ilaç - Turco Inglés Diccionario
Historia

ilaç



Significados de "ilaç" en diccionario inglés turco : 38 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
ilaç medication n.
ilaç drug n.
ilaç medicine n.
General
ilaç physic n.
ilaç curative n.
ilaç pill n.
ilaç remedy n.
ilaç drug n.
ilaç stuff n.
ilaç antidote n.
ilaç application n.
ilaç relief n.
ilaç medicine n.
ilaç cure n.
ilaç potion n.
ilaç muti n.
ilaç deletery [obsolete] n.
ilaç gruel [uk] n.
ilaç druggery [obsolete] n.
ilaç doctor's stuff n.
ilaç sozzle [dialect] n.
ilaç succedane n.
Trade/Economic
ilaç pharma n.
Medical
ilaç medicine n.
ilaç pharmaceutical product n.
ilaç cure n.
ilaç medicament n.
ilaç medicinal n.
ilaç pot (potion) n.
ilaç succedaneum [obsolete] n.
Pharmaceutics
ilaç therapeutic n.
ilaç fermacy n.
ilaç panpharmacon [obsolete] n.
ilaç pharmaceutical n.
ilaç pharmacon n.
Archaic
ilaç leechdom n.
British Slang
ilaç jollop n.
ilaç dollop n.

Significados de "ilaç" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
uyarıcı ilaç stimulant n.
General
defeden ilaç expeller n.
değiştiren ilaç alterative n.
ayıltıcı ilaç restorative n.
yaprakları döken ilaç defoliant n.
ilaç bitkisi medicinal plant n.
lokal olarak doku ve damarları büzen ilaç astringent n.
ter önleyici ilaç antiperspirant n.
uyutucu ilaç opiate n.
uyuşturucu ilaç narcotic n.
leke giderici sıvı ilaç cleaning fluid n.
kuvvet verici ilaç tonic n.
içine krem, ilaç gibi maddeler konulan plastik boru cylinder n.
defeden ilaç expellant n.
öforiye sebep olan ilaç euphoriant n.
ovmakta kullanılan yağlı ilaç embrocation n.
uyutucu ilaç soporific n.
ilaç dolabı medicine chest n.
sakinleştirici ilaç anodyne n.
ilaç şirketi pharmaceutical company n.
özel ilaç specific n.
kanamayı durduran ilaç astringent n.
ilaç şişesi pill bottle n.
tespit edici ilaç fixative n.
önleyici ilaç preventive n.
ateş düşürücü ilaç antifebrile n.
hazır ilaç patent medicine n.
kuvvetli dozda bir ilaç stiff dose of n.
ilaç alışkanlığı drug addiction n.
gevşetici ilaç relaxant n.
burna çekilip akmasını kolaylaştıran ilaç errhine n.
reçetesiz ilaç over the counter drug n.
ilaç yazma prescription n.
anestetik ilaç anesthetic n.
ilaç olarak kullanılan birkaç çeşit yağ balm n.
ilaç tedavisi medication n.
ağrı kesici ilaç analgesic n.
ilaç kullanımı drug use n.
yatıştırıcı (ilaç) calmative n.
mikrop öldürücü ilaç germicide n.
ilaç kutusu pillbox n.
uyuşturucu ilaç narcotic drug n.
ilaç dolabı medicine cabinet n.
ilaç dozu potion n.
yatıştırıcı ilaç sedative n.
balgam söktürücü ilaç expectorant n.
ilaç miktarları bilgisi posology n.
ilaç katalogları drug catalogs n.
evrensel ilaç azoth n.
her türlü sağlık problemini ilaç kullanarak giderme eğilimi medicalisation n.
fazla miktarda ilaç verme overdose n.
ilaç allerjisi drug allergy n.
ilaç yönetimi drug management n.
hazırlanan ilaç preparation n.
afyonlu ilaç opiate n.
iğne yoluyla verilen ilaç shot n.
renk sabitleştirici ilaç mordant n.
uyuşturucu ilaç dover's powder n.
kusturan ilaç vomit n.
ateş düşürücü ilaç febrifuge n.
böcek öldürücü ilaç dichlorodiphenyltrichloroethane n.
mucize ilaç wonder drug n.
kusturan ilaç vomitory n.
ilaç patentleri patent medicines n.
ilaç olarak veren exhibitioner n.
mantar öldürücü ilaç fungicide n.
