şeffaf - Turco Inglés Diccionario
Historia

şeffaf



Significados de "şeffaf" en diccionario inglés turco : 37 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
şeffaf transparent adj.
General
şeffaf gauze n.
şeffaf liquid adj.
şeffaf lucent adj.
şeffaf sheer adj.
şeffaf pellucid adj.
şeffaf lucid adj.
şeffaf crystal adj.
şeffaf filmy adj.
şeffaf clear adj.
şeffaf hyaline adj.
şeffaf diaphanous adj.
şeffaf limpid adj.
şeffaf bright adj.
şeffaf crystalline adj.
şeffaf transparent adj.
şeffaf glazy adj.
şeffaf through-shine adj.
şeffaf ethereous adj.
şeffaf glassy adj.
şeffaf obvious adj.
şeffaf clean adj.
şeffaf ghost adj.
şeffaf diaphaned adj.
şeffaf phantom adj.
Idioms
şeffaf clear as crystal adj.
Technical
şeffaf translucent adj.
Textile
şeffaf achromatic color n.
şeffaf achromatic colour n.
Construction
şeffaf clear adj.
Aeronautic
şeffaf glaze adj.
Mining
şeffaf hydrophanous adj.
Optics
şeffaf diaphanic adj.
Biology
şeffaf hyaline adj.
şeffaf hydatoid adj.
Archaic
şeffaf dioptric adj.
şeffaf diaphane adj.

Significados de "şeffaf" con otros términos en diccionario inglés turco: 264 resultado(s)

Turco Inglés
General
şeffaf olma durumu limpidity n.
şeffaf sır glaze n.
yarı şeffaf madde translucent substance n.
polislerin ve askerlerin özellikle eylemlerde kullandıkları şeffaf kalkan riot shield n.
şeffaf taş transparent gem n.
şeffaf olmayış opacity n.
şeffaf madde transparent substance n.
şeffaf kopya kağıdı tracing paper n.
şeffaf kağıt cellophane n.
şeffaf kağıt üzerine çıkarılan kopya tracing n.
şeffaf olma özelliği limpidity n.
şeffaf koli bandı clear box tape n.
şeffaf koli bandı clear packing tape n.
şeffaf bant clear tape n.
şeffaf koli bandı clear box sealing tape n.
şeffaf koli bandı clear packaging tape n.
ön kısmında şeffaf bölüm bulunan zarf window envelope n.
şeffaf folyo transparent foil n.
şeffaf liderlik transparent leadership n.
şeffaf liderlik visible leadership n.
plastik şeffaf ayakkabı jelly shoes n.
şeffaf dosya klasörü clear book n.
şeffaf çanta clear bag n.
şeffaf çanta transparent bag n.
şeffaf dosya sheet protector (us) n.
şeffaf dosya punched pocket (uk) n.
şeffaf kopya kağıdı tracing paper n.
değerli bir taş olan zoisitin şeffaf bir cinsi tanzanite n.
şeffaf plastik clear plastic n.
açılır kapanır şeffaf cd kutusu jewel box n.
sümüksü, macun kıvamında-yapışkan, genellikle şeffaf ve yeşil renkte satılan oyun hamuru flubber n.
sakızağacındaki çatlaklardan sızan ve başlıca cila yapımında kullanılan, sarımsı-yeşilimsi renkte şeffaf ve aromatik bir reçine mastich n.
birbiriyle karışık ve şeffaf cama gömülü renkli camdan yapılma ince çubuk ve tüpler millefiore glass n.
eskimiş porselende oldukça şeffaf olan benek moon n.
cam gibi şeffaf olma hyalescence n.
şeffaf şey hyalin n.
şeffaf şey hyaline n.
şeffaf olma limpitude n.
şeffaf bir tür porselen lithophane n.
şeffaf elmas kristali glassy n.
şeffaf elmas kristali glassie n.
ince ve şeffaf kumaş gossamer n.
