Historia

take up

Significados de "take up" en diccionario turco inglés : 81 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	take up v.	yapmaya başlamak
2	General	take up v.	meşgul olmak
3	General	take up v.	giysi daraltmak
4	General	take up v.	giysiyi kısaltmak
5	General	take up v.	yakalamak
6	General	take up v.	karışmak
7	General	take up v.	tutmak
8	General	take up v.	kısaltmak
9	General	take up v.	kaldırmak
10	General	take up v.	spor aktivitesine başlamak
11	General	take up v.	kaplamak
12	General	take up v.	tamamlamak
13	General	take up v.	işgal etmek (yer/zaman)
14	General	take up v.	sözünü kesmek
15	General	take up v.	kısaltmak (etek)
16	General	take up v.	almak
17	General	take up v.	merak sarmak
18	General	take up v.	arkasında olmak (bir işin)
19	General	take up v.	girişmek
20	General	take up v.	doldurmak
21	General	take up v.	yürütmek
22	General	take up v.	ilgilenmek
23	General	take up v.	kaplamak (yer/zaman)
24	General	take up v.	sürdürmek
25	General	take up v.	devam etmek
26	General	take up v.	başlamak
27	General	take up v.	yerden almak
28	General	take up v.	peşine düşmek (bir işin)
29	General	take up v.	işgal etmek
30	General	take up v.	tutuklamak
31	General	take up v.	çalışmaya başlamak
32	General	take up v.	(yer/zaman vb) kaplamak
33	General	take up v.	çekip çıkarmak
34	General	take up v.	çıkarmak
Phrasals
35	Phrasals	take up v.	durmak
36	Phrasals	take up v.	bırakmak
37	Phrasals	take up v.	düzeltmek
38	Phrasals	take up v.	yeniden biçimlendirmek
39	Phrasals	take up v.	kabul etmek
40	Phrasals	take up v.	onaylamak
41	Phrasals	take up v.	pozisyon almak
42	Phrasals	take up v.	konumlanmak
43	Phrasals	take up v.	yerini almak
44	Phrasals	take up v.	yeni bir şeye başlamak
45	Phrasals	take up v.	yeni bir şey edinmek
46	Phrasals	take up v.	tartışmaya sunmak
47	Phrasals	take up v.	bir konuda müzakere başlatmak
48	Phrasals	take up v.	tartışmaya açmak
49	Phrasals	take up v.	tüketmek
50	Phrasals	take up v.	hepsini kullanmak
51	Phrasals	take up v.	hepsini harcamak
52	Phrasals	take up v.	emmek
53	Phrasals	take up v.	sömürmek
54	Phrasals	take up v.	tekrar başlatmak
55	Phrasals	take up v.	kaldığı yerden devam ettirmek
56	Phrasals	take up v.	boyundan almak
57	Phrasals	take up v.	yanlarından almak
58	Phrasals	take up v.	ele almak
59	Phrasals	take up v.	ilgilenmek
60	Phrasals	take up v.	desteklemek
61	Phrasals	take up v.	sahip çıkmak
62	Phrasals	take up v.	korumasına/himayesine almak
63	Phrasals	take up v.	bir karaktere bürünmek
64	Phrasals	take up v.	bir tavır takınmak
65	Phrasals	take up v.	bir iş yapmaya başlamak
66	Phrasals	take up v.	bir mesleğe atılmak
67	Phrasals	take up v.	arka çıkmak
68	Phrasals	take up v.	konuyu tavsiye için birine açmak/götürmek
69	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla takılmak
70	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek
71	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla sosyalleşmek
72	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla düşüp kalkmak
73	Phrasals	take up v.	biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek
74	Phrasals	take up v.	devam etmek
75	Phrasals	take up v.	ele almak
Trade/Economic
76	Trade/Economic	take up v.	ödemek
Technical
77	Technical	take up v.	boşluğunu almak
78	Technical	take up v.	gerdirmek
79	Technical	take up v.	giysi kısaltmak
Textile
80	Textile	take up v.	kısaltmak (elbise)
Automotive
81	Automotive	take up v.	kavrama yapmak

Significados de "take up" con otros términos en diccionario inglés turco: 239 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	take up the gauntlet v.	meydan okuyanın çağrısını kabul etmek
2	General	take something up with v.	bir meseleyi konuşmak (birisiyle)
