sonra gelen- - Turco Inglés Diccionario
Historia

sonra gelen-



Significados de "sonra gelen-" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
sonra gelen- meta- pref.

Significados de "sonra gelen-" con otros términos en diccionario inglés turco: 95 resultado(s)

Turco Inglés
General
mektup zarfı üzerine isim ve soyadından sonra kısaltılarak yazılan ve “bay” anlamına gelen bir unvan esquire n.
piskopostan sonra gelen papaz presbyter n.
sonra gelen yemek remove n.
bir neslin kendisinden sonra gelen nesle bıraktığı şey heritage n.
kendinden sonra gelen successor n.
dalai lama'dan sonra gelen tibet rahibi tashi lama n.
kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım back matter n.
kitabın ana bölümünden sonra gelen kısım end matter n.
bir sonra gelen şey next n.
atın çok yorulduktan sonra atın ağzından gelen köpük lather n.
heyecanlı bir dönemden sonra gelen düşüş hangover n.
sonra gelen following adj.
sonra gelen latter adj.
öldükten sonra meydana gelen posthumous adj.
öldükten sonra gelen posthumous adj.
sonra gelen after adj.
sonra gelen posterior adj.
-den sonra gelen subordinate adj.
ölümünden sonra gelen posthumous adj.
-den sonra gelen succeeding adj.
sonra gelen subsequent adj.
'-den sonra gelen understrapping adj.
kendinden sonra gelen olmayan unsucceeded adj.
kişinin ölümünden sonra soyundan gelen kişilere yasal olarak verilen (unvan, rütbe veya hak) hereditary adj.
gece yarısından sonra meydana gelen postmidnight adj.
on dördüncüden sonra gelen fifteenth adj.
sonra gelen succedent adj.
sonra gelen succeedant adj.
daha sonra anlamına gelen ön ek post- pref.
Phrasals
bir şeyi kendinden sonra gelen kuşağa bırakmak hand something down v.
Phrases
iş işten geçtikten sonra akla gelen söz esprit de l'escalier expr.
Colloquial
birinciden sonra gelen first loser n.
(birinden/bir şeyden) sonra gelen subordinate to (someone or something) adj.
Idioms
iş işten geçtikten sonra gelen yardım an ambulance at the bottom of a cliff n.
iş işten geçtikten sonra akla gelen cevap/karşılık l'esprit de l'escalier (the wit of staircase) n.
her şey olup bittikten sonra yardıma gelen şey an ambulance at the bottom of a cliff n.
-den sonra gelen second fiddle n.
Trade/Economic
(abd) yirmi beş yıl sonra ödenebilir duruma gelen savaş bonosu five-twenties n.
birinci en iyiden sonra gelen second best adj.
Law
kamu menfaatini etkileyen davalarda mevki olarak başsavcıdan sonra gelen savcı solicitor general n.
(britanya'da) mevki olarak başsavcıdan sonra gelen kraliyet savcısı solicitor general n.
Technical
sonra gelen subsequent adj.
Textile
(örgüde) sonra gelen foll (following) adj.
Marine
ay yerberiyi geçtikten sonra meydana gelen bahar gelgitleri perigean tides n.
Medical
doğumdan sonra vajinadan gelen normal kan, doku ve mukus akıntısı lochial n.
hemen önce ya da hemen sonra meydana gelen periprocedural adj.
Physiology
adet döngüsünün yumurtlamadan sonra gelen ikinci evresi secretory phase n.
adet döngüsünün yumurtlamadan sonra gelen ikinci evresi luteal phase n.
Pathology
temastan birkaç saat sonra meydana gelen alerjik reaksiyon type IV allergic reaction n.
temastan birkaç saat sonra meydana gelen alerjik reaksiyon delayed allergy n.
Botanic
tohumun çimlenmesinden sonra meydana gelen postemergence adj.
Apiculture
sonra gelen posterior adj.
Education
ortaöğretimden sonra gelen (üniversite) tertiary adj.
Literature
