kaçınmak - Turco Inglés Diccionario
Historia

kaçınmak



Significados de "kaçınmak" en diccionario inglés turco : 90 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kaçınmak avoid v.
kaçınmak abstain v.
General
kaçınmak stand aloof v.
kaçınmak fudge v.
kaçınmak dodge v.
kaçınmak shirk v.
kaçınmak elude v.
kaçınmak shun v.
kaçınmak flinch v.
kaçınmak chicken out v.
kaçınmak sidestep v.
kaçınmak avert from v.
kaçınmak keep clear of v.
kaçınmak deny v.
kaçınmak blink v.
kaçınmak stand aside v.
kaçınmak refuse v.
kaçınmak keep away from v.
kaçınmak stand apart v.
kaçınmak balk v.
kaçınmak circumvent v.
kaçınmak forbear v.
kaçınmak eschew v.
kaçınmak baulk v.
kaçınmak funk v.
kaçınmak beg v.
kaçınmak flee from v.
kaçınmak spare v.
kaçınmak shy away from v.
kaçınmak beware of v.
kaçınmak flee v.
kaçınmak evite v.
kaçınmak get out of v.
kaçınmak stow v.
kaçınmak abstain from v.
kaçınmak avoid v.
kaçınmak evade v.
kaçınmak get around v.
kaçınmak get out v.
kaçınmak short-circuit v.
kaçınmak refrain v.
kaçınmak begrudge v.
kaçınmak absist v.
kaçınmak refret [obsolete] v.
kaçınmak refuse v.
kaçınmak balk v.
kaçınmak escape v.
kaçınmak evitate [obsolete] v.
kaçınmak bilk v.
kaçınmak whiffle v.
kaçınmak help v.
kaçınmak miss v.
kaçınmak reprove v.
kaçınmak burke v.
kaçınmak bypass v.
kaçınmak by-pass v.
kaçınmak decline [obsolete] v.
kaçınmak delude [obsolete] v.
kaçınmak forego v.
kaçınmak ort [dialect] v.
kaçınmak outflank v.
kaçınmak scringe [dialect] v.
kaçınmak shrink v.
kaçınmak skringe v.
kaçınmak skulk v.
kaçınmak squinch v.
kaçınmak supersede [obsolete] v.
Phrasals
kaçınmak keep from v.
kaçınmak hold off v.
kaçınmak shy away from v.
kaçınmak shrink from v.
kaçınmak keep away v.
kaçınmak get around v.
kaçınmak keep off v.
kaçınmak shy away v.
Colloquial
kaçınmak duck v.
kaçınmak duckshove [australia/new zealand] v.
Idioms
kaçınmak keep away from v.
kaçınmak stay clear from v.
kaçınmak shy away from v.
kaçınmak fight shy of v.
kaçınmak give a wide berth v.
Trade/Economic
kaçınmak shirk v.
Law
kaçınmak evade v.
kaçınmak avoid v.
Politics
kaçınmak abstain v.
Technical
kaçınmak refrain v.
kaçınmak avoid v.
kaçınmak beware v.
Archaic
kaçınmak blench v.

Significados de "kaçınmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 187 resultado(s)

Turco Inglés
General
kişinin kabul etmek istemediği aşikar bir gerçeğe ulaşmaktan kaçınmak için dolambaçlı düşünmeye başvurması eylemi mental gymnastics n.
tutuklama veya kovuşturmadan kaçınmak için haraççıların yetkililere veya kolluk kuvvetlerine yaptığı ödeme protection n.
bir kimseden kaçınmak evite v.
masraftan kaçınmak için kendini mahrum bırakmak stint oneself v.
yaramazlıktan kaçınmak keep out of mischief v.
masraftan kaçınmak stint v.
kaçınmak (cinsel ilişkiden) restraint v.
kaçınmak (sorumluluktan) abdicate v.
cevaplamaktan kaçınmak beg the question v.
doğru yanıt vermekten kaçınmak fence v.
dahil olmaktan kaçınmak sit out v.
tehlikeden kaçınmak avoid the danger v.
riskten kaçınmak avoid risk v.
bir maksada varmak için engellerden kaçınmak by-pass v.
israfından kaçınmak save on v.
israftan kaçınmak avoid wastage v.
yorum yapmaktan kaçınmak avoid commenting v.