3	General	take up the slack v.	halatın boşunu almak
4	General	take up the slack v.	halatı boşaltmak
5	General	take up with v.	kabullenmek
6	General	take something up v.	sıvıyı emmek
7	General	take up the slack v.	azalmak
8	General	take up a lot of room v.	çok yer tutmak
9	General	take up residence v.	oturma izni almak
10	General	take someone up on his offer v.	birinin teklifini kabul etmek
11	General	take up the slack v.	gevşetmek
12	General	take up a quarrel v.	kavgaya katılmak
13	General	take up with v.	biriyle arkadaş olmak
14	General	take up one's residence v.	yerleşmek
15	General	take up the slack v.	laçka etmek
16	General	take up with v.	meşgul etmek
17	General	take up in detail v.	bütün boyutlarıyla ele almak
18	General	take up time v.	meşgul etmek
19	General	take up seriously v.	benimsemek
20	General	take up comprehensively v.	bütün boyutlarıyla ele almak
21	General	take somebody up short v.	sözünü kesmek
22	General	take up the slack v.	azaltmak
23	General	take up someone's time v.	birinin vaktini almak
24	General	take up arms v.	silaha sarılmak
25	General	take something up v.	merak sarmak
26	General	take someone up on her offer v.	birinin teklifini kabul etmek
27	General	take up on v.	birinin önerisini kabul etmek
28	General	take up time v.	zaman almak
29	General	take up time v.	vakit almak
30	General	take up room v.	yer kaplamak
31	General	take the lift up to v.	asansörle çıkmak
32	General	take up one's pen v.	kaleme sarılmak
33	General	take up smoking v.	sigaraya yeniden başlamak
34	General	take one's make-up off v.	makyajını temizlemek
35	General	take the make-up off v.	makyajını temizlemek
36	General	take the make-up off v.	makyajını silmek
37	General	take off the make-up v.	makyaj temizlemek
38	General	take off one's make-up v.	makyajını silmek
39	General	take one's make-up off v.	makyajını silmek
40	General	take up space v.	yer kaplamak
41	General	take up cudgels for v.	şiddetle müdafaa etmek
42	General	take up cudgels for v.	savunmak
43	General	take up cudgels for v.	tarafını tutmak
44	General	take up cudgels for v.	arkasında olmak
45	General	take up a business v.	bir işe girişmek
46	General	take up business v.	ticarete atılmak
47	General	take up a bill v.	senedi ödemek
48	General	take up a bill v.	poliçeyi ödemek
49	General	take up a (new) hobby v.	hobi edinmek
50	General	take up a (new) hobby v.	yeni bir hobi edinmek
51	General	take up a position v.	bir göreve başlamak
52	General	take up a position v.	bir göreve gelmek
53	General	take up one’s post a week earlier than expected v.	görevine beklenenden bir hafta önce başlamak
54	General	take up a challenge v.	zorluğu kabullenip üstesinden gelmek
55	General	take up a challenge v.	zorluğu kabullenmek
56	General	take up a challenge v.	zorluğun üstesinden gelmek
57	General	take up a career v.	meslek hayatına atılmak
58	General	take up the presidency of v.	(şirket/kulüp) başına geçmek
59	General	take up an appointment v.	kadro almak
60	General	take up an appointment v.	atanmak
61	General	take up the cross v.	mesih'e olan sevgiden sebat etmek
62	General	take up the cross v.	acı ve eziyete sabretmek
Phrasals
63	Phrasals	take up with v.	zıtlaşmadan almak
64	Phrasals	take up with v.	katlanmak
65	Phrasals	take up with v.	sineye çekmek
66	Phrasals	take up with v.	dayanmak
67	Phrasals	take up with v.	misafir etmek
68	Phrasals	take up for v.	birinin tarafını tutmak/ondan yana olmak
69	Phrasals	take someone up v.	birini tartışmak
70	Phrasals	take someone up v.	birini ele almak
71	Phrasals	take someone up v.	birine değinmek
72	Phrasals	take someone up v.	birini görüşmek
73	Phrasals	take someone up v.	birini müzakere etmek
