şeytan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

şeytan



Sens de "şeytan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 81 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
şeytan satan n.
şeytan devil n.
şeytan demon n.
General
şeytan demon n.
şeytan lucifer n.
şeytan fiend n.
şeytan the devil n.
şeytan old harry n.
şeytan dickens n.
şeytan deuce n.
şeytan daemon n.
şeytan old nick n.
şeytan prince of darkness n.
şeytan hellhound n.
şeytan bogy n.
şeytan bogey n.
şeytan dybbukim n.
şeytan the tempter n.
şeytan mephistopheles n.
şeytan archenemy n.
şeytan bogie n.
şeytan beelzebub n.
şeytan cloven hoof n.
şeytan old scratch n.
şeytan the evil one n.
şeytan archfiend n.
şeytan deil n.
şeytan belial n.
şeytan cloven foot n.
şeytan cacodemon n.
şeytan dybbuk n.
şeytan the old dragon n.
şeytan the old enemy n.
şeytan bogle n.
şeytan arch-fiend n.
şeytan the arch-enemy n.
şeytan evildoer n.
şeytan cacodemon n.
şeytan cacodaemon n.
şeytan (the) adversary n.
şeytan black man [dialect] [obsolete] n.
şeytan genius n.
şeytan old boy n.
şeytan diablo n.
şeytan cloots [scotland] n.
şeytan clootie [scotland] n.
şeytan cosmocrat n.
şeytan duse n.
şeytan sam hill n.
şeytan sathanas n.
şeytan phantom n.
şeytan puckle n.
şeytan bogeyman n.
şeytan imp n.
şeytan cunning adj.
şeytan crafty adj.
şeytan artful adj.
şeytan sly adj.
şeytan wily adj.
şeytan knowing adj.
Colloquial
şeytan deuce n.
şeytan crafty devil n.
şeytan the dragon n.
şeytan father of lies n.
Idioms
şeytan fallen angel n.
Religious
şeytan the tempter n.
şeytan abaddon n.
şeytan eblis n.
şeytan evil One n.
şeytan mester n.
şeytan bad mester n.
şeytan iblis n.
şeytan infernal spirit n.
şeytan satan lucifer n.
şeytan shaitan n.
şeytan sheitan n.
şeytan shaitan n.
şeytan shaytan n.
Mythology
şeytan atua [new zealand] n.
Archaic
şeytan puck n.
Slang
şeytan the old boy n.

Sens de "şeytan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 327 résultat(s)

Turc Anglais
General
şeytan gibi gösterme demonization n.
küçük şeytan imp n.
kör şeytan evil destiny n.
şeytan ve cinlerin varlığını araştıran bilim demonology n.
şeytan gibi gösterme demonisation n.
kadın şeytan demoness n.
küçük şeytan devilkin n.
şeytan gibi tip devil n.
şeytan tırnağı hangnail n.
şeytan imparatorluğu evil empire n.
kör şeytan bad luck n.
melek ve şeytan angel and archfiend n.
şeytan çıkarma exorcism n.
şeytan tırnağı agnail n.
kara şeytan dark evil n.
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş har-magedon n.
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş armagedon n.
tanrı ile şeytan arasındaki son savaş armageddon n.
şeytan çıkarma exorcizing n.
şeytan çıkarma exorcising n.
şeytan ayetleri satanic verses n.
şeytan gibi olma archness n.
şeytan tasviri diablerie n.
şeytan tüyüne sahip olma charisma n.
şeytan tüyüne sahip olma charism n.
dişi şeytan she-devil n.
baş şeytan archfiend n.
şeytan tüyü beguilement n.
şeytan tüyü bewitchery n.
şeytan boynuzu horn n.
(şeytan, ruh) birini ele geçirme obsession n.
küçük şeytan deil [scotland] n.
küçük şeytan deil's buckie [scotland] n.
yarı şeytan demidevil n.
şeytan ve cinlerin varlığını araştıran bilim demonography n.
şeytan tarafından ele geçirilme demonry n.