şurup (ilaç olarak) syrup n.
hazır ilaç preparation n.
fitil (ilaç) suppository n.
önleyici ilaç suppressant n.
her derde deva ilaç panacea n.
koruyucu ilaç preventive medicine n.
kusturan ilaç emetic n.
ilaç şirketi pharma company n.
acı ve üzüntüyü yok eden ilaç nepenthe n.
uyku veren ilaç soporific n.
terletici ilaç sudorific n.
ilaç bağımlısı druggie n.
uyuşturucu ilaç dovers powder n.
hastalıktan koruyan ilaç prophylactic n.
tescilli ilaç proprietary n.
içine ilaç konulmak üzere yapılan küçük şişe gallipot n.
her derde deva olan ilaç panacea n.
ifraz edici ilaç secernent n.
bileşimi sır olan ilaç arcanum n.
eski yunanlılarca acı ve üzüntüyü unutturduğu farzolunan bir ilaç nepenthe n.
saban veya pulluk kullanmadan ve zararlı bitkilere karşı zirai ilaç kullanılarak yapılan bir ziraat metodu no till n.
zararlı ilaç veya etki noxa n.
kalp krizi sonrasında verilen bir ilaç blocadren n.
kalp krizi sonrasında verilen bir ilaç timolol n.
ilaç şirketi drug company n.
ilaç firması pharmaceutical company n.
ilaç firması drug company n.
araştırmaya dayalı ilaç şirketi research based pharmaceutical company n.
kimyasal ilaç chemical drug n.
ilaç toptancısı pharmaceutical wholesaler n.
ilaç fabrikası pharmaceutical plant n.
saban veya pulluk kullanmadan ve zararlı bitkilere karşı zirai ilaç kullanılarak yapılan bir ziraat metodu no-tillage n.
araştırmacı ilaç firması reserch-based pharmaceutical company n.
ilaç kapçığı capsule n.
belirli bir dozda ilaç dose n.
kusturucu ilaç emetic n.
uyuşturucu ilaç opiate n.
yatıştırıcı ilaç unction n.
her derde deva ilaç catholicon n.
uyuşturucu ilaç sleeping potion n.
hindistan geleneksel tıbbında kullanılan bir ilaç shilajit n.
hindistan geleneksel tıbbında kullanılan bir ilaç shilajeet n.
gıda ve ilaç paketleme/ambalajlama food and drug packaging n.
gıda ve ilaç kontrolü food and drug control n.
gıda ve ilaç denetimi food and drug control n.
ilaç kutusu drug container n.
uygun ilaç suitable medicine n.
doğal ilaç natural medicine n.
ilaç bilgi derneği drug information association n.
bağımlılık yapan ilaç addictive drug n.
analjezik ilaç analgesic n.
uyuşturucu ilaç anaesthetic n.
cinsel isteği bastıran ilaç anaphrodisiac n.
anestetik ilaç anaesthetic n.
uyuşturucu ilaç anesthetic n.
ateş düşürücü ilaç antipyretic n.
cinsel istek uyandıran ilaç aphrodisiac n.
iltihabı azaltan ilaç antiphlogistic n.
damarları büzen ilaç astringent n.
kıl dökücü ilaç depilatory n.
hazmettirici ilaç digestive n.
idrar söktürücü ilaç diuretic n.
her türlü sağlık problemini ilaç kullanarak giderme eğilimi medicalization n.
