Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
narrow
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"narrow"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 55 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
narrow
adj.
dar
General
2
General
narrow
n.
dar geçit
3
General
narrow
n.
parasızlık
4
General
narrow
v.
kısmak
5
General
narrow
v.
çekmek
6
General
narrow
v.
ensizleşmek
7
General
narrow
v.
daralmak
8
General
narrow
v.
daraltmak
9
General
narrow
v.
dar görüşlü yapmak
10
General
narrow
v.
sınırlanmak
11
General
narrow
v.
sınırlandırmak
12
General
narrow
v.
kısıtlamak
13
General
narrow
v.
kısıtlanmak
14
General
narrow
v.
bağnazlaştırmak
15
General
narrow
v.
kısılmak
16
General
narrow
adj.
cüzi
17
General
narrow
adj.
sıkı
18
General
narrow
adj.
dikkatli
19
General
narrow
adj.
az
20
General
narrow
adj.
dar görüşlü
21
General
narrow
adj.
kısıtlı
22
General
narrow
adj.
sınırlı
23
General
narrow
adj.
darlık içinde olan
24
General
narrow
adj.
cimri
25
General
narrow
adj.
dar
26
General
narrow
adj.
ensiz
27
General
narrow
adj.
ince
28
General
narrow
adj.
az sayıda
29
General
narrow
adj.
mahdut
30
General
narrow
adj.
yetersiz
31
General
narrow
adj.
ucu ucuna
32
General
narrow
adj.
kıtı kıtına
33
General
narrow
adj.
az farkla
34
General
narrow
adj.
kıl payı
35
General
narrow
adj.
eli sıkı
36
General
narrow
adj.
tamahkar
37
General
narrow
adj.
gergin
38
General
narrow
adj.
besleyici
39
General
narrow
adj.
protein yönünden zengin (yem)
40
General
narrow
adj.
aşırı dikkatli
41
General
narrow
adj.
aşırı titiz
Trade/Economic
42
Trade/Economic
narrow
adj.
arz ve talebin kısıtlı olduğu
43
Trade/Economic
narrow
adj.
fiyat değişimlerinin çok az olduğu
Technical
44
Technical
narrow
v.
daraltmak
45
Technical
narrow
v.
sınırlamak
46
Technical
narrow
adj.
dar
47
Technical
narrow
adj.
ensiz
Textile
48
Textile
narrow
adj.
şerit, bant, dokuma veya örgü için uygun darlıkta
Mining
49
Mining
narrow
n.
madende dar dehliz
Breeding
50
Breeding
narrow
adj.
proteince zengin (hayvan yemi)
Linguistics
51
Linguistics
narrow
adj.
dar
52
Linguistics
narrow
adj.
(ünlü) kapalı
Geography
53
Geography
narrow
n.
dere, göl veya denizde iki su kütlesini birbirine bağlayan boğaz
54
Geography
narrow
n.
dar vadi
55
Geography
narrow
n.
dar geçit
Sens de
"narrow"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 294 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
narrow-minded
adj.
dar görüşlü
General
2
General
narrow circumstances
n.
darlık
3
General
narrow mindedness
n.
bağnazlık
4
General
narrow film
n.
dar film
5
General
narrow pass
n.
darboğaz
6
General
narrow circumstances
n.
fakirlik
7
General
a narrow shave
n.
kıl payı kurtuluş
8
General
narrow plane
n.
düztaban
9
General
narrow seas
n.
manş denizi ve irlanda denizi
10
General
dark and narrow place
n.
in gibi
11
General
narrow pass
n.
dar boğaz
12
General
narrow gauge
n.
dar hat
13
General
narrow escape
n.
darı darına kurtulma
14
General
narrow escape
n.
ucuz kurtulma
15
General
narrow circumstances
n.
parasızlık
16
General
narrow film
n.
amatör filmi
17
General
narrow fortune
n.
ufak servet
18
General
narrow place
n.
dar mekan
19
General
narrow space
n.
dar mekan
20
General
narrow point of view
n.
dar bakış açısı
21
General
narrow scope
n.
dar kapsam
22
General
narrow-set eyes
n.
birbirine yakın olan gözler
23
General
narrow-gauge railway
n.
dekovil
24
General
narrow-gauge line
n.
dar hat
25
General
narrow circumstances
n.
zaruret
26
General
narrow circumstances
n.
