın diye işaret koymak stet v.
işaret vermek give somebody the cue v.
işaret vermek give somebody a sign v.
iyiye işaret olmak bode well v.
işaret etmek flag v.
işaret etmek point v.
işaret etmek notate v.
işaret etmek give indication v.
işaret etmek bode v.
-e işaret etmek be indicative of v.
-e işaret etmek bode v.
-e işaret etmek imply v.
-e işaret etmek presage v.
-e işaret etmek signalize v.
-e işaret etmek threaten v.
-e işaret etmek speak of v.
-e işaret etmek portend v.
işaret koymak mark v.
işaret etmek motion v.
işaret koymak tick off v.
işaret etmek characterize v.
işaret etmek denote v.
iyiye işaret olmak augur well for v.
birisini birisi olarak tanıtmak/işaret etmek/göstermek finger someone as someone v.
yeni bir döneme işaret etmek mark a new period of v.
penaltı noktasını işaret etmek point the penalty spot v.
işaret etmek map v.
işaret etmek refer to v.
işaret etmek characterise v.
işaret etmek signalise v.
bir işaret beklemek wait for a sign v.
işaret dili ile konuşmak speak in sign language v.
işaret dilinde konuşmak speak in sign language v.
işaret dili kullanarak konuşmak speak in sign language v.
işaret koymak tab v.
işaret koymak tally v.
başı ile işaret etmek nod v.
işaret etmek note [obsolete] v.
işaret etmek remark [obsolete] v.
işaret etmek tell v.
başparmak ile işaret etmek thumb v.
çenesiyle işaret etmek jut one's chin at v.
(el sallayarak) işaret vermek waft v.
ıslık çalarak işaret vermek whistle v.
göz kırparak işaret vermek wink v.
işaret etmek hold v.
anısına işaret etmek monument v.
işaret yaparak kabul ettiğini göstermek move v.
zille işaret etmek buzz v.
işaret etmek demonstrate [obsolete] v.
işaret etmek denounce [obsolete] v.
-e işaret etmek denounce [obsolete] v.
kadranla işaret etmek dial v.
özellikle işaret etmek distinguish of [obsolete] v.
parmakla işaret etmek digitate v.
işaret etmek index v.
(suçluyu) işaret etmek point the finger at v.
kazıkla işaret koymak peg (out) v.
işaret etmek say v.
(gelecekteki bir olaya) işaret etmek forehold v.
işaret etmek foreshow [obsolete] v.
işaret etmek precurse v.
işaret etmek prefigurate v.
önceden işaret etmek preominate [obsolete] v.
kuzeyi işaret etmek septentrionate v.
işaret etmek shadow (forth) v.
işaret etmek shadow (out) v.
parmakla işaret etmek show v.
işaret dilinde ifade etmek sign v.
işaret yerleştirmek sign v.
işaret dili ile anlaşmak sign v.
işaret direkleriyle göstermek signpost v.
iyi tarafına işaret etmek smile v.
davul ritmiyle işaret vermek beat v.
işaret etmek point v.
parmakla işaret etmek point v.
duracağını işaret etmek protect v.
(pula) işaret basmak surcharge v.
işaret etmek symptomatise [uk] v.
işaret etmek symptomatize v.
işaret etmek symptomise [uk] v.
işaret etmek symptomize v.
işaret ilmine ait semiotic adj.
işaret edilen pointed adj.
kötüye işaret presaging adj.
kendine işaret eden self-referential adj.
kaçınmayı işaret eden abdicative adj.
bilgiye işaret eden şey telltale adj.
bir harfin üzerindeki işaret olan cockup adj.
işaret görevi gören witness adj.
temsile işaret eden representationary adj.
işaret içeren omened adj.
kötülüğe işaret eden ominous adj.
fena bir şeye işaret olan ominous adj.
kötüye işaret eden infortunate adj.
belirli bir anlaşmanın işaret ettiği bir gruba dahil olan covered adj.
kötüye işaret eden doomful adj.
işaret eden precursive adj.
işaret eden prenuncious adj.
ellinci yıl dönümünü işaret eden semicentenary adj.
işaret dilinde kullanılan sign adj.
işaret etme amaçlı olan significatory adj.
işaret direkleri olan signposted adj.
işaret edilebilir pointable adj.
işaret eden symptomatical adj.
işaret verilince at the drop of a hat adv.
işaret yoluyla signally adv.
işaret olarak in sign of prep.
birinin notlarında birinin uygun olmadığına/görünmediğine dair almış olduğu not/işaret jdlr expr.
