to her

Significados de "to her" con otros términos en diccionario inglés turco: 129 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	mean everything to (me/him/her) v.	çok şey ifade etmek
2	General	appeal to somebody for his/her testimony v.	ifadesine başvurmak
3	General	bring someone to her knees v.	birine diz çöktürmek
4	General	bring someone to her knees v.	birine boyun eğdirmek
5	General	send someone to his/her glory v.	birini öldürmek
6	General	bring someone to her knees v.	birini yola getirmek
7	General	to represent his/her country at the highest level in the international arena v.	ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek
8	General	give birth to her second child v.	ikinci çocuğunu dünyaya getirmek
9	General	give birth to her second child v.	ikinci çocuğunu doğurmak
10	General	accompany someone to his/her house v.	evine kadar eşlik etmek
11	General	take the cat to the vet to have her vaccinated v.	kediyi aşıya götürmek
12	General	take the cat to the vet for her shots v.	kediyi aşıya götürmek
13	General	look forward to his/her coming/arrival v.	gelişini dört gözle beklemek
14	General	remain faithful to her husband v.	kocasına bağlı kalmak
15	General	stay faithful to her husband v.	kocasına bağlı kalmak
16	General	remain faithful to her husband v.	kocasına sadık kalmak
17	General	stay faithful to her husband v.	kocasına sadık kalmak
18	General	give it to his/her v.	(çocukluğuna/tecrübesizliğine vb) vermek
19	General	give all her love to her child v.	tüm sevgisini çocuğuna vermek
20	General	decide to have her baby aborted v.	kürtaj yaptırmaya karar vermek
21	General	true to her name adj.	ismiyle müsemma
22	General	devoted her life to her career adj.	hayatını kariyerine adamış
23	General	to the best of her ability adv.	yeteneğinin elverdiği kadar
24	General	to her surprise adv.	meğer
25	General	to the best of her ability adv.	yapabildiği kadar
26	General	to the best of her ability adv.	elinden geldiği kadar
27	General	to her surprise conj.	meğerse
28	General	to her surprise conj.	ki
Phrases
29	Phrases	compare to him/her expr.	onun yanında
30	Phrases	to each his/her/their own expr.	herkesin zevki kendine
31	Phrases	to each his/her/their own expr.	herkesin fikri kendini bağlar
32	Phrases	to each his/her/their own expr.	herkesin tercihi kendine
Colloquial
33	Colloquial	protect something that doesn't even belong to her/him v.	kendisinin bile olmayan bir şeyi korumak
34	Colloquial	go talk to her expr.	gidip onunla konuş
35	Colloquial	so what happened to her? expr.	peki daha sonra ona ne oldu?
36	Colloquial	what's it to him/her? expr.	bundan ona ne?
37	Colloquial	what's it to him/her? expr.	ona ne oluyor?
38	Colloquial	what's it to him/her? expr.	onu ne ilgilendirir?
39	Colloquial	what's it to him/her? expr.	ona mı kalmış?
Idioms
40	Idioms	leave someone to his or her resources v.	birini kendi haline bırakmak
41	Idioms	leave someone to his or her resources v.	birini kendi başına bırakmak
42	Idioms	to know someone is to love her expr.	o herkesin sevgilisidir
43	Idioms	up to her neck expr.	boğazına kadar
44	Idioms	up to her neck expr.	gırtlağına kadar
45	Idioms	each to her own expr.	herkesin fikri kendini bağlar
46	Idioms	each to her own expr.	herkesin tercihi kendine
47	Idioms	each to her own expr.	herkesin zevki kendine
Speaking
48	Speaking	I can't put a name to her/him expr.	adını/ismini hatırlayamadım
49	Speaking	I can't get her to stop crying expr.	ağlamasını durduramıyorum
50	Speaking	I can't get her to stop crying expr.	ağlamasını durdurmayı başaramıyorum
51	Speaking	I would hate for her to get in trouble expr.	başının belaya girmesini hiç istemem
52	Speaking	if something happens to her expr.	başına birşey gelirse
53	Speaking	I want everyone to give a big round of applause (for her/him) expr.	herkesten büyük bir alkış istiyorum
54	Speaking	if something happens to her expr.	eğer başına birşey gelirse
55	Speaking	if something happens to her expr.	eğer ona bir şey olursa
56	Speaking	what are we going to call her? expr.	ismini ne koyacağız?
57	Speaking	I want to take her someplace really nice expr.	onu çok iyi bir yere götürmek istiyorum
58	Speaking	I'm taking her to a hospital expr.	onu hastaneye götürüyorum
59	Speaking	did you speak to her? expr.	onunla konuştun mu?
60	Speaking	I can't put a name to her/him expr.	onun adını/ismini çıkaramadım
61	Speaking	are you trying to scare her off? expr.	onu korkutmaya mı çalışıyorsun?
62	Speaking	I tried to warn her expr.	onu uyarmaya çalıştım
63	Speaking	don't talk to her like that expr.	onunla öyle konuşma
64	Speaking	I can't put a name to her/him expr.	onu çıkaramadım
65	Speaking	I can't believe you lied to her expr.	ona yalan söylediğine inanamıyorum
66	Speaking	I want to see her expr.	onu görmek istiyorum
67	Speaking	I wouldn't want to be in her shoes expr.	onun yerinde olmak istemezdim
68	Speaking	I've got to find her expr.	onu bulmak zorundayım
69	Speaking	I can't put a name to her/him expr.	onu hatırlayamadım