yokluk
27
General
narrow sense
n.
dar anlam
28
General
narrow-mindedness
n.
darkafalılık
29
General
narrow wings
n.
dar kanatlar
30
General
narrow range
n.
dar aralık
31
General
narrow scrutiny
n.
sıkı soruşturma
32
General
become narrow
v.
daralmak
33
General
narrow down
v.
sınırlandırmak
34
General
get narrow
v.
darlaşmak
35
General
narrow down
v.
daraltmak
36
General
make narrow
v.
darlaştırmak
37
General
have a narrow escape
v.
paçayı sıyırmak
38
General
have a narrow escape
v.
ucuz kurtulmak
39
General
narrow the gap
v.
açığı kapamak
40
General
narrow the limits
v.
sınırları daraltmak
41
General
depart from the straight and narrow
v.
yoldan çıkmak
42
General
depart from the straight and narrow
v.
yolunu şaşırmak
43
General
depart from the straight and narrow
v.
yolunu sapıtmak
44
General
keep to the straight and narrow
v.
doğru yoldan ayrılmamak
45
General
keep to the straight and narrow
v.
doğru yoldan sapmamak
46
General
ease a car into a narrow space
v.
arabayı dar/sıkışık bir yere yerleştirmek/park etmek
47
General
narrow the gap
v.
makası daraltmak
48
General
quite narrow
adj.
daracık
49
General
narrow minded
adj.
eski kafalı
50
General
narrow minded
adj.
bağnaz
51
General
very narrow
adj.
dapdaracık
52
General
narrow-scoped
adj.
dar kapsamlı
53
General
narrow-bodied
adj.
dar gövdeli
54
General
narrow-minded
adj.
dar fikirli
55
General
narrow-minded
adj.
bağnaz
56
General
narrow-minded
adj.
geri kafalı
57
General
narrow-minded
adj.
dar kafalı
58
General
very narrow
adj.
çok dar
59
General
narrow-mouthed
adj.
dar ağızlı (nesne)
60
General
narrow-shouldered
adj.
dar omuzlu
61
General
by a narrow majority
adv.
az bir çoğunlukla
62
General
by a narrow margin
adv.
az bir farkla
63
General
narrow-mindedly
adv.
dar görüşlü olarak
64
General
narrow-mindedly
adv.
geri kafalı bir şekilde
Phrasals
65
Phrasals
narrow down
v.
net bir şekilde tanımlamak veya belirlemek
66
Phrasals
narrow down
v.
bir konuya ya da alana odaklanmak
67
Phrasals
narrow down
v.
daraltmak
68
Phrasals
narrow down
v.
kısıtlamak
69
Phrasals
narrow down
v.
sınırlandırmak
Idioms
70
Idioms
narrow inspection
n.
sıkı soruşturma
71
Idioms
narrow resources
n.
yetersiz kaynaklar
72
Idioms
narrow resources
n.
kısıtlı kaynaklar
73
Idioms
the straight and narrow
n.
doğru yaşam ilkesi
74
Idioms
the straight and narrow
n.
dürüst yaşam ilkesi
75
Idioms
a narrow squeak
n.
kılpayı
76
Idioms
narrow escape
n.
kıl payı kurtulma
77
Idioms
a narrow escape
n.
kılpayı kurtulma
78
Idioms
a narrow margin
n.
kılpayı
79
Idioms
a narrow escape
n.
kıl payı kurtulma
80
Idioms
a narrow escape
n.
kılpayı kaçış
81
Idioms
a narrow escape
n.
kıl payı kurtulma
82
Idioms
a narrow escape
n.
kıl payı kaçış
83
Idioms
a narrow escape
n.
son anda kurtulma
84
Idioms
a narrow escape
n.
ucuz kurtulma
85
Idioms
a narrow squeak
n.
kıl payı kurtulma
86
Idioms
a narrow squeak
n.
kıl payı kaçış
87
Idioms
a narrow squeak
n.
son anda kurtulma
88
Idioms
a narrow squeak
n.
ucuz kurtulma
89
Idioms
admiral of the narrow seas [obsolete]
n.
sarhoş olup birinin kucağına/üstüne kusan kimse
90
Idioms
narrow one's eyes
v.
gözlerini kısmak
91
Idioms
make someone leave the straight and narrow
v.
