kıç - Turco Inglés Diccionario
Historia

kıç



Significados de "kıç" en diccionario inglés turco : 161 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kıç ass n.
kıç butt n.
kıç stern n.
General
kıç ham n.
kıç can n.
kıç hip n.
kıç buttock n.
kıç breech n.
kıç rear n.
kıç rump n.
kıç arse n.
kıç seat n.
kıç tail n.
kıç prat n.
kıç buttocks n.
kıç backside n.
kıç fundament n.
kıç hind part n.
kıç behind n.
kıç bum n.
kıç bottom n.
kıç nates n.
kıç tail end n.
kıç haunches n.
kıç tail-end n.
kıç hindquarter n.
kıç rumple [scotland] n.
kıç doup [scotland] n.
kıç dowp [scotland] n.
kıç croup [obsolete] n.
Colloquial
kıç duff n.
kıç duster n.
Technical
kıç hinder [dialect] n.
kıç hinderlands [scotland] n.
Marine
kıç poop n.
kıç stern n.
kıç run n.
Medical
kıç slat n.
Anatomy
kıç hinder [dialect] n.
kıç hinderlands [scotland] n.
kıç posterior adj.
Slang
kıç rooster n.
kıç tokus n.
kıç boody n.
kıç bucket n.
kıç twat n.
kıç whoopie cakes n.
kıç arse n.
kıç can n.
kıç tail n.
kıç marmite motorway n.
kıç tooshie n.
kıç backside n.
kıç rear end n.
kıç tushie n.
kıç rear n.
kıç rump n.
kıç keister n.
kıç hindquarters n.
kıç hershey highway n.
kıç bottom n.
kıç buttocks n.
kıç posterior n.
kıç patootie n.
kıç hind end n.
kıç tush n.
kıç wazoo n.
kıç bum n.
kıç fanny n.
kıç derriere n.
kıç ass n.
kıç tail end n.
kıç butt n.
kıç bussy n.
kıç fundament n.
kıç seat n.
kıç date n.
kıç keester n.
kıç buns n.
kıç booty n.
kıç nates n.
kıç behind n.
kıç hiney n.
kıç prat n.
kıç aris n.
kıç duster n.
kıç rusty-dusty n.
kıç differential n.
kıç gazoo n.
kıç barking spider n.
kıç trumpet spider n.
kıç bazoo n.
kıç and wazoo n.
kıç bottle and glass n.
kıç keyster n.
kıç labonza n.
kıç moon n.
kıç pooper n.
kıç pratt n.
kıç junk n.
kıç hams n.
kıç beam n.
kıç bottle n.
kıç carcass n.
kıç hinder n.
kıç daniel [us] n.
kıç rumble seat n.
kıç patoot n.
kıç toches n.
kıç tookus n.
kıç tukkis n.
kıç tukkus n.
kıç where the sun doesn't shine n.
kıç whoopie cake n.
kıç coit [australia] n.
kıç quoit n.
kıç deaf-and-dumb n.
kıç sitter n.
kıç slats n.
kıç where the sun don't shine expr.
British Slang
kıç dirtbox n.
kıç khyber pass n.
kıç poop chute n.
kıç crease n.
kıç bournville boulevard n.
kıç browneye n.
kıç wrong'un n.
kıç gary glitter n.
kıç ricker n.
kıç shitepipe n.
kıç wazzoo n.
kıç barking spider n.
kıç chocolate starfish n.
kıç botty n.
kıç wazoo n.
kıç shitter n.
kıç backdoor n.
kıç chuff n.
kıç back passage n.
kıç box n.
kıç bahookie (glasgow slang) n.
kıç council gritter (rhyming slang on shitter) n.
kıç clunge n.
kıç batty crease n.
kıç bum n.
kıç balloon knot n.
kıç ring n.
kıç ringtum n.
kıç tradesman's entrance n.
kıç ronson n.
kıç april n.
kıç arris n.
kıç batty n.
kıç starfish n.
kıç poo chute n.
kıç dish (gay use) n.
kıç jacksie n.
kıç ring-piece n.
kıç shitbox n.
kıç bum n.