70	Speaking	we have to find out who did this to her/him expr.	ona bunu kimin yaptığını öğrenmeliyiz
71	Speaking	you have to do something to get her attention expr.	onun dikkatini çekecek bir şey yapman gerekiyor
72	Speaking	I told you not to trust her expr.	ona güvenmemeni söylemiştim
73	Speaking	you have to do something to get her attention expr.	onun dikkatini çekecek bir şeyler yapman gerekiyor
74	Speaking	what's happened to her face? expr.	onun yüzüne ne olmuş?
75	Speaking	she asked me to go out with her expr.	onunla dışarı çıkmamı istedi
76	Speaking	I didn't get a chance to ask her expr.	ona sorma fırsatım olmadı
77	Speaking	say hello to her for me expr.	ona selamımı söyle
78	Speaking	to say nothing of him/her expr.	ondan hiç bahsetmiyorum bile
79	Speaking	I love her to death expr.	onu ölesiye seviyorum
80	Speaking	say hello to her for me expr.	ona benden selam söyleyin
81	Speaking	don't talk to her like that expr.	onunla böyle konuşma
82	Speaking	we need to know what happened to her expr.	ona ne olduğunu bilmemiz gerekiyor
83	Speaking	say hello to her for me expr.	ona benden selam söyle
84	Speaking	ask her to forgive you expr.	ondan seni afftetmesini iste
85	Speaking	why do you want to know about her/him? expr.	neden onunla ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorsun?
86	Speaking	sources close to him/her expr.	ona yakın kaynaklar
87	Speaking	I can't keep lying to her expr.	ona yalan söylemeye devam edemem
88	Speaking	could you tell her that i want to take her to dinner? expr.	onu yemeğe götürmek istediğimi söyler misin?
89	Speaking	you have to do something to get her attention expr.	onun dikkatini çekecek bir şey yapmalısın
90	Speaking	we need to know what happened to her expr.	ona ne olduğunu bilmemiz lazım
91	Speaking	you have to do something to get her attention expr.	onun dikkatini çekecek bir şeyler yapmalısın
92	Speaking	I have got lots of reason to hate her/him expr.	ondan nefret etmek için pek çok sebebim var
93	Speaking	I mentioned that to her expr.	ona bundan bahsettim
94	Speaking	why did you agree to marry her? expr.	neden onunla evlenmeyi kabul ettin?
95	Speaking	did you get a chance to see her? expr.	onu görme fırsatın oldu mu?
96	Speaking	you don't seem to know much about her expr.	onun hakkında pek fazla şey bildiğiniz söylenemez
97	Speaking	it's in his/her blood to... expr.	kanında var
98	Speaking	do you take her to be your wife? expr.	onu karın olarak kabul ediyor musun?
99	Speaking	I wouldn't want to be in her shoes expr.	onun yerinde olmak istemem
100	Speaking	did you talk to her? expr.	onunla konuştun mu?
101	Speaking	I've never talked to her expr.	onunla hiç konuşmamıştım
102	Speaking	what are you going to tell her? expr.	ona ne söyleyeceksin?
103	Speaking	I want to talk to her alone expr.	onunla yalnız konuşmak istiyorum
104	Speaking	I want you to leave her alone expr.	onu rahat bırakmanı istiyorum
105	Speaking	saying goodbye to her sucked expr.	onunla vedalaşmak çok koydu
106	Speaking	she told him to stay out of her life expr.	ona hayatından uzak durmasını söyledi
107	Speaking	don't let anything happen to her expr.	ona bir şey olmasına izin verme
108	Speaking	I don't know how to tell her expr.	ona nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum
109	Speaking	I want to take her someplace really nice expr.	onu çok hoş bir yere götürmek istiyorum
110	Speaking	I can't wait to meet her expr.	onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum
111	Speaking	what's happening to her/him? expr.	ona neler oluyor?
112	Speaking	I tried to stop her expr.	onu durdurmaya çalıştım
113	Speaking	I have to find her expr.	onu bulmak zorundayım
114	Speaking	try not to get her excited expr.	onu heyecanlandırmamaya çalış
115	Speaking	I'd do anything to get her back expr.	onu geri almak için her şeyi yaparım
116	Speaking	say hello to her for me expr.	ona selamlarımı söyle
117	Speaking	what happened to her? expr.	ona ne oldu?
118	Speaking	did you get a chance to see her? expr.	onu görme şansın oldu mu?
119	Speaking	do you want her to die? expr.	onun ölmesini mi istiyorsun?
120	Speaking	is she going to keep her word? expr.	sözünü tutacak mı?
121	Speaking	don't listen to her expr.	sen ona aldırma
122	Speaking	I just want her to be happy expr.	sadece mutlu olmasını istiyorum
123	Speaking	as you get to know (her/him) expr.	tanıdıkça
124	Speaking	be glued to her/his cell phone expr.	telefonu elinden düşürmemek
125	Speaking	I'd like for you to meet her expr.	(birilerini tanıştırırken) onunla tanışmanı istiyorum
126	Speaking	I'd like you to meet her expr.	(birilerini tanıştırırken) onunla tanışmanı istiyorum
127	Speaking	you can't expect her to believe this expr.	onun, buna inanmasını bekleyemezsin
128	Speaking	you don't expect her to believe this expr.	onun, buna inanmasını bekleme
Law
129	Law	court's decision to return daughter to her mother n.	mahkemenin kızı anneye iadesi yönündeki kararı