şurup (ilaç olarak) sirup n.
ilaç kullanım talimatları drug usage instructions n.
ilaç deposu drug warehouse n.
ilaç deposu pharmaceutical warehouse n.
ilaç parası money for medicine n.
ilaç şişesi medicine bottle n.
ilaç şişesi capsule bottle n.
ilaç şişesi pills bottle n.
ilaç kıtlığı medicine shortage n.
ilaç sıkıntısı medicine shortage n.
ilaç azlığı medicine shortage n.
ilaç ücretleri medication prices n.
ilaç fiyatları prices of medication n.
ilaç fiyatları medication prices n.
ilaç ücretleri prices of medication n.
uzak doğu'da ilaç yapımında kullanılan kuru bambu özütü tabasheer n.
hipertansiyon, kalp yetmezliği, anjin ve migren için kullanılan bir ilaç calan n.
ağrı dindiren merhem/ilaç balsam n.
orta doğu'ya özgü ilaç saklamaya yarayan bir tür çömlek albarello n.
demir içerikli ilaç, su vb. chalybeate n.
rahatlatıcı ilaç relaxative n.
gevşetici ilaç relaxative n.
zorla ilaç içirmeye yarayan alet drencher n.
her derde deva ilaç elixir n.
tıkanmayı iyileştiren ilaç ecphractic n.
amerika yerlilerinin hayvan derisinden yapıp yanlarında taşıdığı ilaç çantası medicine bag n.
bit ve uyuzböceği öldürmek için kullanılan bir ilaç markası kwell® n.
ilaç şişesi viole n.
ilaç vererek, işkence yaparak veya psikolojik baskı uygulayarak bir kimsenin inanç ve tutumlarını sistematik olarak değiştirme menticide n.
müshil veya sersemletici ilaç katılmış likör micky n.
(su, parfüm, ilaç) havaya püskürtülmüş küçük sıvı damlaları mist n.
yasa dışı ilaç kaçakçısı mule n.
yasa dışı ilaç dağıtımı yapan kimse mule n.
rastgele ilaç alma dabbling n.
rastgele ilaç içme dabbling n.
ilaç uygulama aracı delivery system n.
ilaç uygulama teknolojisi delivery system n.
ilaç verme cihazı delivery system n.
ilaç uygulama cihazı delivery system n.
guarana bitkisinin tohumlarından yapılan, içeceklere katılan ve de bitkisel ilaç olarak kullanılabilen bir preparat guarana n.
hint kino ağacının ilaç, bronzlaşma için kullanılan kırmızımsı ya da siyah reçinesi gum kino n.
ilaç bilimi iamatology n.
eskiden ilaç olarak kullanılan ve toz haline getirilmiş insan veya hayvan parçalarını içeren karışım mummy n.
belirli bir dozda ilaç dost [dialect] n.
şarap ve baharatla hazırlanıp eskiden ilaç olarak kullanılan bir likör ipocras [obsolete] n.
keyif verici etkileri için alınan ilaç drug of abuse n.
keyif verici etkileri için alınan ilaç street drug n.
ilaç verme druggery n.
ilaç verme drugging n.
ilaç satan kimse drugster [obsolete] n.
her derde deva ilaç cureall n.
(ilaç) enjekte edilebilir madde injectable n.
kuvvetlendirici ilaç, içecek invigorant n.
ilaç uygulama kalemi pen n.
ilaç kalemi pencil n.
güçlendirici ilaç potentiator n.
ilaç kimyageri pharmaceutical chemist n.
ilaç üretimi pharming n.
psikoaktif ilaç kullanımı pharming n.
kafayı bulmak için ilaç kullanımı pharming n.
tıbbi ilaç physics n.
iyileştirici ilaç physics [obsolete] n.
(birini) belirli bir ilaç tedavisine hazırlamak üzere uygulanan madde preparative n.