74	Phrasals	take something up (with someone) v.	(biriyle) bir meseleyi konuşmak
75	Phrasals	take something up (with someone) v.	(biriyle) bir meseleyi tartışmak
76	Phrasals	take up for v.	arka çıkmak
77	Phrasals	take up with v.	konuyu tavsiye için birine açmak/götürmek
78	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla takılmak
79	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla arkadaşlık etmek
80	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla sosyalleşmek
81	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla düşüp kalkmak
82	Phrasals	16. take up with v.	biriyle/bir grupla birlikte vakit geçirmek
83	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) taşımak
84	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) çıkarmak
85	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) bırakmak
86	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) götürmek
87	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar eşlik etmek
88	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar yolu göstermek
89	Phrasals	take up to (someone, something, or some place) v.	birine yukarıdaki (birine/bir şeye/bir yere) kadar rehberlik etmek
90	Phrasals	take something up to someone v.	bir şeyi yukarıdaki birine götürmek
91	Phrasals	take something up to someone v.	bir şeyi yukarıdaki birine bırakmak
92	Phrasals	take something up to someone v.	bir şeyi yukarıdaki birine iletmek
93	Phrasals	take (one) up on (something) v.	(birinin) daha önceden ettiği bir teklifi kabul etmek/değerlendirmek
94	Phrasals	take (something) up with (one) v.	(biriyle) bir meseleyi konuşmak
95	Phrasals	take (something) up with (one) v.	(biriyle) bir meseleyi tartışmak
96	Phrasals	take up for (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
97	Phrasals	take up for (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yana olmak
98	Phrasals	take up for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
99	Phrasals	take up for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak/desteklemek
100	Phrasals	take up to v.	yukarı taşımak
101	Phrasals	take up to v.	yukarı çıkarmak
102	Phrasals	take up to v.	yukarı götürmek
103	Phrasals	take up to v.	yukarı kadar yolu göstermek
104	Phrasals	take up to v.	yukarı kadar rehberlik etmek
105	Phrasals	take up to v.	yukarıdaki (birine/bir şeye) götürmek/bırakmak
106	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeye) merak sarmak
107	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeyle) ilgilenmeye başlamak
108	Phrasals	take up with (something) v.	(bir şeye) dalmak
Colloquial
109	Colloquial	shut up and take my money expr.	hemen almak istiyorum
110	Colloquial	shut up and take my money expr.	ne kadar olursa olsun almak istiyorum
Idioms
111	Idioms	take up arms v.	silahlanmak
112	Idioms	take up arms against someone v.	birine karşı silahlanmak
113	Idioms	take up the glove v.	meydan okumayı kabul etmek
114	Idioms	take up the hatchet v.	savaş ilan etmek
115	Idioms	take up the hatchet v.	savaşmak
116	Idioms	sit up and take notice v.	ansızın ayrımına varmak
117	Idioms	take up one's abode v.	bir yeri yuvası yapmak
118	Idioms	take up the slack v.	birinin yarım bıraktığı işi devam ettirmek
119	Idioms	take up the slack v.	boşluğu doldurmak
120	Idioms	sit up and take notice v.	birdenbire kavramak
121	Idioms	take up where one left off v.	bıraktığı yerden devam etmek
122	Idioms	take up arms against someone v.	birisine karşı silahlanmak
123	Idioms	take up where one left off v.	bıraktığı yerden başlamak
124	Idioms	take up the slack v.	boşluğunu doldurmak
125	Idioms	sit up and take notice v.	dikkat kesilmek
