back up! - Turc Anglais Dictionnaire

back up!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "back up!" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 261 résultat(s)

Anglais Turc
General
back up plan n. yedek plan
Tom had a back up plan in case something went wrong.
Bir şeyin aksama ihtimaline karşın Tom'un bir yedek planı vardı.

More Sentences
back up v. geri sürmek
Yesterday, when Tom was backing up his car, he ran over Mary's bicycle.
Dün Tom arabasını geri sürerken Mary'nin bisikletini ezdi.

More Sentences
back up v. desteklemek
You can speak your mind, but you also have to back up your words by action.
Aklınızdan geçenleri söyleyebilirsiniz, ancak sözlerinizi eylemle de desteklemeniz gerekir.

More Sentences
Phrasals
back up v. tıkanmak
Traffic downtown is all backed up.
Şehir merkezindeki trafik tıkanmış durumda.

More Sentences
get back up v. tekrar ayağa kalkmak
When he got back up on his feet, the girl and the goat had disappeared.
Tekrar ayağa kalktığında, kız ve keçi ortadan kaybolmuştu.

More Sentences
Technical
back up v. desteklemek
We will have to try to back up our intentions with facts, concrete directives and answers to questions raised.
Niyetlerimizi gerçeklerle, somut yönergelerle ve sorulan sorulara vereceğimiz cevaplarla desteklemeye çalışmalıyız.

More Sentences
back up v. yedeklemek
The capability to back up files to a flash drive was introduced in this release.
Dosyaları bir flash sürücüye yedekleme özelliği bu sürümde tanıtıldı.

More Sentences
back-up adj. destek
Is the Commission aware of any European countries being prepared to provide those aid workers military back-up?
Komisyon, bu yardım görevlilerine askeri destek sağlamaya hazır olan herhangi bir Avrupa ülkesinden haberdar mı?

More Sentences
Computer
back-up n. yedekleme
There will also be a need for a number of other back-up measures.
Ayrıca bir dizi başka yedekleme önlemine de ihtiyaç duyulacaktır.

More Sentences
back up n. yedek
Tom had a back up plan in case something went wrong.
Bir şeyler ters giderse diye Tom'un yedek bir planı vardı.

More Sentences
back up expr. yedekle
Back up your files.
Dosyalarını yedekle.

