1 |
knight |
şövalye |
n. |
|
- The lord was protected well by his knights.
- Lord, şövalyeleri tarafından iyi korunuyordu.
- The bold knight didn't hesitate to go on the offensive when the time came.
- Cesur şövalye, zamanı geldiğinde saldırıya geçmekte tereddüt etmedi.
- The knight Tristan loved the princess Iseult.
- Şövalye Tristan, Prenses Iseult'u seviyordu.
- He is a knight of nobility without fear and blame.
- O, korkusuz ve suçsuz bir asalet şövalyesidir.
- The knight fell in battle.
- Şövalye savaşta düştü.
- Tom is a knight.
- Tom bir şövalye.
- The horse must have stumbled and have toppled the knight.
- At tökezleyip şovalyeyi düşürmüş olmalı.
- The horse must have stumbled and have toppled the knight.
- At tökezlemiş ve şövalyeyi devirmiş olmalı.
- Tom is a knight.
- Tom bir şövalyedir.
- A knight without a lady was like a tree without leaves.
- Hanımefendisi olmayan bir şövalye yapraksız bir ağaç gibiydi.
- She's waiting for a knight on a white horse to take her away.
- Beyaz atlı bir şövalyenin onu alıp götürmesini bekliyor.
- Chris defeated the vampire knight!
- Chris vampir şövalyeyi yendi!
- A knight without a lady was like a tree without leaves.
- Hanımefendisiz bir şövalye, yapraksız bir ağaç gibidir.
- Look at that knight on the horse.
- Atın üstündeki şu şövalyeye bak.
- Chris defeated the vampire knight!
- Chris, vampir şövalyeyi yendi!
Show More (12)
|
2 |
knight |
şövalye ilan etmek |
v. |
|
- After he was knighted he worked more passionately.
- Şövalye ilan edildikten sonra daha büyük bir şevkle çalıştı.
- The king knighted the soldier for his valor.
- Kral, cesaretinden dolayı askeri şövalye ilan etti.
- He was knighted.
- Şövalye ilan edildi.
- Tom should be knighted.
- Tom şövalye ilan edilmeli.
- Tom was knighted in 2013.
- Tom 2013'te şövalye ilan edildi.
- Tom was knighted by Queen Mary.
- Tom, Kraliçe Mary tarafından şövalye ilan edildi.
Show More (3)
|
3 |
knight |
at |
n. |
|
- I captured Tom's queen with my knight.
- Atımla Tom'un vezirini yedim.
- I captured Tom's queen with my knight.
- Tom'un vezirini atımla ele geçirdim.
Show More (-1)
|
4 |
knight |
at (satranç) |
n. |
|
- He lost one of his knights when he made the wrong move.
- Yanlış hamle yapınca atlarından birini kaybetti.
Show More (-2)
|
5 |
knight |
şövalye ilan edilen |
n. |
|
- The former President became a knight.
- Eski Başkan şövalye ilan edildi.
Show More (-2)
|