Modern Slang
kıç a n.

Significados de "kıç" con otros términos en diccionario inglés turco: 352 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kıç deliği asshole n.
kıç (gemide/teknede) stern n.
General
kıç güvertesi poop deck n.
kıç güvertesi quarterdeck n.
kıç taraf after part n.
subaylara mahsus kıç güverte quarterdeck n.
kıç yalayıcı sucker n.
kıç bodoslaması stern post n.
kıç (balık, kuş) vent n.
kıç güverte kamarası roundhouse n.
kıç güvertesi quarter deck n.
kıç kasarası poop deck n.
kıç çatalı butt crack n.
kıç çatalı intergluteal cleft n.
kıç çatalı natal cleft n.
kıç yalayıcı bumsucker n.
kaba kıç arse n.
kıç deliği arsehole n.
kıç dikey peak n.
kıç dengesi peak n.
kıç üstü düşüş pratfall n.
kıç üstü düşüş prattfall n.
kıç baş fanny n.
kıç üstü çakılmak sit down v.
(kıç istralyaları) birbirine bağlamak snake v.
kıç üstü düşen pratfallen adj.
kıç tarafta bulunan sternward adj.
kıç tarafta bulunan sternwards adj.
baş ve kıç istikametinde fore and aft adv.
kıç tarafta abaft adv.
kıç tarafta (gemi) aft adv.
kıç tarafında astern adv.
kıç tarafta sternward adv.
kıç tarafta sternwards adv.
(gemide) kıç tarafına dönük astern adv.
kıç güverte kamarası rh (roundhouse) abrev.
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) kıç kıça durmak butt (up) against (someone or something) v.
Phrases
baş ve kıç doğrultusunda fore and aft adv.
Colloquial
göt göte/kıç kıça kalabalık yaratan olay fanny-bumper n.
kıç/göt yalama hoovering n.
Idioms
kıç kadar yer no room to swing a cat [uk] n.
kıç kadar yer no (or not) room to swing a cat n.
kıç kadar yer not enough room to swing a cat expr.
kıç kıça cheek by jowl expr.
(birinin) arabasıyla kıç kıça up on (one's) bumper expr.
Speaking
kıç kadar yer not room to swing a cat expr.
Trade/Economic
kıç ambar ağzı after hatch n.
Law
kıç taraftan abaft adv.
Technical
baş-kıç hareketi pitching n.
kıç kasara poop n.
kıç pik tankı aft peak tank n.
kıç güvertesi afterdeck n.
kıç pik aft peak tank n.
kıç kepçe buttock n.
kıç bodoslama sternpost n.
pruvadan kıç bölümüne kadar uzanan, gemi yelken direği ile yürütülürken üzerinde yürünen bir bölüm running boards n.
kıç tarafı v harfi veya üçgen şeklinde olan v stern adj.
kıç tarafa en yakın sternmost adv.
Mechanic
dümen iğneciğinin yerleşmesi için konulmuş, geminin kıç bodoslamasına bağlı metal bir soket gudgeon n.
Construction
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogback n.
baş bodoslamadan aynalığa veya kıç bodoslamaya kadar uzanan çerçeve içerisinden geçen gemi yapı elemanı clamp strake n.
güverteyi destekleyen baş-kıç mesnetleri rising n.
gemi omurgasıyla baş veya kıç bodoslaması arasındaki düşey takviye bağları deadwood n.
Transportation
denizde bir yük gemisinin diğerine kıç tarafından yakıt transferi yapması astern fueling n.
Aeronautic
(uçağın) baş kıç hattı dengedeyken on an even keel adv.