126	Idioms	make somebody sit up and take notice v.	dikkatini çekmek
127	Idioms	take up the reins v.	dizginleri ele almak
128	Idioms	take up with someone v.	düşüp kalkmak
129	Idioms	take up the gauntlet v.	çatışmayı kabul etmek
130	Idioms	take up the gauntlet v.	düelloyu kabul etmek
131	Idioms	take up a position v.	görüşünü açıklamak
132	Idioms	take up arms against someone v.	kavgaya hazırlanmak
133	Idioms	take up the reins v.	kontrolü ele geçirmek
134	Idioms	take up the gauntlet v.	meydan okumayı kabul etmek
135	Idioms	sit up and take notice v.	şaşkınlıktan donakalmak
136	Idioms	take up arms v.	silaha sarılmak
137	Idioms	take up a position v.	tavrını ortaya koymak
138	Idioms	take up a position v.	tavır koymak
139	Idioms	take up a position v.	tavrını belli etmek
140	Idioms	take a collection up (from someone) (for something) v.	(bir şey için) (birilerinden) para toplamak
141	Idioms	take up the slack v.	(görev anlamında) birinin yerine geçmek
142	Idioms	take up the challenge v.	zorluğu göğüslemek
143	Idioms	take up (the) cudgels against (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) karşı tek yumruk olmak
144	Idioms	take up (the) cudgels against (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) karşı çıkmaya hazırlanmak
145	Idioms	take up (the) cudgels against (someone or something) v.	(birine ya da bir şeye) karşı mücadeleye girişmek
146	Idioms	take up the gauntlet v.	meydan okumaya karşılık vermek
147	Idioms	take up the gauntlet v.	meydan okumayı kabul etmek
148	Idioms	take up a sport v.	spora başlamak
149	Idioms	take a collection up (from someone) (for someone or something) v.	(birinden biri/bir şey için) para toplamak
150	Idioms	take a collection up (from someone) (for someone or something) v.	(birinden biri/bir şey için) para almak
151	Idioms	make (one) sit up and take notice v.	(birinin) dikkatini/ilgisini çekmek
152	Idioms	take a collection up v.	para/bağış toplamak
153	Idioms	take a collection up v.	para almak
154	Idioms	take a collection up (for someone or something) v.	(biri/bir şey için) para/bağış toplamak
155	Idioms	take the slack up v.	halatın/kablonun boşunu almak
156	Idioms	take the slack up v.	halatı/kabloyu germek
157	Idioms	take the slack up v.	halatın/kablonun gevşekliğini almak
158	Idioms	take the slack up v.	ekstra işleri yapmak
159	Idioms	take the slack up v.	birinin yapamadığı işlere koşmak
160	Idioms	take the slack up v.	birinin arkasını toplamak
161	Idioms	take the slack up v.	birinin boşluğunu doldurmak
162	Idioms	take up a collection v.	para/bağış toplamak
163	Idioms	take up abode v.	bir yeri yuvası yapmak
164	Idioms	take up arms (against someone or something) v.	(birine/bir şeye) karşı silahlanmak
165	Idioms	take up residence in (some place) v.	(bir yere) yerleşmek
166	Idioms	take up residence in (some place) v.	(bir yeri) yuvası yapmak/olarak belirlemek
167	Idioms	take up the cudgel v.	arka çıkmak
168	Idioms	take up the cudgel v.	savunmak
169	Idioms	take up the cudgel v.	desteklemek
170	Idioms	take up the cudgels v.	arka çıkmak
171	Idioms	take up the cudgels v.	savunmak
172	Idioms	take up the cudgels v.	desteklemek
173	Idioms	take up the cudgels for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
174	Idioms	take up the cudgels for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
175	Idioms	take up the cudgels for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
176	Idioms	take up the cudgel for (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
177	Idioms	take up the cudgel for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
178	Idioms	take up the cudgel for (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
179	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
