Historia

mücadele

Significados de "mücadele" en diccionario inglés turco : 63 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	mücadele	fight n.
2	Common Usage	mücadele	struggle n.
General
3	General	mücadele	strife n.
4	General	mücadele	wrestle n.
5	General	mücadele	contestation n.
6	General	mücadele	conflict n.
7	General	mücadele	tug n.
8	General	mücadele	battle n.
9	General	mücadele	scramble n.
10	General	mücadele	contention n.
11	General	mücadele	campaign n.
12	General	mücadele	fighting n.
13	General	mücadele	race n.
14	General	mücadele	tussle n.
15	General	mücadele	war n.
16	General	mücadele	fray n.
17	General	mücadele	contest n.
18	General	mücadele	opposition n.
19	General	mücadele	hassle n.
20	General	mücadele	tug of war n.
21	General	mücadele	agon n.
22	General	mücadele	struggle n.
23	General	mücadele	controversy n.
24	General	mücadele	striving n.
25	General	mücadele	dispute n.
26	General	mücadele	crusade n.
27	General	mücadele	disputing n.
28	General	mücadele	warfare n.
29	General	mücadele	broil n.
30	General	mücadele	combat n.
31	General	mücadele	tackling n.
32	General	mücadele	challenge n.
33	General	mücadele	campaign n.
34	General	mücadele	agonism n.
35	General	mücadele	agony n.
36	General	mücadele	tilt n.
37	General	mücadele	towzle n.
38	General	mücadele	mart [obsolete] n.
39	General	mücadele	widdle [dialect] n.
40	General	mücadele	henner n.
41	General	mücadele	luctation n.
42	General	mücadele	game n.
43	General	mücadele	obluctation n.
44	General	mücadele	decertation n.
45	General	mücadele	dispeace n.
46	General	mücadele	bate n.
47	General	mücadele	tousle [scotland] n.
48	General	mücadele	pingle [scotland] n.
49	General	mücadele	conteck [obsolete] n.
50	General	mücadele	contek n.
51	General	mücadele	pull [dated] n.
52	General	mücadele	scrabble n.
53	General	mücadele	sprattle n.
54	General	mücadele	strift n.
Colloquial
55	Colloquial	mücadele	face-off n.
56	Colloquial	mücadele	fightin n.
Idioms
57	Idioms	mücadele	a hard time n.
Law
58	Law	mücadele	conflict n.
Hunting
59	Hunting	mücadele	combat n.
Archaic
60	Archaic	mücadele	bustle n.
61	Archaic	mücadele	dimication n.
62	Archaic	mücadele	strife n.
Slang
63	Slang	mücadele	ruck n.

Significados de "mücadele" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	tüberküloz ile mücadele	struggle with tuberculosis n.
