1 |
be released |
serbest bırakılmak |
v. |
|
- Sami has just been released.
- Sami az önce serbest bırakıldı.
- Tom will be released on Monday.
- Tom pazartesi günü serbest bırakılacak.
- I've been released.
- Ben serbest bırakıldım.
- Tom has been released.
- Tom serbest bırakıldı.
- The prisoners have been released.
- Mahkumlar serbest bırakıldı.
- The hostages will be released.
- Rehineler serbest bırakılacak.
- Sami was released and went about his daily life.
- Sami serbest bırakıldı ve günlük hayatına devam etti.
- Tom has been released from jail.
- Tom hapishaneden serbest bırakıldı.
- Tom was released immediately.
- Tom hemen serbest bırakıldı.
- Sami is being released on Saturday.
- Sami Cumartesi günü serbest bırakılıyor.
- Three of the hostages have been released.
- Rehinelerden üçü serbest bırakıldı.
- Have the prisoners been released?
- Mahkûmlar serbest bırakıldı mı?
- Tom has been released on bond.
- Tom kefaletle serbest bırakıldı.
- I hear he was released after five years in prison.
- Onun hapishanedeki beş yıldan sonra serbest bırakıldığını duydum.
- Three hostages have been released.
- Üç rehine serbest bırakıldı.
- Tom has just been released from jail.
- Tom az önce hapishaneden serbest bırakıldı.
- Tom was captured, but he's been released.
- Tom yakalandı ama serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison last week.
- Tom geçen hafta hapishaneden serbest bırakıldı.
- All the hostages were released unharmed.
- Tüm rehineler sağ salim serbest bırakıldı.
- The hostages will be released before Christmas.
- Rehineler Noel'den önce serbest bırakılacak.
- Dan was released in 2006.
- Dan 2006 yılında serbest bırakıldı.
- Tom and the other hostages have been released.
- Tom ve diğer rehineler serbest bırakıldı.
- Fadil was released in 1990.
- Fadıl 1990 yılında serbest bırakıldı.
- All the hostages were released unharmed.
- Bütün rehineler zarar görmeden serbest bırakıldı.
- The hostages will be released.
- Rehineler serbest bırakılacaktır.
- He was released from custody yesterday.
- Dün gözaltından serbest bırakıldı.
- Sami will never be released.
- Sami asla serbest bırakılmayacak.
- Tom was released.
- Tom serbest bırakıldı.
- The hostages will be released before Christmas.
- Rehineler Noelden önce serbest bırakılacak.
- Tom hasn't been released yet.
- Tom henüz serbest bırakılmadı.
- Fadil was released in 1990.
- Fadıl 1990 yılında serbest bırakılmıştır.
- All the hostages were released unharmed.
- Tüm rehineler zarar verilmeden serbest bırakıldı.
- Tom was released for good behavior.
- Tom iyi hal nedeniyle serbest bırakıldı.
- Fadil will be released next year.
- Fadıl gelecek yıl serbest bırakılacak.
- Six of those detained were released after being interrogated at the İzmir Police Department.
- Gözaltına alınanlardan altısı İzmir Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgularının ardından serbest bırakıldı.
- I've been released.
- Serbest bırakıldım.
- Tom has been released from prison.
- Tom hapishaneden serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison on October 20th.
- Tom 20 Ekim'de hapishaneden serbest bırakıldı.
- Sami was released in 2006.
- Sami 2006'da serbest bırakıldı.
- You will be released.
- Sen serbest bırakılacaksın.
- The hostages will be released tomorrow.
- Rehineler yarın serbest bırakılacak.
- I hear he was released after five years in prison.
- Beş yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakıldığını duydum.
- Sami was released in 1996.
- Sami 1996'da serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison in October.
- Tom ekim ayında hapishaneden serbest bırakıldı.
- Sami was released on parole.
- Sami şartlı tahliye ile serbest bırakıldı.
- Layla was released in 2007.
- Layla 2007'de serbest bırakıldı.
- The prisoner was released.
- Mahkûm serbest bırakıldı.
- The hostages will be released tomorrow.
- Rehineler yarın serbest bırakılmış olacak.
- Sami has just been released.
- Sami yeni serbest bırakıldı.
- Has Tom been released?
- Tom serbest bırakıldı mı?
- No one will be released.
- Kimse serbest bırakılmayacak.
- Tom was released for good behavior.
- Tom iyi halden serbest bırakıldı.
- Tom will be released Monday.