şeytan kovma duası deprecation n.
dişi şeytan deviless n.
kadın şeytan deviless n.
yavru şeytan devilet n.
küçük şeytan devilet n.
çocuk şeytan devilet n.
küçük şeytan deviling n.
küçük şeytan devling n.
içine şeytan girme bedevilment n.
erkeklerin rüyasına girip onları tahrik ettiğine inanılan dişi şeytan succubus n.
şeytan tarafından ele geçirildiğine inanma diabolepsy [obsolete] n.
şeytan mumu cooper's flag n.
şeytan mumu cooper's reed n.
cehenneme ait en önemli altı şeytan superior spirits of hell n.
şeytan çağırma superstitious magic n.
şeytan çıkarıcı exorcist n.
(film adı) şeytan exorcist n.
şeytan tüyü olmak have an attractive personality v.
(cin/şeytan/kötü ruh vb'ni) dualarla defetmek exorcize v.
(cin/şeytan/kötü ruh vb'ni) dualarla defetmek exorcise v.
şeytan aldatmak have nocturnal emissions v.
şeytan taşlamak stone the devil v.
şeytan çıkarmak exorcise v.
şeytan çıkarmak exorcize v.
şeytan kovmak exorcize v.
şeytan gibi göstermek demonize v.
şeytan kovmak exorcise v.
şeytan gibi göstermek demonise v.
şeytan çıkarmak undevil [obsolete] v.
(şeytan) ele geçirmek bedevil v.
şeytan ile ilgili satanical adj.
şeytan gibi diabolical adj.
şeytan gibi arch adj.
şeytan gibi impish adj.
şeytan gibi devilish adj.
dualarla defedilmiş (cin/şeytan/kötü ruh vb) exorcised adj.
dualarla defedilmiş (cin/şeytan/kötü ruh vb) exorcized adj.
şeytan gibi as cunning as a fox adj.
şeytan gibi gösterilmiş demonised adj.
şeytan gibi gösterilmiş demonized adj.
şeytan ruhlu diabolique adj.
şeytan gibi olan sleekit adj.
şeytan gibi slightful [obsolete] adj.
şeytan gibi solert adj.
şeytan gibi superslick adj.
şeytan gibi supple [scotland] adj.
şeytan gibi like the devil adv.
şeytan gibi çok çabuk like the devil adv.
şeytan gibi diabolic adv.
şeytan kulağına touch wood! interj.
şeytan kulağına kurşun! touch wood! interj.
aksi şeytan! bloody hell! interj.
aksi şeytan! damn! interj.
aksi şeytan! hell! interj.
aksi şeytan! shit! interj.
şeytan kulağına kurşun touch wood interj.
hay şeytan! devil interj.
şeytan anlamını veren bir ön ek demono- pref.
Phrasals
(birinin) içinden (bir şey, ruh, cin, şeytan) çıkarmak exorcise (something) out of (one) v.
birinin içinden şeytan çıkartmak exorcise something out of someone v.
Phrases
şeytan dünyaya gelip ilk aşkını bulduğunda kötülük serbest kalacak when the devil walks the earth and finds his first love evil shall be released expr.
şeytan diyor ki I am tempted to expr.
şeytan diyor ki I have half a mind to expr.
şeytan marka giyer the devil wears prada expr.
şeytan diyor ki I have a good mind to expr.
Proverb
acele işe şeytan karışır great haste makes great waste
acele işe şeytan karışır haste makes waste
acele işe şeytan karışır more haste more waste
boş duranın ayağına şeytan takılır the devil finds works for idle hands
boş durana şeytan iş bulur the devil finds work for idle hands
boş durana şeytan güler devil finds work for idle hands to do
acele işe şeytan karışır more haste less speed
acele işe şeytan karışır make haste slowly
şeytan ayeti kendi hayrına okur devil can cite scripture for his own purpose
şeytan ayeti kendi hayrına okur devil can quote scripture for his own purpose
acele işe şeytan karışır (if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
acele işe şeytan karışır (if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
acele işe şeytan karışır curses, like chickens, come home to roost
acele işe şeytan karışır soft fire makes sweet malt
tanrı iyilik şeytan kötülük verir god sends meat and the devil sends cooks
acele işe şeytan karışır it is the pace that kills
boş durana şeytan iş bulur the devil makes work for idle hands
boş duran elleri şeytan çalıştırır the devil makes work for idle hands
acele işe şeytan karışır good and quickly seldom meet
şeytan ayrıntıda gizlidir the devil lies in the detail
şeytan ayrıntıda gizlidir the devil lies in the detail
boş durana şeytan güler the devil makes work for idle hands to do
boş durana şeytan iş bulur the devil makes work for idle hands to do
boş duran elleri şeytan çalıştırır the devil makes work for idle hands to do
Colloquial
küçük şeytan dickens n.
