Historia

zorlaştırmak

Significados de "zorlaştırmak" en diccionario inglés turco : 19 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	zorlaştırmak	becloud v.
2	General	zorlaştırmak	make difficult v.
3	General	zorlaştırmak	aggravate v.
4	General	zorlaştırmak	complicate v.
5	General	zorlaştırmak	inconvenience v.
6	General	zorlaştırmak	obstruct v.
7	General	zorlaştırmak	rock v.
8	General	zorlaştırmak	rarify v.
9	General	zorlaştırmak	aggrege v.
10	General	zorlaştırmak	engregge [obsolete] v.
11	General	zorlaştırmak	oppilate v.
12	General	zorlaştırmak	overcloud v.
13	General	zorlaştırmak	difficilitate v.
14	General	zorlaştırmak	difficult [obsolete] v.
15	General	zorlaştırmak	difficultate v.
16	General	zorlaştırmak	incomber v.
17	General	zorlaştırmak	feed v.
Archaic
18	Archaic	zorlaştırmak	embarrass v.
19	Archaic	zorlaştırmak	forelay v.

Significados de "zorlaştırmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 27 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	soluk almasını zorlaştırmak	stifle v.
2	General	işleri zorlaştırmak	make things difficult v.
3	General	işini zorlaştırmak	inconvenience v.
4	General	işini zorlaştırmak	make things difficult for someone v.
5	General	işini zorlaştırmak	make things hard for someone v.
6	General	görmeyi zorlaştırmak	obfuscate v.
7	General	iyice zorlaştırmak	compound v.
8	General	(bir şeyi) aşırı zorlaştırmak	superharden v.
Phrasals
9	Phrasals	(entelektüel açıdan) zorlaştırmak	brain up v.
Colloquial
10	Colloquial	(birinin) hayatını zorlaştırmak	make life difficult (for somebody) v.
11	Colloquial	(biri için) hayatı zorlaştırmak	make life difficult (for somebody) v.
Idioms
12	Idioms	birinin içinde bulunduğu durumu daha da zorlaştırmak	tighten the noose v.
13	Idioms	birinin işini zorlaştırmak	give somebody a hard time v.
14	Idioms	birinin işlerini zorlaştırmak	make it hot for someone v.
15	Idioms	işi zorlaştırmak	make heavy weather of v.
16	Idioms	(biri için) hayatı zorlaştırmak	make life difficult (for one) v.
17	Idioms	(birinin) hayatını zorlaştırmak	make life difficult (for one) v.
18	Idioms	(bir şeyi/işi) zorlaştırmak	make heavy going of (something) v.
19	Idioms	(birinin) hayatını zorlaştırmak	have (one's) knife into (someone) [uk/australia] v.
20	Idioms	işini zorlaştırmak	give a hard time v.
21	Idioms	hayatı zorlaştırmak	make life difficult v.
22	Idioms	hayatını zorlaştırmak	make life difficult v.
23	Idioms	işleri/durumu daha da zorlaştırmak	make matters worse v.
Trade/Economic
24	Trade/Economic	servet kazanmayı zorlaştırmak	decapitalize [us] v.
25	Trade/Economic	servet kazanmayı zorlaştırmak	decapitalise [uk] v.
Technical
26	Technical	şifrelerin çözülmesini zorlaştırmak amacıyla eklenen anlamsız işaret	null n.
Linguistics
27	Linguistics	(sesin) telaffuzunu zorlaştırmak	strengthen v.