baştan çıkarmak
92
Idioms
have a narrow escape
v.
kıl payı kurtulmak
93
Idioms
have a narrow escape
v.
ucuz atlatmak
94
Idioms
keep to the straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
95
Idioms
keep to the straight and narrow
v.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
96
Idioms
keep to the straight and narrow
v.
cennete giden yoldan şaşmamak
97
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
98
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
99
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
cennete giden yoldan şaşmamak
100
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
101
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
102
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
103
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
cennete giden yoldan şaşmamak
104
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
hep/yalnızca doğru yolu seçmek
105
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
hep doğru olanı yapmak
106
Idioms
keep to straight and narrow
v.
doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
107
Idioms
keep to straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
108
Idioms
keep to straight and narrow
v.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
109
Idioms
keep to straight and narrow
v.
cennete giden yoldan şaşmamak
110
Idioms
keep to straight and narrow
v.
hep/yalnızca doğru yolu seçmek
111
Idioms
keep to straight and narrow
v.
hep doğru olanı yapmak
112
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
doğru yoldan ayrılmamak/sapmamak
113
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
114
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
115
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
cennete giden yoldan şaşmamak
116
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
hep/yalnızca doğru yolu seçmek
117
Idioms
stay on the straight and narrow
v.
hep doğru olanı yapmak
118
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
doğru yoldan ayrılmamak
119
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
doğru yoldan sapmamak
120
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
121
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
122
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
cennete giden yoldan şaşmamak
123
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
doğru yolu takip etmek
124
Idioms
keep on the straight and narrow
v.
doğru yolda kalmak
125
Idioms
walk the straight and narrow
v.
doğru yoldan ayrılmamak
126
Idioms
walk the straight and narrow
v.
doğru yoldan sapmamak
127
Idioms
walk the straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
128
Idioms
walk the straight and narrow
v.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
129
Idioms
walk the straight and narrow
v.
cennete giden yoldan şaşmamak
130
Idioms
walk the straight and narrow
v.
doğru yolu takip etmek
131
Idioms
walk the straight and narrow
v.
doğru yolda kalmak
132
Idioms
walk the straight and narrow
v.
doğru yolda yürümek
133
Idioms
be on the straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
134
Idioms
be on the straight and narrow
v.
doğru yolda olmak
135
Idioms
be on the straight and narrow
v.
doğru yoldan sapmamak
136
Idioms
be on the straight and narrow
v.
doğru yolu takip etmek
137
Idioms
be on the straight and narrow
v.
ahlaka ve hukuka uygun davranmak
138
Idioms
be on the straight and narrow
v.
hukuk ve ahlaki değerler doğrultusunda yaşamak
139
Idioms
stay to the straight and narrow
v.
doğru yoldan ayrılmamak
140
Idioms
stay to the straight and narrow
v.
doğru yoldan sapmamak
141
Idioms
stay to the straight and narrow
v.
doğru yoldan şaşmamak
142
Idioms
stay to the straight and narrow
v.
katı ahlaki prensiplere göre yaşamak
143
Idioms
stay to the straight and narrow
v.
cennete giden yoldan şaşmamak
144
Idioms
narrow at the equator
adj.
kurt gibi aç
145
Idioms
narrow at the equator
adj.
açlıktan karnı sırtına yapışmış
146
Idioms
a narrow squeak
expr.
kıl payıyla
147
Idioms
a narrow margin
expr.
kıl payıyla
148
Idioms
on the straight and narrow
expr.
ahlaka ve hukuka uygun
149
Idioms
on the straight and narrow
expr.
doğru yolda
150
Idioms
on the straight and narrow
expr.
doğru yoldan şaşmayan
151
Idioms
on the straight and narrow
expr.
doğru yolda kalan
Speaking
152
Speaking
I am on a long and narrow road
expr.
uzun ince bir yoldayım
153
Speaking
I am on a long and narrow path
expr.
uzun ince bir yoldayım
Trade/Economic
154
Trade/Economic
narrow-defined monetary supply
n.
dar tanımlı para arzı
155
Trade/Economic
narrow-defined money supply
n.
dar tanımlı para arzı
156
Trade/Economic
narrow banking
n.
dar bankacılık
157
Trade/Economic
narrow based taxes
n.
dar tabanlı vergiler
158
Trade/Economic
narrow market
n.