(birini) belirli bir ilaç tedavisine hazırlamak üzere uygulanan madde preparatory n.
kusturucu ilaç puker [obsolete] n.
maddeyi rahatlama amaçlı ilaç niyetine alma self-medication n.
kendi kendine ilaç kullanma self-medication n.
kimseye danışmadan ilaç kullanma self-medication n.
ilaç dışı müdahaleler nonpharmacologic interventions n.
koruyucu ilaç protective n.
kapsül formunda ilaç capsule n.
ilaç olarak vermek exhibiting v.
ilaç vermek administer a medicine v.
içine ilaç katmak medicate v.
ilaç hazırlamak dispense v.
hazırlamak (ilaç) dispense v.
ilaç kullanmak be on medication v.
ilaç katmak medicate v.
ilaç yazmak (doktor) prescribe v.
belli ölçüde ilaç vermek dose v.
ilaç vermek drug v.
ilaç vermek medicate v.
hazırlamak (ilaç vb) dispense v.
ilaç yapıp vermek dispense v.
ilaç almak get drugged v.
ilaç vermek physic v.
uyuşturucu ilaç katmak (yiyeceğe/içeceğe) drug v.
vermek (ilaç/ceza vb) administer v.
ilaç vermek administer v.
fazla miktarda ilaç vermek (birine) overdose with v.
içkisine ilaç katmak drug v.
ilaç vermek medicine v.
içkisine ilaç katmak drug one's drink v.
içkisine ilaç katmak mix drink with a drug v.
ilaç vermek give someone medication v.
ilaç vermek administer medication v.
(ilaç/reçete vb) hazırlamak dispense v.
ilaç sürmek rub on ointment v.
ilaç sürmek put on ointment v.
ilaç sürmek apply ointment v.
dozunu arttırmak (ilaç vb) potentiate v.
ilaç satmak sell medicine v.
ilaç satmak sell drug v.
ilaç içmek take medication v.
ilaç içmek receive medication v.
ilaç içmek take drug v.
ilaç gibi gelmek be a shot in the arm v.
(ilaç/reçete) hazırlamak dispense v.
ilaç bırakmak quit taking drugs v.
ilaç yazmak prescribe medication v.
ilaç tedavisi uygulamak give medication v.
ilaç tedavisi uygulamak administer medication v.
ilaç almak take medicine v.
çok fazla ilaç alıyor olmak be on a load of medication v.
hap/ilaç vermek pill v.
eczaneden reçetesiz ilaç almak buy a drug in a drugstore without a prescription v.
ilaç içmek take medicine v.
ilaç satın almak buy medicine v.
ilaç içmek take medicine v.
biraz ilaç almak take some medicine v.
istenmeyen yan etkilerden kaçınmak için kesintili, çoğunlukla konsantre dozajlarda (ilaç) vermek pulse v.
(ilaç vererek) uyarmak hype v.
ilaç olarak vermek give v.
uyuşturucu ilaç gibi hissizleştirmek opiate v.
damara ilaç enjekte etmek mainline v.
ilaç hazırlamak dispence [obsolete] v.
(damar yolu ile) ilaç uygulamak infuse v.
(düzenli veya sık sık) ilaç almak pop v.
(yaraya) ilaç kalemi uygulamak pencil v.
(maddeyi) kendi kendine ilaç niyetine kullanmak self-medicate v.
kendi kendine ilaç almak self-medicate v.
(deri altına) ilaç enjekte etmek skin pop v.
