|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
her ne kadar |
although conj.
|
|
General |
|
2 |
General |
otobüs gibi taşıtlarda bulunan ve yapılan hızı, duraklamaların süresini ve sürücünün ne kadar direks |
tachograph n.
|
|
3 |
General |
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük |
gameplay n.
|
|
4 |
General |
ne kadar tartışılırsa tartışılsın bir önemi olmayan, sonuca varılamayan durum |
moot point n.
|
|
5 |
General |
(bir şeyin) ne kadar az harcandığı |
underspend n.
|
|
6 |
General |
evrenin büyüklüğü içinde kendinin ne kadar küçük ve önemsiz bir varlık olduğunu hissetme duygusu |
occhiolism n.
|
|
7 |
General |
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak |
velocitize v.
|
|
8 |
General |
uzun süre hız yapmaktan ne kadar hızlandığını fark edemez olmak |
velocitise v.
|
|
9 |
General |
ne kadar hor görüldüğünü belirten (birinin/bir şeyin) |
supercilious adj.
|
|
10 |
General |
bir dilin tarih boyunca ne kadar değişime uğradığını ortaya istatistik |
lexicostatistical adj.
|
|
|
11 |
General |
sayılamayanlar için ne kadar |
much adj.
|
|
12 |
General |
sayılabilenler için ne kadar |
many adj.
|
|
13 |
General |
ne kadar müthiş |
what adj.
|
|
14 |
General |
ne kadar şaşırtıcı |
what adj.
|
|
15 |
General |
ne kadar dikkat çekici |
what adj.
|
|
16 |
General |
ne kadar şaşırtıcı |
what adj.
|
|
17 |
General |
ne kadar göze çarpan |
what adj.
|
|
18 |
General |
her ne kadar |
soever adv.
|
|
19 |
General |
ne zamana kadar? |
until when adv.
|
|
20 |
General |
ne kadar güç olursa olsun |
no matter how difficult adv.
|
|
21 |
General |
ne zamana kadar |
until when adv.
|
|
22 |
General |
ne kadar olursa olsun |
no matter how…it is adv.
|
|
23 |
General |
ne kadar da |
such adv.
|
|
24 |
General |
ne kadar değerli |
what pron.
|
|
25 |
General |
ne kadar önemli |
what pron.
|
|
26 |
General |
her ne kadar |
despite the fact that conj.
|
|
27 |
General |
her ne kadar |
in spite of the fact that conj.
|
|
28 |
General |
her ne kadar olsa da |
although still conj.
|
|
29 |
General |
her ne kadar olsa da |
although yet conj.
|
|
30 |
General |
her ne kadar ... ise de |
much as conj.
|
|
|
31 |
General |
her ne kadar |
tho' conj.
|
|
32 |
General |
karşın her ne kadar |
despite the fact that conj.
|
|
33 |
General |
her ne kadar |
notwithstanding conj.
|
|
34 |
General |
her ne kadar |
though conj.
|
|
35 |
General |
ne kadar çok olursa |
so much as conj.
|
|
36 |
General |
ne kadar ... o kadar ... |
as ... so ... conj.
|
|
37 |
General |
her ne kadar |
albeit conj.
|
|
38 |
General |
her ne kadar |
even though conj.
|
|
39 |
General |
ancak, her ne kadar |
however, although conj.
|
|
40 |
General |
her ne kadar |
as conj.
|
|
41 |
General |
her ne kadar |
albe conj.
|
|
42 |
General |
her ne kadar |
yet conj.
|
|
43 |
General |
ne kadar çok (şaşkınlık) |
what interj.
|
|
Phrases |
|
44 |
Phrases |
ne kadar bilgili olduğun değil kimi bildiğin/tanıdığın önemli |
it's not what you know but who you know expr.
|
|
45 |
Phrases |
ne kadar açgözlüler, aptallar vs. |
how (something) can you be? expr.
|
|
46 |
Phrases |
ne kadar aptalca vs. |
how (something) can you be? expr.
|
|
47 |
Phrases |
bir insan daha ne kadar açgözlü, aptal vs. olabilir |
how (something) can you be? expr.
|
|
48 |
Phrases |
ne kadar açgözlüler, aptallar vs. |
how (something) can you get? expr.
|
|
49 |
Phrases |
ne kadar aptalca vs. |
how (something) can you get? expr.
|
|
50 |
Phrases |
bir insan daha ne kadar açgözlü, aptal vs. olabilir |
how (something) can you get? expr.
|
|
51 |
Phrases |
dünya ne kadar küçük! |
what a small world! expr.
|
|
52 |
Phrases |
her ne kadar ise de |
although nevertheless expr.
|
|
53 |
Phrases |
ne kadar şanslısın ki |
lucky for you expr.
|
|
54 |
Phrases |
ne kadar ileri gittiğinin önemi yok |
it doesn't matter how far you go expr.
|
|
55 |
Phrases |
ne kadar gerekirse |
as many as it takes expr.
|
|
56 |
Phrases |
kelimeler seni ne kadar sevdiğimi tarif edemez |
words can't describe how much I love you expr.
|
|
57 |
Phrases |
kelimeler seni ne kadar sevdiğimi tarif etmekte kifayetsiz kalır |
words can't describe how much I love you expr.
|
|
58 |
Phrases |
ne kadar ürkütücü! |
how terrifying! expr.
|
|
59 |
Phrases |
ne kadar erken o kadar iyi |
the sooner the better expr.
|
|
60 |
Phrases |
ne kadar olursa olsun |
however much expr.
|
|
61 |
Phrases |
ne kadar satış o kadar kazanç |
the more sales the more profits expr.
|
|
62 |
Phrases |
ne kadar çok kelime bilirsen o kadar çok konuşursun |
the more words you know the more you can say expr.
|
|
63 |
Phrases |
ne kadar da kötü bir hava |
what bad weather expr.
|
|
64 |
Phrases |
zaman ne kadar da hızlı geçiyor |
how time flies expr.
|
|
65 |
Phrases |
zaman ne kadar da hızlı geçiyor |
time flies expr.
|
|
66 |
Phrases |
bir şey ne kadar ertelenirse o kadar arzulanır |
desires are nourished by delays expr.
|
|
67 |
Phrases |
ne kadar görgüsüzüm? |
where are my manners? expr.
|
|
68 |
Phrases |
ne kadar zor olursa olsun herkesin başarma şansı vardır |
there is always room at the top [us] expr.
|
|
69 |
Phrases |
ne kadar zor olursa olsun herkesin basamakları tırmanma şansı vardır |
there is always room at the top [us] expr.
|
|
70 |
Phrases |
her ne kadar doğru olsa da |
be it as it may expr.
|
|
|
71 |
Phrases |
ne kadar dikkatsizim |
how remiss of me expr.