Marine
kıç küpeştesi tafferer n.
kıç küpeştesi parmaklığı taffrail n.
geminin kıç tarafındaki küpeşte tafferer n.
geminin kıç tarafındaki küpeşte taffrail n.
kıç küpeştesi parmaklığı tafferer n.
geminin kıç tarafı after body n.
kıç kısım after body n.
kıç taraf after body n.
geminin kıç tarafında duran nöbetçi afterguard n.
geminin kıç tarafında, halatların geçebileceği bir çift delik cathole n.
geminin kıç tarafında, halatların geçebileceği bir çift delik cat-hole n.
kaptan köşkündeki dümenin hareketi ile geminin kıç tarafındaki dümen donanımını hareket ettiren hidrolik mekanizma telemotor n.
geminin kıç kısmı boyunca küpeştenin üzerinde yükselen bordalar topgallant bulwarks n.
geminin kıç kısmı boyunca küpeştenin üzerinde yükselen bordalar quarter boards n.
kıç yatırması transsummer n.
kıç ayna transsummer n.
yelkenlinin kıç tarafında yer alan enine uzanan bir parça üzerinde hareket eden kayar platform traveler n.
yelkenlinin kıç tarafında yer alan enine uzanan bir parça üzerinde hareket eden kayar platform traveler iron n.
yelkenlinin kıç tarafında yer alan enine uzanan bir parça üzerinde hareket eden kayar platform horse n.
kıç yatırması transome n.
kıç ayna transome n.
sığ sularda kullanım için tasarlanmış, teknenin kıç bölümünde bulunan motor tunnel stern n.
açık bir teknede kıç taraftaki alan stern sheets n.
baş-kıç vurma pitch n.
baş kıç vurma pitching n.
baş kıç vurma porpoising n.
baş-kıç vurma ve yalpaya karşı şamandra pitch and roll buoy n.
baş-kıç vurma fore-and-aft tipping n.
bir geminin kıç dikmesi after perpendicular n.
elektrikli kıç ırgatı electric stern windlass n.
filika kıç farşları sternsheets n.
geminin kıç tarafından gelen yanaşma halatı after spring n.
geminin kıç üstü poop n.
gemi kıç tarafı stern n.
geminin kıç tarafındaki güverte afterdeck n.
geminin baş kıç vurması pitch n.
geminin kıç tarafını çevreleyen tırabzanlar taffrail n.
geminin kıç tarafı stern section n.
geminin her işe mahsus kıç filikası jolly-boat n.
gemi veya sandalın kıç tarafı stern n.
geminin kıç bodoslaması ship sternpost n.
geminin kıç tarafında duran nöbetçi after guard n.
geminin baş ve kıç tarafındaki su arasındaki fark trim n.
geminin kıç tarafından uzanan yanaşma halatı after line n.
geminin kıç tarafı stern n.
geminin baş ve kıç su çekimleri arasındaki fark trim n.
geminin yaz yükleme sınırında baş bodoslaması ile kıç bodoslaması arasındaki mesafe length between perpendiculars n.
geminin kıç kuruzu tuck n.
geminin kıç tarafı afterpart n.
geminin kıç kısmı quarter n.
kıç pik tank aft peak tank n.
kıç halatı stern fast n.
kıç kamara poop cabin n.
kıç yatırması transom n.
kıç küpeştesi taffrail n.
kıç kısım afterpart n.
kıç omuzluk quarter n.
kıç halatı stern line n.
kıç pik lankı afterpeak n.
kıç bodoslama stern n.
kıç postası stern frame n.
kıç bodoslaması stern post n.
kıç kenar korkuluğu stern pulpit n.
kıç taraftaki erzak ambarı lazaret n.
kıç kasarası poop deck n.
kıç güverte poop deck n.
kıç eki stern attachment n.
kıç güverte quarterdeck n.
kıç ıstralya gergisi backstay tensioner n.
kıç tarafta abaft n.
kıç güverte kamarası round house n.
kıç ayna transom n.