(ilaç) almak take v.
canlandırıcı ilaç cordial adj.
etkisiz (çare/ilaç vb) ineffectual adj.
ağızdan alınan (ilaç) oral adj.
ilaç özelliği olan medicinal adj.
hastalığı vücudun başka bir bölümüne taşıyan ilaç revulsive adj.
ilaç kullanımına ait pharmaceutical adj.
etkisiz (çare/ilaç vb) ineffective adj.
etkili (ilaç) sovereign adj.
sistemik (ilaç) systemic adj.
diüretik ilaç diuretic adj.
dozu artırılmış (ilaç vb) potentiated adj.
güç veren (ilaç/gıda) restorative adj.
ilaç kullanımı ile ilgili pharmaceutical adj.
ilaç etki etmez drug-proof adj.
ilaç gibi acı olan medicinal adj.
tadı ilaç gibi olan medicinal adj.
hayati risk teşkil etmeyen veya acı vermeyen bir rahatsızlığın tedavisinde kullanılan (ilaç) lifestyle adj.
hayati risk teşkil etmeyen veya acı vermeyen bir rahatsızlığın tedavisinde kullanılan (ilaç) life-style adj.
sürekli ilaç kullanımına ihtiyaç duyan dependant adj.
sürekli ilaç kullanımına ihtiyaç duyan dependent adj.
(ilaç) kullanıma uygun olmayan incompatible adj.
ilaç zerki sonrası postdrug adj.
ilaç uygulandıktan sonra gelişen postdrug adj.
(alkol, ilaç) fazla miktarda etken madde içeren stiff adj.
(alkol, ilaç) etkili stiff adj.
(alkol, ilaç) güçlü stiff adj.
(alkol, ilaç) tesirli stiff adj.
(ilaç) böcek öldüren systemic adj.
ilaç yardımıyla anlamı veren ön ek narco- pref.
ilaç anlamı veren son ek -in suf.
Phrasals
(ilaç, solüsyon vb.) hazırlamak put up v.
ilaç vermek administer (something) to (one) v.
birine fazla miktarda (ilaç vb) vermek overdose someone with something v.
birine fazla miktarda (ilaç vb) vermek overdose (someone) (on something) v.
(hayvana ya da insana) ilaç vermek dope up v.
bırakmak istemek (ilaç/uyuşturucu) want off v.
kurtulmak istemek (ilaç/uyuşturucu) want off v.
bırakmasını istemek (ilaç/uyuşturucu) want off v.
kurtulmasını istemek (ilaç/uyuşturucu) want off v.
birine/bir hayvana ilaç vermek dope someone (or an animal) up v.
ilaç vermek drug out v.
uyuşturucu ilaç katmak (yiyeceğe/içeceğe) drug out v.
içkisine ilaç katmak drug out v.
fazla miktarda (ilaç) vermek overdose with (something) v.
(birinin) reçetesine (bir şey/ilaç) yazmak prescribe (something) for (someone) v.
(birine) reçeteyle (bir ilaç) vermek prescribe (something) for (someone) v.
(bir hastalık, sorun) için (bir ilaç) yazmak prescribe (something) for (something) v.
(bir hastalık, sorun) için reçeteyle (bir ilaç) vermek prescribe (something) for (something) v.
birine (bir şey/bir ilaç) vermek pump somebody full of something v.
Colloquial
ilaç tableti tab n.
ilaç gibi gelen şey a shot in the arm n.
sahte/korsan ilaç betty n.
yatıştırıcı (ilaç) tranq n.
ishali önleyen ilaç liquid cork [dated] n.
ilaç üreticileri drugmakers n.
ilaç üreticisi drugmaker n.
aşırı doz (ilaç, uyuşturucu) od n.
sedatif hipnotik bir ilaç jellies n.
sert içki/tonik/ilaç jollop n.
sağlık ve ilaç alanında fenomen kimse patient influencer n.
takipçileri/hayranları tarafından pazarlama amaçlı sağlık ve ilaç tavsiyelerine güvenilen kimse patient influencer n.
(bitkisel) ilaç muti [south african] n.
yatıştırıcı bir ilaç down n.
ilaç gibi gelmek just what the doctor ordered v.
aşırı dozda vermek (ilaç, uyuşturucu) od v.
(bir şeye) ilaç katmak hocus (something) v.