dar piyasa
159
Trade/Economic
narrow band of fluctuations
n.
dar marjlı dalgalanma sistemi
160
Trade/Economic
narrow money supply
n.
dar para arzı
161
Trade/Economic
narrow money supply
n.
dar tanımlı para arzı
162
Trade/Economic
narrow market
n.
işlem hacmi düşük piyasa
163
Trade/Economic
narrow the (foreign) trade deficit
v.
dış ticaret açığını kapamak
164
Trade/Economic
narrow the (foreign) trade deficit
v.
dış ticaret açığını kapatmak
Law
165
Law
by a narrow majority
expr.
az bir çoğunlukta
Technical
166
Technical
narrow joined v-belts
n.
bileşik dar v kayışları
167
Technical
precision methods for discrete-frequency and narrow-band sources in reverberation rooms
n.
çınlama odalarında farklı frekansı ve dar band kaynakları İçin kesinlik yöntemleri
168
Technical
narrow gauge railway
n.
dar demiryolu
169
Technical
narrow-band test signals
n.
dar bant deney sinyalleri
170
Technical
narrow gage
n.
dar hat
171
Technical
narrow mouth containers
n.
dar ağızlı cam kaplar
172
Technical
narrow band frequency modulator
n.
dar bantlı sıklık kiplenimi
173
Technical
narrow strip
n.
dar şerit
174
Technical
narrow band frequency modulation
n.
dar bant frekans modülasyonu
175
Technical
narrow gauge railway
n.
dekovil hattı
176
Technical
narrow band
n.
dar bant
177
Technical
narrow neck containers
n.
dar boğazlı cam kaplar
178
Technical
narrow band amplifier
n.
dar bantlı kuvvetlendirici
179
Technical
narrow-crested inclined weir
n.
ince kenarlı yatık savak
180
Technical
cold rolled uncoated mild steel narrow strip
n.
soğuk haddelenmiş kaplanmamış dar yumuşak çelik şerit
181
Technical
hot-rolled narrow steel strip
n.
sıcak haddelenmiş dar çelik şerit
182
Technical
narrow footings
n.
şerit temeller
Computer
183
Computer
narrow vertical
adj.
dar dikey
184
Computer
thick narrow
adj.
kalın dar
Informatics
185
Informatics
narrow-band
adj.
dar bantlı
Telecom
186
Telecom
narrow band direct printer
n.
dar bant doğrudan yazmalı
187
Telecom
narrow-band direct-printing
n.
dar-bant doğrudan-basma
188
Telecom
narrow analog
n.
dar bant analog
189
Telecom
narrow-band direct-printing navtex receivers
n.
dar band doğrudan yazıcı navteks alıcıları
190
Telecom
narrow-band integrated services digital network
n.
darbant tümleşik hizmetler sayısal şebekesi
191
Telecom
narrow bandwidth filter
n.
dar bant süzgeçi
Electric
192
Electric
narrow band amplifier
n.
dar bantlı kuvvetlendirici
193
Electric
narrow band
n.
dar bant
194
Electric
narrow band frequency modulation
n.
dar bant frekans modülasyonu
Textile
195
Textile
narrow wale
n.
dar fitilli kumaş
196
Textile
narrow-wale corduroy
n.
dar fitilli kadife
197
Textile
narrow woven
n.
dar dokuma
Construction
198
Construction
narrow sand-filled joints
n.
küçük açıklıklı kum dolgu derzleri
Automotive
199
Automotive
narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors
n.
dar izli tekerlekli tarım ve orman traktörleri
200
Automotive
narrow and wide base tyres
n.
dar ve geniş tabanlı lastikler
201
Automotive
narrow base tyre
n.
dar tabanlı lastik
202
Automotive
narrow v-belt
n.
dar v kayışı
203
Automotive
narrow belt
n.
dar bant zımpara
Transportation
204
Transportation
narrow boat
n.
yük taşıyan ve kanallarda kullanılabilecek kadar dar olan uzun tekne
205
Transportation
narrow boat
n.
kanal teknesi
Railway
206
Railway
narrow gauge
n.
dar hat
207
Railway
narrow-gauge railway
n.
dar hat demiryolu
208
Railway
narrow gauge
n.
dar hatlı demiryolu
209
Railway
narrow gauge railroad
n.
dar hat demiryolu
210
Railway
narrow gauge railway
n.
dar hat demiryolu
211
Railway
narrow gauge railway
n.
dar hatlı demiryolu
212
Railway
narrow gauge
n.
dar hatlı demir yolu
213
Railway
narrow gauge
n.
