areas - Turc Anglais Dictionnaire

areas

Sens de "areas" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 149 résultat(s)

Anglais Turc
General
rural areas n. kırsal bölgeler
Democracy cannot filter from the presidential palace down to the rural areas.
Demokrasi cumhurbaşkanlığı sarayından kırsal bölgelere kadar inemiyor.

More Sentences
rest areas n. dinlenme alanları
Tom stopped at a rest area.
Tom bir dinlenme alanında durdu.

More Sentences
common areas n. ortak alanlar
However, there will be no common area without common construction.
Ancak ortak yapı olmadan ortak alan olmaz.

More Sentences
other areas n. diğer alanlar
We must move forward in other areas as well.
Diğer alanlarda da ilerleme kaydetmeliyiz.

More Sentences
Phrases
in all areas expr. her alanda
We agree that the EU must combat international terrorism in all areas.
AB'nin uluslararası terörizmle her alanda mücadele etmesi gerektiği konusunda hemfikiriz.

More Sentences
Trade/Economic
areas of activity n. faaliyet alanları
The extreme diversity of the areas of activity addressed in the Lannoye report underlines this risk of distraction.
Lannoye raporunda ele alınan faaliyet alanlarının aşırı çeşitliliği bu dikkat dağınıklığı riskinin altını çizmektedir.

More Sentences
free trade areas n. serbest ticaret alanları
Does this mean that we are neglecting free trade areas?
Bu, serbest ticaret alanlarını ihmal ettiğimiz anlamına mı geliyor?

More Sentences
Technical
small areas n. küçük alanlar
To maintain national navigation systems and fragment the airspace into small areas would not be conducive to safety.
Ulusal seyrüsefer sistemlerini sürdürmek ve hava sahasını küçük alanlara bölmek güvenlik için elverişli olmayacaktır.

More Sentences
Telecom
priority areas n. öncelikli alanlar
Priority areas for action must, nevertheless, be identified according to trends in crime in the Union.
Bununla birlikte eylem için öncelikli alanlar Birlik içindeki suç eğilimlerine göre belirlenmelidir.

More Sentences
Sport
green areas n. yeşil alanlar
Well, if there is an opportunity to walk in green areas.
Yani, tabii yeşil alanlarda yürüme imkanı varsa.