üçüncü yarım uyaktan sonra meydana gelen durak trithemimeral caesura n.
Linguistics
ünlü harften sonra gelen r sesinin ğ gibi telaffuz edilmesi r-dropping n.
kendinden sonra gelen işlev sözcüğü ile beraber cümlede yüklem oluşturan fiil catenative auxiliary n.
kendinden sonra gelen işlev sözcüğü ile beraber cümlede yüklem oluşturan fiil catenative verb n.
(ingiliz lehçeleri veya aksanlarında) bir ünlüden sonra gelip ünsüzden önce yer alan veya sentaktik duraklamadan önce gelen r sesi rhotic n.
kendisinden sonra gelen ismi sınıflandıran sıfat classifying adjective n.
(son ek, sözcük) yalnızca sesli harften sonra gelen dilbilimsel öğeye ait veya ilgili postvocalic n.
(dilbilimsel öğe) yalnızca sesli harften sonra gelen postvocalic n.
bir ünlüden sonra gelip ünsüzden önce yer alan veya sentaktik duraklamadan önce gelen r sesinin telaffuz edildiği ingilizce lehçelerine veya aksanlarına ait rhotic adj.
bir ünlüden sonra ve ünsüzden önce yer alan veya sentaktik duraklamadan önce gelen r sesinin telaffuz edildiği ingilizce lehçeleri veya aksanları ile ilişkili rhotic adj.
ibranice yazısında bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelimeden ritmik ve gramatik olarak ne derece ayrık olduğunu ifade eden (vurgu işareti) disjunctive adj.
(işaretli sözcük) kendisinden sonra gelen sözcükten ayrılan distinctive adj.
History
ortaçağ iskandinavyasında kraldan sonra gelen soylu jarl n.
1871'deki fransa-prusya savaşı'ndan sonra iktidara gelen paris komünü'nü desteklemiş kimse communist n.
Archaeology
kuzey amerika'da kullanılan sistemde devoniyen dönem'den sonra gelen döneme ait veya ilişkin mississippian adj.
kuzey amerika'da kullanılan sistemde devoniyen dönem'den sonra gelen dönemi oluşturan mississippian adj.
Religious
piskopostan sonra gelen papaz elder n.
piskopostan sonra gelen papaz pressbyter n.
ilyas'tan sonra gelen peygamber elisha n.
'-den sonra gelen tanrı undergod n.
piskopostan sonra gelen papazın makamı presbyterate n.
piskopostan sonra gelen papazların oluşturduğu zümre presbyterate n.
piskopostan sonra gelen papazın makamı presbytership n.
piskopostan sonra gelen papazların oluşturduğu zümre presbytership n.
piskopostan sonra gelen papaza ait makam presbytery [obsolete] n.
kutsal ruh'un ikinci bir armağanı olarak din değiştirmeden bir süre sonra gelen kutsanma deneyimi second blessing n.
piskopostan sonra gelen papaz prester [obsolete] n.
incil'de yer alan olaylardan sonra meydana gelen postbiblical adj.
piskopostan sonra gelen papaza ait veya ilişkin presbyteral adj.
piskopostan sonra gelen papaza ait veya ilişkin presbyterial adj.
Geology
kuşatıcı bir kayacın oluşumundan sonra meydana gelen kayaç oluşumu epigenesis n.
Military
britanya hindistanı ordusu ve sonra gelen ordularda ere denk gelen en düşük rütbe sepoy n.
Sport
(sumo güreşi) yokozunodan sonra gelen bir unvan ozeki n.
Photography
fotoğraf çekildikten sonra meydana gelen postexposure adj.
Mythology
gümüş çağdan sonra gelen savaş ve hukuksuzluk çağı brazen age n.
Abbreviation
sonra gelen sayfalar et seq n.
Latin
sonra gelen kelimeler et seq n.
sonra gelen sayfalar et sequentes expr.
sonra gelen kelimeler et sequentes expr.
Slang
iş işten geçtikten sonra yardıma gelen kimse last minute helper n.
Modern Slang
tüylerini tıraş ettikten sonra meydana gelen kaşıntı after itch n.
gece yarısından sonra gelen acıkma hissi/yeme isteği after-midnight munchies n.