1 |
call back |
geri aramak |
v. |
|
- This applies in particular to the issue of call back that we have also been discussing today.
- Bu durum özellikle bugün de tartışmakta olduğumuz geri arama konusu için geçerlidir.
- Our group came up with a proposal for a call back procedure.
- Grubumuz geri arama prosedürü için bir öneri geliştirdi.
- We are calling back the manager.
- Biz yöneticiyi geri arıyoruz.
- Tom left a message, but Mary didn't call back.
- Tom bir mesaj bıraktı ama Mary geri aramadı.
- Tom hasn't called back yet.
- Tom henüz geri aramadı.
- Tell her I'll call back.
- Ona geri arayacağımı söyle.
- I called him a few times, but he hasn't called back.
- Onu birkaç kez aradım ama geri aramadı.
- Tom said he'd call back as soon as he could.
- Tom elinden geldiği kadar çabuk geri arayacağını söyledi.
- Tom is calling back.
- Tom geri arıyor.
- Tom won't call back until the meeting's over.
- Tom toplantı bitinceye kadar geri aramayacak.
- Can you tell them to call back?
- Onlara geri aramalarını söyler misin?
- Tell him I'll call back.
- Ona geri arayacağımı söyle.
- Tom left a message, but Mary didn't call back.
- Tom mesaj bıraktı ama Mary geri aramadı.
- You never called back.
- Hiç geri aramadın.
- Tom will call back.
- Tom geri arayacak.
- I'll call back.
- Geri arayacağım.
- Tom called back.
- Tom geri aradı.
- Do you want me to call back?
- Geri aramamı istiyor musun?
- Tom doubted that Mary would call back.
- Tom, Mary'nin geri arayacağından şüphe ediyordu.
- Your friend said he would call back.
- Senin arkadaşın geri arayacağını söyledi.
- Tell them I'll call back.
- Onlara geri arayacağımı söyle.
- Tell him I'll call back later.
- Ona sonra geri arayacağımı söyle.
- Does Tom want me to call back?
- Tom geri aramamı istiyor mu?
- Can you tell Tom to call back?
- Tom'a geri aramasını söyler misin?
- Tell her I'll call back later.
- Ona sonra geri arayacağımı söyle.
- I am calling back my wife.
- Eşimi geri arayacağım.
- I'll call back at four o'clock.
- Saat dörtte geri arayacağım.
- We'll call back in thirty minutes.
- Otuz dakika içinde geri arayacağız.
- Can you tell her to call back?
- Kadına geri aramasını söyler misin?
- Your friend said he would call back.
- Arkadaşın geri arayacağını söyledi.
- Do you want me to call back?
- Geri aramamı ister misin?
- Tom is going to call back.
- Tom geri arayacak.
- Can you tell him to call back?
- Ona geri aramasını söyler misiniz?
Show More (30)
|
2 |
call back |
tekrar aramak |
v. |
|
- We'll call back.
- Tekrar ararız.
- I'll call back later.
- Daha sonra tekrar arayacağım.
- I'll call back later.
- Sonra tekrar arayacağım.
- Can you tell him to call back?
- Ona tekrar aramasını söyler misiniz?
- I'll call back soon.
- Yakında tekrar arayacağım.
- I'll call back a bit later.
- Biraz sonra tekrar arayacağım.
- Tom hasn't called back yet.
- Tom henüz tekrar aramadı.
- Tom is going to call back.
- Tom tekrar arayacak.
- Can you tell them to call back?
- Onlara tekrar aramasını söyler misiniz?
- I'll call back at four o'clock.
- Saat dörtte tekrar arayacağım.
- I'll call back as soon as I can.
- En kısa zamanda tekrar arayacağım.
- The number is not available now, try to call back later.
- Numaraya şu anda ulaşılamıyor, daha sonra tekrar aramayı deneyin.
- Can you call back later?
- Daha sonra tekrar arayabilir misin?
- Tell him I'll call back later.
- Ona daha sonra tekrar arayacağımı söyle.
- We'll call back.
- Tekrar arayacağız.
- I'll have to call back.
- Tekrar aramam gerekecek.
- Can you tell her to call back?
- Ona tekrar aramasını söyler misiniz?
- We'll call back in thirty minutes.
- Otuz dakika sonra tekrar ararız.
- Tell him I'll call back.
- Ona tekrar arayacağımı söyle.
- I'll call back in twenty minutes.
- Yirmi dakika içinde tekrar arayacağım.
- I'll call back as soon as I can.
- Elimden geldiğince kısa sürede tekrar arayacağım.
- Please call back.
- Lütfen tekrar arayın.
- Tell them I'll call back.
- Onlara tekrar arayacağımı söyle.
- I'll call back a bit later.
- Biraz sonra tekrar ararım.
- I will call back a bit later.
- Biraz sonra tekrar arayacağım.
- I'll call back in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde tekrar arayacağım.
- Tell her I'll call back later.
- Ona daha sonra tekrar arayacağımı söyle.
- Tom will call back.
- Tom tekrar arayacak.
- Thanks for calling back.
- Tekrar aradığın için teşekkürler.
- Tell her I'll call back.
- Ona tekrar arayacağımı söyledim.
Show More (27)
|
3 |
call back |
geri çağırmak |
v. |
|
- He thought Parliament should have the possibility of calling back implementing measures.
- Parlamentonun uygulama tedbirlerini geri çağırma imkanına sahip olması gerektiğini düşündü.
- We should have the right to call back an implementing measure.
- Bir uygulama tedbirini geri çağırma hakkına sahip olmalıyız.
- But what is the position on the call back or fall back position which Parliament keeps calling for?
- Peki Parlamentonun sürekli talep ettiği geri çağırma ya da geri çekilme tutumu nedir?
- Tom is calling back.
- Tom geri çağırıyor.
- We are calling back the manager.
- Müdürü geri çağırıyoruz.
- I am calling back my wife.
- Karımı geri çağırıyorum.
Show More (3)
|
4 |
call back |
dönmek |
v. |
|
- I'll call back in a few minutes.
- Birkaç dakika içinde geri döneceğim.
Show More (-2)
|