1435 mm standart ekartmandan daha dar olan demiryolu ekartmanları
Aeronautic
214
Aeronautic
narrow-body
n.
tek koridorlu ticari uçak
215
Aeronautic
narrow-body
n.
dar gövdeli uçak
216
Aeronautic
narrow-body aircraft
n.
tek koridorlu ticari uçak
217
Aeronautic
narrow-body aircraft
n.
dar gövdeli uçak
218
Aeronautic
narrow bladed propeller
n.
dar palli pervane
219
Aeronautic
narrow aileron
n.
dar eleron
220
Aeronautic
narrow-body aircraft
n.
dar gövdeli tek koridorlu yolcu uçağı
221
Aeronautic
narrow-bodied
adj.
tek merkezi koridorlu geleneksel tasarımlı
Marine
222
Marine
narrow boat
n.
dar gemi
223
Marine
narrow seas
n.
dar denizler
224
Marine
narrow band spectrum
n.
dar bantlı spektrum
225
Marine
navigation in narrow canals
n.
dar sularda seyir
226
Marine
narrow boat
n.
özellikle ingiltere'de kanallarda kullanılan bir çeşit gemi
Medical
227
Medical
narrow-angle glaucoma
n.
dar açılı glokom
228
Medical
narrow face
n.
dar yüz
229
Medical
located on first narrow section
adj.
birinci darlıkta yerleşim gösteren
Marine Biology
230
Marine Biology
narrow-barred spanish mackerel
n.
ceylan balığı
231
Marine Biology
narrow gauge track
n.
darhat demiryolu
232
Marine Biology
narrow-gauge railway
n.
dar hatlı demiryolu
233
Marine Biology
narrow-snouted pipefish
n.
deniziğnesi balığı
234
Marine Biology
narrow-snouted pipefish
n.
deniz iğnesi
235
Marine Biology
narrow-snouted pipefish
n.
ince yüzgeçli iğnebalığı
236
Marine Biology
narrow-barred spanish mackerel
n.
tombak balığı
Astronomy
237
Astronomy
anomalous narrow-line quasar
n.
anormal dar çizgili kuasar
238
Astronomy
narrow-line quasar
n.
dar çizgili kuasar
Zoology
239
Zoology
eastern narrow-mouthed toad (gastrophryne carolinensis)
n.
doğu dar ağızlı kara kurbağası
240
Zoology
eastern narrow-mouthed toad (gastrophryne carolinensis)
n.
kuzey amerika'da görülen dar ağızlı kurbağa familyasına ait bir kurbağa
241
Zoology
western narrow-mouthed toad (gastrophryne olivacea)
n.
kuzey amerika'nın orta ve batısında yaşayan küçük bir kara kurbağası
Botanic
242
Botanic
narrow-leaved flame flower (talinum augustissimum)
n.
abd'nin güneybatısında yetişen dar yapraklı ve sarı-turuncu çiçekli bitki
243
Botanic
narrow-leaved strap fern
n.
kısa ve dar yapraklı bir eğreltiotu
244
Botanic
narrow beech fern (phegopteris connectilis)
n.
papra
245
Botanic
narrow beech fern (phegopteris connectilis)
n.
kuzey amerika ve avrasya'da yetişen dar yapraklı bir bitki
246
Botanic
narrow goldenrod (solidago spathulata)
n.
altınbaşak otu
247
Botanic
narrow goldenrod (solidago spathulata)
n.
batı amerika'da yetişen ve uzun, dar ve küçük sarı çiçek kümelerine sahip bir bitki
248
Botanic
narrow-leaf penstemon (penstemon linarioides)
n.
amerika'da yetişen, uzun açık kümeler halinde küçük dar yaprakları ve mavi-mor çiçekleri olan bir bitki
249
Botanic
narrow-leaved bottletree (brachychiton rupestris)
n.
bazen sterculia cinsine dahil edilen ve kırmızı lekeli krem rengi çiçekleri olan, queensland'a özgü büyük bir ağaç
250
Botanic
narrow-leaved everlasting pea (lathyrus sylvestris)
n.
