Tureng - let's see - Anglais Turc Phrases

Historique

	Anglais	Turc
1	let's see	görelim	expr.
	Now, let's see some enthusiasm. Şimdi, biraz coşku görelim. Let's see if you've made any mistakes. Hiç hata yapıp yapmadığını görelim. Let's see your wallet. Cüzdanını görelim. Let's see Tom do that. Tom'un onu yaptığını görelim. Let's see if we can come up with a better plan. Daha iyi bir plan bulup bulamayacağımızı görelim. Let's see what we get. Aldığımızı görelim. Let's see if Tom will say anything. Tom'un bir şey söyleyip söylemeyeceğini görelim. Let's see if you've learned anything. Bir şey öğrenip öğrenmediğini görelim. Let's see if Tom has any ideas. Tom'un herhangi bir fikri olup olmadığını görelim. Let's see if it really does happen. Bunun gerçekten olup olmayacağını görelim. Let's see what happens if we let Tom do what he wants. Tom'un istediğini yapmasına izin verirsek ne olacağını görelim. Let's see if I can convince Tom to do the job. Tom'u işi yapması için ikna edip edemeyeceğimi görelim. Let's see your proof. Kanıtını görelim. Let's see what happened. Ne olduğunu görelim. Let's see what Tom can tell us. Tom'un bize ne söyleyebileceğini görelim. Let's see if anybody's home. Birinin evde olup olmadığını görelim. Let's see that map. Şu haritayı görelim. Let's see how the negotiations pan out before we decide. Karar vermeden önce müzakerelerin nasıl sonuçlanacağını görelim. Let's see what we can find out. Ne bulabileceğimizi görelim. Let's see how good a job we do. Ne kadar iyi bir iş yaptığımızı görelim. Let's see what the doctor has to say before we make any decisions. Herhangi bir karar vermeden önce doktorun ne söyleyeceğini görelim. Let's see Tom do that. Tom'un bunu yaptığını görelim. Let's see how the negotiations pan out before we decide. Karar vermeden önce görüşmelerin nasıl sonuçlanacağını görelim. Let's see you beat that. Seni bunu yenerken görelim. Let's see how this works. Bunun nasıl çalıştığını görelim. Let's see if it works. Bunun işe yarayıp yaramadığını görelim. Let's see what the future holds. Geleceğin ne sakladığını görelim. Let's see some action. Biraz hareket görelim. Let's see what's on TV. Televizyonda ne var görelim. Let's see how many people are left. Kaç kişi kaldığını görelim. Now, let's see some enthusiasm. Şimdi biraz coşku görelim. Let's see what's in there. Orada ne olduğunu görelim. Let's see what happens. Ne olacağını görelim. Let's see what Tom and Mary are up to. Tom ve Mary'nin neyin peşinde olduğunu görelim. Let's see who wins! Kimin kazanacağını görelim. Let's see you beat that. Onu yendiğini görelim. Let's see what happens this time. Bu defa ne olacağını görelim. Let's see if it happens. Bunun olup olmayacağını görelim. Let's see how this works. Nasıl çalıştığını görelim. Let's see what we're up against. Neyle karşı karşıya olduğumuzu görelim. Let's see what'll happen. Neler olacağını görelim. Let's see what next week brings. Gelecek haftanın ne getireceğini görelim. Let's see what you've been hiding from us. Bizden ne sakladığınızı görelim. Now let's see what happens. Şimdi ne olacağını görelim. Let's see what else we can find out. Başka ne bulabileceğimizi görelim. Let's see who gets there first! Oraya ilk kimin varacağını görelim! Let's see how you feel in the morning. Bu sabah nasıl hissettiğini görelim. Let's see you do better than that. Bundan daha iyisini yaptığını görelim. Let's see if we can get lucky. Şanslı olup olamayacağımızı görelim. Let's see what we can do to help. Yardım etmek için ne yapabileceğimizi görelim. Let's see if Tom is at home. Tom'un evde olup olmadığını görelim. Let's see if Tom knows what to do. Tom'un ne yapacağını bilip bilmediğini görelim. Come on, let's see what's happening. Hadi, ne olduğunu görelim. Let's see if Tom knows more than we do. Tom'un bizim bildiğimizden daha fazla bilip bilmediğini görelim. Let's see how you feel. Nasıl hissettiğini görelim. Let's see what happens in the next couple of years. Önümüzdeki birkaç yıl içinde ne olacağını görelim. Let's see what's happening in this big country. Bu büyük ülkede ne oluyor görelim. Let's see you do that. Şunu yap da görelim. Let's see how this story turns out. Bu hikayenin nasıl sonuçlanacağını görelim. Come on, let's see it. Hadi, onu görelim. Let's see what's in the box. Kutuda ne olduğunu görelim. Let's see what it is. Onun ne olduğunu görelim. Let's see what Tom can do. Tom'un ne yapabileceğini görelim. Let's see who can find it first. Önce kimin bulabileceğini görelim. Let's see. Bir görelim. Let's see how Tom is doing. Tom nasıl yapıyor görelim. Let's see if Tom is in his office. Tom'un ofisinde olup olmadığını görelim. Let's see how good a job we can do. Ne kadar iyi bir iş yapabileceğimizi görelim. Let's see that map. O haritayı görelim. Let's see what Tom wants. Tom'un ne istediğini görelim. Let's see you do that. Onu yaptığını görelim. Show More (68)
2	let's see	hadi görelim	expr.
	Come on, let's see it. Hadi, görelim. Show More (-2)