Historia

odak noktası

Significados de "odak noktası" en diccionario inglés turco : 21 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	odak noktası	focus n.
General
2	General	odak noktası	focus n.
3	General	odak noktası	focal point n.
4	General	odak noktası	center of gravity n.
5	General	odak noktası	centering n.
6	General	odak noktası	axis n.
7	General	odak noktası	home n.
8	General	odak noktası	omphalos n.
9	General	odak noktası	omphalus n.
10	General	odak noktası	pole n.
11	General	odak noktası	crossroad n.
12	General	odak noktası	pivotal n.
13	General	odak noktası	flavor n.
14	General	odak noktası	stage n.
Politics
15	Politics	odak noktası	focal point n.
Technical
16	Technical	odak noktası	focal point n.
17	Technical	odak noktası	focal spot n.
Physics
18	Physics	odak noktası	foci point n.
19	Physics	odak noktası	focal spot n.
20	Physics	odak noktası	principal focus n.
Geology
21	Geology	odak noktası	epicentrum n.

Significados de "odak noktası" con otros términos en diccionario inglés turco: 21 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	kötü bir olayın odak noktası	epicenter n.
2	General	kötü bir olayın odak noktası	epicentre n.
3	General	odak noktası görevi görmek	polarise [uk] v.
4	General	odak noktası olmak	polarise [uk] v.
5	General	odak noktası görevi görmek	polarize [us] v.
6	General	odak noktası olmak	polarize [us] v.
Idioms
7	Idioms	işin odak noktası	the object of the exercise n.
8	Idioms	odak noktası olmak	get into focus v.
Technical
9	Technical	mini ve mikro odaklı x-ışını tüplerinin gerçek odak noktası büyüklüğü	actual focal spot size of mini and micro focus x-ray tubes n.
10	Technical	odak noktası boyutları	focal spot dimensions n.
Anatomy
11	Anatomy	enfeksiyonun odak noktası	locus of infection n.
Optics
12	Optics	temel odak noktası	principal focal point n.
13	Optics	merceğin ışık ışınlarının toplandığı veya dağıldığı odak noktası	focus n.
14	Optics	odak noktası ile karşılık gelen birincil düzlem arasındaki mesafe	focus n.
Geometry
15	Geometry	(birinin diğerinin odak noktası olduğu) optik sistem noktası	conjugate point n.
16	Geometry	(koniklerde, hiperbolde) odak noktası	focus n.
Religious
17	Religious	tanrı'yı düşünce, ilgi alanı ve duyguların odak noktası haline getiren	theocentric adj.
Environment
18	Environment	belediye odak noktası /belediye irtibat kişisi	municipal focal point n.
Military
19	Military	odak noktası uzaklığı	focal distance n.
20	Military	gözlemcinin odak noktası ile göz tabanı arasındaki açı	angle of convergence n.
Cinema
21	Cinema	odak noktası bir veya birkaç canavar olan korku filmi	creature feature n.