the release - Turco Inglés Diccionario

the release

Significados de "the release" en diccionario turco inglés : 141 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
release n. tahliye
Sami violated the terms of his release.
Sami tahliye şartlarını ihlal etti.

More Sentences
release n. serbest bırakma
Release may be conditioned by guarantees to appear for trial.
Serbest bırakılma, mahkemeye çıkma garantisi ile koşullandırılabilir.

More Sentences
release v. piyasaya sürmek
This is the reason why it wants to work quickly, in order to release medicinal products which yield a high return.
Yüksek getiri sağlayan tıbbi ürünleri piyasaya sürmek için hızlı bir şekilde çalışmak istemesinin nedeni budur.

More Sentences
release v. serbest bırakmak
We call upon the guerilla groups to release the other hostages.
Gerilla gruplarına diğer rehineleri serbest bırakmaları çağrısında bulunuyoruz.

More Sentences
release v. salıvermek
We released them.
Onları salıverdik.

More Sentences
release v. salmak
The colon contains many bacteria that break down the food, releasing gases as they do so.
Kolon, gıdayı parçalayan ve bunu yaparken gaz salan birçok bakteri içerir.

More Sentences
General
release n. salma
Release the animals from the cages.
Hayvanları kafeslerinden sal.

More Sentences
release n. muaf tutma
I am by no means releasing the Member States from their responsibility.
Hiçbir şekilde Üye Devletleri sorumluluklarından muaf tutmuyorum.

More Sentences
release n. serbest kalma
Mary waited years for Tom to get out of prison and was very happy when he finally got released.
Mary yıllarca Tom'un hapisten çıkmasını bekledi ve sonunda Tom serbest kaldığında çok mutlu oldu.

More Sentences
release n. serbest bırakma
The resolution calls for the release of Yawovi Agboyibo, the opponent of the dictator, General Eyadema.
Karar, diktatör General Eyadema'nın muhalifi Yawovi Agboyibo'nun serbest bırakılması çağrısında bulunuyor.

More Sentences
release n. özgür bırakma
He ordered them to release the prisoners.
Mahkûmları özgür bırakmalarını emretti.

More Sentences
release n. izin verme
If we did not get that, we would not release certain amounts of money and allow certain staffing levels.
Bunu elde edemezsek, belirli miktarlarda parayı kullanıma açmaz ve belirli personel seviyelerine izin vermezdik.

More Sentences
release v. piyasaya sürmek
Beats released their first product since the Apple acquisition.
Beats, Apple'ın satın almasından bu yana ilk ürününü piyasaya sürdü.

More Sentences
release v. bırakmak
In severe cases, rhabdomyolysis can develop; the muscles break down and release the protein myoglobin into the bloodstream.
Ciddi vakalarda rabdomiyoliz gelişebilir; kaslar parçalanır ve protein miyoglobini kan dolaşımına bırakır.

More Sentences
release v. açığa çıkarmak
Indeed, other gases are released during combustion, and these environmental effects are less positive as a rule.
Aslında yanma sırasında başka gazlar da açığa çıkar ve bu çevresel etkiler kural olarak daha az olumludur.

More Sentences
release v. ayırmak
We will try to release more money for ECHO this year from the emergency reserve.
Bu yılki acil durum rezervinden Avrupa Topluluğu İnsani Yardım Bürosu için daha fazla para ayırmaya çalışacağız.

More Sentences
release v. kurtarmak
We cannot release our Executive from its responsibility.
Yönetimimizi sorumluluktan kurtaramayız.

More Sentences
release v. gösterime girmek
After the release of his controversial film; he was harassed, shamed and eventually killed.
Tartışmalı filminin gösterime girmesinin ardından saldırı ve aşağılamalara maruz kalıp en sonunda öldürüldü.

More Sentences
release v. açıklamak
This decision was the subject of a press release issued on the same day, 20 June.
Bu karar, aynı gün, 20 Haziran'da yayınlanan bir basın açıklamasına konu olmuştur.

More Sentences
release v. azat etmek
After that, I demanded to be released from hard labor.
Ondan sonra ağır işlerden azat edilmeyi talep ettim.

More Sentences
release v. yayınlamak
The company released a press release.
Şirket bir basın bülteni yayınladı.

More Sentences
Law
release tahliye
Fadil violated the terms of his release.
Fadıl tahliye şartlarını ihlal etti.

More Sentences
release salıverilme
It goes without saying that a prompt release excludes the death penalty or any other kind of penalty.
Derhal salıverilmenin ölüm cezasını ya da başka herhangi bir cezayı kapsamadığını söylemeye gerek yok.

More Sentences
Technical
release v. bırakmak
Feel what it is like to have released an Old Energy job.
Eski bir Enerji işini bırakmanın nasıl bir şey olduğunu hissedin.

More Sentences
release sürüm
The capability to back up files to a flash drive was introduced in this release.
Dosyaları bir flash sürücüye yedekleme özelliği bu sürümde tanıtıldı.

More Sentences
release salmak
The boy released a bird from the cage.
Çocuk bir kuşu kafesten saldı.

More Sentences
release serbest bırakmak
The resulting shake-up of the world would release the forces of evil everywhere.
Bunun sonucunda dünyanın sarsılması, kötülüğün güçlerini her yerde serbest bırakacaktır.

More Sentences
release serbest bırakma
I hope it will soon be followed by the release of Burma's remaining political prisoners.
Umarım bunu Burma'nın geri kalan siyasi tutuklularının serbest bırakılması takip eder.