kıç güvertesi poop deck n.
kıç omuzluğundan esen rüzgar quarter wind n.
kıç kabini aftercabin n.
kıç kasara binası poop deckhouse n.
kıç gönderi flag staff n.
kıç bodoslama stern frame n.
kıç çarkı sternwheel n.
kıç bodoslama stern post n.
kıç kasarası quarter deck n.
kıç palamarı stern fast n.
kıç yelkenler after sails n.
kıç pik after peak n.
kıç yelken dış yakası leech n.
kıç taraf quarter deck n.
kıç ıstralya backstay n.
kıç koltuğu poop hawser n.
kıç güverte poop deck n.
kıç pervanesi stern thruster n.
kıç güvertesi quarter deck n.
kıç kasara binası poop deekhouse n.
kıç ırgatı stern windlass n.
kıç tarafta aback n.
kıç bodoslama after rake n.
kıç tarafı stern n.
kıç taraf afterpart n.
kıç kasara after castle n.
merkez kıç omurgadan asma dümen yelpazesi skeg hung rudder n.
omuzluk kıç quarter n.
omurga hattı boyunca ilerleyen baş kıç hattı fore and aft n.
teknenin kıç kısmının yan tarafı quarter n.
teknenin kıç kısmı boat tail n.
yükseltilmiş kıç güverteli gemiler raised quarter-deck vessel n.
antik yunan veya roma gemilerinde süslü kıç bölümü aplustre n.
baş ve kıç yelkenlerin alt camadanı bagreef n.
kıç taraftaki erzak ambarı lazarette n.
kıç taraftaki erzak ambarı lazaretto n.
pervane kanadının kıç veya kıça yakın tarafı face n.
kıç filikası jolly n.
kıç omuzluğu bloğu quarter block n.
geminin kıç omuzluğuna asılı kayık quarter boat n.
kıç omuzluğu kumaşları quarter cloths n.
kıç güvertesinde görevli subay quarterdecker n.
kıç güvertesinde yer alan silah quarterdecker n.
geminin kıç tarafının en üstteki traversi wing transom n.
geminin kıç tarafının en üstteki traversi main transom n.
gemide baş ve kıç dikmelerin ortasındaki dikey çizgi midship n.
dümen döndürüldüğünde baş-kıç hattı ile yaptığı açı helm n.
ana destek blokları için kıç omuzluğundan uzanan bumba bumpkin n.
mizana direğini uzatmak için geminin kıç tarafından uzanan küçük payanda bumpkin n.
ana destek blokları için kıç omuzluğundan uzanan bumba bumkin n.
mizana direğini uzatmak için geminin kıç tarafından uzanan küçük payanda bumkin n.
ana destek blokları için kıç omuzluğundan uzanan bumba brace bumpkin n.
geminin omuzluklarından baş kıç hattına dik olarak verilen koltuk halatı breast n.
geminin omuzluklarından baş kıç hattına dik olarak verilen koltuk halatı breast line n.
baş kıç kasaralarının bitimindeki kemere breastbeam n.
baş kıç kasara varvelası breastwork n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogframe n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hogging frame n.
(buharlı gemilerde) genellikle güverte üzerinde baş ve kıç boyunca uzanan kafes kiriş çerçeve hog's-back n.
baş-kıç yelkenin orsa uzunluğu hoist n.
kıç veya baş bodoslamalardaki kaplama uçları hood n.
kıç veya baş bodoslamalardaki kaplama uçları hooding end n.
geminin kıç tarafında bulunan bir tür hafif yelken ringsail n.
geminin kıç tarafında bulunan bir tür hafif yelken ringtail n.
geminin kıç tarafında bulunan bir tür hafif yelkeni açmak için bumbaya yerleştirilmiş direk ringtail boom n.
geminin su altındaki kıç tarafının pusulası veya keskinliği gripe n.
(geminin kıç tarafında yer alan) kabin roundhouse n.