|
|
72 |
Phrases |
ne kadar da … |
ever so/ever such… expr.
|
|
73 |
Phrases |
ne kadar … |
ever so/ever such… expr.
|
|
74 |
Phrases |
ne kadar vurgulasak azdır |
it cannot be overstressed expr.
|
|
Proverb |
|
75 |
Proverb |
ne kadar insan varsa o kadar fikir/doğru vardır |
quot homines tot sententiae (how many men, so many opinions) expr.
|
|
76 |
Proverb |
ne kadar çok ülke o kadar fazla adet |
so many countries so many customs
|
|
77 |
Proverb |
savaş ne kadar çetinse zafer o kadar tatlıdır |
the harder the battle the sweeter the victory
|
|
78 |
Proverb |
ne kadar ekmek o kadar köfte |
you get what you pay for
|
|
79 |
Proverb |
ne kadar köfte o kadar ekmek |
you get what you pay for
|
|
80 |
Proverb |
ne kadar az konuşulursa mesele o kadar çabuk kapanır |
least said, soonest mended
|
|
81 |
Proverb |
gerçek ne kadar büyükse bühtan da o kadar büyük olur |
the greater the truth the greater the libel
|
|
82 |
Proverb |
ne kadar beklersen o kadar tatlı gelir |
desires are nourished by delays
|
|
83 |
Proverb |
kemik ne kadar yakınsa et o kadar tatlıdır |
the nearer the bone, the sweeter the meat
|
|
84 |
Proverb |
kiliseye ne kadar yakınsa, tanrı'dan o kadar uzak |
the nearer the church, the farther from god
|
|
85 |
Proverb |
ne kadar az, o kadar iyi |
keep no more cats than can catch mice
|
|
86 |
Proverb |
kiliseye ne kadar yakın tanrı'dan o kadar uzak |
the nearer the church, the farther from god
|
|
87 |
Proverb |
biri kilise hiyerarşisinde ne kadar yükselirse yozlaşma/saflığını kaybetme olasılığı o kadar yükselir |
the nearer the church, the farther from god
|
|
88 |
Proverb |
ne kadar hazır ve bilgili olunursa şanslar ve fırsatlar o kadar iyi değerlendirilir |
chance favors the prepared mind
|
|
89 |
Proverb |
ne kadar çok bilirsen o kadar çok kuşku duyarsın |
the more one knows, the less one believes
|
|
90 |
Proverb |
ne kadar çok bilirsen o kadar zor inanırsın/emin olursun |
the more one knows, the less one believes
|
|
91 |
Proverb |
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil |
you cannot get blood from a stone
|
|
92 |
Proverb |
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil |
you cannot get blood from a turnip
|
|
93 |
Proverb |
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil |
you can't get blood from a stone
|
|
94 |
Proverb |
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil |
you can't get blood from a turnip
|
|
95 |
Proverb |
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil |
you can't get blood out of a turnip
|
|
96 |
Proverb |
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil |
you can't squeeze blood from a stone
|
|
97 |
Proverb |
ne kadar çabalarsan çabala mümkün değil |
you can't squeeze blood from a turnip
|
|
Colloquial |
|
98 |
Colloquial |
ünlü olmak için ne kadar aşağılayıcı veya küçük düşürücü olduğuna bakılmaksızın, bir şeyi yapmaya istekli olan kişi |
fame whore n.
|
|
99 |
Colloquial |
ne kadar az kaldığını bilmek |
know how little is left v.
|
|
100 |
Colloquial |
ne kadar uğraşırsa uğraşsın |
try as (one) may v.
|
|
101 |
Colloquial |
ne kadar uğraşsa da |
try as (one) may v.
|
|
102 |
Colloquial |
ne kadar denerse denesin/çabalarsa çabalasın |
try as (one) may v.
|
|
103 |
Colloquial |
ne kadar yapmaya çalışırsa çalışsın |
try as (one) may v.
|
|
104 |
Colloquial |
ne kadar zorlarsa zorlasın |
try as (one) may v.
|
|
105 |
Colloquial |
ne kadar aptal olduğunun farkına varmak |
realize what a fool you've been v.
|
|
106 |
Colloquial |
ne kadar aptal olduğunun farkına varmak |
realise what a fool you've been v.
|
|
107 |
Colloquial |
(alaycı bir biçimde) ne kadar da asilsin! |
that's big of you expr.
|
|
108 |
Colloquial |
(alaycı bir biçimde) ne kadar da yüce gönüllüsün |
that's big of you expr.
|
|
109 |
Colloquial |
seni bu kadar rahatsız eden ne? |
what's biting (someone)? expr.
|
|
110 |
Colloquial |
bir şeyin ne kadar iyi olduğunu vurgulamak için kullanılan ifade |
lovely and (something) [uk] expr.
|
|
111 |
Colloquial |
bir şeyin ne kadar iyi olduğunu vurgulamak için kullanılan ifade |
nice and (something) expr.
|
|
112 |
Colloquial |
artık ne kadar yararı olursa |
for what it's worth expr.
|
|
113 |
Colloquial |
ne kadar erken olursa o kadar iyi olur |
sooner the better expr.
|
|
114 |
Colloquial |
ne kadar az olursa olsun işe yarar |
every little bit helps expr.
|
|
115 |
Colloquial |
ne kadar erken/çabuk olsa o kadar iyi |
sooner rather than later expr.
|
|
116 |
Colloquial |
ne kadar az olursa olsun işe yarar |
every little helps expr.
|
|
117 |
Colloquial |
ne kadar süreyle |
for how long expr.
|
|
118 |
Colloquial |
ne kadar uğraşırsa uğraşsın |
try as he might expr.
|
|
119 |
Colloquial |
ne kadar süredir? |
for how long? expr.
|
|
120 |
Colloquial |
ne kadar çabalarsa çabalasın |
try as he might expr.
|
|
121 |
Colloquial |
ne kadar uğraşsam da |
for the life of one expr.
|
|
122 |
Colloquial |
ne kadar çabalarsa çabalasın |
try as she might expr.
|
|
123 |
Colloquial |
ne kadar uğraşırsa uğraşsın |
try as she might expr.
|
|
124 |
Colloquial |
ne kadar zamandır? |
for how long? expr.
|
|
125 |
Colloquial |
şansın ne kadar önemli bir rol oynadığını kabul et |
admit what a big part luck plays expr.
|
|
126 |
Colloquial |
(bir şeyden) ne kadar fazla olursa o kadar iyi (olur)! |
more the merrier expr.
|
|
127 |
Colloquial |
daha ne kadar … olabilirsin ki? |
how (something) can you be? expr.
|
|
128 |
Colloquial |
bir insan ne kadar … olabilir? |
how (something) can you be? expr.
|
|
129 |
Colloquial |
bir insan daha ne kadar … olabilir? |
how (something) can you be? expr.