şeytan tüyü mojo n.
aksi şeytan! pfui interj.
şeytan kulağına kurşun beat a devil's tattoo expr.
şeytan kulağına kurşun beat the devil's tattoo expr.
seni küçük şeytan you little dickens expr.
(birini) şeytan dürttü someone is walking over (one's) grave expr.
seni küçük şeytan you little imp expr.
hay kör şeytan (well,) I'll be danged expr.
Idioms
melek yüzlü şeytan a whited sepulcher n.
kurnaz şeytan artful dodger n.
bir şey/insan kılığında şeytan devil in disguise n.
bir şey/insan kılıklı şeytan devil in disguise n.
insan kılıklı şeytan the devil incarnate n.
insan kılığında şeytan the devil incarnate n.
tam bir şeytan the devil incarnate n.
beden ve şeytan the world, the flesh, and the devil n.
kör şeytan bad iron n.
şeytan alameti a cloven hoof n.
tilki/şeytan gibi bir tip a sly dog n.
melek yüzlü şeytan a whited sepulchre n.
şeytan tüyü luck of the devil n.
arkasından şeytan kovalıyormuş gibi koşmak be running like the devil's chasing v.
arkasından şeytan kovalıyormuşcasına koşmak be running like the devil's chasing v.
şeytan çağırmak call up the devil v.
şeytan tüyü olmak have a way with one v.
şeytan tüyü olmak have the luck of the devil v.
şeytan gibi (as) sly as a fox adj.
boş duranın ayağına şeytan takılır the devil finds works for idle hands expr.
şeytan azapta gerek there's no peace for the wicked expr.
şeytan kulağına kurşun knock on wood expr.
şeytan ayrıntıda gizlidir devil in the details expr.
şeytan yokladı somebody/a goose/rabbit just walked over my grave expr.
şeytan kulağına kurşun touch wood expr.
yüzünü şeytan görsün may the devil take you expr.
şeytan diyor ki half a mind expr.
şeytan azapta gerek no peace (or rest) for the wicked expr.
şeytan azapta gerek no rest for the weary (wicked) expr.
şeytan azapta gerek no rest for the wicked expr.
şeytan ayrıntılarda gizlidir the devil is in the detail expr.
şeytan ayrıntılarda gizlidir the devil is in the details expr.
şeytan ayrıntıda gizlidir the devil's in the detail expr.
(birinde/bir şeyde) şeytan tüyü vardı/var there was/is something about (someone or something) expr.
Speaking
irlanda'da ölenin arkasından şeytan son bir şans bulup ruhunu çağırmadan cennette huzur içinde uyu anlamında söylenen bir ifade may you be in heaven a full half hour before the devil knows you're dead expr.
şeytan azapta gerek it serves him right expr.
seni şeytan seni! you devil! expr.
Technical
şeytan çarmıhı jacop's ladder n.
Marine
şeytan çarmıhı pilot ladder n.
şeytan çarmığı jack ladder n.
şeytan çarmıhı side ladder n.
şeytan çarmıhı jacob's ladder n.
Psychology
şeytan girmesi demonic possession n.
Gastronomy
şeytan minaresi horn shell n.
şeytan minaresi hornshell n.
şeytan sosu devilled sauce n.
Chemistry
şeytan şalgamı kökünden elde edilen acı bir öz bryonin n.
Biology
sarı şeytan mantarı boletus pulcherrimus n.