(gemi direğinden inen) kıç ıstralya runner n.
geminin kıç tarafındaki manifold (tankerler için) stern line n.
kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi pink n.
kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi pinkie n.
dar ve çıkıntılı kıç pink stern n.
kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi pinkey n.
kıç tarafı dar ve çıkıntılı gemi pinky n.
(dalga) kıç bölümüne vurma pooping n.
(dalga) kıç kasarasına girme pooping n.
teknenin kıç bölümüne şekil veren kaburgalardan her biri fashion piece n.
kıç bodoslama post n.
geminin pruvası veya kıç tarafında bulunan baba samson n.
geminin pruvası veya kıç tarafında bulunan baba samson post n.
kıç güvertesinin küpeştelerinin etrafındaki korkuluk fife rail n.
uşkuna, iki direkli yelkenli veya filikanın üçgen şeklinde olup kıç tarafa en yakın bulunan pruva yelkeni foresail n.
baş kıç vuran bir geminin kabarması scend n.
baş kıç vuran bir geminin kabarması send n.
ahşap taşıtın kıç çerçevelerini güçlendiren yatay paraçol crutch n.
kıç aynaları omuzluğa bağlayan praçollardan her biri sleeper n.
ahşap geminin arka gövdesi ile kıç bodoslamasını birbirine bağlayan çapraz kereste pointer n.
geminin baş veya kıç tarafına yakın borda kaplamasının kenarının yukarı yaptığı kavis sny n.
gemide aynalı kıç square stern n.
ayna kıç square stern n.
bir gemiye ait düz kıç bölümü square stern n.
düz kıç square stern n.
kıç bodoslama üzerine konan levha stern board n.
kıç bodoslama kaplama tahtası stern knee n.
kıç bodoslamada yer alan açıklık stern port n.
kıç bodoslama deliği stern port n.
kıç bodoslama sternage n.
kıç halatı sternfast n.
kıç palamarı sternfast n.
kıç bodoslamada yer alan açıklık sternport n.
kıç bodoslama penceresi sternport n.
(bir teknede) kıç bölümü sternsheet n.
(bir teknede) kıç üstü sternsheet n.
(gemi, tekne) kıç bölümü sternworks n.
yelkenleri gemiyi kıç yönünde hareket ettirecek şekilde ayarlamak back the sails v.
baş ve kıç istikametinde yelken açmak flatten a sail v.
kıç yelken dış yakası sallanacak kadar yelken açmak touch a sail v.
sereni baş ve kıç istikametinde prasya etmek traverse a yard v.
sereni baş ve kıç istikametinde prasya etmek traverse v.
baş kıç yapmak heave and set v.
baş kıç vurmak pitch v.
kıç taraftan demirlemek tail v.
kıç tarafa doğru gitmek drop astern v.
(rüzgarın) geminin kıç tarafından esecek şekilde yönü değişmek large v.
fırtınalı denizde baş kıç vurmak make heavy weather v.
(gemi veya sandalın) kıç tarafına doğru batmak bake astern v.
dalgalı denizde yalpalayıp baş-kıç vurmak weather v.
(deniz veya dalga) kıç kasarasına vurmak poop v.
(dalga) kıç kasarasına dolmak poop v.
(geminin baş veya kıç tarafına yakın bulunan borda kaplamasının kenarı) yukarı doğru kıvrılmak sny v.
geminin en kıç tarafı aftmost adj.
pruvada kıç tarafına göre daha alçak trim by the bow adj.
geminin en kıç tarafı aftermost adj.
geminin kıç tarafı aft adj.
kıç omuzluğuna doğru ilerleyen quartering adj.
kıç kasarası su almış pooped adj.