More Sentences
General
back up electricity n. yedek elektrik
back-up n. arka
back-up n. yedekli
back-up n. rezerv
back up plan n. b planı
back up v. destek olmak
put somebody back up v. gıcık etmek
back up v. geri gitmek
back up v. desteklemek (kanıtla)
back up v. arka çıkmak
back up v. bilgisayar yedeklemek
fall back up v. son çare olarak başvurmak
back someone up v. arkasında olmak
back up v. yedeğini almak
be held as a back up v. yedekte bulundurulmak
be kept as a back up v. yedekte bulundurulmak
keep as a back-up v. yedekte bulundurmak
hook up the back v. (kamyonun vb) arkasını takmak
hook up the back v. (kamyon vb) arkayı takmak
call in for back up v. (polis) destek istemek
send back-up v. destek göndermek
Phrasals
back up v. arka çıkmak
back someone up v. birine arka çıkmak
back up v. destek olmak
back up v. destek sağlamak
back up v. yardımcı olmak
back (someone or something) up v. (birini/bir şeyi) geriye hareket ettirmek, sürmek, itmek
back (someone or something) up v. (birine/bir şeye) destek vermek/olmak
back (someone or something) up v. (birini/bir şeyi) desteklemek
back (someone or something) up v. (birine/bir şeye) arka çıkmak
back (someone or something) up v. (birine/bir şeye) yardımcı olmak
back something up v. bir şeyi/arabayı geri geri sürmek
back something up v. bir şeyi/arabayı geriye sürmek
back something up v. yolu tıkayıp akışı yavaşlatmak
back something up v. yolu tıkayıp yığılmaya neden olmak
back something up v. bir şeye arka çıkmak
back something up v. bir şeye destek vermek/olmak
back something up v. bir şeyi desteklemek
back up (to something) v. (söylenen bir şeye) geri dönmek
back up (to something) v. (bir şeye) geri sarmak
back (someone or something) up to (something) v. (bir şeye) yaslanmak
back (someone or something) up to (something) v. (bir şeye) dayanmak
back (someone or something) up to (something) v. arkası (bir şeyle) bitişik olmak
back (someone or something) up to (something) v. arkası (bir şeye) bakmak
back (someone or something) up to (something) v. arka tarafta (bir şeye) sınırı olmak
back (someone or something) up to (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) itmek
back (someone or something) up to (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) doğru hareket ettirmek
back (someone or something) up to (something) v. (birini/bir şeyi bir şeye) doğru geri sürmek
back someone or something up to someone or something v. birini/bir şeyi birine/bir şeye itmek
back someone or something up to someone or something v. birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek
back someone or something up to someone or something v. birini/bir şeyi geri birine/bir şeye doğru sürmek
and back someone or something up v. birini/bir şeyi birine/bir şeye itmek
and back someone or something up v. birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek
and back someone or something up v. birini/bir şeyi geri birine/bir şeye doğru sürmek
back up v. geri basmak
back up v. tekrar söylemek
back up v. söylediği bir şeye geri dönmek
back up v. geri sarmak
Colloquial
have one's back up v. tepesi atmak
have one's back up v. sinirlenmek
have one's back up v. savunmaya geçmek
have one's back up v. asabileşmek
have one's back up v. celallenmek
have one's back up v. hırçınlaşmak
have one's back up v. aksileşmek
have one's back up v. fevrileşmek
have one's back up v. huysuzlaşmak
have one's back up v. sinirli olmak
have one's back up v. öfkeli olmak
have one's back up v. tepesi atmış olmak
have one's back up v. asabi olmak
have one's back up v. hırçın olmak
have one's back up v. aksi olmak
have one's back up v. fevri olmak
have one's back up v. huysuz olmak
(one's) back is up expr. (biri) kızdı
(one's) back is up expr. (birinin) tepesi attı
(one's) back is up expr. (birinin) canı sıkıldı
(one's) back is up expr. (birinin) sinirleri ayakta
(one's) back is up expr. (biri) sinirlendi
(one's) back is up expr. (biri) gıcık oldu
Idioms
put one's back up v. inatla karşı gelmek
put one's back up v. birini çok kızdırmak
get one's back up v. tepesi atmak
get someone's back up v. birini gıcık etmek
put someone's back up v. birini uyuz etmek
put someone's back up v. birini çok kızdırmak
get one's back up v. barut kesilmek
get someone's back up v. birini çok öfkelendirmek
