Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | miss out on (something) v. | (bir şey) fırsatını kaçırmak | ||
It would be a pity if you missed out on seeing Tom while you're in Boston. Boston'dayken Tom'u görme fırsatını kaçırırsan yazık olur. More Sentences |
||||
Phrasals | miss out on (something) v. | (bir şey) hakkını/şansını kaybetmek | ||
Phrasals | miss out on (something) v. | (bir şeyi) kaçırmak |