özveriden kaçınmak avoid self-sacrifice v.
gereksiz harcamalardan kaçınmak avoid unnecessary expenses v.
iş veya sorumluluktan kaçınmak bludge v.
beladan kaçınmak avoid trouble v.
belirsizlikten kaçınmak avoid the ambiguity v.
temas halinde olmaktan kaçınmak avoid contact with v.
istenmeyen yan etkilerden kaçınmak için kesintili, çoğunlukla konsantre dozajlarda (ilaç) vermek pulse v.
yüz yüze hesaplaşmaktan kaçınmak fight shy v.
(bir şeyi) yapmaktan kaçınmak help oneself v.
aşırılıktan kaçınmak bridle v.
(konuşma veya gürültü) üretmekten kaçınmak hold v.
kendini ifade etmekten kaçınmak hold fire v.
harekete geçmekten kaçınmak hold fire v.
çöküşten kaçınmak hold together v.
(briç) yüksek kart oynamaktan kaçınmak hold up v.
başarısızlıktan kaçınmak hold together v.
(bir şeyden) kaçınmak dislike [obsolete] v.
ciddiyetle üzerinde durmaktan kaçınmak dismiss v.
utanarak kaçınmak shame v.
kaçınmak için hareket etmek shy v.
Phrasals
(bir şeyden) kaçınmak steer away from (someone or something) v.
(bir şeyden) kaçınmak steer away from (someone or something) v.
birinin etrafından dolanmak/bahsetmekten kaçınmak skirt around someone v.
cevaplamaktan kaçınmak fence with (someone) v.
cevaplamaktan kaçınmak fence with v.
(bir şeyden) kaçınmak keep away (from someone or something) v.
kullanmaktan/yapmaktan kaçınmak keep away v.
birinden/bir şeyden kaçınmak get around someone or something v.
(bir şey) yapmaktan kaçınmak get out of doing (something) v.
zararlı şeylerden kaçınmak keep off v.
bir şeyden kaçınmak squirrel out of something v.
teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden kaçınmak bear off v.
teknenin önündeki bir engelden/tehlikeden kaçınmak bear off from (something) v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak absent (oneself) from (someone or something) v.
bir şeyden kaçınmak abstain from something v.
bir şeyden kaçınmak balk at something v.
-den kaçınmak blanch at v.
(bir şeyden) kaçınmak blanch at (something) v.
açığa çıkarmaktan kaçınmak hold back v.
ayrılmaktan kaçınmak hold back v.
başkaları tarafından görülmekten kaçınmak hold back v.
'-den kaçınmak flinch from v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak flinch from (someone or something) v.
(bir şeyin) sonuçlarından kaçınmak get by with (something) v.
(bir şeyden) kaçınmak get round (something) v.
(bir şey hakkında bir şeyden) kaçınmak keep about v.
(bir şey yapmaktan) kaçınmak keep from (doing something) v.
yapmaktan kaçınmak keep from doing v.
-den kaçınmak/uzak durmak recoil from v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak recoil from (someone or something) v.
(bir şey yapmaktan) kaçınmak refrain from (doing something) v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak remain away (from someone or something) v.
-den kaçınmak restrain from v.
(bir şeyden) kaçınmak restrain from (something) v.
-den kaçınmak run from v.
(bir şeyden) kaçınmak run from (something) v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak shrink away (from someone or something) v.
(bir şeyden) kaçınmak shy away (from something) v.
(birine/bir şeye) yaklaşmaktan kaçınmak skirt around (someone or something) v.
(bir şeyden) bahsetmekten kaçınmak skirt around (something) v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak stay away (from someone or something) v.
(bir şeyden) kaçınmak stay off (of) (something) v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak swerve away (from someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmekten kaçınmak tiptoe around (someone or something) v.