Phrasals
bir şeye işaret etmek signal for something v.
birine eliyle işaret etmek motion to someone v.
birine (gelmesi için) işaret etmek signal for someone v.
bir şeyi işaret etmek signal for something v.
birine bir şey yapması için elle işaret etmek motion for someone to do something v.
işaret etmek pint out v.
kenara geç diye işaret etmek motion someone to the side v.
olarak işaret etmek point to as v.
(birşeyi) işaret etmek point toward v.
başıyla işaret vermek make something at someone v.
(birini bir yerden) uzaklaştırmak için eliyle işaret etmek wave someone back (from something) v.
isminin yanına bir işaret koymak mark off v.
(bir şeyde birine/bir şeye) işaret etmek represent (someone or something) in (something) v.
birinin/bir şeyin sonuna, bitişine, değişimine işaret etmek usher out v.
işaret edip kenara çekmek wave aside v.
eliyle uzaklaşmasını işaret etmek wave off v.
eliyle geri gitmesini işaret etmek wave off v.
eliyle geride durmasını işaret etmek wave off v.
eliyle reddettiğini işaret etmek wave off v.
eliyle olumsuz işaret yapmak wave off v.
eliyle işaret edip geçersiz kılmak (spor) wave off v.
eliyle işaret ederek devam etmesini sağlamak wave through v.
işaret koymak mark up v.
(birini/bir şeyi) işaret etmek point toward (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) parmağıyla işaret etmek point toward (someone or something) v.
işaret ederek (birinin/bir şeyin) yerini göstermek/tarif etmek point toward (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) yerini işaret etmek point toward (someone or something) v.
birine işaret vermek cue someone in v.
birine vaktin geldiğini işaret etmek cue someone in v.
birine başlamasını işaret etmek cue someone in v.
başlaması için işaret vermek cue in v.
vaktin geldiğini işaret etmek cue in v.
başlamasını işaret etmek cue in v.
-e işaret vermek indicate to v.
(birine/bir şeye bir şeyle) işaret koymak mark (someone or something) with (something) v.
(birine/bir şeye) bir işaret koymak mark (someone or something) with (something) v.
(birine) eliyle (birinden/bir şeyden) uzaklaşmasını işaret etmek motion (one) away from (someone or something) v.
kenara geçmesini/çekilmesini işaret etmek motion aside v.
kenara geçmesi için işaret yapmak motion aside v.
-e eliyle işaret etmek motion to v.
(birine) eliyle işaret etmek motion to (one) v.
aşağıdaki (birini/bir şeyi) işaret etmek point down to (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) işaret etmek point to (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) parmağıyla işaret etmek/göstermek point to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) işaret etmek point to (someone or something) v.
(bir şey) olarak (birini/bir şeyi) göstermek/işaret etmek point to (someone or something) as (something) v.
(birine/bir şeye) işaret etmek refer to (someone or something) v.
hakkında (bir şeyi) göstermek/işaret etmek say for v.
eliyle gitmesi/uzaklaşması/geri çekilmesi için işaret etmek wave away v.
eliyle gitmesi/uzaklaşması/geri çekilmesi için işaret yapmak wave back v.
eliyle işaret ederek durdurmak wave down v.
eliyle yanına gelmesini işaret etmek wave down v.
eliyle devam etmesini işaret etmek wave on v.
işaret etmek flag up v.
Phrases
herşey ...'ı işaret ediyor/gösteriyor all seems to point .. expr.
işaret edildiği gibi as has been pointed out expr.
yukarıda işaret edildiği gibi as stated above expr.
her şey ona işaret ediyor five will get you ten expr.
üç trigonometrik fonksiyonun (sinüs), (tanjant) ve (kosinüs) işaret değerlerini akılda tutmaya yardımcı olması için oluşturulmuş anımsatıcı ifade all students take calculus expr.
üç trigonometrik fonksiyonun (sinüs), (tanjant) ve (kosinüs) işaret değerlerini akılda tutmaya yardımcı olması için oluşturulmuş anımsatıcı ifade all students take calculus expr.
ilk işaret veriliyor the balloon goes up expr.
Colloquial
belirgin işaret/ipucu a telling sign n.
ingiltere'de (avuçiçi içeri bakacak şekilde yapıldığında) küfür veya kötü anlam ifade eden işaret v sign n.
(armacılık) soylunun evlilik dışı doğduğunu gösteren ve armasında sol omuzdan sağa çapraz olarak inen bir işaret bar sinister [obsolete] n.
karmaşık işaret/mesaj mixed signal n.
belirsiz işaret/mesaj mixed signal n.