get someone's back up v. birini çok kızdırmak
put someone's back up v. birini gıcık etmek
get someone's back up v. birisinin canını sıkmak
put someone's back up v. birisinin canını sıkmak
put someone's back up v. birinin sinirlerini ayağa kaldırmak
get someone's back up v. birisini sıkmak
put someone's back up v. birini küplere bindirmek
put someone's back up v. birini sinirden kudurtmak
put someone's back up v. birini çok öfkelendirmek
back someone up v. birine arka çıkmak
get someone's back up v. birinin sinirlerini ayağa kaldırmak
put someone's back up v. birini çileden çıkarmak
get someone's back up v. birini uyuz etmek
get someone's back up v. birini sinirden kudurtmak
get someone's back up v. birini küplere bindirmek
be fed up to the back teeth v. canına tak etmek
put someone's back up v. çok sinirlendirmek
get someone's back up v. çok öfkelendirmek
get someone's back up v. gıcık etmek
get someone's back up v. küplere bindirmek
get someone's back up v. sinirden kudurtmak
get someone's back up v. sinirlerini ayağa kaldırmak
be up stumps and back to the pavilion v. tası tarağı toplayıp gider/gidelim/gitmek
end up back on the street v. tekrar sokaklara düşmek
make the hair stand up on the back of (one's) neck v. (birinin) tüylerini diken diken etmek
make the hair stand up on the back of (one's) neck v. (birinin) tüylerini ürpertmek
make the hair stand up on the back of (one's) neck v. (birini) dehşete düşürmek
make the hair stand up on the back of (one's) neck v. (birini) korkutmak
make one's hair stand up on the back of (one's) neck v. (birinin) tüylerini diken diken etmek
make one's hair stand up on the back of (one's) neck v. (birinin) tüylerini ürpertmek
make one's hair stand up on the back of (one's) neck v. (birini) dehşete düşürmek
make one's hair stand up on the back of (one's) neck v. (birini) korkutmak
set (one's) back up v. tepesi atmak
set (one's) back up v. sinirlenmek
set (one's) back up v. barut kesilmek
set (one's) back up v. celallenmek
set (one's) back up v. savunmaya geçmek
set (one's) back up v. asabileşmek
set (one's) back up v. tepesini attırmak
set (one's) back up v. sinirlendirmek
set (one's) back up v. celallendirmek
set (one's) back up v. savunmaya geçirmek
set (one's) back up v. asabileştirmek
juice (someone or something) back up v. (birine/bir şeye) yaşam enerjisi vermek
juice (someone or something) back up v. (birinin/bir şeyin) yaşam enerjisini yerine getirmek
juice (someone or something) back up v. (birinin/bir şeyin) gücünü yerine getirmek
juice (someone or something) back up v. (birine/bir şeye) yaşam enerjisini/gücünü yeniden kazandırmak
juice (someone or something) back up v. (birini/bir şeyi) tekrar canlandırmak
juice (someone or something) back up v. (birini/bir şeyi) hayata döndürmek
get (one's) back up v. (birinin) tepesini attırmak
get (one's) back up v. (birini) sinirlendirmek
get (one's) back up v. (birini) küplere bindirmek
get/put somebody's back up v. birini gıcık etmek
get/put somebody's back up v. birinin tepesini attırmak
get/put somebody's back up v. birini küplere bindirmek
get/put somebody's back up v. birini uyuz etmek
have back up v. sinirli olmak
have back up v. öfkeli olmak
have back up v. tepesi atmış olmak
have back up v. asabi olmak
have back up v. hırçın olmak
have back up v. aksi olmak
have back up v. fevri olmak
have back up v. huysuz olmak
fed up to the back teeth adj. canına tak etmiş
fed up to the back teeth adj. bıkmış
fed up to the back teeth adj. gına gelmiş
fed up to the back teeth adj. usanmış
fed up to the back teeth adj. illallah demiş
fed up to the back teeth adj. daral gelmiş
fed up to the back teeth (with someone or something) [uk/australia] adj. (biri/bir şey) canına tak etmiş
fed up to the back teeth (with someone or something) [uk/australia] adj. (birinden/bir şeyden) bıkmış
fed up to the back teeth (with someone or something) [uk/australia] adj. (birinden/bir şeyden) gına gelmiş
fed up to the back teeth (with someone or something) [uk/australia] adj. (birinden/bir şeyden) usanmış
fed up to the back teeth (with someone or something) [uk/australia] adj. (birinden/bir şeyden) illallah demiş
fed up to the back teeth (with someone or something) [uk/australia] adj. (birinden/bir şeyden) daral gelmiş