Colloquial
(boks) başı sağa sola ve aşağı yukarı doğru hareket ettirerek darbeden kaçınmak bob and weave v.
risk almaktan kaçınmak play it safe v.
risk almaktan kaçınmak play safe v.
tehlikelerden kaçınmak play it safe v.
tehlikelerden kaçınmak play safe v.
üzmekten kaçınmak spare someone's feelings v.
üzmekten kaçınmak avoid upsetting someone v.
bir şeyden kaçınmak duck and cover v.
cevap vermekten kaçınmak duck and cover v.
insanlardan kaçınmak lay low v.
başkalarıyla etkileşimden kaçınmak lay low v.
bir engelden kaçınmak için golf vuruşunu kısıtlamak lay up v.
isim vermekten kaçınmak name no names v.
Idioms
yakınlıktan kaçınmak keep one's distance v.
başarısızlıktan kaçınmak keep one's head above water v.
göz önünde/hedef olmaktan kaçınmak keep (one's) head below the parapet v.
söz etmekten kaçınmak cast a veil over (something) v.
söz etmekten kaçınmak draw a veil over something [written] v.
söz etmekten kaçınmak cast a veil over something [written] v.
söz etmekten kaçınmak throw a veil over something [written] v.
birisini utandırmaktan kaçınmak spare someone's blushes v.
birini utandırmaktan kaçınmak spare someone's blushes v.
birisini utandırmaktan kaçınmak save someone's blushes v.
bir karar vermekten kaçınmak sit on the fence v.
bir şeyler yapmaktan kaçınmak wriggle off the hook v.
çok pahalı bir şey alıp ufak harcamalardan kaçınmak spoil the ship for a hap'orth of tar v.
herhangi bir karar almaktan kaçınmak sit on the fence v.
kötü bir şeyi yapmaktan kaçınmak put off the evil hour v.
konudan kaçınmak skirt the issue v.
savunmaktan kaçınmak hold no brief for v.
(sorumluluktan vb) kaçınmak duck out v.
-den kaçınmak/uzak durmak recoil at the thought (of someone) v.
(sorumluluktan vb) kaçınmak duck out of v.
-den kaçınmak/uzak durmak recoil at the sight (of someone) v.
bir borcu ödemekten kaçınmak pay with the roll of the drum v.
çok sıkıntı yaratacak bir hatadan kaçınmak err on the right side v.
zor/istenmeyen bir işten kaçınmak put off the evil day v.
zor/istenmeyen bir şeyi yapmaktan olabildiğince kaçınmak put off the evil day v.
son raddeye kadar kaçınmak put off the evil day v.
problemlerden/anlaşmazlıklardan kaçınmak do anything for a quiet life v.
huzurunu bozacak şeylerden kaçınmak do anything for a quiet life v.
boğulmaktan kaçınmak için (birinin) kafasını su üstünde tutmak get (one's) head above water v.
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak get one's head above water and have one's head above water v.
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak have (one's) head above water v.
birinden/bir şeyden kesinlikle kaçınmak avoid someone/something like the plague v.
kesin karar vermekten kaçınmak hem and haw v.
kesin eylemde bulunmaktan kaçınmak hem and haw v.
açıkça söylemekten kaçınmak mince the matter v.
sevdiği bir şeyden kaçınmak kill (one's) darlings v.
söz etmekten kaçınmak draw a veil over v.
bir şey yapma tuzağına düşmek/düşmekten kaçınmak fall into the trap of doing something v.
bir şey yapma hatasına düşmek/düşmekten kaçınmak fall into the trap of doing something v.
bir şey yapma tuzağına düşmek/düşmekten kaçınmak avoid the trap of doing something v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak fight shy of (someone or something) v.
bir şeyden/bir şey yapmaktan kaçınmak fight shy of something/of doing something v.
(bir şeyden) kaçınmak/kurtulmak find a way around (something) v.
(bir şeyden) kaçınmak/kurtulmak find one's way around (something) v.
kaçınmak/kurtulmak find way around v.