orman külürü
251
Botanic
narrow-leaved everlasting pea (lathyrus sylvestris)
n.
mor ve pembe benekli çiçekleri olan, bazen yem veya yeşil gübre olarak da yetiştirilen çok yıllık bir bitki
252
Botanic
narrow-leaved flame flower (talinum augustissimum)
n.
abd'nin güneybatısında yetişen, talinum aurantiacum'a benzeyen fakat daha dar yapraklı ve sarı-turuncu çiçekleri olan bir bitki
253
Botanic
narrow-leaved spleenwort (diplazium pycnocarpon)
n.
sarımsı yaprak sapları üzerinde dar yaprakları olan kuzey amerika'ya özgü bir şerit eğreltisi
254
Botanic
narrow-leaved strap fern (campyloneurum augustifolium)
n.
florida şerit eğreltisine göre daha kısa ve daha dar yapraklı bir eğreltiotu
255
Botanic
narrow-leaved water plantain (alisma gramineum)
n.
çoban düdüğü
256
Botanic
narrow-leaved white-topped aster (sericocarpus linifolius)
n.
demet halinde beyaz çiçekleri ve pulsu yaprakları olan, kendi kendine açılmayan ipeksi meyvelere sahip bir bitki
257
Botanic
narrow beech fern
n.
papra
258
Botanic
narrow beech fern
n.
kuzey yarımküre'ye özgü bir eğrelti otu
259
Botanic
narrow-leafed ash
n.
dişbudak
260
Botanic
narrow-leaf cattail
n.
hasırotu
261
Botanic
narrow-leaved reedmace
n.
hasırotu
262
Botanic
narrow-leaved dock
n.
kıvırcık labada
263
Botanic
narrow dock
n.
kıvırcık labada
264
Botanic
narrow-leaved reedmace
n.
kofa
265
Botanic
narrow-leaf cattail
n.
kofa
266
Botanic
narrow-leaved plantain
n.
mızrak yapraklı sinirotu
267
Botanic
narrow-leaved lavender
n.
ingiliz lavantası
268
Botanic
narrow-leaved lavender
n.
yağı parfümeride kullanılan bir lavanta
269
Botanic
narrow-leaved blazingstar
n.
kuzey amerika'da yetişen ve yıldız çiçeği familyasına mensup olan çiçekli bir bitki
Agriculture
270
Agriculture
narrow base terrace
n.
dar tabanlı teras
271
Agriculture
narrow-track wheeled agricultural tractor
n.
dar izli tekerlekli tarım traktörü
272
Agriculture
narrow row planting
n.
dar sıra ekim
273
Agriculture
rear-mounted roll-over protection structures of narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors
n.
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin arkaya monte edilmiş devrilmeye karşı koruma çerçevesi
274
Agriculture
roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors
n.
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne monte edilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi
275
Agriculture
roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors
n.
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne yerleştirilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi
276
Agriculture
narrow breeding
n.
sınırlı ıslah
Forestry
277
Forestry
narrow-ringed wood
n.
sık yaşhalkalı ağaç
Linguistics
278
Linguistics
narrow transcription
n.
ayrıntısız çevriyazı
279
Linguistics
narrow vowel
n.
dar ünlü
Environment
280
Environment
narrow band process
n.
dar band süreci
Military
281
Military
narrow band secure voice equipment
n.
dar band ses emniyet cihazı
282
Military
narrow band secure voice equipment
n.
dar bant emniyetli telsiz telefon teçhizatı
283
Military
narrow band secure voice
n.
dar bant emniyetli telsiz telefon
284
Military
selectable narrow band
n.
seçilebilir dar bant
Football
285
Football
narrow the angle
v.
açıyı daraltmak
Theatre
286
Theatre
narrow-angle beam
n.
dar açılı ışın
Cinema
287
Cinema
narrow-gauge cine camera
n.
amatör kamerası
288
Cinema
narrow-gauge projector
n.
amatör projeksiyon makinesi
289
Cinema
narrow film
n.
amatör filmi
290
Cinema
narrow-gauge film
n.
amatör filmi
291
Cinema
narrow film
n.
dar film
292
Cinema
narrow-gauge cine camera
n.
dar film kamerası
Photography
293
Photography
narrow-angle lens
n.
dar açılı lens
294
Photography
narrow-angle lens
n.
dar açılı objektif
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of narrow
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy