Historia

so bad

Significados de "so bad" con otros términos en diccionario inglés turco: 32 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Proverb
1	Proverb	nothing so bad but it might have been worse	daha kötüsü de olabilirdi
2	Proverb	nothing so bad but might have been worse	beterin beteri var
3	Proverb	nothing so bad but it might have been worse	beterin beteri var
Colloquial
4	Colloquial	hurt so bad in one's heart v.	içi acımak
5	Colloquial	hurt so bad in one's heart v.	yüreği yanmak
6	Colloquial	not so bad just surviving expr.	iyidir nasıl olsun işte yuvarlanıp gidiyoruz
7	Colloquial	so bad it isn't true expr.	gerçek/doğru olamayacak kadar kötü
8	Colloquial	so bad it isn't true expr.	o kadar kötü ki gerçek/doğru olamaz
9	Colloquial	so bad it isn't true expr.	inanılamayacak/inanılmaz derecede kötü
10	Colloquial	too bad, so sad exclam.	aman ne yazık
11	Colloquial	too bad, so sad exclam.	vah vah, tüh tüh
Idioms
12	Idioms	want so bad one can taste it v.	çok istemek
13	Idioms	need so bad one can taste it v.	çok istemek
14	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) çok ihtiyaç duymak
15	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) gerçekten çok gereksinim duymak
16	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) rüyalarına girecek kadar çok ihtiyaç duymak
17	Idioms	need (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) hayalinde dokunabilecek kadar çok ihtiyaç duymak
18	Idioms	want so bad (that) (one) can taste it v.	çok istemek
19	Idioms	want so bad (that) (one) can taste it v.	dayanılmaz şekilde istemek/ihtiyaç duymak
20	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeyi) çok/aşırı derecede istemek
21	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeyi) dayanılmaz şekilde istemek
22	Idioms	want (something) so bad (that) (one) can taste it v.	(bir şeye) dayanılmaz şekilde ihtiyaç duymak
23	Idioms	so bad one can taste it expr.	çok fazla (istemek, ihtiyaç duymak)
24	Idioms	so bad one can taste it expr.	aşırı derecede (istemek, ihtiyaç duymak)
25	Idioms	so bad one can taste it expr.	dayanılmaz şekilde (istemek, ihtiyaç duymak)
Speaking
26	Speaking	it doesn't look so bad expr.	çok kötü görünmüyor
27	Speaking	not (so) bad expr.	fena değil
28	Speaking	that wasn't so bad, was it? expr.	o kadar da kötü değildi değil mi?
29	Speaking	why do you want to go there so bad? expr.	neden oraya gitmeyi bu kadar (fena halde) çok istiyorsun?
30	Speaking	I need you so bad expr.	sana çok ihtiyacım var
31	Speaking	it must have been so bad expr.	(geçmiş zaman) çok kötü olmalı
Cinema
32	Cinema	so bad it's good (movie/film) expr.	çok kötü ama eğlenceli film