(buza benzer şeffaf kristalleri olan) bir feldspat türü ice spar n.
yağa batırılarak şeffaf ve suya dayanıklı hale getirilmiş kağıt oilpaper n.
japon balığı akvaryumu olarak kullanılan şeffaf cam kase goldfish bowl n.
paketlemede kullanılan ince, esnek ve şeffaf kağıt film n.
sunum amaçlı üzerine işaretlemeler yapılan ince, şeffaf ve plastik bir malzeme foil n.
sahne ışıklarını renklendirmek için üzerine konan renkli ve şeffaf kağıt gelatin n.
sahne ışıklarını renklendirmek için üzerine konan renkli ve şeffaf kağıt gelatine n.
tam şeffaf olmama semipellucidity n.
şeffaf buz silver storm n.
şeffaf şey crystal n.
küçük şeffaf kağıt zarf pochette n.
ufak bir heykelcik/figür içeren bir tür şeffaf mermer sulphide n.
üzerine şeffaf bir kağıt koyup kopyasını çıkarmak trace v.
şeffaf olmak be transparent v.
şeffaf olmak transpare [obsolete] v.
(şeffaf yüzey) leke veya çizgi ile dolmak cloud v.
şeffaf ambalaj ile sarmak prepackage v.
şeffaf pakete sarmak prepackage v.
şeffaf olmayan nontransparent adj.
parlak ve şeffaf glare adj.
kısmen şeffaf semicrystalline adj.
daha şeffaf sheerer adj.
şeffaf olmayan opaque adj.
şeffaf olmayan non-transparent adj.
şeffaf olmayan non-transparent adj.
şeffaf olmayan intransparent adj.
şeffaf olmayan nebulose adj.
ince, esnek ve kısmen şeffaf olan membranaceous adj.
ince, esnek ve kısmen şeffaf olan membraneous adj.
yüzeyi yarı şeffaf hale getirilmiş ground-glass adj.
yarı şeffaf diaphaned adj.
şeffaf benekli fenestrate adj.
şeffaf benekli fenestrated adj.
hafif, şeffaf ve yumuşak filmy adj.
şeffaf dokusu sebebiyle sise benzeyen gauzelike adj.
ince ve şeffaf pleural adj.
yarı şeffaf semilucent adj.
kısmen şeffaf subpellucid adj.
yalnızca kenarları şeffaf subtranslucent adj.
şeffaf bir biçimde perspicuously adv.
şeffaf bir biçimde transparently adv.
şeffaf şekilde glazily adv.
şeffaf madde anlamı veren ön ek hyalo- pref.
Idioms
şeffaf iletişim kurmak speak as (one) finds v.
şeffaf olmak speak as (one) finds v.
(bir konuda) şeffaf olmak make no bones about (something) v.
bir konuda/bir şey yapma konusunda şeffaf olmak make no bones about something/about doing something v.
şeffaf bir kutunun içinde under glass adj.
şeffaf olmayan bir şekilde in a smoke-filled room expr.
Trade/Economic
adresin görüneceği kısmı şeffaf olan zarf window envelope n.
şeffaf piyasa transparent market n.
şeffaf ambalaj prepack n.
şeffaf paket prepack n.
şeffaf poşet prepack n.
şeffaf kargo poşeti prepack n.
şeffaf ambalaj prepackage n.
şeffaf paket prepackage n.
şeffaf poşet prepackage n.
şeffaf kargo poşeti prepackage n.
Politics
şeffaf devlet transparent-open state n.
şeffaf maliyetlendirme transparent costing n.
Technical
yarı şeffaf madde transparent substance n.
hafif ve şeffaf sheer n.
kılıf ambalajın şeffaf kısmı blister pack n.
sıvı seviye veya miktarını gösteren şeffaf gösterge sight gage n.
şeffaf kaynak paravanı transparent welding screen n.
şeffaf duvar translucent wait n.
şeffaf levha templet n.
şeffaf levha template n.
şeffaf kaplama clear enamel n.
şeffaf tabaka clear coating n.
şeffaf kaplama clear coat n.
şeffaf alçıtaşı selenite n.
şeffaf kaynak perdesi transparent welding curtain n.
şeffaf mermer calcite n.
şeffaf malzemeler transparent materials n.
şeffaf bağlantı transparent connection n.
şeffaf kontrol kağıdı control sheet n.