|
|
130 |
Colloquial |
daha ne kadar … olabilirsin ki? |
how (something) can you get? expr.
|
|
131 |
Colloquial |
bir insan ne kadar … olabilir? |
how (something) can you get? expr.
|
|
132 |
Colloquial |
bir insan daha ne kadar … olabilir? |
how (something) can you get? expr.
|
|
133 |
Colloquial |
ne kadar … bilemezsin |
more than you can (ever) know expr.
|
|
134 |
Colloquial |
ne kadar … bilemezsin |
more than you will ever know expr.
|
|
135 |
Colloquial |
ne kadar yüzsüzsün |
you have got some nerve expr.
|
|
136 |
Colloquial |
ne kadar yüzsüzsün |
you've got nerve expr.
|
|
137 |
Colloquial |
ne kadar yüzsüzsün |
you've got nerve expr.
|
|
138 |
Colloquial |
ne kadar süslersen süsle hala aynı zırvalık |
no matter how thin you slice it, it's still baloney expr.
|
|
139 |
Colloquial |
ne kadar boyarsan boya hala aynı saçmalık |
no matter how thin you slice it, it's still baloney expr.
|
|
140 |
Colloquial |
ne kadar iyisin |
be still my beating heart expr.
|
|
141 |
Colloquial |
ne kadar lütufkarsın |
be still my beating heart expr.
|
|
142 |
Colloquial |
ne kadar iyisin |
be still my heart expr.
|
|
143 |
Colloquial |
ne kadar lütufkarsın |
be still my heart expr.
|
|
144 |
Colloquial |
ne kadar uğraştığımı bir ben bir allah bilir |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
145 |
Colloquial |
ne kadar uğraştığımı allah biliyor |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
146 |
Colloquial |
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de allah |
god knows (that) I've tried expr.
|
|
147 |
Colloquial |
bazı insanlar ne kadar şanslı |
some people have all the luck expr.
|
|
148 |
Colloquial |
(birinin) gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğu |
what (one) is made of expr.
|
|
149 |
Colloquial |
gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğun |
what you are made of expr.
|
|
150 |
Colloquial |
birinin gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğu |
what somebody is made of expr.
|
|
151 |
Colloquial |
(biri/bir şey) ne kadar iyiydi |
how good is (someone or something)? expr.
|
|
152 |
Colloquial |
(biri/bir şey) ne kadar güzeldi |
how good is (someone or something)? expr.
|
|
153 |
Colloquial |
(biri) ne kadar çabalarsa çabalasın başaramıyor |
(one) can't win for losing expr.
|
|
154 |
Colloquial |
(biri) ne kadar çabalarsa çabalasın başaramıyor |
(one) can't win for trying expr.
|
|
155 |
Colloquial |
ne kadar çok olsa da |
as much as expr.
|
|
156 |
Colloquial |
her ne kadar |
as much as expr.
|
|
157 |
Colloquial |
ne kadar uğraşırsam uğraşayım yapamam/ne kadar uğraşırsa uğraşsın yapamaz/ne kadar uğraşırsak uğraşalım yapamayız/ne kadar uğraşırsalar yapamazlar |
cannot for the life of me/him/her/us/them expr.
|
|
158 |
Colloquial |
ne kadar uğraşsam |
for the life of expr.
|
|
159 |
Colloquial |
saat ne kadar ilerlemiş! |
is that the time? [cliché] expr.
|
|
160 |
Colloquial |
saat ne kadar geç olmuş! |
is that the time? [cliché] expr.
|
|
161 |
Colloquial |
ne kadar uğraştığımı bir ben bir de tanrı bilir |
lord knows (that) I've tried expr.
|
|
162 |
Colloquial |
ne kadar uğraştığımı tanrı biliyor |
lord knows (that) I've tried expr.
|
|
163 |
Colloquial |
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de tanrı |
lord knows (that) I've tried expr.
|
|
164 |
Colloquial |
ne kadar olursa olsun almak istiyorum |
shut up and take my money expr.
|
|
165 |
Colloquial |
ne kadar ekmek o kadar köfte |
ygwypf (you get what you pay for) expr.
|
|
166 |
Colloquial |
ne kadar da .... değil mi? |
how (something) is that? exclam.
|
|
167 |
Colloquial |
ne kadar tutacak? |
how much will it be? exclam.
|
|
168 |
Colloquial |
daha ne kadar bencil olabilirsin ki? |
how selfish can you get? exclam.
|
|
169 |
Colloquial |
bir insan daha ne kadar bencil olabilir? |
how selfish can you get? exclam.
|
|
170 |
Colloquial |
daha ne kadar bencilleşebilirsin ki? |
how selfish can you get? exclam.
|
|
171 |
Colloquial |
bir insan daha ne kadar bencilleşebilir ki? |
how selfish can you get? exclam.
|
|
172 |
Colloquial |
bir insan daha ne kadar aptal olabilir? |
how stupid can you get? exclam.
|
|
173 |
Colloquial |
daha ne kadar aptallaşabilirsin ki? |
how stupid can you get? exclam.
|
|
174 |
Colloquial |
bir insan daha ne kadar aptallaşabilir ki? |
how stupid can you get? exclam.
|
|
175 |
Colloquial |
daha ne kadar nankör olabilirsin ki? |
how ungrateful can you get? exclam.
|
|
176 |
Colloquial |
bir insan daha ne kadar nankör olabilir? |
how ungrateful can you get? exclam.
|
|
177 |
Colloquial |
daha ne kadar nankörleşebilirsin ki? |
how ungrateful can you get? exclam.
|
|
178 |
Colloquial |
bir insan daha ne kadar nankörleşebilir ki? |
how ungrateful can you get? exclam.
|
|
Idioms |
|
179 |
Idioms |
ne kadar farklı |
a far cry from n.
|
|
180 |
Idioms |
ne kadar gerekiyorsa vermek |
give an arm and a leg (for something) v.
|
|
181 |
Idioms |
asil ya da övgüye değer olmak (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) |
be big of (one) v.
|
|
182 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak |
not know (one is) born v.
|
|
183 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğundan bihaber olmak |
not know (one is) born v.
|
|
184 |
Idioms |
hayat şartlarının geçmişe ya da başkalarının yaşamına nazaran ne kadar iyileştiğinden bihaber olmak |
not know (one is) born v.
|
|
185 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak |
not know you are born v.
|
|
186 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğundan bihaber olmak |
not know you are born v.
|
|
187 |
Idioms |
hayat şartlarının geçmişe ya da başkalarının yaşamına nazaran ne kadar iyileştiğinden bihaber olmak |
not know you are born v.
|
|
188 |
Idioms |
kendini ne kadar zorlasa da yapamamak |
can't for the life of me v.
