Historia

they're

Significados de "they're" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Linguistics
1	Linguistics	they're expr.	(kısaca) they are

Significados de "they're" con otros términos en diccionario inglés turco: 80 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Phrases
1	Phrases	they're only after one thing expr.	(genellikle kadınlara erkekler için söylenir) hepsi bir/o şeyin peşinde
2	Phrases	they're (they are) expr.	onlar
Proverb
3	Proverb	count one's chickens before they're hatched	dereyi görmeden paçaları sıvamak
4	Proverb	not count your chickens (before they're hatched)	dereyi görmeden paçaları sıvama
5	Proverb	not count your chickens (before they're hatched)	ortada fol yok yumurta yokken telaş yapma
6	Proverb	not count your chickens (before they're hatched)	doğmamış çocuğa don biçme
7	Proverb	don't count your chickens before they're hatched.	dereyi görmeden paçaları sıvama
8	Proverb	don't count your chickens before they're hatched.	ortada fol yok yumurta yokken telaş yapma
9	Proverb	don't count your chickens before they're hatched.	doğmamış çocuğa don biçme
Colloquial
10	Colloquial	they're students n.	onlar öğrenciler
11	Colloquial	they're students n.	onlar öğrenci
12	Colloquial	they're students n.	öğrenciler
13	Colloquial	they're chalk and cheese v.	arada dağlar kadar fark olmak
14	Colloquial	who's (someone) when (he's/she's/they're) at home [uk] expr.	o da kimmiş?
15	Colloquial	who's (someone) when (he's/she's/they're) at home [uk] expr.	kimmiş o?
16	Colloquial	who's (someone) when (he's/she's/they're) at home [uk] expr.	o da kim?
17	Colloquial	they're chalk and cheese expr.	arada dağlar kadar fark var
18	Colloquial	they're all dead expr.	hepsi öldü
19	Colloquial	they're having a party expr.	parti veriyorlarmış
20	Colloquial	who's (someone) when (he's/she's/they're) at home expr.	kimin nesi
21	Colloquial	who's (someone) when (he's/she's/they're) at home expr.	o da kim
22	Colloquial	who's (someone) when (he's/she's/they're) at home expr.	(biri) aslında kim
23	Colloquial	who's (someone) when (he's/she's/they're) at home expr.	(biri) gerçekte kim
24	Colloquial	they're only after one thing expr.	seksten başka bir şey düşünmezler
25	Colloquial	they're only after one thing expr.	akılları fikirleri seks
26	Colloquial	they're all yours expr.	hepsi senin
27	Colloquial	they're all yours expr.	eti senin, kemiği benim
28	Colloquial	they're all yours expr.	hepsi senin
29	Colloquial	they're all yours expr.	eti senin, kemiği benim
30	Colloquial	is that what they're calling it now? expr.	şimdi de öyle mi diyorlar?
31	Colloquial	is that what they're calling it now? expr.	şimdi de bunu mu uyduruyorlar/uydurmuşlar?
32	Colloquial	is that what they're calling it now? expr.	bu ismi mi takmışlar?
33	Colloquial	is that what they're calling it now? expr.	böyle mi yutturuyorlar?
34	Colloquial	is that what they're calling it now? expr.	yeni adı bu mu olmuş?
35	Colloquial	is that what they're calling it now? expr.	böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum
36	Colloquial	is that what they're calling it now? expr.	böyle dendiğini de daha önce hiç duymamıştım
37	Colloquial	is that what they're calling it these days? expr.	şimdi de öyle mi diyorlar?
38	Colloquial	is that what they're calling it these days? expr.	şimdi de bunu mu uyduruyorlar/uydurmuşlar?
39	Colloquial	is that what they're calling it these days? expr.	bu ismi mi takmışlar?
40	Colloquial	is that what they're calling it these days? expr.	böyle mi yutturuyorlar?
41	Colloquial	is that what they're calling it these days? expr.	böyle dendiğini de ilk kez/defa duyuyorum
42	Colloquial	is that what they're calling it these days? expr.	böyle dendiğini de daha önce hiç duymamıştım
Idioms
43	Idioms	count one's chickens before they're hatched v.	ayıyı vurmadan postunu satmak
44	Idioms	count one's chickens before they're hatched v.	dereyi görmeden paçaları sıvamak
45	Idioms	kick somebody when they're down v.	düşene bir tekme daha vurmak
46	Idioms	kick somebody when they're down v.	düşene bir tekme daha vurmak
47	Idioms	kick somebody when they're down v.	başına kötü bir şey gelmiş/savunmasız birine kötü davranmak
48	Idioms	kick somebody when they're down v.	kötü durumdaki birine zarar vermek/üzmek
49	Idioms	count your chickens before they're hatched v.	dereyi görmeden paçaları sıvamak
50	Idioms	count your chickens before they're hatched v.	doğmamış çocuğa don biçmek
51	Idioms	count your chickens before they're hatched v.	kasaptaki ete soğan doğramak
52	Idioms	hit somebody when they're down v.	düşene bir tekme daha vurmak
53	Idioms	hit somebody when they're down v.	düşene tekme atmak
54	Idioms	hit somebody when they're down v.	başına kötü bir şey gelmiş/savunmasız birine kötü davranmak
55	Idioms	hit somebody when they're down v.	kötü durumdaki birine zarar vermek/üzmek
Speaking
56	Speaking	they're as different as chalk and cheese expr.	aralarında dağlar kadar fark var
57	Speaking	they're not talking to me expr.	benimle konuşmuyorlar
58	Speaking	sometimes I think maybe they're right expr.	bazen haklı olduklarını düşünüyorum
59	Speaking	sometimes I think maybe they're right expr.	bazen haklı olduklarını da düşünmüyor değilim
60	Speaking	they're waiting for us expr.	bizi bekliyorlar
61	Speaking	they're long gone expr.	çoktan gitmişler
62	Speaking	this is how they're all going to remember you expr.	herkes seni böyle hatırlayacak
63	Speaking	they're not saying anything expr.	hiçbir şey söylemiyorlar
64	Speaking	if they're anything like you expr.	eğer bir parça bile sana benziyorlarsa
65	Speaking	they're still making kids read this book in the school expr.	hala çocuklara okulda bu kitabı okutuyorlar
66	Speaking	they're coming expr.	geliyorlar
67	Speaking	I know where they're going expr.	nereye gittiklerini biliyorum
68	Speaking	I know what they're doing over there expr.	orada neler yaptıklarını biliyorum
69	Speaking	they're not that bad expr.	o kadar kötü değiller
70	Speaking	they're almost identical expr.	neredeyse aynılar
71	Speaking	they're students expr.	onlar öğrenciler
72	Speaking	don't ever let anybody tell you they're better than you expr.	kimsenin senden daha iyi olduğunu söylemesine izin verme
73	Speaking	is it because they're scared of you? expr.	senden korktukları için mi?
74	Speaking	they're wrong about you expr.	senin hakkında yanılıyorlar
75	Speaking	why do you think they're doing this? expr.	sence bunu neden yapıyorlar?
76	Speaking	they're talking to teacher now expr.	şimdi öğretmenle konuşuyorlar
77	Speaking	what do you think they're talking about? expr.	sizce ne konuşuyorlardır?
78	Speaking	we have to make sure they're clean expr.	temiz olduklarından emin olmalıyız
79	Speaking	they're working on it expr.	üzerinde çalışıyorlar
80	Speaking	they're right on time expr.	vaktinde geldiler