| 1 |
eat up |
yemek |
v. |
|
- Within a few minutes, Tom had eaten up all the food on the table.
- Tom masanın üzerindeki yemeği birkaç dakika içinde yemiş.
- Within a few minutes, Tom had eaten up all the food on the table.
- Birkaç dakika içinde Tom masadaki tüm yemeği yedi.
- They ate up all the cake.
- Onlar bütün pastayı yediler.
- Within a couple of minutes, she had eaten up all the bread and cheese.
- Birkaç dakika içinde bütün ekmek ve peyniri yemişti.
- They ate up all the cake.
- Bütün pastayı yediler.
- Within a few minutes, he had eaten up all the food on the table.
- Birkaç dakika içinde masadaki tüm yemeği yedi.
- Within a couple of minutes, she had eaten up all the bread and cheese.
- O, birkaç dakika içinde tüm ekmek ve peynir yemiş.
Show More (4)
|
| 2 |
eat up |
tüketmek |
v. |
|
- This application just eats up your battery.
- Bu uygulama sadece pilinizi tüketiyor.
- This application just eats up your battery.
- Bu uygulama, tek kelimeyle, pilini tüketiyor.
Show More (-1)
|
| 3 |
eat up |
yiyip bitirmek |
v. |
|
- Please eat up your dinner.
- Lütfen akşam yemeğini bitir.
Show More (-2)
|
| 4 |
eat up |
harcamak |
v. |
|
- We're eating up a lot of time writing letters by hand.
- Elle mektup yazarak çok zaman harcıyoruz.
Show More (-2)
|
| 5 |
eat up |
yenmek |
v. |
|
- The cake was all eaten up before I got home.
- Ben eve gelmeden önce pastanın hepsi yenmişti.
Show More (-2)
|
