|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
metafizikte, epistemolojide veya psikolojide iradeyi temel ilke olarak gören teori |
voluntaryism n.
|
|
2 |
General |
temel ifade aracı olarak ampul, güneş ve lazer ışınından yararlanan bir heykel formu |
light sculpture n.
|
|
3 |
General |
temel özelliği olarak elli birim veya üyeye sahip şey |
fifty n.
|
|
4 |
General |
temel olarak kullanmak |
use something as base v.
|
|
5 |
General |
temel bir kural olarak |
as a basic guide adv.
|
|
Phrasals |
|
6 |
Phrasals |
temel olarak kullanmak |
build upon v.
|
|
7 |
Phrasals |
bir bilgiyi/kaynağı temel olarak almak |
key off v.
|
|
8 |
Phrasals |
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) temel olarak almak |
model (oneself or something) on (someone or something else) v.
|
|
Phrases |
|
9 |
Phrases |
temel olarak -den dolayı |
due in no small part to expr.
|
|
Speaking |
|
10 |
Speaking |
cevabın temel olarak doğru |
your answer is basically correct expr.
|
|
11 |
Speaking |
cevabınız temel olarak doğru |
your answer is basically correct expr.
|
|
|
Trade/Economic |
|
12 |
Trade/Economic |
temel ilişkileri sabit kalsa da faal olarak kullanılan bir ekonomi çalışma alanı |
statics n.
|
|
13 |
Trade/Economic |
temel olarak almak |
select as the baseline v.
|
|
Politics |
|
14 |
Politics |
aztek medeniyetinde bir şehir devletinin siyasi olarak ayrışmış, belirli bir coğrafi alana hükmeden, köylüler tarafından oluşturulmuş temel örgütlenme biçimi |
calpulli n.
|
|
Technical |
|
15 |
Technical |
temel dönüştürme mekanizması olarak rochelle tuzu veya benzer kristal kullanan (mikrofon, pikap,) |
crystal adj.
|
|
Electric |
|
16 |
Electric |
temel olarak transformatörlerde kullanılan elektrikli t bağlantısı |
t winding n.
|
|
17 |
Electric |
temel olarak transformatörlerde kullanılan, iki bobinin t şeklinde birleşimi |
t connection n.
|
|
Dyeing |
|
18 |
Dyeing |
temel olarak kobalt oksit ve alüminyumdan oluşan yeşilimsi mavi bir pigment |
cobalt ultramarine n.
|
|
Anatomy |
|
19 |
Anatomy |
çizgili kas fibrilinin temel kasılma birimi olarak görülen çapraz katmanı |
sarcomere n.
|
|
Physiology |
|
20 |
Physiology |
temel yaşam fonksiyonlarının geçici olarak durması |
suspended animation n.
|
|
Pathology |
|
21 |
Pathology |
temel olarak fibröz dokudan oluşan iyi huylu bir tümör |
fibroma n.
|
|
Math |
|
22 |
Math |
(nokta) cebirsel olarak temel alandan bağımsız koordinatlara sahip |
generic adj.
|
|
Physics |
|
23 |
Physics |
kütlesi elektronunkinden 3273 kat daha fazla olup baryon olarak sınıflandırılan kararsız ve negatif yüklü bir temel parçacık |
omega minus n.
|
|
24 |
Physics |
dört temel kuvvete ek olarak öne sürülmüş, newton yasalarına uyumlu olmayan, kütle çekiminin itici bileşeni |
fifth force n.
|
|
Chemistry |
|
25 |
Chemistry |
belirli valerik asit türevlerinin temel çekirdeği olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal |
valeryl n.
|
|
26 |
Chemistry |
temel olarak benzer bileşenlerden oluşan |
simple adj.
|
|
Zoology |
|
27 |
Zoology |
temel olarak böceklerle beslenen, dünyanın pek çok yerinde görülebilen ve genellikle büyük kulaklı yarasalardan oluşan bir alt takım |
microbat n.
|
|
28 |
Zoology |
temel olarak böceklerle beslenen, dünyanın pek çok yerinde görülebilen ve genellikle büyük kulaklı yarasalardan oluşan bir alt takım |
suborder microchiroptera n.
|
|
Botanic |
|
29 |
Botanic |
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi |
mand n.
|
|
30 |
Botanic |
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi |
ragi n.
|
|
31 |
Botanic |
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi |
raggee n.
|
|
|
32 |
Botanic |
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi |
raggi n.
|
|
33 |
Botanic |
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi |
raggy n.
|
|
34 |
Botanic |
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi |
eleusine coracana n.
|
|
Social Sciences |
|
35 |
Social Sciences |
(eğitim, yardım, sosyal aktivite için) kurumları kilisenin temel işlevi olarak gören bir kuram |
institutionalism n.
|
|
36 |
Social Sciences |
temel yapı taşı olarak aileye dayanan |
familistic adj.
|
|
37 |
Social Sciences |
gelenek aktarıcısı olarak anonim veya sıradan insanı temel alan |
folk adj.
|
|
Education |
|
38 |
Education |
herhangi bir bölüm veya daldaki nesne veya olguların kapsamlı olarak karşılaştırılıp aralarındaki ilişkiye hakim olan temel ilke ve sistemlerin incelenmesine dayanan bilimler |
comparative sciences n.
|
|
Linguistics |
|
39 |
Linguistics |
(konuşmacı veya yazarın) temel argüman olarak mantığı kullandığı retorik formu |
logos n.
|
|
40 |
Linguistics |
(ingilizcede) ana veya yardımcı fiil olarak işlev görebilen üç temel fiilden her biri |
primary verb n.
|
|
41 |
Linguistics |
amerikan işaret dilindeki işaretleri temel alan fakat sözdizimsel olarak ingilizce grameri kullanan bir işaret dili |
signed english n.
|
|
42 |
Linguistics |
amerikan işaret dilindeki işaretleri temel alan fakat sözdizimsel olarak ingilizce grameri kullanan bir işaret dili |
sign english n.
|
|
Religious |
|
43 |
Religious |
hristiyanlıkta medeni hukuka ve sosyal alışkanlıklara temel olarak incil yasasını esas almayı amaçlayan dini hareket |
reconstructionism n.
|
|
44 |
Religious |
(anglikan kilisesi'nde) dinin etkilenebileceği tüm bilgilerin zorunlu olarak hristiyan inancının temel gerçeklerini tekrardan doğruladığı ancak bunların çağdaş koşullara uygun bir dilde yeniden ifade edilmesi gerektiği görüşü |
modernism n.
|
|
Geology |
|
45 |
Geology |
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali |
aragonite n.
|
|
46 |
Geology |
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali |
arragonite n.
|
|
Music |
|
47 |
Music |
notanın kompozisyondaki diğer notalara göre, temel tempo ile ilişkili olarak çalınma süresi |
note value n.
|
|
48 |
Music |
notanın kompozisyondaki diğer notalara göre, temel tempo ile ilişkili olarak çalınma süresi |
time value n.
|
|
49 |
Music |
josef hauer'in müziğine temel olarak geliştirdiği 44 gruptan her biri |
trope n.
|
|
50 |
Music |
ölçü olarak iki, üç veya dört temel ritim birimi bulunan |
simple adj.
|
|
Engineering |
|
51 |
Engineering |
uygulama problemlerinin mühendislik aşamasında öngörülüp çözülebilmesinde temel olarak kullanılan |
design adj.
|
|
Ornithology |
|
52 |
Ornithology |
kuşların yuvalarına temel olarak hazırladıkları toprak çöküntüsü |
scoop n.
|
|