|
|
189 |
Idioms |
ne kadar uğraşırsa uğraşsın yapamamak |
can't for the life of me v.
|
|
190 |
Idioms |
ne kadar az, o kadar iyi prensibiyle yaşamak |
keep no more cats than can catch mice v.
|
|
191 |
Idioms |
bir şeyden ne kadar kötü etkilendiğini gizlemeye/saklamaya/göstermemeye çalışmak |
gulp something back v.
|
|
192 |
Idioms |
(sonu ne olursa olsun) her türlü riski alarak sonuna kadar götürmek |
go to the wall on something v.
|
|
193 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğunu bilmemek |
not know you are born [uk] v.
|
|
194 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğunun farkında olamamak |
not know you are born [uk] v.
|
|
195 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğunu bilmemek |
not know you’re born [uk] v.
|
|
196 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğunun farkında olamamak |
not know you’re born [uk] v.
|
|
197 |
Idioms |
ne yaptığını/kendini bilmeyecek kadar sarhoş olmak |
be sloshed to the gills v.
|
|
198 |
Idioms |
ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak |
not know you're born [uk] v.
|
|
199 |
Idioms |
asil ya da övgüye değer (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) |
big of (one) adj.
|
|
200 |
Idioms |
asil ya da övgüye değer (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) |
big of one adj.
|
|
201 |
Idioms |
asil ya da övgüye değer (genelde alaycı bir biçimde söylenir) (ne kadar da yüce gönüllüsün) |
big of someone adj.
|
|
202 |
Idioms |
piyasa ne kadar karı kaldırırsa |
as much as the traffic will bear adv.
|
|
203 |
Idioms |
ne kadar gerekirse o kadar yakın |
as the white on rice adv.
|
|
204 |
Idioms |
ne kadar gerekirse o kadar yakın |
like (the) white on rice adv.
|
|
205 |
Idioms |
piyasa ne kadarını kaldırırsa o kadar |
as much as the traffic will bear adv.
|
|
206 |
Idioms |
ne kadar zorlarsa zorlasın |
try as one might adv.
|
|
207 |
Idioms |
ne kadar uğraşsa da |
try as one might adv.
|
|
208 |
Idioms |
ne kadar ekmek o kadar köfte |
(there) ain't no free lunches expr.
|
|
209 |
Idioms |
ne kadar ekmek o kadar köfte |
(there) ain't no free lunch expr.
|
|
210 |
Idioms |
dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar |
these things are sent to try us expr.
|
|
211 |
Idioms |
ne kadar … olursa o kadar iyi olur |
the bigger/faster/etc. the better expr.
|
|
212 |
Idioms |
ne kadar … o kadar … |
the bigger/faster/etc. the better expr.
|
|
213 |
Idioms |
her ne kadar kabul etmek istemesem de |
to (one's) cost expr.
|
|
214 |
Idioms |
dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar |
it'll be all right on the night expr.
|
|
215 |
Idioms |
ne kadar çabalasan da mümkün olmayan şey/durum |
one can't get blood from a stone expr.
|
|
216 |
Idioms |
ne kadar çabalasan da mümkün olmayan şey/durum |
one can't get blood from a turnip expr.
|
|
217 |
Idioms |
bir türlü/kendimi ne kadar zorlasam hatırlayamıyorum/aklıma gelmiyor |
can't for the life of me (remember) expr.
|
|
218 |
Idioms |
her ne kadar doğru olsa da |
be that as it may expr.
|
|
219 |
Idioms |
ne kadar varsa |
whole works expr.
|
|
220 |
Idioms |
ne kadar isterse istesin |
with the best will in the world expr.
|
|
221 |
Idioms |
ne kadar ekmek o kadar köfte |
if you pay peanuts you get monkeys expr.
|
|
222 |
Idioms |
ne kadar yapmaya çalışırsam çalışayım |
try as I might expr.
|
|
223 |
Idioms |
ne kadar uğraşırsam uğraşayım |
not for the life of me expr.
|
|
224 |
Idioms |
ne kadar denersem/çabalarsam deneyeyim/çabalayayım |
try as I may expr.
|
|
225 |
Idioms |
ne kadar da çok |
ever so expr.
|
|
226 |
Idioms |
ne kadar denersem/çabalarsam deneyeyim/çabalayayım |
try as I might expr.
|
|
227 |
Idioms |
ne kadar yapmaya çalışırsam çalışayım |
try as I may expr.
|
|
228 |
Idioms |
ne kadar isterse |
to one's heart's content expr.
|
|
229 |
Idioms |
tamı tamına ne kadar |
just how many expr.
|
|
230 |
Idioms |
(bir şeyden) ne kadar fazla olursa o kadar iyi (olur)! |
the more the merrier expr.
|
|
231 |
Idioms |
bu kadar kötü kokan ne? |
who died in here? expr.
|
|
232 |
Idioms |
ne kadar kahvemiz var? |
how are we off for coffee? expr.
|
|
233 |
Idioms |
ne kadar isterse |
to (one's) heart's desire expr.
|
|
234 |
Idioms |
(biri) ne kadar çabalarsa çabalasın başaramıyor |
(one) can't do right for doing wrong [uk] expr.
|
|
235 |
Idioms |
ne kadar çabalasan da mümkün olmayan şey/durum |
one can't get blood from a stone expr.
|
|
236 |
Idioms |
ne kadar çabalasan da mümkün olmayan şey/durum |
one can't get blood from a turnip expr.
|
|
237 |
Idioms |
ne kadar farklı |
far cry expr.
|
|
238 |
Idioms |
ne kadar zaman geçti |
long-time expr.
|
|
239 |
Idioms |
(bir şeyden) ne kadar olsa da |
no amount of (something) expr.
|
|
240 |
Idioms |
ne kadar (bir şey) yapılsa da |
no amount of (something) expr.
|
|
241 |
Idioms |
ne kadar (bir şey) yapılırsa yapılsın |
no amount of (something) expr.
|
|
242 |
Idioms |
ne kadar uğraşırsa uğraşsın |
not for the life of (one) expr.
|
|
243 |
Idioms |
söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır |
promises are like pie crust: easily made, easily broken expr.
|
|
244 |
Idioms |
söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır |
promises are like pie crusts: easily made, easily broken expr.
|
|
245 |
Idioms |
söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır |
promises are like pie crusts: easily broken expr.
|
|
246 |
Idioms |
söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır |
promises are like pie crust: easily broken expr.
|
|
247 |
Idioms |
söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır |
promises are like pie crusts: they are made to be broken expr.
|
|
248 |
Idioms |
söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır |
promises are like pie crust: they are made to be broken expr.
|
|
249 |
Idioms |
söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır |
promises are like pie crusts: made to be broken expr.
