kalacak yer - Turco Inglés Diccionario
Historia

kalacak yer



Significados de "kalacak yer" en diccionario inglés turco : 13 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kalacak yer accommodation n.
General
kalacak yer accommodation n.
kalacak yer refuge n.
kalacak yer lodging n.
kalacak yer refut [obsolete] n.
kalacak yer hospitale n.
kalacak yer roomage n.
kalacak yer succor [us] n.
kalacak yer succour [uk] n.
Colloquial
kalacak yer a place to stay n.
Trade/Economic
kalacak yer accommodation n.
Technical
kalacak yer accommodation n.
Slang
kalacak yer libken n.

Significados de "kalacak yer" con otros términos en diccionario inglés turco: 54 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kalacak yer vermek accommodate v.
General
geçici olarak kalacak yer crash pad n.
kalacak bir yer somewhere to stay n.
kalacak yer (geceyi geçirmek için) lodging n.
kalacak yer temin eden kimse succorer [us] n.
kalacak yer temin eden kimse succourer [uk] n.
kalacak yer sağlamak accommodate v.
kalacak yer bulmak fix up v.
kalacak yer tahsis etmek billet v.
kalacak yer sağlamak harbor v.
kalacak yer sağlamak host [obsolete] v.
kalacak yer sunmak hostel [dialect] [uk] v.
kalacak yer sağlamak hostel [dialect] [uk] v.
kalacak yer verilmek hut v.
kalacak yer sağlamak roof v.
(bir hayvana) kalacak yer sağlamak sort v.
kalacak yer temin etmek succor [us] v.
kalacak yer vermek succor [us] v.
kalacak yer temin etmek succour [uk] v.
kalacak yer vermek succour [uk] v.
kalacak yer ile ilgili accommodational adj.
kalacak yer veren accommodative adj.
kalacak yer sağlanmamış unaccommodated adj.
kalacak yer verilmemiş unboarded adj.
kalacak yer verilmiş quartered adj.
Phrasals
kalacak yer sağlamak put up v.
birine/bir havana yanında kalacak yer vermek take someone or an animal in v.
birine/bir hayvana yanında kalacak yer sağlamak take someone or an animal in v.
(birine birinin) yanında kalacak yer sağlamak put (someone) up with (one) v.
birine birinin yanında kalacak yer sağlamak put someone up with someone v.
yatacak/kalacak yer sağlamak bed down v.
kalacak/yatacak yer vermek bed down v.
(birine/bir şeye bir yerde) kalacak yer sağlamak take (someone or something) into (something or some place) v.
Colloquial
yoksul, evsiz birini tedaviden sonra kalacak bir yer bulmadan sokağa salma patient dumping n.
kalacak/yatacak yer ve yiyecek board and lodging n.
hırsızlara kalacak yer sağlayan pansiyon flash-case [obsolete] n.
hırsızlara kalacak yer sağlayan pansiyon flash-ken [obsolete] n.
kalacak yer vermek give a place to stay v.
kendine kalacak bir yer bul find yourself a place to stay expr.
Idioms
yemek ve kalacak yer içinde all found expr.
yemek ve kalacak yer dahil all found expr.
ücret artı yemek ve kalacak yer all found expr.
yemek ve kalacak yer içinde all found expr.
yemek ve kalacak yer dahil all found expr.
ücret artı yemek ve kalacak yer all found expr.
Speaking
kalacak yer arıyorum I'm looking for a place to live expr.
kalacak yer arıyorum I'm looking for a place to stay expr.
Trade/Economic
kalacak yer ile ilgili accommodational adj.
Politics
kalacak yer temin etmek accommodate v.
Technical
kalacak yer ile ilgili accommodational adj.
Marine
yatacak ve kalacak yer accommodation n.
yatacak ve kalacak yer ile ilgili accommodational adj.
Slang
yoksul, evsiz birini tedaviden sonra kalacak bir yer bulmadan sokağa salma homeless dumping n.
Modern Slang
kalacak yer sağlamak accom (accommodate) abrev.