the grandmother

Sens de "the grandmother" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 8 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	grandmother n.	anneanne
Some grandmothers bake pies - and some of them trade to be millionaires. Bazı anneanneler turta pişirir; bazıları da milyoner olmak için ticaret yapar. More Sentences
2	Common Usage	grandmother n.	babaanne
Tom spent the summer at his grandmother's. Tom yazı babaannesinin evinde geçirdi. More Sentences
General
3	General	grandmother n.	nine
I have only one picture of my grandmother. Elimde ninemin sadece bir resmi var. More Sentences
4	General	grandmother n.	büyük anne
Tom and Mary named their first daughter after Tom's grandmother. Tom ve Mary ilk kızlarına Tom'un büyük annesinin adını verdiler. More Sentences
5	General	grandmother n.	büyükanne
He assured his grandmother that 'yes, I love green peas, but I don't eat them'. Büyükannesine 'evet, yeşil bezelyeyi seviyorum ama yemiyorum' diye güvence verdi. More Sentences
6	General	grandmother n.	saygıdeğer yaşlı kadın
7	General	grandmother n.	tarihsel gelişime sahip ve birbirini takip eden dişil olguların ilki veya en eskisi
Computer
8	Computer	grandmother n.	büyükanneme

Sens de "the grandmother" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Speaking
1	Speaking	my grandmother loves to sit in the rocking chair expr.	babaannem sallanan sandalyede oturmayı çok sever