|
|
250 |
Idioms |
söz vermek ne kadar kolaysa sözünden dönmek de o kadar kolaydır |
promises are like pie crust: made to be broken expr.
|
|
251 |
Idioms |
ne kadar çabalarsa çabalasın |
to save (one's) life expr.
|
|
252 |
Idioms |
ne kadar isterse istesin |
to save (one's) life expr.
|
|
253 |
Idioms |
ne kadar uğraşırsa uğraşsın |
to save (one's) life expr.
|
|
254 |
Idioms |
ne kadar çabalarsa çabalasın |
to save life expr.
|
|
255 |
Idioms |
ne kadar isterse istesin |
to save life expr.
|
|
256 |
Idioms |
ne kadar uğraşırsa uğraşsın |
to save life expr.
|
|
257 |
Idioms |
ne kadar çabalarsa çabalasın |
to save your life expr.
|
|
258 |
Idioms |
ne kadar isterse istesin |
to save your life expr.
|
|
259 |
Idioms |
ne kadar uğraşırsa uğraşsın |
to save your life expr.
|
|
260 |
Idioms |
ne kadar isterse |
to your heart's content expr.
|
|
261 |
Idioms |
hayat kısa, ne yaparsan/ne kadar keyifli vakit geçirirsen/geçirirsek kar |
you're a long time dead expr.
|
|
262 |
Idioms |
hayat kısa, ne yaparsan/ne kadar keyifli vakit geçirirsen/geçirirsek kar |
we're a long time dead expr.
|
|
263 |
Idioms |
ne kadar yüzsüzsün |
you've got (some) nerve exclam.
|
|
Speaking |
|
264 |
Speaking |
anneni ne kadar seviyorsun? |
how much do you love your mother? expr.
|
|
265 |
Speaking |
arkadaşını ne kadar iyi tanıyorsun? |
how well do you know your friend? expr.
|
|
266 |
Speaking |
aşkın ne kadar derin? |
how deep is your love? expr.
|
|
267 |
Speaking |
bir ayda ne kadar öğrenebilirsin? |
how much can you learn in a month? expr.
|
|
268 |
Speaking |
bu kadar korkunç bir olayın arkasında ne gibi bir neden olduğu konusunda herhangi bir fikrim yok |
I have no idea what the motive behind such an horrific act might be expr.
|
|
269 |
Speaking |
bunu senden duymak ne kadar komik |
that's funny coming from you expr.
|
|
270 |
Speaking |
bunda bu kadar abartacak ne var? |
what's the big deal? expr.
|
|
271 |
Speaking |
borcum ne kadar? |
what's the damage? expr.
|
|
272 |
Speaking |
bize ne kadar kötü olabileceğini göster |
show us how bad you can be expr.
|
|
273 |
Speaking |
bu kadar komik olan ne? |
what's so funny? expr.
|
|
274 |
Speaking |
borcumuz ne kadar? |
how much do we owe you? expr.
|
|
275 |
Speaking |
beni ne kadar seviyorsun? |
how much do you love me? expr.
|
|
276 |
Speaking |
bu ayakkabılar ne kadar? |
how much are these shoes? expr.
|
|
277 |
Speaking |
boyun ne kadar? |
how tall are you? expr.
|
|
278 |
Speaking |
bunu yazmak ne kadar zamanını aldı? |
how long did it take you to write it? expr.
|
|
279 |
Speaking |
burada ne kadar çalıştın? |
how long have you worked here? expr.
|
|
280 |
Speaking |
bir şeye ne kadar sıkı sarılmaya çalışırsan çalış yine de kaybediyorsun |
no matter how hard you grab onto something you still lose it expr.
|
|
281 |
Speaking |
bilseniz ne kadar memnun oldum |
I was simply delighted expr.
|
|
282 |
Speaking |
bu ne kadar? |
how much does it cost? expr.
|
|
283 |
Speaking |
bunlar ne kadar? |
how much are these? expr.
|
|
284 |
Speaking |
boyunun ne kadar olduğunu bilmem gerek |
I need to know your height expr.
|
|
285 |
Speaking |
birbirlerini ne kadar iyi biliyorlar/tanıyorlar? |
how well do they know each other? expr.
|
|
286 |
Speaking |
beni burada ne kadar tutacaksınız? |
how long you will be holding me here? expr.
|
|
287 |
Speaking |
bu konuda ne kadar az konuşsak o kadar iyi |
less said, the better expr.
|
|
288 |
Speaking |
borcum ne kadar? |
how much do i owe you? expr.
|
|
289 |
Speaking |
bunun ne kadar zor olduğunu biliyorsun |
you know how hard that is expr.
|
|
290 |
Speaking |
borcum ne kadar? |
how much do I owe you? expr.
|
|
291 |
Speaking |
bütün bunlar için ne kadar çok çalıştığını biliyorum |
I know how hard you worked for all of this expr.
|
|
292 |
Speaking |
bunun ne kadar önemli olduğunu anlıyor musun? |
do you understand how important this is? expr.
|
|
293 |
Speaking |
bunun benim için ne kadar özel olduğunu biliyor musun? |
do you know how personal it is to me? expr.
|
|
294 |
Speaking |
bu ne kadar? |
how much is this? expr.
|
|
295 |
Speaking |
bu şekilde ne kadar gidebiliriz/sürdürürüz bilmiyorum |
I don't know how much longer we can go on like this expr.
|
|
296 |
Speaking |
bu kadar önemli olan ne? |
what's the big deal? expr.
|
|
297 |
Speaking |
buna daha ne kadar devam etmeyi düşünüyorsun? |
how long do you keep it up? expr.
|
|
298 |
Speaking |
bunda bu kadar büyütecek ne var? |
what's the big deal? expr.
|
|
299 |
Speaking |
bunun ne kadar olduğunu söyler misiniz? |
could you tell me how much it is? expr.
|
|
300 |
Speaking |
bunu senden duymak ne kadar da komik |
that's funny coming from you expr.
|
|
301 |
Speaking |
burada ne kadar zamandır çalışıyorsun? |
how long you been working here? expr.
|
|
302 |
Speaking |
bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyordun |
you knew how important this was to me expr.
|
|
303 |
Speaking |
bu ne kadar sürecek? |
how long will this take? expr.
|
|
304 |
Speaking |
bir arkadaşınla görüşmeyeli ne kadar oldu? |
when's the last time you saw a friend? expr.
|
|
305 |
Speaking |
daha ne kadar beklememiz gerekiyor? |
how much longer are we supposed to wait? expr.
|
|
306 |
Speaking |
daha ne kadar beklememiz gerekiyor? |
how much longer do we have to wait? expr.
|
|
307 |
Speaking |
dün gece ne kadar içmesine izin verdin? |
how much did you let him drink last night? expr.
|
|
308 |
Speaking |
günden ne kadar televizyon izlersiniz? |
how much television do you watch every day? expr.