More Sentences
Telecom
release sürüm
Don't forget to follow us on Twitter and Facebook for updates and info on new releases.
Güncellemeler ve yeni sürümler hakkında bilgi için bizi Twitter ve Facebook'ta takip etmeyi unutmayın.

More Sentences
Construction
release salıvermek
They released her.
Onu salıverdiler.

More Sentences
Medical
release salım
Under the directive Member States are required to terminate such unauthorised releases.
Direktif uyarınca Üye Devletlerin bu tür izinsiz salımları sona erdirmeleri gerekmektedir.

More Sentences
Common Usage
release n. bırakma
release n. salıverme
release v. piyasaya sunmak
release v. satışa çıkarmak
General
release n. kurtuluş
release n. muafiyet
release n. duyurma
release n. davadan vazgeçme
release n. azat
release n. yayın izni
release n. feragat
release n. af
release n. devir
release n. vazgeçme
release n. yayımlama
release n. piyasaya çıkarma (film/plak)
release n. (duygu, düşünce) açığa vurma
release n. bağını çözme
release n. gevşetme
release n. yayma izni
release n. yayınlama izni
release n. piyasaya sürme
release n. piyasaya çıkarma
release n. açığa vurma
release v. koyuvermek
release v. ipoteğini çözmek
release v. muaf tutmak
release v. yayın izni vermek
release v. gösterime sokmak
release v. duyurmak
release v. affetmek
release v. bağını çözmek
release v. feragat etmek
release v. gevşetmek
release v. sürmek
release v. koyvermek
release v. piyasaya çıkarmak (film/plak)
release v. yayımlamak
release v. çözmek
release v. vazgeçmek
release v. hafifletmek
release v. azaltmak
release v. (duygu, düşünce) açığa vurmak
release v. izin vermek
release v. yaymak
release v. yayılmak
release v. ifşa etmek
release v. özgür bırakmak
release v. açığa vurmak
Trade/Economic
release n. borçtan kurtarma
release v. (borç, vergi) indirim uygulamak
release açıklama
release ipoteği kaldırmak
release ibra etmek
release işten ayrılma
release ibraname
release ipotek kaldırmak
Law
release n. feragat etme
release n. terk etme
release n. feragat belgesi
release n. bozma
release n. borcunu affetme
release n. borcunu bağışlama
release v. borcunu affetmek
release v. borcunu bağışlamak
release v. temize çıkarmak
release tahliye etmek
release ibra
release ferağ
release tekrar kiraya verme
release feragat
release terk
release feshetme
release fek etmek
release serbest bırakılma
release (borçtan/yükümlülükten) kurtarmak
release tahliye etme
Politics
release salıverme
Insurance
release ibraname
Technical
release v. ayırmak
release erken çıkış
release yayım
release ayırma şalteri
release özgür bırakmak
Computer
release expr. bırak
release yayın
Telecom
release n. demeç
release yayım
Electric
release n. reosta kolunu otomatik olarak serbest bırakıp motoru durduran anahtar
release n. aşırı yüklenme durumunda elektromanyetik devreyi kesen anahtar
Mechanic
release n. motor açma/kapama kontrol mekanizması
release n. genişleme strokunun sonunda akışkanın silindirden serbest bırakmak
release n. operasyon şemasında akışkanın silindirden bırakıldığı nokta
release n. egzoz akışkanının basıncının kondenserin veya dış havanın basıncına duyarlı olduğu süre aralığı
Marine
release suya sızma
Medical
release riliz
Biochemistry
release salgılama
Marine Biology
release salgılamak
Zoology
release v. doğal dürtüler yoluyla tepki uyandırmak
Linguistics
release n. bırakım
Religious
release n. (hinduizmde) manevi kurtuluş
Military
release emniyet mandalını açmak
Sport
release n. (oku) yaydan fırlatma
release v. top atmak
release v. buz hokeyi topunu sürmek
release v. normal pozisyonundan hareket ederek başka bir pozisyon almak
Music
release n. tonu veya melodiyi sonlandırma
release n. popüler bir şarkının diğer kısımlarından farklı olan orta kısmı
release n. müzikal bir ifadeyi veya tonu sonlandırma
Photography
release n. kamerada deklanşörün kontrol mekanizması

Significados de "the release" con otros términos en diccionario inglés turco: 14 resultado(s)

Inglés Turco
General
release to the market v. piyasaya sunmak
release to the market v. piyasaya vermek
release to the public v. halka sunmak
release to the public v. kamuoyuna bildirmek
release to the public v. kamuoyuna duyurmak
release to the public v. halka bildirmek
release the safety catch v. emniyet mandalını açmak
release to the domestic market v. iç piyasaya sürmek
release the gas pedal v. gazdan ayağını çekmek
Phrases
in exchange for the release expr. serbest bırakılma karşılığında
in exchange for the release of expr. serbest bırakılması karşılığında
Technical
calculation of the release rate n. salım hızının hesaplanması
determination of the release of lead and cadmium from ceramic ware n. seramik kaplardan açığa çıkan kurşun ve kadmiyumun belirlenmesi
Food Engineering
release of the n-nitrosamines and n-nitrosatable substances from elastomer or rubber teats and soothers n. elastomer ve kauçuktan yapılmış olan biberon başlığı ve emziklerde n-nitrosamin ve n-nitrosamine dönüşebilen maddelerin açığa çıkışı