2	Common Usage	mücadele etmek	struggle v.
3	Common Usage	mücadele etmek	tackle v.
General
4	General	güç bir mücadele	uphill struggle n.
5	General	kaçakçılıkla mücadele	fighting against smuggling n.
6	General	mücadele etme	conflict n.
7	General	zorlu mücadele	uphill battle n.
8	General	yangınla mücadele	fire fighting n.
9	General	göğüs göğüse mücadele	hand to hand struggle n.
10	General	zirai mücadele ve araştırma enstitüleri	agricultural combat research institutes n.
11	General	mücadele içinde olma {hayat mücadelesi vb}	struggling n.
12	General	insan kaçakçılığıyla mücadele	fight against human trafficking n.
13	General	terörle mücadele yasası	anti-terrorism law n.
14	General	mücadele alanı	arena n.
15	General	mücadele etme	struggling n.
16	General	yangınla mücadele teçhizatı	fire fighting equipment n.
17	General	terörle mücadele	counter terrorism n.
18	General	yenilginin kaçınılmaz olduğu mücadele	losing battle n.
19	General	insanların birbiriyle yarış içerisinde olduğu mücadele ortamı	rat race n.
20	General	yolsuzlukla mücadele	fight against corruption n.
21	General	hastalıkla mücadele	fight disease n.
22	General	hastalıkla mücadele	struggling with disease n.
23	General	yangınla mücadele istasyonu	fire suppression station n.
24	General	silahlı mücadele	armed struggle n.
25	General	terörle mücadele kanunu	anti-terror law n.
26	General	kıran kırana mücadele	dog-eat-dog n.
27	General	sadece iki kişi arasında geçen mücadele	two-horse race n.
28	General	iki başlı mücadele	two-horse race n.
29	General	yangınla mücadele elbisesi	bunker gear n.
30	General	helikopter kullanarak yangınla mücadele	helitack n.
31	General	suçla mücadele	fight against the crime n.
32	General	hastalıkla mücadele	fighting against disease n.
33	General	zorluklara karşı mücadele etme	struggle against difficulties n.
34	General	mücadele izleri	signs of a struggle n.
35	General	amansız mücadele	bitter struggle n.
36	General	yangınla mücadele çalışmaları	firefighting efforts n.
37	General	mücadele veren kimse	campaigner n.
38	General	mücadele eden kimse	contender n.
39	General	bağımlılıkla mücadele	fight against addiction n.
40	General	aile içi şiddet ile mücadele	fighting domestic violence n.
41	General	aile içi şiddet ile mücadele	combating domestic violence n.
42	General	afetle mücadele	disaster recovery n.
43	General	nafile mücadele	desperate struggle n.
44	General	imkansız mücadele	desperate struggle n.
45	General	ile mücadele araçları	the means of dealing with n.
46	General	silahlı mücadele	armed struggle n.
47	General	sosyal hoşnutsuzluk ve mücadele	social discontent and strife n.
48	General	alkolle mücadele hareketi	temperance society n.
49	General	mücadele edilen (bir grup) rakip	the competition n.
50	General	uzak bölgelerdeki orman yangınlarıyla mücadele için eğitilmiş kimse	hotshot n.
51	General	bir fikir için yapılan agresif mücadele	jihad n.
52	General	zorluklara rağmen bir amaç uğruna mücadele eden kimse	dead ender n.
53	General	rekabetçi mücadele	mano a mano n.
54	General	arbede halindeki kişiler arasında yaşanan mücadele	mellay n.
55	General	bir şeyi başarmak için mücadele etme	wrestling n.
56	General	iki taraf arasındaki mücadele	head-to-head n.
57	General	karşı mücadele	campaign against n.
58	General	ateşli mücadele	holy war n.
59	General	fanatik mücadele	holy war n.
60	General	yakın izleyen mücadele	horse race n.
61	General	yakın izleyen mücadele	horserace n.
62	General	yakın izleyen mücadele	horse-race n.
63	General	göğüs göğse mücadele	grapple n.
64	General	mücadele eden kimse	oppugner n.
65	General	haşereyle mücadele işçisi	disinfestation officer n.
66	General	ölümüne mücadele	combat a outrance n.
67	General	avrupa'daki çeşitli alkolle mücadele kuruluşlarından herhangi birine üye kimse	pioneer n.
68	General	devam eden mücadele	ongoing struggle n.
69	General	mücadele eden kimse	contendent [obsolete] n.
70	General	eldeki mücadele	day n.
71	General	mücadele verilmesi halinde mevcut olan kazanma ihtimali	fighting chance n.
72	General	orman yangınları ile mücadele ekibi üyesi	fire fighter n.
73	General	orman yangınlarıyla mücadele dairesi çalışanı	fire marshall n.
74	General	orman yangınları ile mücadele ekibi üyesi	firefighter n.
75	General	şevkle girişilen mücadele	crusade n.
76	General	kendi seçtiği meselelerle kişisel bağ kurmadan mücadele eden kimse	free-lance n.
77	General	mücadele etme	strift n.
78	General	(ilk olmak için) mücadele	race n.
79	General	(seçilmek için) mücadele	race n.
80	General	birinin kendi nefsiyle mücadele etmesine yol açmak	tempt v.
81	General	zorluklarla mücadele etmek	struggle against difficulties v.
82	General	mücadele etmek	fight a battle v.
83	General	zorluklarla mücadele etmek	fight against difficulties v.
84	General	mücadele etmek	war v.
85	General	mücadele etmek	buffet v.
86	General	mücadele etmek	strive v.
87	General	zorluklarla mücadele etmek	grapple with difficulties v.
88	General	mücadele etmek	be at war with v.
89	General	mücadele etmek	tussle v.
90	General	mücadele etmek	put up a fight v.
91	General	mücadele etmek	combat v.
92	General	karşı mücadele etmek	struggle against v.
93	General	ölümüne mücadele etmek	struggle severely v.
94	General	mücadele etmek	fight v.
95	General	uğruna mücadele etmek	fight for v.
96	General	mücadele etmek	crusade v.
97	General	mücadele etmek	contend with v.
98	General	birbiriyle mücadele etmek	clash v.
99	General	mücadele etmek	battle v.
100	General	mücadele etmek	agonize v.
101	General	mücadele etmek	be up against v.
102	General	için mücadele etmek	campaign for v.
103	General	mücadele vermek	campaign v.
104	General	mücadele vermek	scramble v.
105	General	mücadele etmek	struggle v.
106	General	kıran kırana mücadele etmek	get stuck in v.
107	General	terörizmle mücadele etmek	fight against terrorism v.
108	General	terörle mücadele etmek	combat terrorism v.
109	General	ırkçılıkla mücadele etmek	combat racism v.
110	General	terörle mücadele etmek	fight against terrorism v.
111	General	ırkçılıkla mücadele etmek	fight against racism v.
112	General	terörizmle mücadele etmek	combat terrorism v.
113	General	mücadele yeteneğini kaybetmek	fall apart to pieces v.
114	General	mücadele yeteneğini kaybetmek	lose one's capacity to cope v.
115	General	ile mücadele etmek	compete against v.
116	General	fakirlikle mücadele etmek	combat the poverty v.
117	General	önlemek için mücadele etmek	fightback v.
118	General	mücadele ortaya koymak	wage a struggle v.
119	General	mücadele etmek	fight off v.
120	General	ile mücadele etmek	get to grips with v.
121	General	mücadele vermek	wrestle with v.
122	General	iyi bir mücadele sergilemek	put up a good fight v.
123	General	vicdanıyla mücadele etmek	wrestle with one's conscience v.
124	General	ile mücadele etmek	struggle with v.
125	General	unutmak için mücadele vermek	try hard to forget v.
126	General	unutmak için mücadele vermek	strive to forget v.
127	General	küresel krizle mücadele etmek	fight against the global crisis v.
128	General	küresel krizle mücadele etmek	fight the global crisis v.
129	General	mücadele içinde yer almak	take part in the struggle v.
130	General	suçla mücadele etmek	fight the crime v.
131	General	mücadele gücünü kırmak	dishearten v.
132	General	mücadele gücünü kırmak	dispirit v.
133	General	mücadele gücünü kırmak	demoralize v.
134	General	mücadele gücünü kırmak	discourage v.
135	General	yangınla mücadele etmek	tackle a blaze v.
136	General	mücadele etmek	compete v.
137	General	mücadele gücünü kırmak	demoralise v.
138	General	mücadele etmek	agonise v.
139	General	mücadele vermek	put up a fight v.
140	General	kendiyle mücadele etmek	struggle with oneself v.
141	General	suçla mücadele etmek	tackle crime v.
142	General	mücadele hırsını körüklemek	challenge v.
143	General	mücadele etmek	challenge v.
144	General	mücadele etmek	campaign v.
145	General	(zihninde) yeniden mücadele vermek	refight v.
146	General	mücadele etmek	tilt v.
147	General	kanının son damlasına kadar mücadele etmek	die game v.
148	General	kanının son damlasına kadar mücadele etmek	die in harness v.
149	General	zor şartlarda mücadele etmek	baffle v.
150	General	mücadele gücünü kırmak	unnerve v.
151	General	ileri ve yukarı doğru mücadele etmek	ert [dialect] [uk] v.
152	General	mücadele gücünü kırmak	unspirit v.
153	General	mücadele etmek	kemp v.
154	General	hasat yarışmasında mücadele etmek	kemp v.
155	General	mücadele etmek	wool v.
156	General	etkin olarak mücadele etmek	meet v.
157	General	mücadele etmek	breast v.
158	General	at yarışında mücadele etmek	horse-race v.
159	General	teke tek mücadele etmek	go one on one v.
160	General	mücadele etmek	heave v.
161	General	mücadele etmek	oppugn v.
162	General	mücadele etmek	bandy (with) [obsolete] v.
163	General	mücadele gücünü kırmak	disheart v.
164	General	mücadele etmek	dispute v.
165	General	suçla mücadele etmek	fight crime v.
166	General	mücadele etmek	pingle [scotland] v.
167	General	mücadele etmek	fend [dialect] [uk] v.
168	General	mücadele etmek	scraffle v.
169	General	mücadele etmek	scrattle [dialect] [uk] v.
170	General	geçinebilmek için mücadele etmek	scuffle v.
171	General	hastalıklarla mücadele etmek	fight illnesses v.
172	General	aktif mücadele vermek	crusade v.
173	General	cesurca mücadele etmek	push v.
174	General	zorluklar ile mücadele etmek	stagger v.
175	General	kıran kırana mücadele etmek	stick v.
176	General	mücadele etmek	stiver [dialect] v.
177	General	dalgalar ile mücadele etmek	surge v.
178	General	mücadele vermiş	encountered adj.
179	General	amansız (mücadele)	grim adj.
180	General	birbiriyle mücadele eden	waging adj.
181	General	canhıraş mücadele	vigorously contested adj.
182	General	terörle mücadele	counterterrorism adj.
183	General	başa baş (mücadele/maç)	close-fought adj.
184	General	marihuanayla mücadele eden	antimarijuana adj.
185	General	müstehcenlikle mücadele eden	antiobscenity adj.
186	General	mücadele gücü kırılmış	unnerved adj.
187	General	mücadele edilebilir	combatable adj.
188	General	mücadele içinde	in struggle adv.
189	General	mücadele ederek	agonisedly adv.
190	General	ile mücadele halinde	up against prep.
191	General	ile mücadele eden	in the throes of prep.
Phrasals
192	Phrasals	zorluklarla başarılı bir şekilde mücadele etmek	weather out v.
193	Phrasals	'-ile mücadele etmek	clash against (someone or something) v.
194	Phrasals	'-ile mücadele etmek	clash against something v.
195	Phrasals	(biriyle veya bir şeyle) mücadele etmek	campaign against (someone or something) v.
196	Phrasals	(bir şey) uğrunda mücadele etmek	campaign against (someone or something) v.
197	Phrasals	bir şey için biriyle yarışmak/mücadele etmek	race someone for something v.
198	Phrasals	biriyle mücadele etmek/savaşmak	struggle with someone v.
199	Phrasals	ile mücadele etmek	walk out v.
200	Phrasals	ile boğuşmak/mücadele etmek	tussle with v.
201	Phrasals	'-e karşı mücadele etmek	face off v.
202	Phrasals	ikili mücadele başlatmak	face off v.
203	Phrasals	bir şeyle mücadele etmek	face up v.
204	Phrasals	(bir sorunla) mücadele etmek	tilt at v.
205	Phrasals	(bir konuda) mücadele vermek	tilt at v.
206	Phrasals	(bir sorunla) mücadele etmek	tilt at v.
207	Phrasals	(bir konuda) mücadele vermek	tilt at v.
208	Phrasals	(birine) karşı mücadele etmek	battle against v.
209	Phrasals	(birine) karşı mücadele vermek	battle against v.
210	Phrasals	(biriyle veya bir hastalıkla) mücadele etmek	battle against v.
211	Phrasals	(birine veya bir hastalığa) karşı mücadele vermek	battle against v.
212	Phrasals	(bir yer veya şey) için mücadele etmek	battle for v.
213	Phrasals	(bir yeri veya şeyi) almak için mücadele vermek	battle for v.
214	Phrasals	(biri/bir şey) için mücadele etmek	campaign for (someone or something) v.
215	Phrasals	-e karşı mücadele etmek	play against v.
216	Phrasals	ile mücadele etmek	play against v.
217	Phrasals	birine/bir şeye karşı mücadele etmek	play against someone or something v.
218	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele edebilmek	swing with (someone or something) v.
219	Phrasals	bir şeyde mücadele etmek	run in something v.
220	Phrasals	(eleştirilere karşı) mücadele vermek	face out v.
221	Phrasals	(birine ya da bir şeye) karşı mücadele vermek	clash against (someone or something) v.
222	Phrasals	birine ya da bir şeye karşı mücadele vermek	clash against something v.
223	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	jostle with (someone or something) v.
224	Phrasals	(biri/bir şey) için (biriyle/bir hayvanla) mücadele etmek	fight with (someone or an animal) over (someone or something) v.
225	Phrasals	(biriyle biri/bir şey) üzerine mücadele etmek	battle (with someone) (over someone or something) v.
226	Phrasals	birine/bir şeye karşı mücadele vermek/etmek	battle against someone or something v.
227	Phrasals	bir şey için mücadele etmek/vermek	battle for something v.
228	Phrasals	bir şeyi elde etmek için mücadele etmek/çekişmek	battle for something v.
229	Phrasals	bir şeyi kazanmak için mücadele etmek/çekişmek	battle for something v.
230	Phrasals	yoğun/şiddetli mücadele vermek	battle out v.
231	Phrasals	(bir şeyle) mücadele vermek	battle with (something) v.
232	Phrasals	birinin mücadele gücünü kırmak	beat someone down v.
233	Phrasals	biriyle mücadele etmek	compete against someone v.
234	Phrasals	bir şeyle mücadele etmek	compete against something v.
235	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	compete against (someone or something) v.
236	Phrasals	(biri/bir şey) için mücadele etmek	compete for (someone or something) v.
237	Phrasals	'-de mücadele etmek	compete in v.
238	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	compete with (someone or something) v.
239	Phrasals	biriyle (bir şey için) mücadele etmek	contend with someone (for something) v.
240	Phrasals	biriyle (bir şeyi kazanmak için) mücadele etmek	contend with someone (for something) v.
241	Phrasals	biriyle (bir şey için) mücadele etmek	contend (with someone) for something v.
242	Phrasals	biriyle (bir şeyi kazanmak için) mücadele etmek	contend (with someone) for something v.
243	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	contend with (something) v.
244	Phrasals	(bir şeye) karşı mücadele etmek	contend with (something) v.
245	Phrasals	(biriyle/bir şeyle bir şey) için mücadele etmek	contend with (someone or something) for (something) v.
246	Phrasals	(biriyle/bir şeyle bir şeyi) kazanmak için mücadele etmek	contend with (someone or something) for (something) v.
247	Phrasals	bir sorunla mücadele etmek	contend with a problem v.
248	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı mücadele etmek	crusade against (someone or something) v.
249	Phrasals	mücadele etmek	fight (one's way) through v.
250	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı mücadele etmek	fight against (someone or something) v.
251	Phrasals	(biri/bir şey) için mücadele etmek	fight for (someone or something) v.
252	Phrasals	(bir şey) için mücadele etmek	go for (something) v.
253	Phrasals	(bir şeyi almak için biriyle) mücadele etmek/vermek	grapple (with someone) (for something) v.
254	Phrasals	(bir şeyi almak için) mücadele etmek/vermek	grapple for (something) v.
255	Phrasals	bir şeyle mücadele etmek	grapple with something v.
256	Phrasals	(bir şeyi almak için biriyle/bir şeyle) mücadele etmek/vermek	grapple with (someone or something) v.
257	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	grapple with (something) v.
258	Phrasals	ile mücadele etmek	jostle with v.
259	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı mücadele edebilecek kimse	match for (someone or something) v.
260	Phrasals	için yarışmak/mücadele etmek	race for v.
261	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	struggle against (someone or something) v.
262	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı mücadele etmek/vermek	struggle against (someone or something) v.
263	Phrasals	(bir şey) altında/içinde dayanmaya çalışmak/mücadele etmek	struggle along under (something) v.
264	Phrasals	(bir şey) için mücadele vermek	struggle for (something) v.
265	Phrasals	(bir şeyin) arasından/içinden geçmek için mücadele vermek	struggle through (something) v.
266	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	struggle with (someone or something) v.
267	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	struggle with (something) v.
268	Phrasals	(bir şeyle) mücadele vermek	struggle with (something) v.
269	Phrasals	(bir şeyin) sonuçlarıyla mücadele etmek	struggle with (something) v.
270	Phrasals	(bir şeyle) mücadele vermek	tussle with (someone) v.
271	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	tussle with (someone) v.
272	Phrasals	(bir şey) için yarışmak/mücadele etmek	vie for (something) v.
273	Phrasals	(bir şey) uğruna mücadele etmek	vie for (something) v.
274	Phrasals	(bir şey) için yarışmak/mücadele etmek	vie over (something) v.
275	Phrasals	(bir şey) uğruna mücadele etmek	vie over (something) v.
276	Phrasals	(biriyle) yarışmak/mücadele etmek	vie with (one) v.
277	Phrasals	(biriyle bir şey) için yarışmak/mücadele etmek	vie with (one) for (something) v.
278	Phrasals	(biriyle bir şey) için yarışmak/mücadele etmek	vie with (one) over (something) v.
279	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	wrangle with v.
280	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	wrangle with (something) v.
281	Phrasals	(bir şeyle) mücadele etmek	wrestle with (something) v.
282	Phrasals	-e karşı mücadele etmek	combat (with) v.
283	Phrasals	-e karşı mücadele etmek	combat (against) v.
284	Phrasals	mücadele etmek	fight down v.
Proverb
285	Proverb	elde etmek istediğin şey için savaşmalısın/mücadele etmelisin	cat in gloves catches no mice
286	Proverb	boşuna çabalamanın/uğraşmanın/mücadele etmenin faydası yok	it's ill striving against the stream
287	Proverb	altından kalkamayacağın bir mücadele başlatma	never start a land war in asia
Colloquial
288	Colloquial	mücadele alanı	cockpit n.
289	Colloquial	zehirle mücadele merkezi	detox n.
290	Colloquial	uzak bölgelerdeki orman yangınlarıyla mücadele için eğitilmiş kimse	hot-shot n.
291	Colloquial	adil mücadele	square go [scotland] n.
292	Colloquial	mücadele etmek	run hard v.
293	Colloquial	hırsla/gayretle mücadele etmek	pour it on v.
294	Colloquial	istekle/tutkuyla mücadele vermek	pour it on v.
295	Colloquial	yoğun bir şekilde bastırmak/mücadele etmek	pour it on v.
296	Colloquial	kuvvetle bastırmak/mücadele etmek	pour it on v.
297	Colloquial	tüm gücüyle bastırmak/mücadele etmek	pour it on v.
298	Colloquial	tüm gücüyle/her şeyiyle mücadele etmek	slug it out [uk] v.
299	Colloquial	sert mücadele etmek	slug it out [uk] v.
300	Colloquial	tüm gücüyle/her şeyiyle mücadele etmek	slog it out [uk] v.
301	Colloquial	sert mücadele etmek	slog it out [uk] v.
302	Colloquial	mücadele etmek	be hard pushed v.
303	Colloquial	canla başla yapmak/mücadele etmek	get stuck in [uk] v.
304	Colloquial	ölümüne mücadele	struggle to the death expr.
305	Colloquial	zor bir mücadele	the struggle is real expr.
306	Colloquial	zorlu/çetin bir mücadele	the struggle is real expr.
307	Colloquial	mücadele gerçek	the struggle is real expr.
308	Colloquial	gerçek bir mücadele	the struggle is real expr.
309	Colloquial	(biri) mücadele etmeden vazgeçmeyecek	(one) won't give up without a fight expr.
310	Colloquial	her şeyinle mücadele et!	give it all you've got! expr.
Idioms
311	Idioms	adil koşullarda mücadele etme	a fair field and no favor [dated] n.
312	Idioms	adil şartlarda mücadele	a fair field and no favor [dated] n.
313	Idioms	göze göz dişe diş mücadele	red in tooth and claw n.
314	Idioms	dişe diş kana kan mücadele	red in tooth and claw n.
315	Idioms	çetin mücadele	uphill struggle n.
316	Idioms	çetin mücadele	uphill battle n.
317	Idioms	kıran kırana mücadele	a pitched battle n.
318	Idioms	sert/çetin mücadele	rat race n.
319	Idioms	şiddetli mücadele	a pitched battle n.
320	Idioms	uzun süren mücadele	a running battle n.
321	Idioms	zor mücadele	an uphill battle fight n.
322	Idioms	zorlu mücadele	an uphill task n.
323	Idioms	zorlu mücadele	an uphill battle n.
324	Idioms	zorlu mücadele	uphill battle n.
325	Idioms	zorlu mücadele	an uphill fight n.
326	Idioms	zorlu mücadele	uphill struggle n.
327	Idioms	zor mücadele	an uphill battle n.
328	Idioms	zorlu mücadele	an uphill struggle n.
329	Idioms	zorlu mücadele	an uphill job n.
330	Idioms	zor mücadele	an uphill struggle n.
331	Idioms	teke tek mücadele	a straight fight n.
332	Idioms	kırk dakikalık dişe dişe mücadele (basketbol)	forty minutes of hell [us] n.
333	Idioms	sonuna kadar savaş/mücadele	a fight to the finish n.
334	Idioms	kıran kırana mücadele	a fight to the finish n.
335	Idioms	son ana kadar devam eden mücadele	a fight to the finish n.
336	Idioms	başarısız olmaya mahkum bir mücadele	a losing battle n.
337	Idioms	güçlü bir karşılaşma, mücadele	a (good) run for your money n.
338	Idioms	tatmin edici bir rekabet, mücadele	a (good) run for your money n.
339	Idioms	iki başlı mücadele	a two-horse race n.
340	Idioms	sadece iki kişi arasında geçen mücadele	a two-horse race n.
341	Idioms	sadece iki kişinin kazanma şansı olan yarış/mücadele	a two-horse race n.
342	Idioms	zorlu mücadele	an uphill struggle n.
343	Idioms	zorlu mücadele	an uphill battle n.
344	Idioms	zorlu mücadele	an uphill task n.
345	Idioms	kıran kırana mücadele	dog eat dog n.
346	Idioms	kıyasıya savaş/mücadele	fight to the death n.
347	Idioms	uzun uzadıya kavga/mücadele	knockdown drag-out fight n.
348	Idioms	çekişmeli (kavga/mücadele	knockdown drag-out fight n.
349	Idioms	gergin kavga/mücadele	knockdown drag-out fight n.
350	Idioms	aşırı şiddetli kavga/mücadele	knockdown drag-out fight n.
351	Idioms	hararetli kavga/mücadele	knockdown drag-out fight n.
352	Idioms	feci sert kavga/mücadele	knockdown drag-out fight n.
353	Idioms	başa baş bir mücadele	a close game n.
354	Idioms	canla başla mücadele etmek	give a hundred and ten percent v.
355	Idioms	canla başla mücadele etmek	give 110% v.
356	Idioms	kanının son damlasına kadar mücadele etmek	die in the last ditch v.
357	Idioms	başarana kadar mücadele etmek/pes etmemek	answer the bell v.
358	Idioms	kendisiyle mücadele etmek	be all (one) could do (not) to (do something) v.
359	Idioms	kendisiyle mücadele etmek	be all somebody can/could do (not) to do something v.
360	Idioms	(birine veya bir şeye) karşı birlikte mücadele etmek/savaşmak	make common cause against (someone or something) v.
361	Idioms	bitmek bilmeyen bir mücadele vermek	be fighting a running battle v.
362	Idioms	bir şey için kararlılıkla mücadele etmek (maça/mücadeleye) tutunmak	take something by the throat v.
363	Idioms	canını dişine takarak mücadele etmek	fight tooth and nail v.
364	Idioms	dişe diş/kora kor mücadele etmek	give somebody a run for their money v.
365	Idioms	din kurallarına uygun yaşamak için mücadele etmek	fight the good fight v.
366	Idioms	dezavantajlı bir ortamda mücadele etmek	fight an uphill battle v.
367	Idioms	dişe diş mücadele etmek	give as good as you get v.
368	Idioms	ilkeler uğruna, iyi niyetle, doğru bir amaç için mücadele etmek	fight the good fight v.
369	Idioms	kıran kırana mücadele etmek	fight tooth and nail v.
370	Idioms	mücadele etmek	put up a struggle v.
371	Idioms	ölesiye mücadele etmek	put up a good fight v.
372	Idioms	mücadele etmek	make a struggle v.
373	Idioms	son derece çetin bir mücadele vermek	fight someone or something tooth and nail v.
374	Idioms	son derece çetin bir mücadele vermek	go at it tooth and nail v.
375	Idioms	sistemle mücadele etmek	buck the system v.
376	Idioms	son derece çetin bir mücadele vermek	fight someone or something hammer and tongs v.
377	Idioms	sıkı bir mücadele vermek	put up a good fight v.
378	Idioms	son derece çetin bir mücadele vermek	go at it hammer and tongs v.
379	Idioms	sonuna kadar mücadele etmek	put up a good fight v.
380	Idioms	sorunlarla mücadele etmek	keep the wolves at bay v.
381	Idioms	sonu gelmeyen bir mücadele vermek	be fighting a running battle v.
382	Idioms	zorluklarla mücadele etmek	carry one's cross v.
383	Idioms	yorulana kadar mücadele etmek	fight to a standstill v.
384	Idioms	zorluklarla ertelemeden anında mücadele etmek	take the bull by the horns v.
385	Idioms	yılan hikayesine dönen bir mücadele vermek	be fighting a running battle v.
386	Idioms	zorluklarla mücadele etmek	bear one's cross v.
387	Idioms	kıran kırana mücadele etmek	crawl (all) over each other v.
388	Idioms	(biriyle) mücadele etmek	try a fall with (someone) v.
389	Idioms	sonuna kadar mücadele etmek	go for the fences v.
390	Idioms	mücadele etmek	swing for the fences v.
391	Idioms	son raddeye kadar çarpışmak/mücadele etmek	(fight) to the bitter end v.
392	Idioms	ölümüne bir mücadele vermek	(fight) to the bitter end v.
393	Idioms	kıran kırana dövüşmek/mücadele vermek	fight like hell v.
394	Idioms	huzurlu bir yaşam için mücadele etmek	do anything for a quiet life v.
395	Idioms	sonuna kadar mücadele etmek	stay the distance v.
396	Idioms	kana kan mücadele etmek	play the same game (as somebody) v.
397	Idioms	göze göz mücadele etmek	play the same game (as somebody) v.
398	Idioms	dişe diş mücadele etmek	play the same game (as somebody) v.
399	Idioms	mücadele alanını/kapsamını akıllıca seçmek	choose (one's) battles (wisely) v.
400	Idioms	kendi başına mücadele etmek	fight (one's) own battles v.
401	Idioms	mücadele vermek	give battle [dated] v.
402	Idioms	mücadele etmek	give battle [dated] v.
403	Idioms	(bir şeyle) mücadele etmek	be in the throes of v.
404	Idioms	bin türlü problemle mücadele etmek	go through hell and high water [uk] v.
405	Idioms	(bir zorlukla/sıkıntıyla) mücadele etmek	groan under (someone or something) v.
406	Idioms	omuz omuza mücadele vermek	act shoulder to shoulder v.
407	Idioms	(birini) bir mücadele içine sokmak	give (one) a rough ride v.
408	Idioms	canla başla mücadele etmek	give 110% v.
409	Idioms	kana kan dişe diş mücadele etmek	cut one another's throats v.
410	Idioms	mücadele etmek	be at pains v.
411	Idioms	mücadele etmek	take pains v.
412	Idioms	zekice/kurnazca mücadele etmek	be boxing clever [uk] v.
413	Idioms	başarısız olmaya mahkum bir mücadele vermek	be fighting a losing battle v.
414	Idioms	bir yere varmayacak bir savaşım/mücadele vermek	be fighting a losing battle v.
415	Idioms	batmamak/başarısız olmamak için mücadele vermek	be fighting for one's life v.
416	Idioms	batmamak/başarısız olmamak için mücadele vermek	be fighting for your life v.
417	Idioms	zorluklarla mücadele etmek	bear cross v.
418	Idioms	zorluklarla mücadele etmek	bear (one's) cross v.
419	Idioms	ölümüne mücadele etmek	fight till the bitter end v.
420	Idioms	sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	fight till the bitter end v.
421	Idioms	ölümüne mücadele etmek	fight until the bitter end v.
422	Idioms	sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	fight until the bitter end v.
423	Idioms	ölümüne mücadele etmek	(fight) to the bitter end v.
424	Idioms	sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	(fight) to the bitter end v.
425	Idioms	(birine/bir şeye) karşı mücadele başlatmak	declare war against (someone or something) v.
426	Idioms	ile mücadele başlatmak	declare war on v.
427	Idioms	(biriyle/bir şeyle) mücadele başlatmak	declare war on (someone or something) v.
428	Idioms	(biriyle) mücadele etmek	do battle (with somebody) v.
429	Idioms	(biriyle) mücadele etmek	join battle (with somebody) v.
430	Idioms	(biriyle/bir şeyle) saç saça baş başa kavga etmek/mücadele etmek	fight (someone or something) tooth and claw v.
431	Idioms	(birine/bir şeye) karşı son derece çetin bir mücadele vermek	fight (someone or something) tooth and claw v.
432	Idioms	(birine/bir şeye) karşı kana kan dişe diş mücadele etmek	fight (someone or something) tooth and claw v.
433	Idioms	son derece çetin bir mücadele vermek	fight hammer and tongs v.
434	Idioms	(biri/bir şey/bir şey yapmak için) canını dişine takarak mücadele etmek	fight tooth and nail (for somebody/something/to do something) v.
435	Idioms	(biri/bir şey/bir şey yapmak için) kıran kırana mücadele etmek	fight tooth and nail (for somebody/something/to do something) v.
436	Idioms	kendi başına mücadele etmek	fight your own battles v.
437	Idioms	sonuna kadar mücadele etmek	go the route v.
438	Idioms	(biriyle) dişe diş/kora kor mücadele etmek	give (one) a run for (one's) money v.
439	Idioms	biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek	give someone or something a (good) run for their money v.
440	Idioms	biriyle/bir şeyle kıran kırana mücadele etmek	give someone or something a (good) run for their money v.
441	Idioms	mücadele etmemek	give (one's) head for the washing v.
442	Idioms	biriyle dişe diş/kora kor mücadele etmek	give someone a run for their money v.
443	Idioms	biriyle kıran kırana mücadele etmek	give someone a run for their money v.
444	Idioms	biriyle/bir şeyle dişe diş/kora kor mücadele etmek	give someone or something a run for their money v.
445	Idioms	biriyle/bir şeyle kıran kırana mücadele etmek	give someone or something a run for their money v.
446	Idioms	(biri/bir şey) için sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	go to the mat for (someone or something) v.