çelişkili işaret/mesaj mixed signal n.
birçok anlama gelebilecek işaret/mesaj mixed signal n.
muğlak işaret/mesaj mixed signal n.
tutarsız işaret/mesaj mixed signal n.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek işaret/mesaj mixed signal n.
ne anlama geldiği anlaşılmayan işaret/mesaj mixed signal n.
iyiye işaret etmek augur well v.
kötüye işaret olmak augur ill v.
birini işaret etmek finger v.
birini parmakla işaret etmek finger v.
birini (bir şeyi yapan, bir yerde olan) kişi olarak işaret etmek/göstermek finger v.
bir konu hakkında bir şeye işaret etmek have it v.
düşünürken baş ve işaret parmağıyla çeneyi tutmak keak v.
yapması için elle işaret etmek motion to do v.
elle yapmasını işaret etmek motion to do v.
(bir şeye) işaret eden suggestive of (something) adj.
o yöne işaret ediyor it's looking that way expr.
Idioms
suçluyu parmakla işaret etme the finger of suspicion n.
suçluyu parmakla işaret etme the finger of blame n.
ardında bırakılan işaret calling card [us] n.
ardında bırakılan işaret a calling card [us] n.
gözleriyle işaret etme the big eye n.
suçluyu işaret etme the finger of blame n.
iyiye işaret good omen n.
iyi şansa işaret good omen n.
hayırlı bir şey olacağına işaret good omen n.
sağlam bir işaret/mesaj a kick in the pants n.
etkili bir işaret/mesaj a kick in the pants n.
kendine getirecek bir işaret/mesaj a kick in the pants n.
kendine getiren olay/işaret kick in the rear n.
kendine getiren olay/işaret kick in the seat of the pants n.
işaret çakma a nod and a wink n.
sıra dışı/mucizevi bir şey olacağına dair bir işaret bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something n.
ileride neyin popüler olacağına dair bir işaret a sign of things to come [cliché] n.
iyi şans getiren işaret albatross n.
iyi şans getiren işaret albatross n.
gözle işaret etme big eye n.
(bir şeyin) son bulduğuna işaret passing bell n.
kötüye işaret writing on the wall n.
-e işaret etmek bode somehow for someone or something v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şeye işaret etmek say a great deal about (someone or something) v.
(biri veya bir konu hakkında) çok şeye işaret etmek say a great deal about (someone or something) v.
bir şeyin felaketle sonuçlanacağına işaret etmek spell disaster v.
işaret etmek point the finger at v.
işaret/sinyal vermek give someone the high sign v.
kenara geç diye işaret etmek motion someone to one side v.
sivri bir şeyle işaret etmek jab at v.
(bir suçluyu vb) işaret etmek lay the finger on someone v.
(bir suçluyu vb) işaret etmek put the finger on someone v.
(gelecekte olabileceklere) işaret etmek point the way v.
yerini işaret etmek point the way v.
(birine) yolu/yönü işaret etmek point (one) in the right direction v.
(birine) yolu/yönü işaret ederek göstermek point (one) in the right direction v.
işaret ve küçük parmakları açık bir şekilde yumruğunu kafasına götürerek hakaret etmek make horns at (someone) v.
karmaşık bir işaret almak get a mixed signal v.
bir çok anlama gelen bir işaret almak get a mixed signal v.
belirsiz bir işaret almak get a mixed signal v.
çelişkili bir işaret almak get a mixed signal v.
işaret etmek ring the bell v.
muğlak/çelişkili anlamları olan bir işaret vermek send a mixed signal v.
tutarsız bir işaret vermek send a mixed signal v.
ne anlama geldiği anlaşılmayan bir işaret vermek send a mixed signal v.
birçok anlama gelebilecek bir işaret vermek send a mixed signal v.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir işaret vermek send a mixed signal v.
karmaşık/karışık bir işaret vermek send a mixed signal v.
(bir şeyin) sonuna işaret olmak ring the knell of (something) [old-fashioned] v.
sonuna işaret olmak ring the knell of v.
her şey yolunda işaret almak get the all-clear v.
biri/bir şey için iyiye işaret olmak augur well for someone or something v.
(biri/bir şey için) iyiye işaret olmak bode well (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için) iyiye işaret etmek bode well (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için) kötüye işaret olmak bode ill (for somebody/something) v.
(biri/bir şey için) kötüye işaret etmek bode ill (for somebody/something) v.
(biri/bir şey) için kötüye işaret olmak bode ill for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için kötüye işaret etmek bode ill for (someone or something) v.
-e işaret etmek bode somehow for v.
(biri/bir şey) için iyiye işaret olmak bode well for (someone or something) v.
(biri/bir şey) için iyiye işaret etmek bode well for (someone or something) v.
iyiye işaret olmak bode well v.
kötüye işaret olmak bode ill v.