- Tom Pazartesi serbest bırakılacak.
- The man the police arrested has now been released.
- Polisin tutukladığı adam şimdi serbest bırakıldı.
- Sami was released on parole.
- Sami şartlı tahliyeyle serbest bırakıldı.
- The two men were released from jail.
- İki adam hapishaneden serbest bırakıldı.
- Layla was released in 2007.
- Leyla 2007'de serbest bırakıldı.
- Tom was released from prison in 2013.
- Tom 2013'te cezaevinden serbest bırakıldı.
- The prisoners were released.
- Mahkumlar serbest bırakıldı.
- Sami was released from prison.
- Sami hapishaneden serbest bırakıldı.
- You will be released.
- Serbest bırakılacaksın.
- I don't know when the prisoners will be released.
- Mahkumların ne zaman serbest bırakılacağını bilmiyorum.
- All the hostages were released unharmed.
- Tüm rehineler zarar görmeden serbest bırakıldı.
- Tom will be released Monday.
- Tom pazartesi günü serbest bırakılacak.
- Sooner or later, the hostages will be released.
- Er ya da geç rehineler serbest bırakılacak.
- Dan was released in 2006.
- Dan 2006'da serbest bırakıldı.
- Have the prisoners been released?
- Mahkumlar serbest bırakıldı mı?
- Tom will never be released from prison.
- Tom hapishaneden asla serbest bırakılmayacak.
Show More (65)
|
2 |
be released |
çıkmak |
v. |
|
- When will Tom be released from prison?
- Tom ne zaman hapisten çıkacak?
- He was released from prison immediately after the war.
- O, savaştan hemen sonra cezaevinden çıkarıldı.
- Some employers are reluctant to take on people who have recently been released from jail.
- Bazı işverenler hapisten yeni çıkmış kişileri işe almakta isteksiz davranıyor.
- Tom was released from prison on October 20th.
- Tom 20 Ekim'de hapisten çıktı.
- Sami converted to Islam a few months after he was released from jail.
- Sami hapisten çıktıktan birkaç ay sonra İslam'ı seçti.
- When a new electronic device is released, everyone goes crazy.
- Yeni bir elektronik cihaz çıktığında herkes çılgına döner.
- Sami was released from prison.
- Sami hapisten çıktı.
- Tom has been released from jail.
- Tom hapisten çıktı.
- Sami was released from jail in 2016.
- Sami 2016'da hapisten çıktı.
- Tom was released from prison on Monday.
- Tom pazartesi günü hapisten çıktı.
- The iPhone 5 was released yesterday.
- iPhone 5 dün piyasaya çıktı.
- Some employers are reluctant to take on people who have recently been released from jail.
- Bazı işverenler, hapishaneden yeni çıkmış insanları işe almaya isteksizdirler.
- Tom was released from prison in 2013.
- Tom 2013 yılında hapisten çıktı.
- He was released from prison immediately after the war.
- Savaştan hemen sonra hapisten çıktı.
- Sami converted to Islam a few months after he was released from jail.
- Sami hapisten çıktıktan birkaç ay sonra Müslüman oldu.
- Tom has just been released from prison.
- Tom hapisten yeni çıktı.
- When will Tom be released from prison?
- Tom hapisten ne zaman çıkar?
- The two men were released from jail.
- İki adam hapisten çıkmıştı.
- Tom was released from prison in 2003.
- Tom 2003 yılında hapisten çıktı.
- Tom is never going to be released from prison.
- Tom asla hapisten çıkmayacak.
- Tom has been released from prison.
- Tom hapisten çıktı.
- He was released from prison last month.
- Geçen ay hapisten çıktı.
- Tom was released from prison last month.
- Tom geçen ay hapisten çıktı.
Show More (20)
|
3 |
be released |
serbest kalmak |
v. |
|
- The magic lamp broke open and the genie was released.
- Sihirli lamba kırılarak açıldı ve cin serbest kaldı.
- The magic lamp broke open and the genie was released.
- Sihirli lamba kırılıp açıldı ve cin serbest kaldı.
Show More (-1)
|
4 |
be released |
gösterime girmek |
v. |
|
- When will the film be released?
- Film ne zaman gösterime girecek?
- The film I told you about has been released.
- Sana bahsettiğim film gösterime girdi.
Show More (-1)
|
5 |
be released |
taburcu olmak |
v. |
|
- He was released from the hospital last month.
- Geçen ay taburcu oldu.
Show More (-2)
|