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak get head above water v.
boğulmaktan kaçınmak için kafayı su üstünde tutmak have head above water v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak give (someone or something) a wide berth v.
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak give (someone or something) a wide berth v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak give a wide berth to (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak give a wide berth to (someone or something) v.
birinden/bir şeyden kaçınmak give someone/something a wide berth v.
biriyle/bir şeyle etkileşime girmekten kaçınmak give someone/something a wide berth v.
eleştiriden/saldırıdan/kınamaktan kaçınmak hold (one's) fire v.
yorum/eleştiri yapmaktan kaçınmak hold one's fire v.
eleştiriden/saldırıdan/kınamaktan kaçınmak hold one's fire v.
(biriyle/bir şeyle) yakınlıktan kaçınmak keep (one's) distance from (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak keep (someone or something) at bay v.
fazla ciddiyetten kaçınmak keep (something) light v.
yakınlıktan kaçınmak keep distance v.
başarısızlıktan kaçınmak keep head above water v.
birinden/bir şeyden kaçınmak keep something/someone at bay v.
bir şeyi yapmaktan kaçınmak avoid the trap of doing something v.
bir şey yapma hatasından kaçınmak avoid the trap of doing something v.
-den kaçınmak/uzak durmak recoil at the sight v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak recoil at the sight (of someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak/uzak durmak recoil at the thought (of someone or something) v.
(bir şeyden) kaçmak/kaçınmak save versus (something) v.
ayakkabıları yıpratmaktan kaçınmak save shoe leather v.
birinden/bir şeyden kaçınmak hold something/someone at bay
Trade/Economic
çok uluslu işletmeler tarafından vergiden kaçınmak için kurulan şirketler conduit companies n.
çifte vergilendirilmeden kaçınmak için yapılan uluslararası anlaşma double taxation agreement n.
makul olmayan nedenlerle kaçınmak unreasonably withhold v.
vergiden kaçınmak evade v.
Law
yeminden kaçınmak refuse an oath v.
Politics
birikimden kaçınmak non-cumulation v.
her türlü tedbirden kaçınmak abstain from any measure v.
yükümlülükleri yerine getirmekten kaçınmak evade the obligations v.
Technical
insan vücudu kısımlarını ezilme tehlikesinden kaçınmak için gerekli minimum aralıklar minimum gaps to avoid crushing of parts of the human body n.
Psychology
duyguların yaratacağı stresten kaçınmak için düşünceyi ve aklı öne çıkarma intellectualization n.
duyguların yaratacağı stresten kaçınmak için düşünceyi ve aklı öne çıkarma intellectualisation n.
Linguistics
tekrardan kaçınmak için kullanılan (zamir vb.) kelime anaphor n.
bir gramer hatasından kaçınmak üzere hatalı bir şekilde kullanılmış bir ifadenin doğru biçim yerine kullanılması hypercorrection n.
gramer hatasından kaçınmak için uğraşırken dile yerleşmiş hatalı yapı veya telaffuz hypercorrection n.
gramer hatasından kaçınmak isterken hatalı yapı üretme hypercorrection n.
gramer hatasından kaçınmak isterken hatalı yapı üretme overcorrection n.
gramer hatasından kaçınmak için uğraşırken dile yerleşmiş hatalı yapı veya telaffuz overcorrection n.
Sport
(krikette) top atıcısının hasardan kaçınmak için sahada koşamayacağı dikdörtgen alan danger-area n.
(eskrimde) vücudun rakipçe dokunulduğunda puan alınan hedef alanlarını hücumdan kaçınmak üzere hareket ettirme displacement n.
faul vermekten kaçınmak uncall v.
penaltı vermekten kaçınmak uncall v.
Slang
kırmızı ışıkta yandaki arabanın sürücüsü ile yaşanacak tuhaf göz temasından kaçınmak amacıyla yan pencerelerin tam hizaya gelmesini önleyecek şekilde arabayı kademeli olarak durdurma stoplight stagger n.
(bir olaydan) kaçınmak dingy [uk] v.