|
|
309 |
Speaking |
hayatımı kurtardığın için sana ne kadar borçluyum? |
how much do i owe you for saving my life? expr.
|
|
310 |
Speaking |
gezi ne kadar sürdü? |
how long was the trip? expr.
|
|
311 |
Speaking |
en son ne kadar olur? |
what is your last price? expr.
|
|
312 |
Speaking |
eviniz nükleer tesise ne kadar yakın? |
how close is your home to the nuclear plant? expr.
|
|
313 |
Speaking |
eline ne kadar geçiyor? |
how much are you making? expr.
|
|
314 |
Speaking |
hepsi ne kadar tuttu? |
what is the total? expr.
|
|
315 |
Speaking |
her ne kadar istesem de |
as much as i would like to expr.
|
|
316 |
Speaking |
günden ne kadar televizyon izlersiniz? |
how much television do you watch per day? expr.
|
|
317 |
Speaking |
hastaneye daha ne kadar var? |
how far are we from hospital? expr.
|
|
318 |
Speaking |
günde ne kadar kahve içersin? |
how much coffee do you drink a day? expr.
|
|
319 |
Speaking |
günden ne kadar televizyon izlersin? |
how much television do you watch every day? expr.
|
|
320 |
Speaking |
günden ne kadar televizyon izlersin? |
how much television do you watch per day? expr.
|
|
321 |
Speaking |
havaalanına gitmek ne kadar sürer? |
how long does it take to get to the airport? expr.
|
|
322 |
Speaking |
hastaneye ne kadar kaldı? |
how far are we from hospital? expr.
|
|
323 |
Speaking |
hepsi ne kadar tuttu? |
what is the damage ? expr.
|
|
324 |
Speaking |
göğüslerimin daha ne kadar büyüyeceğini düşünüyorsun? |
how big do you think my boobs are gonna get? expr.
|
|
325 |
Speaking |
internet başında ne kadar zaman geçirirsin? |
how much time do you spend on the internet? expr.
|
|
326 |
Speaking |
işe kabul edildiğin için ne kadar sevindim anlatamam |
I can't tell you how happy I am you've taken that job expr.
|
|
327 |
Speaking |
ilişkiniz ne kadar devam etti? |
how long did your affair go on? expr.
|
|
328 |
Speaking |
ingiltere'de ne kadar kalacaksınız? |
how long will you stay in england? expr.
|
|
329 |
Speaking |
internette ne kadar zaman geçirirsin? |
how much time do you spend on the internet? expr.
|
|
330 |
Speaking |
ilişkiniz ne kadar sürdü? |
how long did your affair go on? expr.
|
|
331 |
Speaking |
işi aldığın için ne kadar sevindim anlatamam |
I can't tell you how happy I am you've taken that job expr.
|
|
332 |
Speaking |
ne kadar içebilir ki? |
how much could he possibly drink? expr.
|
|
333 |
Speaking |
ne kadar utanç verici |
it's such a shame expr.
|
|
334 |
Speaking |
ne kadar zaman |
how much time expr.
|
|
335 |
Speaking |
ne kadar sürecek |
how long will it last? expr.
|
|
336 |
Speaking |
ne kadar paramız var? |
how much money do we have? expr.
|
|
337 |
Speaking |
orada ne kadar kaldın |
how long have you been there expr.
|
|
338 |
Speaking |
ne kadar aldığını söyle sadece bize |
just tell us how much you took expr.
|
|
339 |
Speaking |
ne kadar uzun sürerse sürsün |
however long it takes expr.
|
|
340 |
Speaking |
ne kadar uğraşırsam uğraşayım |
no matter how i try expr.
|
|
341 |
Speaking |
ne kadar zamanımız var? |
how much time do we have expr.
|
|
342 |
Speaking |
ne kadar yaşayacağımı bilmiyorum |
I don't know how long i'll live expr.
|
|
343 |
Speaking |
ne kadar zamanımız kaldı? |
how much time do we have left expr.
|
|
344 |
Speaking |
ne kadar tehlikeli olursa olsun |
however dangerous it may be expr.
|
|
345 |
Speaking |
ne kadar ilginç |
how interesting expr.
|
|
346 |
Speaking |
ne kadar isterseniz |
as much as you like expr.
|
|
347 |
Speaking |
ne kadar zamanımız kaldı? |
how much time do we have expr.
|
|
348 |
Speaking |
ne kadar yoğun olduğunu biliyorum |
I know how busy you are expr.
|
|
349 |
Speaking |
ne kadar zeki olduğumuzu düşünsek de |
no matter how clever we think we are expr.
|
|
350 |
Speaking |
ne kadar çok bahis oynarlarsa o kadar çok kazanırız |
the more they bet the more we win expr.
|
|
351 |
Speaking |
ne kadar istiyorsun |
how much do you want expr.
|
|
352 |
Speaking |
ne kadar yedin (ceza) |
how much time did you get? expr.
|
|
353 |
Speaking |
ne kadar dikkatli olsan azdır |
you can't be too careful expr.
|
|
354 |
Speaking |
ne kadar sıkıcı bir adam |
what a boring man expr.
|
|
355 |
Speaking |
ne kadar istiyorsunuz? |
how many/much do you want? expr.
|
|
356 |
Speaking |
ne kadar sıklıkla dışarıda yersin? |
how often do you eat out? expr.
|
|
357 |
Speaking |
ne kadar zamanımız kaldı? |
how much time do we have left? expr.
|
|
358 |
Speaking |
ne kadar uzak |
how far expr.
|
|
359 |
Speaking |
ne kadar sürecek |
how long will it take? expr.
|
|
360 |
Speaking |
ne kadar kaldı? |
how much further? expr.
|
|
361 |
Speaking |
ne kadar tuhaf |
how strange expr.
|
|
362 |
Speaking |
ne kadar teşekkür etsem azdır |
I can't thank you enough expr.
|
|
363 |
Speaking |
ne kadar kazanıyorsun? |
how much money do you make? expr.
|
|
364 |
Speaking |
ne kadar yavaş |
how slow expr.
|
|
365 |
Speaking |
orada ne kadar kaldın? |
how long did you stay there? expr.
|
|
366 |
Speaking |
ne kadar çok çalışırsa çalışsın |
no matter how hard he tries expr.
|
|
367 |
Speaking |
ne kadar uğraşırsa uğraşırsın |
no matter how hard he tries expr.
|
|
368 |
Speaking |
ne kadar kabasın |
how rude you are expr.
|
|
369 |
Speaking |
ne kadar uzakta? |
how far? expr.
|
|
370 |
Speaking |
ne kadar utanç verici |
how embarrassing expr.
|
|
371 |
Speaking |
ne kadar komik |
how funny expr.
|
|
372 |
Speaking |
ne kadar sıkıcı! |
what a bore expr.
|
|
373 |
Speaking |
okuldan ne kadar uzakta oturuyorsun? |
how far do you live from school? expr.
|
|
374 |
Speaking |
ne kadar zamanımız var? |
how much time do we have? expr.
|
|
375 |
Speaking |
ne kadar yüksek |
how high expr.
|
|
376 |
Speaking |
ne kadar az olursa olsun işe yarar |
every little helps expr.
|
|
377 |
Speaking |
ne kadar süre türkiyede kalacaksın? |
how long will you stay in Turkey? expr.
|
|
378 |
Speaking |
ne kadar da büyümüşsün |
how big you have grown expr.
|
|
379 |
Speaking |
ne kadar da büyümüşsün |
how big you've grown expr.
|
|
380 |
Speaking |
ne kadar kolay? |
how easy? expr.
|
|
381 |
Speaking |
ne kadar da iğrenç! |
how disgusting! expr.
|
|
382 |
Speaking |
ne kadar mide bulandırıcı! |
how disgusting! expr.
|
|
383 |
Speaking |
ne kadar kötü olabilir |
how bad can it be expr.
|
|
384 |
Speaking |
ne kadar içmiş olabilir ki? |
how much could he possibly drink? expr.
|
|
385 |
Speaking |
ne kadar zamandan beri ingilizce öğreniyorsun? |
how long have you been learning english? expr.
|
|
386 |
Speaking |
ne kadar zamandır ingilizce öğreniyorsun? |
how long have you been learning english? expr.
|
|
387 |
Speaking |
ne kadar süredir bekliyorsun? |
how long have you been waiting? expr.
|
|
388 |
Speaking |
ne kadar süredir bekliyorsun? |
how long have you waited? expr.
|
|
389 |
Speaking |
kurtuluş savaşı ne kadar sürdü? |
how long did the war of independence last? expr.
|
|
390 |
Speaking |
ne kadar istiyorsun? |
how many/much do you want? expr.
|
|
391 |
Speaking |
ne kadar acil? |
how urgent? expr.
|
|
392 |
Speaking |
ne kadar? |
how much? expr.
|
|
393 |
Speaking |
ne kadar zamanım var? |
how much time do I have? expr.
|
|
394 |
Speaking |
ne kadar güzel |
how nice expr.
|
|
395 |
Speaking |
ne kadar kötü/korkunç |
how horrible expr.
|
|
396 |
Speaking |
ne kadar güzel/hoş |
how lovely expr.
|
|
397 |
Speaking |
ne kadar uğraştığımı bir ben bilirim bir de tanrı |
lord knows I've tried expr.
|
|
398 |
Speaking |
onu ne kadar iyi tanıyorsun? |
how well do you know him? expr.
|
|
399 |
Speaking |
ne kadar süre oradaydın? |
how long were you there? expr.
|
|
400 |
Speaking |
ne kadar uzun |
how long expr.
|
|
401 |
Speaking |
ne kadar tuttu? |
how much did it cost? expr.
|
|
402 |
Speaking |
okumayı ne kadar çok sevdiğini biliyorum |
I know how much you love to read expr.
|
|
403 |
Speaking |
ne kadar çabuk |
how quick expr.
|
|
404 |
Speaking |
ne zamana kadar? |
until when? expr.
|
|
405 |
Speaking |
ne kadar çabalasam da bir türlü karım hamile kalmıyor |
I can't get my wife pregnant no matter how hard I try expr.
|
|
406 |
Speaking |
ne kadar yüksek? |
how high? expr.
|
|
407 |
Speaking |
ne kadar para kazanırsan kazan asla zengin olamayacaksın |
no matter how much money you make you'll never be rich expr.
|
|
408 |
Speaking |
ne kadar özür dilesem az |
I can't apologize enough expr.
|
|
409 |
Speaking |
ne kadar derin |
how deep expr.
|
|
410 |
Speaking |
ne kadar hızlı |
how fast expr.
|
|
411 |
Speaking |
ne kadar da zayıflamışsın böyle |
look how skinny you are expr.
|
|
412 |
Speaking |
ne kadar içtin? |
how many drinks did you have? expr.
|
|
413 |
Speaking |
ne kadar oldu? |
how long has it been? expr.
|
|
414 |
Speaking |
ne kadar uğraşırsan uğraş |
no matter how hard you try expr.
|
|
415 |
Speaking |
ne kadar çalışsa da |
however hard he works expr.
|
|
416 |
Speaking |
ne kadar önce |
how long ago expr.
|
|
417 |
Speaking |
ne kadar çabalasam da bir türlü karımı hamile bırakamıyorum |
I can't get my wife pregnant no matter how hard I try expr.
|
|
418 |
Speaking |
ne kadar sürer? |
how long does it take? expr.
|
|
419 |
Speaking |
ne kadar zaman alır? |
how long does it take? expr.
|
|
420 |
Speaking |
ne kadar ışığın kaldı? |
how much light have you got? expr.
|
|
421 |
Speaking |
oda ücreti ne kadar? |
how much for a room? expr.
|
|
422 |
Speaking |
ne kadar tuhaf! |
the very idea! expr.
|
|
423 |
Speaking |
onun ne kadar ciddi olduğunu bilmiyorum |
I don't know how serious he is expr.
|
|
424 |
Speaking |
ne kadar zamanda yazdın bunu? |
how long did it take you to write it? expr.
|
|
425 |
Speaking |
ne kadar garip |
how strange expr.
|
|
426 |
Speaking |
ne kadar zamanımız var? |
how much time do we have left? expr.
|
|
427 |
Speaking |
ne kadar mutlu/memnun olduğumu söylemeliyim |
let me just say how i am pleased expr.
|
|
428 |
Speaking |
ne kadar şaşırtıcı! |
how amazing! expr.
|
|
429 |
Speaking |
o saate kadar ne yapmamı bekliyorsun? |
what do you expect me to do until then? expr.
|
|
430 |
Speaking |
ne kadar zamandır |
how long expr.
|
|
431 |
Speaking |
ne kadar sıklıkta yıkanıyorsunuz? |
how often do you bathe? expr.
|
|
432 |
Speaking |
ne var bunda bu kadar büyütecek? |
what's the big deal? expr.
|
|
433 |
Speaking |
ne kadar paran var? |
how much money do you have? expr.
|
|
434 |
Speaking |
ne kadar lezzetliymiş! |
how yummy! expr.
|
|
435 |
Speaking |
ne kadar mutlu/memnun olduğumu söylemeliyim |
just let me say how i am pleased expr.
|
|
436 |
Speaking |
ne kadar yolumuz kaldı? |
how much further? expr.
|
|
437 |
Speaking |
ne kadar süre |
how long expr.
|
|
438 |
Speaking |
onu ne kadar iyi tanıyorsun? |
how well do you know her? expr.