447	Idioms	(biriyle beraber biri/bir şey) için sonuna kadar savaşmak/mücadele etmek	go to the mat (with somebody) (for somebody/something) [us] v.
448	Idioms	mücadele etmek	go toe to toe [us] v.
449	Idioms	mücadele etmek	go toe-to-toe v.
450	Idioms	(biriyle) başa baş mücadele etmek	go head-to-head (with somebody) v.
451	Idioms	(biriyle) bire bir mücadele etmek	go head-to-head (with somebody) v.
452	Idioms	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek	make war (on someone or something) v.
453	Idioms	mücadele etmek	swing for the bleachers v.
454	Idioms	ile mücadele etmek	try a fall with v.
455	Idioms	birçok zorlukla/engelle mücadele ederek kazanmak	win ugly v.
456	Idioms	arzu edilmeyen bir durum yavaş ve dikkatli bir şekilde mücadele etmek	take it day by day v.
457	Idioms	arzu edilmeyen bir durum yavaş ve dikkatli bir şekilde mücadele etmek	take things day by day v.
458	Idioms	yetişmek (rekabet/mücadele)	snap at someone's heels v.
459	Idioms	eşit şartlarda mücadele etmek	hold a stick to v.
460	Idioms	eşit şartlarda mücadele etmek	hold sticks with v.
461	Idioms	kendisiyle mücadele etme	as much as (one) could do (not) (to do something) expr.
462	Idioms	mücadele içinde	at pains expr.
463	Idioms	için mücadele içinde	at pains to expr.
464	Idioms	mücadele içinde/halinde	at war expr.
465	Idioms	mücadele içinde	in the throes expr.
466	Idioms	mücadele eden	in the throes expr.
467	Idioms	(bir şeyle) mücadele eden	in the throes of (something) expr.
468	Idioms	yoğun mücadele halinde	in the heat of (the) battle expr.
Speaking
469	Speaking	bir mücadele yaşanmış gibi görünüyor	it looks like there might have been a struggle expr.
470	Speaking	hakkın için mücadele et	fight for your right expr.
471	Speaking	mücadele etmeden vazgeçmem/vazgeçmeyeceğim	I won't give up without a fight expr.
Trade/Economic
472	Trade/Economic	avrupa dolandırıcılıkla mücadele bürosu	European Antifraud Office n.
473	Trade/Economic	çıkar amaçlı suç örgütleriyle mücadele kanunu	prevention of benefit-oriented criminal organizations law n.
474	Trade/Economic	enflasyonla mücadele	fight inflation n.
475	Trade/Economic	enflasyonla mücadele	fight against inflation n.
476	Trade/Economic	rekabetle mücadele	struggle against competition n.
477	Trade/Economic	rekabetçi mücadele	competitive struggle n.
478	Trade/Economic	tekellerle mücadele	trustbusting n.
479	Trade/Economic	tekellerle mücadele eden federal görevli	trustbuster n.
480	Trade/Economic	tekelleşmeye karşı mücadele veren kurul	antitrust authority n.
481	Trade/Economic	yolsuzlukla mücadele etmek	fight the corruption v.
482	Trade/Economic	yolsuzlukla mücadele etmek	combat the corruption v.
483	Trade/Economic	yolsuzlukla mücadele etmek	tackle the corruption v.
484	Trade/Economic	enflasyonla mücadele eden	anti-inflationary adj.
485	Trade/Economic	enflasyonla mücadele tedbirlerine ait veya ilgili	anti-inflationary adj.
486	Trade/Economic	enflasyonla mücadele eden	anti-inflation adj.
487	Trade/Economic	enflasyonla mücadele tedbirlerine ait veya ilgili	anti-inflation adj.
Law
488	Law	kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü	department of anti-smuggling and organized crime n.
489	Law	dolandırıcılıkla mücadele kanunu	anti-fraud law n.
490	Law	insan kaçakçılığı ile mücadele	combating human trafficking n.
491	Law	internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun	law on regulation of publications on the internet and suppression of crimes committed by means of such publications n.
492	Law	kaçakçılıkla mücadele kanunu	anti-smuggling law n.
493	Law	kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü	directorate of anti-smuggling and organized crime branch n.
494	Law	kadına karşı ve aile i̇çi şiddetle mücadele ve bunların önlenmesine dair anlaşma	convention on preventing and combating violence against women and domestic violence n.
495	Law	organize suçlarla mücadele dairesi	occb n.
496	Law	organize suçlarla mücadele polisi	anti-organized crime police n.
497	Law	organize suçlarla mücadele bürosu	organized crime control bureau n.
498	Law	organize suçlarla mücadele dairesi	organized crime control bureau n.
499	Law	örgütlü suçla mücadele	fight against organised crime n.
500	Law	örgütlü suçlarla mücadele	fight against organized crimes n.