şeffaf kaynak şeridi transparent welding strip n.
şeffaf cila clear enamel n.
şeffaf yapıştırıcı cellophane tape n.
şeffaf silikon transparent silicone n.
uçaklarda cam olarak kullanılan şeffaf malzemeler transparent materials for aircraft glazing n.
uçak cilalaması için şeffaf malzemelerin deney yöntemleri test methods for transparent materials for aircraft glazing n.
yarı şeffaf kağıt translucent paper n.
tepegöz ile kullanılmak üzere şeffaf olarak üretilmiş resim viewgraph n.
tüplü televizyon alıcısı ekranını çevreleyen şeffaf veya opak kenarlık mask n.
(dalgıç başlığının önündeki) şeffaf plaka window n.
pencereye benzeyen şeffaf parça window n.
zarf üzerinde adresin göründüğü şeffaf kısım window n.
katot ışınlı osiloskop gibi ölçüm cihazlarının önünde yer alan şeffaf ölçek graticule n.
sanat eseri veya fotoğrafın üzerindeki şeffaf kaplama overlay n.
sanat eserinin üzerinde bulunup baskı ressamının izleyeceği birtakım talimatları içeren şeffaf kaplama overlay n.
harita veya fotoğraf gibi bir materyalin üzerine bindirilecek olan grafikli şeffaf katman overlay n.
girişim veya polarizasyon özellikleri sebebiyle bazı dalga boyunlarındaki ışınları daha iyi ileterek bir çeşit süzgeç görevi gören şeffaf malzeme filter n.
şeffaf tabaka sight n.
şeffaf olmayan opaque adj.
yarı şeffaf translucent adj.
özellikle şeffaf yüzeylerde nem oluşmasını önleyen antifog adj.
özellikle şeffaf yüzeylerde nem oluşmasını önleyen antifogging adj.
Computer
şeffaf şifreleme transparent encryption n.
şeffaf zemin transparent backgrounds n.
Telecom
şeffaf köprüleme transparent bridging n.
şeffaf gözlü zarf envelope with a transparent panel n.
şeffaf şebeke transparent network n.
şeffaf kodlu veri haberleşmesi code-transparent data communication n.
Textile
şeffaf keten toile n.
şeffaf ve ince (kumaş) sheer n.
şeffaf lens achromatic lens n.
şeffaf sandalet jelly n.
şeffaf sandalet jelly sandal n.
ipek, reyon, yün veya pamuktan dokunan, kırışık bir dokusu olan musline benzer hafif ve şeffaf bir kumaş mousseline n.
şeffaf ve buruşuk ipek silk organza n.
yarı şeffaf translucent adj.
(makine işi dantel) şeffaf bir alt kumaş üzerinde yapılmış burnt-out adj.
Architecture
şeffaf kubbe bubble n.
şeffaf kubbe bubble top n.
Construction
pencerelerde kullanılan şeffaf bir mermer türü fengite n.
Lighting
sahne ışığını renklendirmek için üzerine konan şeffaf ve renkli kağıt gel n.
Dyeing
şeffaf krom oksit transparent chromium oxide n.
renksiz şeffaf polyester folyo colourless transparent polyester foil n.
(boya pigmenti) şeffaf tonlu inert adj.
Automotive
baz ve şeffaf kat düzeni base and clear system n.
şeffaf olmayan kutulu aküler non transiticent case batteries n.
şeffaf kutu transparent case n.
şeffaf tavan bubble top n.
Aeronautic
şeffaf buzlanma clear ice n.
şeffaf uçak kokpit kanopisi bubble n.
Marine
şeffaf örtü blister n.
geminin navigasyonunda kullanılan şeffaf çizelge plotting board n.
Mining
şeffaf prizma kristalleri halindeki sulu bir fosfat hopeite n.
Medical
bazı cilt sorunlarında ortaya çıkan şeffaf bir madde hyalin n.
bazı cilt sorunlarında ortaya çıkan şeffaf bir madde hyaline n.
gözü sararak retinadan ayıran şeffaf membran hyaloid n.
korneanın iç yüzeyini kaplayan esnek yapıya sahip şeffaf bir zar descemet's membrane n.
ameliyatta gözün lensi çıkarıldıktan sonra yerine implante edilen şeffaf ve plastik bir lens iol n.