fed up to the back teeth with somebody/something adj. biri/bir şey canına tak etmiş
fed up to the back teeth with somebody/something adj. birinden/bir şeyden bıkmış
fed up to the back teeth with somebody/something adj. birinden/bir şeyden gına gelmiş
fed up to the back teeth with somebody/something adj. birinden/bir şeyden usanmış
fed up to the back teeth with somebody/something adj. birinden/bir şeyden illallah demiş
fed up to the back teeth with somebody/something adj. birinden/bir şeyden daral gelmiş
back up for miles expr. millerce uzamış/sıkışmış (trafik)
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (biri) çok korkmuş
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (biri) dehşete düşmüş
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (birinin) tüyleri diken diken olmuş
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (birinin) ödü kopmuş
(one's) hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (birinin) ödü patlamış
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (biri) çok korkmuş
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (biri) dehşete düşmüş
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (birinin) tüyleri diken diken olmuş
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (birinin) ödü kopmuş
the hair is standing up on the back on (one's) neck expr. (birinin) ödü patlamış
always turns up (comes back) like a bad penny expr. kapıdan kovsan bacadan girer
always turns up (comes back) like a bad penny expr. tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır
always turns up (comes back) like a bad penny expr. istenmeyen kişi zamansız çıkagelirmiş
Speaking
back me up expr. beni destekle
Politics
back-up n. teminat
back up cover n. yedek teminat
Technical
pump system back up switch n. ana pompa regülatörü destek anahtarı
back up ring n. dayanma halkası
back up switch n. destek anahtarı
back-up rolls eccentricity compensator n. destek merdaneleri kaçıklık gidericisi
back-up equipment n. destek ekipmanı
back-up lamp n. geri vites lambası
back up light n. geri gidiş lambası
back up alarm n. geri vites alarmı
back-up warning unit n. geri vites uyarı ünitesi
back-up generator n. yedek jeneratör
back-up battery n. yedek pil
back-up battery n. yedek batarya
back-up adj. rezerv
back-up adj. yedek
Computer
back up copy file n. yedek kopya dosyası
back up manager n. yedekleme yöneticisi
back up copy n. yedek kopya
back-up system n. yedek dizge
back-up n. yedek alma
back-up battery n. yedek pil
back up frequency n. yedekleme sıklığı
back-up file n. yedekleme dosyası
back up v. yedekleme yapmak
back up v. yedek almak
back up files expr. dosyaları yedekle
back up ca expr. ca yedekle
what to back up expr. neler yedeklensin?
back up now expr. şimdi yedekle
where to back up expr. yedekleme yeri
what to back up expr. yedeklenecek olan
how to back up expr. yedekleme şekli
when to back up expr. yedekleme zamanı
Informatics
back up copy n. yedek kopya
back up frequency n. yedekleme sıklığı
Electric
back-up protection n. artçı koruma
Automotive
back-up light n. geri vites lambası
back-up light n. motorlu taşıtın arkasında aracın geri geri gittiğini göstermek için yanan ışık
back-up washer n. arka pul
back up pad n. arkalık
back-up storage n. back-up saklama
ecm fail-safe back-up functions n. ecm arızaya karşı emniyet
back-up lights switch n. geri vites lambası müşiri
back up light n. geri vites lambası
back up lamp switch n. geri vites müşiri
back-up lights switch connector n. geri vites lambası müşiri konektörü
back-up lights switch harness stay n. geri vites lambası müşiri kablo askısı
back-up alarm n. geri vites alarmı
back-up lamps n. geri vites lambaları
back-up lights n. geri vites lambaları
back-up lamps n. geri git lambaları
back-up power supply n. yedek güç kaynağı
Aeronautic
back up n. destek
back up structure n. destek yapı
back-up crew duty time n. yedek ekip görev süresi
back-up crew n. yedek ekip
Marine
back-up light n. yedek fener
Military
immediate back-up n. acil destek
back-up ring n. destek halkası
back-up n. harita arka baskısı
back-up n. harita arka tafsilatı
nuclear back-up force n. nükleer destek kuvveti
need back up expr. takviye lazım

Sens de "back up!" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Automotive
back-up saklama back-up storage n.