Marine Biology
deniz şeytan balığı angler n.
şeytan balığı devil fish n.
şeytan çarmıhı pilot ladder n.
şeytan vatozu horned ray n.
Zoology
şeytan balıkları lophiiformes n.
Botanic
şeytan keleği action plant n.
şeytan pençesi ram's horn n.
şeytan mumu cattail n.
şeytan mumu cat-tail n.
şeytan şalgamı tetter berry (bryonia dioica) n.
şeytan elması thorn plum n.
hint şeytan ağacı devil tree (alstonia scholaris) n.
hint şeytan ağacı dita bark n.
hint şeytan ağacı dita n.
şeytan elması jimsonweed n.
şeytan elması common thorn apple n.
şeytan mumu reed mace n.
şeytan elması jamestown weed n.
şeytan mumu cat's-tail n.
şeytan şalgamı bryonia dioica n.
şeytan elması jimson weed n.
şeytan keleği ecballium elaterium n.
şeytan keleği exploding cucumber n.
şeytan mumu bullrush n.
şeytan şalgamı wild hop n.
şeytan mumu nailrod n.
şeytan elması apple of peru n.
şeytan keleği touch-me-not n.
şeytan şalgamı red bryony n.
şeytan mumu typha latifolia n.
şeytan elması datura stramonium n.
şeytan pençesi devil's claw n.
şeytan mumu bulrush n.
şeytan ipliği lycium n.
şeytan mumu reedmace n.
şeytan keleği squirting cucumber n.
şeytan dili umbrella arum n.
şeytan dili devil's tongue (amorphophallus rivieri) n.
şeytan dili snake palm n.
şeytan pençesi elephant-tusk (proboscidea louisianica) n.
şeytan pençesi common devil's claw n.
şeytan pençesi common unicorn plant n.
şeytan pençesi proboscis flower n.
şeytan pençesi wait–awhile (harpagophytum procumbens) n.
şeytan pençesi grapple plant (harpagophytum procumbens) n.
şeytan pençesi wait–a–bit (harpagophytum procumbens) n.
şeytan pençesi unicorn plant n.
şeytan sarmaşığı epipremnum n.
şeytan elması mad apple (datura stramonium) n.
şeytan otu mad apple (datura stramonium) n.
şeytan elması jimsonweed (datura stramonium) n.
şeytan otu jimsonweed (datura stramonium) n.
şeytan elması jamestown weed (datura stramonium) n.
şeytan otu jamestown weed (datura stramonium) n.
şeytan elması jimson (datura stramonium) n.
şeytan otu jimson (datura stramonium) n.
şeytan elması jimpsonweed (datura stramonium) n.
şeytan otu jimpsonweed (datura stramonium) n.
şeytan elması jimpson (datura stramonium) n.
şeytan otu jimpson (datura stramonium) n.
şeytan elması apple of peru (datura stramonium) n.
şeytan otu apple of peru (datura stramonium) n.
şeytan akasyası catechu n.
şeytan akasyası cutch n.
şeytan akasyası acacia catechu n.
şeytan şalgamı devil's turnip n.
şeytan şalgamı white bryony n.
şeytan şalgamı bryonia alba n.
şeytan şalgamının kurutulmuş kökü bryony n.
şeytan şalgamının kurutulmuş kökü briony n.
şeytan şalgamının kurutulmuş kökü bryonia n.
şeytan mumu gladdon [dialect] [uk] n.
hint şeytan ağacı kabuğu dita n.
şeytan mumu club rush n.
şeytan şalgamı cowbind (bryonia alba) n.
şeytan şalgamı black bindweed n.
şeytan şalgamı black bryony n.
şeytan şalgamı tamus communis n.
Social Sciences
şeytan ve cinlerin varlığını araştıran bilim deviltry n.
Literature
(faust romanında) faust'un ruhunu sattığı şeytan mephistopheles n.
(faust romanında) faust'un ruhunu sattığı şeytan mephisto n.
Religious
şeytan asası devil's pitchfork n.
şeytan asası blivet n.
şeytan asası devil's tuning fork n.