çizgili kas liflerinin fibrilleri arasındaki şeffaf ve yarı akışkan madde sarcoplasm n.
Anatomy
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası zona pellucida n.
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası zo′na n.
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası egg coat n.
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası pellucid zone n.
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası zona striata n.
memelilerin yumurtalarının etrafını saran şeffaf jölemsi glikoprotein tabakası stratum lucidum n.
Dentistry
şeffaf akrilikten kaide plağı translucent acrylic baseplate n.
şeffaf diş teli clear aligners n.
şeffaf diş teli clear braces n.
şeffaf plak clear aligner n.
Pathology
retinanın altında şeffaf maddelerin birikmesi ile oluşan göz hastalığı drusen n.
Optics
şeffaf bir küpün 12 kenarını da gösteren ve her iki yönde algılanabilen optik yanılsamalı çizim necker cube n.
şeffaf arka plan üzerine opak çizgileri olan optik ağ transmission grating n.
gözdeki iris tabakasının arkasında yer alan çift tümsekli şeffaf yapı crystalline lens n.
şeffaf bir ortamın farklı renklerdeki ışığı kırılma ile ayrıştırma gücü dispersive power n.
şeffaf olmayan untransparent adj.
Printing
her bir rengin basılı maddesinin ana baskının üzerine yerleştirilmiş şeffaf bir kağıtta hazırlanması şeklindeki çok renkli baskı nüshası hazırlama yöntemi overlay n.
Food Engineering
şeffaf olmayan opaque adj.
Gastronomy
jelatinle yapılan meyve aromalı şeffaf tatlı jelly n.
şeffaf bir tabakayla kaplamak glaze v.
Math
sürgülü cetvel üzerinde kayan şeffaf kare cursor n.
Physics
şeffaf bir ortam içerisinde genelde basınç ve sıcaklık farkları sebebiyle meydana gelen ve ortamdaki diğer bölgelerden kırılma indisi farklı olan kısımlar veya şeritler schlieren n.
Chemistry
ispanyol batı hint adalarına özgü, verniklerde ve parfümlerde kullanılan şeffaf sarımsı balsam capivi n.
yüksek derecede tokluk sergileyen şeffaf bir seramik bileşik aluminum oxynitride n.
elemi reçinesinden elde edilen şeffaf, renksiz bir yağ elemin n.
çinko ve amilden oluşan renksiz ve şeffaf bir sıvı zinc amyle n.
çinko ve etilden oluşan renksiz şeffaf ve zehirli bir sıvı zinc ethyl n.
çeşitli sebze ve hayvansal maddelerden kuru damıtma ile elde edilen şeffaf, yağlı bir sıvı eupione n.
tatlı kokulu şeffaf bir sıvı hypnone n.
şeffaf veya sarı renkli monobazik bir asit hypophosphorous acid n.
yarı şeffaf translucid adj.
Biology
(numuneleri) sıvıya daldırarak şeffaf hale getirmek clear v.
neredeyse şeffaf hyaline adj.
küçük şeffaf benekleri olan perforate adj.
Biochemistry
bitkilerin hava organlarını örten ince şeffaf zar olarak meydana gelen bir selüloz cutose n.
Marine Biology
şeffaf ve halkalı deniz solucanlarını içeren bir cins tomopteris n.
şeffaf kafa macropinna microstoma balığı macropinna microstoma n.
şeffaf kafalı balık macropinna microstoma n.
anatina ve akraba cinslere ait çift kabuklu tuzlu su istiridyelerinin şeffaf kabuğu lantern shell n.
güney amerika'ya özgü küçük şeffaf bir tatlı su balığı x-ray fish (pristella maxillaris) n.
çok ince, yassı ve şeffaf gövdesi olan bir deniz balığı morris n.
şeffaf kabuklu larvası glass shrimp n.