(bir şeye) ilaç karıştırmak hocus (something) v.
içkisine ilaç katmak/karıştırmak hocus (something) v.
ilaç gibi olmak be just the thing v.
içkisine/içeceğine (ilaç, uyuşturucu) katmak/karıştırmak hocus (something) v.
(ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) kafası karışmak/uçmak/bulanmak space off v.
(ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) aptallaşmak space off v.
(ilaçlardan/ilaç veya uyuşturucu kullanmış gibi) zihni bulanıklaşmak space off v.
ilaç vermek sort v.
seyreltilmiş (ilaç) stepped on adj.
sulandırılmış (ilaç) stepped on adj.
ilaç gibi just the thing expr.
(mahkumların) yanında/elinde bulundurduğu (ilaç, hap) ip (in possession)
Idioms
(ilaç) iğne vurulma/olma a shot in the arm n.
(ilaç) iğne vurulma/olma shot in the arm n.
sihirli ilaç/tedavi magic bullet n.
tavsiye edilen ilaç tedavisi drug of choice n.
tercih edilen ilaç tedavisi drug of choice n.
ilaç gibi gelen (şey) money from home n.
yaygın kullanılan/tercih edilen/revaçta olan ilaç tedavisi drug of choice n.
yanında ilaç taşıma pill-in-the-pocket n.
bir belirti olduğunda almak üzere yanında ilaç taşıma pill-in-the-pocket n.
sürekli ilaç taşıma pill-in-the-pocket n.
uygun olmayan şekilde ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği pill mill n.
sorumsuzca ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği pill mill n.
yasa dışı şekilde ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği pill mill n.
reçetesiz ağrı kesici ilaç dağıtan ağrı tedavisi kliniği pill mill n.
ilaç içermeyen hap sugar pill n.
uyuşturucu ilaç a mickey finn n.
etkisiz hale getiren ilaç a mickey finn n.
birinin içkisine gizlice koyulan ilaç a mickey finn n.
birinin kendinden geçmesini sağlayan ilaç a mickey finn n.
bayıltıcı ilaç a mickey finn n.
en iyi ilaç the best medicine n.
(ilaç) iğne vurulmak/olmak get a bang in the arm v.
eczaneden ilaç almak get (one's) prescription filled v.
ilaç almak üzere reçete ile eczaneye başvurmak get (one's) prescription filled v.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak slip someone a mickey finn v.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak slip someone a mickey v.
birisinin içkisine gizlice ilaç koymak slip somebody a micky v.
ilaç gibi gelmek hit the spot v.
ilaç gibi gelmek ring the bell v.
uyarıcı ilaç almış olmak be (down) on (one's) uppers v.
ilaç gibi olmak/gelmek be just what the doctor ordered v.
düzenli olarak (ilaç vb almak) at full strength expr.
hiç sektirmeden (ilaç vb almak) at full strength expr.
ilaç kullanan on medication expr.
Speaking
(iğne/ilaç) bu biraz acıtacak this might sting a bit expr.
herhangi bir ilaç kullanıyor musunuz? are you taking any medications? expr.
sürekli kullandığınız bir ilaç var mı? are you taking any medications? expr.
herhangi bir ilaç kullanıyor musun? are you taking any medications? expr.
sürekli kullandığın bir ilaç var mı? are you taking any medications? expr.
