temel olarak - Turco Inglés Diccionario
Historia

temel olarak



Significados de "temel olarak" en diccionario inglés turco : 9 resultado(s)

Turco Inglés
General
temel olarak broadly adj.
temel olarak elementarily adv.
temel olarak constitutively adv.
temel olarak as a basis adv.
temel olarak fundamentally adv.
temel olarak majorly adv.
temel olarak inside adv.
Technical
temel olarak basically adv.
Archaic
temel olarak chief adv.

Significados de "temel olarak" con otros términos en diccionario inglés turco: 52 resultado(s)

Turco Inglés
General
metafizikte, epistemolojide veya psikolojide iradeyi temel ilke olarak gören teori voluntaryism n.
temel ifade aracı olarak ampul, güneş ve lazer ışınından yararlanan bir heykel formu light sculpture n.
temel özelliği olarak elli birim veya üyeye sahip şey fifty n.
temel olarak kullanmak use something as base v.
temel bir kural olarak as a basic guide adv.
Phrasals
temel olarak kullanmak build upon v.
bir bilgiyi/kaynağı temel olarak almak key off v.
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) temel olarak almak model (oneself or something) on (someone or something else) v.
Phrases
temel olarak -den dolayı due in no small part to expr.
Speaking
cevabın temel olarak doğru your answer is basically correct expr.
cevabınız temel olarak doğru your answer is basically correct expr.
Trade/Economic
temel ilişkileri sabit kalsa da faal olarak kullanılan bir ekonomi çalışma alanı statics n.
temel olarak almak select as the baseline v.
Politics
aztek medeniyetinde bir şehir devletinin siyasi olarak ayrışmış, belirli bir coğrafi alana hükmeden, köylüler tarafından oluşturulmuş temel örgütlenme biçimi calpulli n.
Technical
temel dönüştürme mekanizması olarak rochelle tuzu veya benzer kristal kullanan (mikrofon, pikap,) crystal adj.
Electric
temel olarak transformatörlerde kullanılan elektrikli t bağlantısı t winding n.
temel olarak transformatörlerde kullanılan, iki bobinin t şeklinde birleşimi t connection n.
Dyeing
temel olarak kobalt oksit ve alüminyumdan oluşan yeşilimsi mavi bir pigment cobalt ultramarine n.
Anatomy
çizgili kas fibrilinin temel kasılma birimi olarak görülen çapraz katmanı sarcomere n.
Physiology
temel yaşam fonksiyonlarının geçici olarak durması suspended animation n.
Pathology
temel olarak fibröz dokudan oluşan iyi huylu bir tümör fibroma n.
Math
(nokta) cebirsel olarak temel alandan bağımsız koordinatlara sahip generic adj.
Physics
kütlesi elektronunkinden 3273 kat daha fazla olup baryon olarak sınıflandırılan kararsız ve negatif yüklü bir temel parçacık omega minus n.
dört temel kuvvete ek olarak öne sürülmüş, newton yasalarına uyumlu olmayan, kütle çekiminin itici bileşeni fifth force n.
Chemistry
belirli valerik asit türevlerinin temel çekirdeği olarak kabul edilen varsayımsal bir radikal valeryl n.
temel olarak benzer bileşenlerden oluşan simple adj.
Zoology
temel olarak böceklerle beslenen, dünyanın pek çok yerinde görülebilen ve genellikle büyük kulaklı yarasalardan oluşan bir alt takım microbat n.
temel olarak böceklerle beslenen, dünyanın pek çok yerinde görülebilen ve genellikle büyük kulaklı yarasalardan oluşan bir alt takım suborder microchiroptera n.
Botanic
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi mand n.
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi ragi n.
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi raggee n.
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi raggi n.
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi raggy n.
tohumları hindistan ve afrika'da temel gıda malzemesi olarak kullanılan eski dünya'ya özgü bir tahıl bitkisi eleusine coracana n.
Social Sciences
(eğitim, yardım, sosyal aktivite için) kurumları kilisenin temel işlevi olarak gören bir kuram institutionalism n.
temel yapı taşı olarak aileye dayanan familistic adj.
gelenek aktarıcısı olarak anonim veya sıradan insanı temel alan folk adj.
Education
herhangi bir bölüm veya daldaki nesne veya olguların kapsamlı olarak karşılaştırılıp aralarındaki ilişkiye hakim olan temel ilke ve sistemlerin incelenmesine dayanan bilimler comparative sciences n.
Linguistics
(konuşmacı veya yazarın) temel argüman olarak mantığı kullandığı retorik formu logos n.
(ingilizcede) ana veya yardımcı fiil olarak işlev görebilen üç temel fiilden her biri primary verb n.
amerikan işaret dilindeki işaretleri temel alan fakat sözdizimsel olarak ingilizce grameri kullanan bir işaret dili signed english n.
amerikan işaret dilindeki işaretleri temel alan fakat sözdizimsel olarak ingilizce grameri kullanan bir işaret dili sign english n.
Religious
hristiyanlıkta medeni hukuka ve sosyal alışkanlıklara temel olarak incil yasasını esas almayı amaçlayan dini hareket reconstructionism n.
(anglikan kilisesi'nde) dinin etkilenebileceği tüm bilgilerin zorunlu olarak hristiyan inancının temel gerçeklerini tekrardan doğruladığı ancak bunların çağdaş koşullara uygun bir dilde yeniden ifade edilmesi gerektiği görüşü modernism n.
Geology
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali aragonite n.
kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali arragonite n.
Music
notanın kompozisyondaki diğer notalara göre, temel tempo ile ilişkili olarak çalınma süresi note value n.
notanın kompozisyondaki diğer notalara göre, temel tempo ile ilişkili olarak çalınma süresi time value n.
josef hauer'in müziğine temel olarak geliştirdiği 44 gruptan her biri trope n.
ölçü olarak iki, üç veya dört temel ritim birimi bulunan simple adj.
Engineering
uygulama problemlerinin mühendislik aşamasında öngörülüp çözülebilmesinde temel olarak kullanılan design adj.
Ornithology
kuşların yuvalarına temel olarak hazırladıkları toprak çöküntüsü scoop n.