|
|
439 |
Speaking |
kurtuluş savaşı ne kadar sürdü? |
how long did the independence war last? expr.
|
|
440 |
Speaking |
ne kadar tehlikeli olursa olsun |
no matter how dangerous it is expr.
|
|
441 |
Speaking |
ne kadar una ihtiyacımız var? |
how much flour do we need? expr.
|
|
442 |
Speaking |
ne kadar hoşsun |
how pretty you are expr.
|
|
443 |
Speaking |
ne kadar zamandır? |
how long? expr.
|
|
444 |
Speaking |
ne kadar yoğun olduğunuzu biliyorum |
I know how busy you are expr.
|
|
445 |
Speaking |
ne kadar sıklıkla yersin? |
how often do you eat? expr.
|
|
446 |
Speaking |
ne kadar sürer? |
how much will it take? expr.
|
|
447 |
Speaking |
ne kadar özgürsün? |
how much freedom do you have? expr.
|
|
448 |
Speaking |
ne kadar çabalarsan çabala |
no matter how hard you try expr.
|
|
449 |
Speaking |
ne kadar sonra |
how soon expr.
|
|
450 |
Speaking |
ne kadar şanslısın bilemezsin |
you don't know how lucky you are expr.
|
|
451 |
Speaking |
ne kadar büyük olursa olsun |
how soever great it may be expr.
|
|
452 |
Speaking |
ne kadar iyi |
how well expr.
|
|
453 |
Speaking |
ne kadar uzaklıkta? |
how far? expr.
|
|
454 |
Speaking |
ne kadar zamanımız var? |
how much time we got? expr.
|
|
455 |
Speaking |
ne kadar sürede? |
how long? expr.
|
|
456 |
Speaking |
ne kadar sürer? |
how much does it take? expr.
|
|
457 |
Speaking |
ne kadar uğraştığımı bir ben bir de tanrı bilir |
lord knows I've tried expr.
|
|
458 |
Speaking |
ne kadar kaldı/uzakta? |
how much further? expr.
|
|
459 |
Speaking |
ne kadar kazanıyorsun |
how much do you earn expr.
|
|
460 |
Speaking |
ne kadar garip |
how bizarre expr.
|
|
461 |
Speaking |
ne kadar zor olduğunu biliyorum |
I know how hard it is expr.
|
|
462 |
Speaking |
orada ne kadar para var? |
how much money is there? expr.
|
|
463 |
Speaking |
ne kadar çok çalışırsan o kadar çok şey öğrenirsin |
the more you study the more you learn expr.
|
|
464 |
Speaking |
ne kadar tuhaf |
how bizarre expr.
|
|
465 |
Speaking |
ne kadar hızlı gidebiliriz? |
how fast can we go? expr.
|
|
466 |
Speaking |
ne kadar tehlikeli olursa olsun |
no matter how dangerous it may be expr.
|
|
467 |
Speaking |
ne kadar zamandır |
how much time expr.
|
|
468 |
Speaking |
ne kadar zamanım kaldı? |
how much time do I have? expr.
|
|
469 |
Speaking |
ne kadar uğraştığımı tanrı biliyor |
lord knows I've tried expr.
|
|
470 |
Speaking |
ne kadar zamandır ayaktasın? |
how long you been up? expr.
|
|
471 |
Speaking |
ne kadar iyi olduğunu biliyorum |
I know how good it is expr.
|
|
472 |
Speaking |
ne kadar çok çalışırsanız o kadar çok şey öğrenirsiniz |
the more you study the more you learn expr.
|
|
473 |
Speaking |
ne kadar iyi olursan ol |
no matter how good you are expr.
|
|
474 |
Speaking |
ne kadar kalacaksınız? |
how long will you stay? expr.
|
|
475 |
Speaking |
ne kadar zamanın kaldı |
how much time have you got left expr.
|
|
476 |
Speaking |
ne kadar kalacaksın? |
how long will you stay? expr.
|
|
477 |
Speaking |
sana ne kadar ödediler? |
how much did they pay you? expr.
|
|
478 |
Speaking |
size/sana ne kadar teşekkür etsem az |
can't thank you enough expr.
|
|
479 |
Speaking |
size ne kadar teşekkür etsek azdır |
thank so very much expr.
|
|
480 |
Speaking |
şu an değeri ne kadar bilmiyorum |
I don't know how much it's worth now expr.
|
|
481 |
Speaking |
sana ne kadar teşekkür etsem azdır |
I don't know how to thank you enough expr.
|
|
482 |
Speaking |
size ne kadar teşekkür etsem azdır |
I can't thank you enough expr.
|
|
483 |
Speaking |
seni ne kadar özlediğimi biliyorsun |
you know how much I miss you expr.
|
|
484 |
Speaking |
senin için ne kadar zor olduğunu/geçtiğini hayal edebiliyorum |
I can imagine how hard it was for you expr.
|
|
485 |
Speaking |
size/sana ne kadar teşekkür etsem az |
I can't thank you enough expr.
|
|
486 |
Speaking |
sesi ne kadar sarhoş geliyordu? |
how drunk did he sound? expr.
|
|
487 |
Speaking |
seni ne kadar çok sevdiğimi biliyor musun? |
do you know how much I love you? expr.
|
|
488 |
Speaking |
seni ne kadar çok sevdiğimizi biliyor musun? |
do you know how much we love you? expr.
|
|
489 |
Speaking |
seni ne kadar sevdiğimi bilmiyorsun |
you don't know how much I love you expr.
|
|
490 |
Speaking |
size ne kadar teşekkür etsem azdır |
I don't know how to thank you enough expr.
|
|
491 |
Speaking |
size ne kadar teşekkür etsem azdır |
I can't thank you enough expr.
|
|
492 |
Speaking |
sizi ne kadar çok sevdiğimizi biliyor musun? |
do you know how much we love you? expr.
|
|
493 |
Speaking |
şu an ne kadar eder bilmiyorum |
I don't know how much it's worth now expr.
|
|
494 |
Speaking |
sana ne kadar teşekkür etsem azdır |
I can't thank you enough expr.
|
|
495 |
Speaking |
sizi ne kadar çok sevdiğimi biliyor musun? |
do you know how much I love you? expr.
|
|
496 |
Speaking |
seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? |
do you know how much I love you? expr.
|
|
497 |
Speaking |
seni ne kadar çok özlediğimi söylemek istiyorum |
I want to say how much I miss you expr.
|
|
498 |
Speaking |
piyasası ne kadar |
what's the going rate expr.
|
|
499 |
Speaking |
size ne kadar teşekkür etsek azdır |
thank you very much expr.
|
|
500 |
Speaking |
tedaviye ne kadar erken başlarsan sonucu o kadar iyi olur |
the sooner you start treatment the better the outcome expr.
|
|