180	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
181	Idioms	take up the cudgels on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
182	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birine/bir şeye) arka çıkmak
183	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) savunmak
184	Idioms	take up the cudgel on behalf of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) desteklemek
185	Idioms	take up the running v.	yarışta/koşuda/at yarışında lider olmak
186	Idioms	take up the running v.	yarışta/koşuda/at yarışında birinci gelmek
187	Idioms	take up the running v.	yarışta/koşuda/at yarışında başı çekmek
188	Idioms	take up the running v.	yarışı/koşuyu/at yarışını almak
Speaking
189	Speaking	I won't take up much of your time expr.	çok vaktinizi almayacağım
190	Speaking	take up all your courage expr.	tüm cesaretini topla
191	Speaking	we're sorry to take up your time expr.	vaktinizi aldığımız için özür dileriz
192	Speaking	we're sorry to take up your time expr.	vaktinizi aldık özür dileriz
Trade/Economic
193	Trade/Economic	take up shares v.	hisse senedi almak
194	Trade/Economic	take up a bill v.	poliçeyi ödemek
Politics
195	Politics	take up an activity v.	bir etkinliğe başlamak ve sürdürmek
Technical
196	Technical	take-up reel n.	alıcı makara
197	Technical	take-up n.	boşluk alma cihazı
198	Technical	take-up n.	boşunu alma
199	Technical	take-up n.	çekme
200	Technical	take-up nut n.	germe somunu
201	Technical	take-up n.	gevşeklik giderme aleti
202	Technical	take-up n.	gevşeklik giderici
203	Technical	take-up sleeve n.	germe manşonu
204	Technical	take-up screw n.	gerdirme cıvatası
205	Technical	take up screw n.	gerdirme cıvatası
206	Technical	take-up n.	germe işlemi
207	Technical	take-up pulley n.	germe kasnağı
208	Technical	take-up n.	germe
209	Technical	take-up screw n.	germe cıvatası
210	Technical	size take-up n.	haşıl alışı
211	Technical	take-up reel n.	toplayıcı makara
212	Technical	take-up sprocket n.	zincir germe dişlisi
213	Technical	take up forces v.	kuvvetleri almak
Textile
214	Textile	electronic take up and let off mechanism n.	elektronik kumaş çekme ve çözgü salma mekanizması
215	Textile	thread take-up cover n.	horoz muhafazası
216	Textile	rotary thread take-up n.	horoz
217	Textile	thread take-up n.	horoz
218	Textile	cloth take up machine n.	kumaş sarma makinesi
219	Textile	cloth take-up machine n.	kumaş sarma makinesi
220	Textile	thread take-up spring n.	tansiyon yayı
221	Textile	thread take-up guide shaft n.	tansiyon açma kolu kılavuzu
222	Textile	thread take-up spring stoppers n.	tansiyon yayı tutucuları
223	Textile	thread take-up lever n.	tansiyon açma kolu
224	Textile	thread take-up spring guide n.	tansiyon yayı kılavuzu
225	Textile	thread take-up spindle n.	yürek mili
Construction
226	Construction	take-up cart n.	ağırlık aracı
227	Construction	take-up pulley n.	ağırlık tamburu
Automotive
228	Automotive	lifting platform take-up points n.	liftle kaldırma noktaları
Military
229	Military	take up a position v.	mevzi almak
Sport
230	Sport	take up athletics v.	atletizm yarışlarına katılmak
Cinema
231	Cinema	take-up axis n.	alıcı ekseni
232	Cinema	take-up spool n.	alıcı makara
233	Cinema	take-up axis n.	alıcı eksen
234	Cinema	take-up spool n.	kamera makarası
235	Cinema	take-up axis n.	kamera ekseni
Slang
236	Slang	take it up the ass v.	haksızlığa/haksız bir davranışa uğramak
237	Slang	take it up the ass v.	götüne almak
238	Slang	why don't you take and shove them up your ass expr.	neden bunları alıp bir yerine sokmuyorsun
239	Slang	tell him he can take his job and shove it up his arse! expr.	söyle ona alsın işini kıçına soksun