Trade/Economic
büyük ilaç firmaları big pharma n.
gizli bir formül ile yapılan ilaç patent medicine n.
gıda ilaç ve kozmetik sanayii food drug and cosmetic industry n.
gıda ilaç ve kozmetik endüstrisi food drug and cosmetic industry n.
hazır ilaç proprietary medicine n.
ilaç mümessili pharmaceutical representative n.
ilaç sanayii pharmaceutical industry n.
ilaç ve tıbbi cihaz şirketi pharmaceutical and medical device company n.
ilaç ve tedavi masrafları medical expenses n.
ilaç şirketleri pharmaceutical companies n.
ilaç sektörü pharmaceutical industry n.
ilaç endüstrisi pharmaceutical industry n.
ilaç ve kozmetik sanayii drug and cosmetic industry n.
ilaç sanayi pharmaceutical industry n.
kozmetik ve ilaç sanayii cosmetic and pharmaceutical industry n.
müstahzar ilaç proprietary medicine n.
tescilli ilaç proprietary medicine n.
obezite tedavisinde kullanılan bir ilaç markası xenical® n.
patentli ilaç brand-name drug n.
patentli ilaç proprietary drug n.
ilaç firmalarının hisse senetleri drugs n.
ilaç şirketlerinin tahvilleri drugs n.
ilaç dükkanı druggist's [canada] [us] n.
ilaç firmaları pharma n.
ilaç endüstrisi pharma n.
ilaç firması pharma n.
nüfuzlu ilaç firması pharma n.
küresel sağlık sektöründe etkili ilaç firması pharma n.
ilaç endüstrisine ait pharma adj.
ilaç endüstrisini kapsayan pharma adj.
Law
londra eczacılar derneği'nin ilaç yazma, hazırlama ve satma yetkisi verdiği kimyager apothecary n.
Politics
ilaç kesintisi medicine deductions n.
ilaç kodeksinin düzenlenmesine dair sözleşme protokolü protocol to the convention on the elaboration of a european pharmacopoeia n.
Institutes
araştırmacı ilaç firmaları derneği association of research-based pharmaceutical companies n.
ilaç fabrikası komutanlığı command of pharmaceutical factory n.
ilaç ve eczacılık genel müdürlüğü general directorate for pharmaceuticals and pharmacy n.
ilaç kurumu drug administration n.
türkiye ilaç ve tibbi cihaz kurumu turkish medicines and medical devices agency n.
türkiye ilaç ve tıbbî cihaz kurumu pharmaceuticals and medical devices administration of turkey n.
türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu turkish medicines and medical devices agency n.
birleşik devletler gıda ve ilaç dairesi food and drug administration n.
(abd) gıda ve ilaç dairesi fda (food and drug administration) n.
ilaç ve sağlık bakım ürünlerini düzenleme kurulu mhra (medicines and healthcare products regulatory agency) abrev.
Industry
aköz sıvı ilaç mixture n.
Insurance
(abd'de) sağlık sigortası kapsamında sunulan ilaç yardımındaki finansman açığı doughnut hole [us] n.
Technical
antimon kapsayan ilaç antimonial n.
arıtılmamış ilaç galenical n.
bir kerede verilen ilaç dosage n.
çocuk felcine karşı kullanılan bir ilaç gamma globulin n.
ilaç satan kişi druggist n.
ısıtıcı ilaç calefacient n.
ilaç yapımında kullanılan acı bir reçine galbanum n.
ilaç ambalajlanması medicine packaging n.
kene öldürücü ilaç miticide n.
kesmek ve uyutmak için verilen bir ilaç pentothal sodium n.
kusturucu ilaç apomorphine n.
ruhsat dışı ilaç kullanımı off-label drug use n.
tüter ilaç fumigant n.
yatıştırıcı ve uyuşturucu bir ilaç luminal n.
metabolizma hızını artırarak kalori yaktırma vadeden reçetesiz ilaç fat burner n.
bir doz ilaç almak dose v.
çabuk etki eden (ilaç, kimyasal madde) quick-acting adj.
Aeronautic
havaya ait ilaç aviation medicine n.