şeytan asası trident n.
insanların kurtulacak olan tanrı'nın soyu ile kaybolacak olan şeytan'ın soyundan geldiğine inanan baptist mezhebi two-seed-in-the-spirit predestinarian baptist n.
islam mitolojisinde güçlü ve ürkütücü şeytan efreet n.
islam mitolojisinde güçlü ve ürkütücü şeytan afrit n.
orta çağ cadı ayinlerinde şeytan'ın anüsünü öpme ritüeli kiss of shame n.
orta çağ cadı ayinlerinde şeytan'ın anüsünü öpme ritüeli osculum infame n.
kutsal ibrani metinlerinde yahudilerin koruyucusu ve yeni ahit'te şeytan'a karşı verdikleri mücadelede meleklerin lideri olarak betimlenen başmelek michael n.
şeytan tarafından liderlik edilen düşmüş melekler hell n.
(katolik kilisesi'nde) rahip yardımcısı, vaiz, şeytan kovucu veya kapıcı sınıfı minor order n.
papazlıkta kapı görevlisini, şeytan kovucuyu, vaizi ve rahip yardımcısını içeren en düşük dört mevki minor orders n.
doğu'ya özgü şeytan'a tapan dini tarikatlardan biri yezdi n.
doğu'ya özgü şeytan'a tapan mezheplerden biri yezdi n.
doğu'ya özgü şeytan'a tapan dini tarikatlardan biri yezidee n.
doğu'ya özgü şeytan'a tapan mezheplerden biri yezidee n.
(incil'de) şeytan lord of the flies n.
şeytan teorisi diabology n.
şeytan doktrini diabology n.
şeytan teorisi diabolology n.
şeytan doktrini diabolology n.
şeytan hiyerarşisi infernal hierarchy n.
şeytan bilgisi satanology n.
şeytan tarafından ele geçirilme satanophany n.
(kısaca) papazlıkta kapı görevlisini, şeytan kovucuyu, vaizi ve rahip yardımcısını içeren en düşük dört rütbe orders n.
çağırılmamış (ruh/şeytan) uninvoked adj.
şeytan ile ilişkili demonial adj.
şeytan için kullanılan esprili bir isim old adj.
Geography
bermuda şeytan üçgeni bermuda triangle n.
şeytan üçgeni devil's triangle n.
şeytan adası île du diable n.
şeytan adası devil's island n.
şeytan hortumu devil n.
şeytan külahı devil n.
şeytan kulesi devils tower n.
şeytan külahı sand spout n.
Meteorology
şeytan külahı dust devil n.
şeytan hortumu dust devil n.
Military
şeytan çarmıhı boarding ladder n.
Sport
şeytan’ın numarası eighty-seven n.
Mythology
dişi şeytan lilith n.
şeytan ile yapılan anlaşma pact with the devil n.
uyuyan erkeklerle ilişkiye girdiğine inanılan dişi şeytan succuba n.
Latin
hep çalışın ki şeytan sizi hep meşgul bulsun facito aliquid operis, ut semper te diabolus inveniat occupatum expr.
Archaic
dişi şeytan hag n.
şeytan tüyü favor n.
şeytan tüyü favour n.
içine şeytan girmiş fanatic [obsolete] adj.
içine şeytan girmiş fanatical [obsolete] adj.
Slang
yakışıklı şeytan handsome devil n.
şeytan tüyü olan erkek handsome devil n.
şeytan görsün yüzünü bad cess to (one) [irish] expr.
şeytan görsün yüzünü bad cess to [irish] expr.
hay kör şeytan well, I'll be damned expr.
hay aksi şeytan! bloody hell! [uk] expr.
aksi şeytan! drat! exclam.
Modern Slang
dış görünüşü şeytan gibi olan fakat aslında ruhu melek gibi olan kimse angelic devil n.
yarı melek yarı şeytan angelic devil n.
melekvari şeytan angelic devil n.
şeytan aldı götürdü a dingo ate my baby expr.
Paleontology
şeytan kurbağası devil toad n.
şeytan kurbağası beelzebufo n.
Star Wars
şeytan'ın ini demon's lair n.