Historique

have to go

Sens de "have to go" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 77 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	go to have a good time v.	eğlenceye gitmek
2	General	go to have a good time v.	eğlenmeye gitmek
3	General	have nowhere to go v.	çalacak kapısı olmamak
4	General	have nowhere to go v.	gidecek yeri olmamak
5	General	have nowhere else to go v.	gidecek bir yeri kalmamak
Colloquial
6	Colloquial	have to go now v.	şimdi gitmek zorunda olmak
7	Colloquial	have to go some v.	çok/gerçek bir çaba sarf etmek zorunda olmak
8	Colloquial	have to go some v.	bir fırın ekmek yemesi gerekmek
9	Colloquial	have to go some v.	çok emek vermesi gerekmek
10	Colloquial	have to go some v.	için çok uğraşması gerekmek
11	Colloquial	have to go some v.	için çok gayret sarf etmesi gerekmek
12	Colloquial	have to go some v.	için çok çabalaması gerekmek
13	Colloquial	have to go some v.	için çok çalışması gerekmek
14	Colloquial	do we have to go through all that again? expr.	tekrar baştan mı başlayalım?
15	Colloquial	do we have to go through all that again? expr.	hepsini tekrar baştan tartışmak/konuşmak zorunda mıyız?
16	Colloquial	do we have to go through all that again? expr.	başa mı dönelim?
Idioms
17	Idioms	have heart go out to v.	birisine karşı sevgi/şefkat duymak
18	Idioms	have one's heart go out to someone v.	kalbi birisiyle olmak
19	Idioms	have one's heart go out to someone v.	kalbi birisi için çarpmak
20	Idioms	have some food to go v.	paket söylemek
21	Idioms	have one's heart go out to someone v.	(başı dertte olan) birisi için sempati duymak
22	Idioms	have to go some to (do something) v.	(bir şeyi yapmak) için çok/gerçek bir çaba sarf etmek zorunda olmak
23	Idioms	have to go some to (do something) v.	(bir şeyi yapmak) için bir fırın ekmek yemesi gerekmek
24	Idioms	have to go some to (do something) v.	(bir şeyi yapmak) için çok emek vermesi gerekmek
25	Idioms	have to go some to (do something) v.	(bir şeyi yapmak) için çok uğraşması gerekmek
26	Idioms	have to go some to (do something) v.	(bir şeyi yapmak) için çok gayret sarf etmesi gerekmek
27	Idioms	have to go some to (do something) v.	(bir şeyi yapmak) için çok çabalaması gerekmek
28	Idioms	have to go some to (do something) v.	(bir şeyi yapmak) için çok çalışması gerekmek
29	Idioms	have (something) to go v.	(bir şeyi) paket olarak almak
30	Idioms	have (something) to go v.	(yemeği) paket olarak alıp başka bir yerde yemek
31	Idioms	have a long way to go v.	kırk fırın ekmek yemesi gerekmek
32	Idioms	have a long way to go v.	daha yiyecek çok fırın ekmeği olmak
33	Idioms	have a long way to go v.	alacak/kat edecek çok yolu olmak
34	Idioms	I'll have to let you go expr.	seni tutmayayım
35	Idioms	I'll have to let you go expr.	zamanını almayayım
36	Idioms	I have to go see a man about a dog expr.	bir yere kadar gidiyorum
37	Idioms	I have to go see a man about a dog expr.	işlerim var
38	Idioms	I have to go see a man about a dog expr.	biraz işim var, gitmem lazım
Speaking
39	Speaking	I have to go some to do better than that expr.	bundan daha iyisini yapmak için daha fazla uğraşmalıyım
40	Speaking	I have somewhere to go expr.	bir yere gitmem gerek
41	Speaking	you didn't have to go to all this trouble expr.	bunca zahmete girmene hiç gerek yoktu
42	Speaking	I know you have to go expr.	biliyorum gitmek zorundasın
43	Speaking	you really didn't have to go to all this trouble expr.	bu kadar zahmete girmene hiç gerek yoktu
44	Speaking	you didn't have to go to all this trouble expr.	bu kadar zahmete girmene hiç gerek yoktu
45	Speaking	I have to go somewhere expr.	bir yere gitmem gerek
46	Speaking	I don't have anywhere else to go expr.	başka gidecek hiçbir yerim yok
47	Speaking	you have a long way to go expr.	daha yiyecek çok fırın ekmeğin var
48	Speaking	we don't have a long way to go expr.	çok az kaldı
49	Speaking	I have to go out expr.	çıkmalıyım
50	Speaking	I have to go expr.	çıkmalıyım
51	Speaking	we have to go to the hospital expr.	hastaneye gitmeliyiz
52	Speaking	I have to go home expr.	eve gitmek zorundayım
53	Speaking	do you really have no place to go? expr.	gidecek hiçbir yerin yok mu gerçekten?
54	Speaking	we have nowhere to go expr.	gidecek bir yerimiz yok
55	Speaking	do I have to go? expr.	gitmek zorunda mıyım?
56	Speaking	I have to go home expr.	eve gitmem lazım
57	Speaking	do you have to go? expr.	gitmek zorunda mısın?
58	Speaking	I have to go home expr.	eve gitmeliyim
59	Speaking	I have to go expr.	gitmek zorundayım
60	Speaking	I have to go expr.	gitmem lazım
61	Speaking	you have to go before a judge expr.	hakimin karşısına çıkman gerekiyor
62	Speaking	I have no choice but to go there expr.	oraya gitmekten başka şansım/seçeneğim yok
63	Speaking	we have to go to school expr.	okula gitmemiz lazım
64	Speaking	let's say that we have no choice but to go there expr.	oraya gitmekten başka şansımızın olmadığını varsayalım
65	Speaking	you have to go to the hairdresser expr.	kuaföre gitmelisin
66	Speaking	why does everything have to go to shit? expr.	neden her şey boka sarmak zorunda ki?
67	Speaking	I have to go to school expr.	okula gitmeliyim
68	Speaking	why did he have to go? expr.	neden gitmek zorundaydı
69	Speaking	let's say that we have no choice but to go there expr.	oraya gitmekten başka şansımızın olmadığını düşünelim
70	Speaking	you have a long way to go expr.	kırk fırın ekmek yemen lazım
71	Speaking	why did she have to go? expr.	neden gitmek zorundaydı?
72	Speaking	I have to go now expr.	şimdi gitmek zorundayım
73	Speaking	I have to go to the toilet expr.	tuvaletim geldi
74	Speaking	I have to go to the toilet expr.	tuvalete gitmeliyim
75	Speaking	I have to go to the bathroom expr.	tuvalete gitmem lazım
76	Speaking	I have to go to sleep expr.	uyumam gerek
77	Speaking	I have to go to school tomorrow expr.	yarın okula gitmek zorundayım