şeffaf kabuklu larvası glass-crab n.
eski dünya'da yaşayan, centropomidae familyasına mensup ambassis cinsi şeffaf gövdeli küçük balıklara verilen ad glassfish n.
solucanımsı şeffaf gövdeleri bulunan, kıllı çeneliler şubesine mensup çeşitli küçük planktonik deniz canlılarına verilen ad glassworm n.
solucanımsı şeffaf gövdeleri bulunan, kıllı çeneliler şubesine mensup çeşitli küçük planktonik deniz canlılarına verilen ad arrowworm n.
solucanımsı şeffaf gövdeleri bulunan, kıllı çeneliler şubesine mensup çeşitli küçük planktonik deniz canlılarına verilen ad arrow-worm n.
beyazımsı veya şeffaf çeşitli balıklara verilen ad ghostfish n.
şeffaf ve serbest yüzücü bir halkalı solucan grubu gymnocopa n.
serbest yüzen şeffaf ve parlak renkli formları içine alan bir hydrozoa takımı siphonophora n.
Astronomy
uzay mekiğinin uç kısmında bulunan gözlem amaçlı şeffaf kubbe astrohatch n.
uzay mekiğinin uç kısmında bulunan gözlem amaçlı şeffaf kubbe astrodome n.
(ptolemaik sistemde) sabit yıldız ve primum mobile bölgeleri arasında var olduğuna inanılan iki şeffaf küre crystalline heavens n.
Zoology
vitrina ve akraba cinsileri oluşturan çeşitli şeffaf ve küçük kara salyangozlarına verilen ad glass-snail n.
şeffaf, ince ve hassas kabuklu bir karasal karındanbacaklı cinsi vitrina n.
Botanic
zincir biçiminde dizilmiş şeffaf sporları olan mantar cinsi ceratostomella n.
History
şeffaf ayakkabı jelly shoe n.
Meteorology
şeffaf buz glazed frost n.
şeffaf buz glaze n.
Geology
vezüv yanardağı'ndaki volkanik maddede bulunan kahverengi veya turuncu renkte şeffaf camsı bir mineral humite n.
şeffaf kuvars crystal n.
Military
radar sonuçlarının karşılaştırılması ve tanımlanması için radar ekranına yerleştirilmiş şeffaf tabaka radarscope overlay n.
şeffaf kağıtla kestirme tracing paper resection n.
şeffaf kanat buzu glaze n.
şeffaf kağıtla kestirme yöntemi tracing paper method n.
şeffaf tatbik krokisi block plot n.
şeffaf kanat buzu clear ice n.
Sport
içine insan girebilen büyük, hava yastıklı şeffaf eğlence topu zorb n.
şeffaf eğlence topu içine girerek dolaşan kimse zorbonaut n.
(buz hokeyinde) hokey sahasını çevreleyen şeffaf siper glass n.
şeffaf eğlence topu içine girerek dolaşmak zorb v.
Art
seramik veya porselene şeffaf sır uygulama aemail ombrant n.
ziftten elde edilen şeffaf kahverengi bir pigment veya cila bitumen n.
Painting
renk tonları ile oynamak için tablo yüzeyine uygulanan yarı şeffaf tabaka glaze n.
renk tonları ile oynamak için tablo yüzeyini yarı şeffaf bir tabaka ile kaplamak glaze v.
Theatre
tiyatro kostümlerinde, sahne dekorlarında ve perdelerde kullanılan, sert bir yüzeyi olan, şeffaf, pamuklu bez veya keten theatrical gauze n.
Photography
şeffaf kayrak taşı transparent slate n.
şeffaf olmayan malzemeleri görüntülemek için kullanılan projektör opaque projector [us/canada] n.
film veya klişe yüzeyindeki şeffaf nokta pinhole n.
(baskı üzerindeki lekeleri) şeffaf pigment ile çıkarmak spot v.
Librarianship
çocuklara okumayı öğretme amacıyla kullanılan ve şeffaf boynuz kağıdı ile korunan tek sayfalık eski bir el kitabı hornbook n.
Archaic
camsı şeffaf yüzey hyaline n.
Entomology
(bazı güvelerin kanatlarında) şeffaf benek fenestra n.
ince, şeffaf, ağsı kanatları olan (sinek, böcek) lace-winged adj.
Star Wars
şeffaf çelik transparisteel n.