More Sentences
General
pedestrian areas n. yaya alanları
designation of specific areas n. özel bölgeler tasarımı
metropolitan areas n. metropoliten alanlar
recreation use areas n. rekreasyon kullanım sahası
ministry of agriculture and rural areas n. tarım ve köyişleri bakanlığı
areas of usage n. kullanım alanları
recreation areas n. rekreasyon alanları
high probable risk areas for disaster n. afetin olabileceği yüksek riskli yerler
law of equal areas n. eşit alanlar kanunu
protected areas n. koruma alanları
health service areas n. sağlık hizmetleri alanı
common use areas n. ortak kullanım alanları
common use areas n. ortak kullanım mekanları
common use areas n. müşterek kullanım alanları
wilderness areas n. kırlar
snow-covered areas n. kar kaplı yerler
recreational areas n. dinlenme alanları
avalanche-prone areas n. çığ tehlikesi olan bölgeler
main areas of activity n. esas faaliyet alanları
problem areas in the body n. vücuttaki sorunlu bölgeler
less developed areas n. daha az gelişmiş alanlar
urban areas n. kentsel alanlar
urban and rural areas n. kentsel ve kırsal alanlar
peri-urban areas n. şehrin çevresindeki alanlar (yerleşim yerleri)
turkey's rural areas n. türkiye'nin kırsal kesimleri
newly developed areas of the city n. şehrin yeni gelişmiş bölgeleri
closed areas n. kapalı alanlar
densely populated areas n. nüfusu yoğun bölgeler
valuable areas n. değerli alanlar
revolutions in many fields/areas n. birçok alandaki devrimler
fill the areas v. alanları doldurmak
in the areas of adv. alanlarında
in well-lit areas adv. iyi aydınlatılmış alanlarda
in the areas of prep. konularında
Trade/Economic
large storage areas n. geniş depolama sahaları
large storage areas n. geniş depolama alanları
free trade areas n. serbest bölgeler
free trade areas n. serbest ticaret alanı veya bölgeleri
new work areas n. yeni iş sahaları
Politics
common european priority areas n. avrupa müşterek öncelikli alanlar
environmentally sensitive areas programme esa programme n. çevresel duyarlı alanlar programı
federally administered tribal areas n. federal yönetime tabi kabileler bölgesi
areas of influence n. etki alanları
federally administered tribal areas n. federal hükümetçe yönetilen kabile bölgesi
federally administered tribal areas n. federal yönetim altındaki kabile bölgeleri
depressed areas n. geri bırakılmış bölgeler
specially protected environment areas n. özel çevre koruma alanları
areas of responsibility n. sorumluluk bölgesi
technology development areas n. teknoloji geliştirme bölgeleri
areas of core expertise n. temel uzmanlık alanları
thematic areas n. tematik alanlar
international center for agricultural research in the dry areas n. uluslararası kurak alanlar tarımsal araştırma merkezi
wildlife protection areas n. yaban hayatı koruma alanları
Institutes
common european priority areas n. avrupa müşterek öncelik alanları
environmental protection agency for special areas n. özel çevre koruma kurumu başkanlığı
Tourism
non-smoking areas n. sigara içmenin yasak olduğu alanlar
nonsmoking areas n. sigara içmenin yasak olduğu alanlar
historic areas n. tarihi alanlar
Technical
areas and volumes n. alanlar ve hacimler
coaxial double ring test on flat specimens with large test surface areas n. büyük deney yüzey alanlı düz deney parçalarında aynı eksenli çift halka deneyi
bearing areas n. dönme bölgesi
drainage areas n. drenaj alanları
bearing areas n. hareketli bölge
wet areas n. ıslak mekanlar
coaxial double ring test on flat specimens with small test surface areas n. küçük deney yüzey alanlı düz deney parçalarında aynı eksenli çift halka deneyi
small dot-like areas n. küçük nokta benzeri alanlar
areas of stray-current interference n. serseri akım girişim alanları
electrical installations in hazardous areas n. tehlikeli alanlarda elektrik tesisatı
vehicular and pedestrian areas n. taşıt ve yaya trafiğine maruz alanlar
defined functional areas n. tanımlı fonksiyonel alanlar
body surface areas n. vücut yüzey alanları
Computer
drop areas n. bırakma alanları
ospf areas n. ospf alanları
system and data areas n. sistem ve veri alanları
areas of the disk to scan n. taranacak disk alanı
show areas expr. alanları göster
Construction
regulations for the structures to be built in disaster areas n. afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkında yönetmelik
slum areas n. gecekondu bölgesi
submerged areas n. su altında kalan bölümler
high-density housing areas n. yüksek yoğunluklu konut alanları
Traffic
industrial areas n. endüstriyel alanlar
nontraffic areas n. trafikten uzak alanlar
vehicular and pedestrian areas n. yaya ve araç trafiğine açık alanlar
Aeronautic
nonmovement areas n. hareketsiz sahalar
runway end safety areas n. pist sonu emniyet alanları
Marine
delimitation of maritime areas n. deniz alanlarının sınırlandırılması
land reclamation works in coastal areas n. kıyı alanlarındaki kullanılabilir yerlerdeki çalışmalar
areas of specified observation n. özel gözlem alanları
loading areas n. yükleme alanları
areas of intensified observation n. yoğunlaştırılmış gözlem alanları
Petrol
bunded areas n. setle çevrelenmiş alanlar
Medical
areas of ground-glass density n. buzlu cam yoğunluk alanları
sun-exposed areas of skin n. derinin güneş gören bölgeleri
sun-exposed areas n. güneş gören alanlar
hyperintense nodular areas n. hiperintens nodüler bölgeler
intertriginous areas n. kıvrım bölgeleri
centrally-localized ring shaped areas n. merkezi yerleşimli halka şekilli alanlar
seborrheic areas n. seboreik bölgeler
different areas of the body n. vücudun değişik bölgeleri
Psychology
prefrontal areas n. alın bölgeleri
sensory areas n. duyu alanları
motor areas n. motor alanları
silent areas n. sessiz alanlar
Physics
law of areas n. eşit alanlar kanunu
Astronomy
law of areas n. kepler'in ikinci yasası
law of areas n. alanlar yasası
law of areas n. eşit alanlar kanunu
conservation of areas n. gezegenden güneş'e doğru çizilen yarıçap vektörünün eşit zamanda eşit miktarda alan taraması prensibi
Agriculture
open-green areas n. açık yeşil alanlar
planted areas n. ekili alanlar
hydrologic areas n. hidrolojik sahalar
semi-arid areas n. yarı kurak alanlar
Forestry
afforestation areas n. ağaçlandırma alanları
plantation areas n. ağaçlandırma alanları
forest area within protected areas n. korunan alanlar içinde orman alanı
selectively logged-over areas n. üzerinde orman emvalinin seçildiği bölgeler
Education
politics of extraterritorial areas n. sınırötesi bölgeler siyaseti
Environment
hazardous areas n. afet alanları
district meter areas (dma) n. bölgesel ölçüm alanları
waste storage areas n. çöp biriktirme alanları
sensitive areas n. hassas bölgeler
critical areas n. kritik alanlar
release to uncontrolled areas n. kontrolsüz alana salıverme
special areas for conservation (sac) n. korunacak özel alan
classification of hazardous areas n. tehlikeli alanların sınıflandırılması
Geography
low plato areas n. alçak plato alanları
drought-prone areas n. kuraklığa meyilli bölgeler
drought-prone areas n. kuraklık geçirmeye meyilli bölgeler
drought-prone areas n. kuraklığa yatkın bölgeler
Geology
surrounding fault areas n. çevreleyen fay bölgeleri
exposed over large areas adj. geniş yayılım gösteren
Military
contamination control areas n. kirlilik kontrol sahaları
summary areas n. özet rapor sahaları
unrestricted areas n. serbest bölgeler
restricted and prohibited areas n. tahditli ve yasak bölgeler
unrestricted areas n. yasak olmayan bölgeler
supervisory and information system for local areas n. yerel alanlar için bilgi ve gözetim sistemi
obstacle restricted areas n. bir alandaki engellerin türünü veya sayısını sınırlamak için kullanılan bir komuta ve kontrol tedbiri
sea areas n. amfibi hedef bölgesinde görev kuvveti gemilerinin yerleştirildiği alan

Sens de "areas" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Trade/Economic
areas of common prosperity ortak refah alanları n.