1 |
quarry |
taş ocağı |
n. |
|
- That hill is becoming a quarry.
- O tepe taş ocağına dönüşüyor.
- There's a rock quarry ten miles west of town.
- Şehrin on mil batısında bir taş ocağı var.
- The old quarry is now a popular swimming hole.
- Eski taş ocağı şimdi popüler bir yüzme yeri.
- There's a rock quarry ten miles west of town.
- Şehrin 10 mil batısında bir taş ocağı var.
- He drowned in a quarry.
- O bir taş ocağında boğuldu.
- He drowned in a quarry.
- Bir taş ocağında boğuldu.
- There is a rock quarry just north of town.
- Şehrin hemen kuzeyinde bir taş ocağı var.
- The old quarry is now a popular swimming hole.
- Eski taş ocağı şimdi popüler bir yüzme yeridir.
Show More (5)
|
2 |
quarry |
av |
n. |
|
- Their quarry was too fast for the wolves.
- Avları kurtlar için fazla hızlıydı.
Show More (-2)
|
3 |
quarry |
taşocağından taş çıkarmak |
v. |
|
- Quarrying was started after they got permission.
- İzin alındıktan sonra taşocağından taş çıkarmaya başlandı.
Show More (-2)
|