(dalga) kıç kasarasına vurmuş pooped adj.
kıç kasaralı pooped adj.
geminin baş-kıç hattının ileri uzantısında dead ahead adj.
kıç tarafta bulunan fine adj.
kıç bölümü çarklı stern-wheel adj.
geminin kıç tarafında abaft adv.
kıç tarafına abaft the beam adv.
kıç tarafından abaft the beam adv.
kıç tarafında aft adv.
kıç tarafa doğru sternforemost adv.
kıç tarafında astern adv.
kıç tarafında abaft adv.
kıç güvertesinde apoop adv.
kıç güvertesinde at the mast adv.
kıç güvertesinde at mast adv.
geminin baş-kıç hattının ileri uzantısında dead ahead adv.
Zoology
kıç bölümünün önünde yer alan precaudal adj.
Military
bir topun kıç kısmına konan nişangah tangent scale n.
denizaltılarında kıç ve pruva kanatlarını idare eden asker planesman n.
Engineering
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı dead rising n.
döşeme başlarından geçip her bir başın yüksekliğini gösteren bir gemi planındaki kavisli baş-kıç hattı dead rise line n.
Ornithology
tavuğun kıç tarafında bulunan kas kütlesi oyster n.
Slang
kıç deliği a-hole n.
kıç yalayan tip brown-nose n.
kıç dışarı kucaklaşma ass-out hug n.
kıç üstü oturma gravity check n.
cinsel ilişkide kıç yalama rimming n.
kıç yalama brown nosing n.
kıç çatalı coin slot n.
kıç yalama asslicking n.
kıç yalama arselicking n.
kıç yalayıcı groveler n.
kıç deliği pooter n.
kıç çatalı butt cleavage n.
kıç yalayıcı lapdog n.
kıç çatalı plumber's crack n.
kıç çatalı builder's bum n.
kıç çatalı butt crack n.
kıç yalayıcı bootlicker n.
kıç yalayıcı ass-kisser n.
kıç yalayıcı groveller n.
kıç yalayan rider shield n.
kıç yalayıcı truckler n.
kıç yalayıcı arse-kisser n.
kıç kontrolü booty check n.
kıç yalayıcı fawner n.
kıç yalayıcı a suck up n.
kıç çatalı ass-crack n.
kıç yalayıcı ass kisser n.
(kıç) çatal crack n.
kıç çatalı crack n.
çıplak kıç ba (bare ass) n.
kıç bölgesinde kurumuş ve yapışmış kuru parça stubborn turd n.
kıç yalama kiss-assing n.
kıç çatalı plumber's smile n.
kıç çatalı working man’s smile n.
kıç çatalı working man's smile n.
kıç yalayıcı ass-licker n.
kıç yalama ass-licking n.
kıç çatalı buttock cleavage n.
kıç deliği hole n.
kıç yalamak brown-nose v.
kıç/duman attırmak whip (one's) ass v.
kıç/göt üstünde oturmak sit on (one's) butt v.
(birini) kıç üstü oturtmak knock (one) on (one's) ass v.
kıç/göt yalayan lick-ass adj.
kıç/göt yalayan lickarse adj.
kıç/göt yalayan lick-arse [uk] adj.
British Slang
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası clingons n.
kıç ağrısı ring-sting n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası klingons n.
kıç çatalı workman's bum n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası clinkers n.
kıç çatalı builder's bum n.
kıç tüylerine yapışmış bok parçaları tagnuts n.
kıç kıllarına yapışmış dışkı kalıntıları dangleberries n.
kıç deliği rusty sheriffs badge n.
kıç kıllarına yapışmış dışkı kalıntıları dingleberries n.
kıç deliği council gritter n.
kıç deliği ricker n.
kıç çatalı plumber's crack n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası cling-ons n.
kıç deliği ring n.
kıç kıllarına yapışmış dışkı kalıntıları bum nugget n.
kıç deliği rusty bullet hole n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası cleg nuts n.
kıç deliği ring-piece n.
kıç tüylerine veya hayvan tüyüne yapışmış dışkı parçası clegnuts n.
partnerin erkeğin kıç deliğini yalaması tromboning n.