Medical
akne tedavisinde uygulanan bir ilaç acetoxyl n.
emilimi tetikleyen ilaç veya ajan absorbefacient n.
emilime neden olan ilaç veya ajan absorbefacient n.
teskin edici ilaç acetanilid n.
simetidin etken maddesini içeren tescilli ilaç markası tagamet n.
grip virüsünün ataklarını ve vücuda yayılmasını önleyen antiviral bir ilaç tamiflu n.
morfinden daha az bağımlılık yapan analjezik ilaç markası talwin n.
ağızdan alınan antiaritmik ilaç tambocor n.
ağızdan alınan antiaritmik ilaç flecainide n.
prostat rahatsızlıklarına endike ilaç etken maddesi tamsulosin n.
artrit tedavisinde kullanılan bir anti-enflamatuar ilaç tandearil n.
ilaç verme administration n.
adrenerjik ilaç adrenergic n.
adrenerjik ilaç adrenergic drug n.
cinsel güç arttırıcı ilaç tadalafil n.
uyku kaçıran ilaç agrypnotic n.
kalp hızını artıran ilaç vb. madde cardioaccelerator n.
bölgesel anestetik (ilaç) regional anesthetic n.
kanserin gelişmesini önleyen kimyasal madde, ilaç ve gıda takviyeleri kullanma chemoprevention n.
hastalıkları önlemek için kimyasal ve ilaç kullanımı chemoprophylaxis n.
kimyasal madde, ilaç ve besin takviyeleri ile hastalığın önlenmesi chemoprophylaxis n.
hastanın zararlı olduğuna şartlanmasından ötürü hastalık semptomları yaratan zararsız ilaç/madde nocebo n.
verilen ilaç ya da maddenin zararlı olduğunu düşünen hastanın bu şartlanmadan ötürü hastalık semptomları göstermesi nocebo effect n.
çoklu ilaç direnci multi drug resistance n.
tıpta ilaç veya tedavi olarak ısının incelenmesi thermatology n.
tıpta ilaç veya tedavi olarak ısının incelenmesi thermotherapy n.
genel anestezik ilaç general anaesthetic n.
savaşılan hastalığın belirtilerine karşıt belirtiler yaratan ilaç tedavileri uygulayan doktor allopath n.
ağız ilaç uygulanması oral administration n.
akut ilaç zehirlenmesi acute drug poisoning n.
avrupa birliği ortak ülkelerin ilaç ruhsatlandırma yetkilileri arasında işbirliği anlaşması collaboration agreement between drug regulatory authorities in european union associated countries n.
antiretroviral ilaç rejimleri antiretroviral drug regimens n.
avrupa ilaç dairesi european medicines agency (emea) n.
ateş düşürücü ilaç antipyretic n.
advers ilaç reaksiyonu adverse drug reaction n.
afyonlu ilaç opiate n.
ağız kuruluğu için kullanılan bir ilaç pilocarpine n.
ağızdan ilaç alımı oral administration n.
ağrıyı hafifleten ilaç emollient n.
akılcı ilaç kullanımı rational drug use n.
akut migren tedavisinde kullanılan bir ilaç zolmitriptan n.
alkol veya sedatif ilaç alımı alcohol or sedative drug abuse n.
alzheimer hastalarının hafıza kaybını ve diğer bilişsel noksanlıklarını tedavi etmek için kullanılan bir ilaç tacrine n.
amfetaminli ilaç pep pill n.
ana ilaç parent drug n.
antiartritik ilaç antiarthritic n.
antidepresif ilaç nortriptyline n.
antiepileptik ilaç antiepileptic drug n.
antipsikotik ilaç tedavisi antipsychotic drug treatment n.
antireflü ilaç tedavisi antireflux medication n.
antitüberkülo ilaç antituberculoid drug n.
antitüberküloz ilaç direnci resistance to antituberculosis drugs n.
antitüberküloz ilaç kaynaklı hepatit antituberculosis drug induced hepatitis n.
antiviral ilaç antiviral medication n.
antiviral ilaç antiviral drug n.
araştırma aşamasında yeni ilaç investigational new drug n.
arsenik içeren ilaç arsenical n.
aşırı ilaç duyarlılığı drug hypersensitivity n.