çalan - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

çalan



Sens de "çalan" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
calan n. hipertansiyon, kalp yetmezliği, anjin ve migren için kullanılan bir ilaç

Sens de "çalan" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
General
çalan stealer n.
çalan ringing adj.
çalan thieving adj.
çalan knock-off adj.
çalan sticky-fingered adj.
çalan sticky-handed adj.

Sens de "çalan" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
lavta çalan kimse lutanist n.
çalgı çalan kimse player n.
yeşile çalan mavi turquoise n.
boru çalan kimse bugler n.
trombon çalan trombone player n.
enstrüman çalan kimse instrumentalist n.
çan çalan kişi ringer n.
lavta çalan kimse lutist n.
gayda çalan kimse piper n.
dümbelek çalan kişi taborer n.
çalgı çalan müzisyen instrumentalist n.
vurmalı çalgı çalan müzisyen percussionist n.
ıslık çalan whistler n.
boru çalan kimse hornblower n.
çalan kimse player n.
açık havada çalan müzik topluluklarına özgü ve çoğu zaman üstü kapalı platform bandstand n.
para ile plak çalan otomatik pikap jukebox n.
solo çalan sanatkar soloist n.
fifre çalan kimse fifer n.
viyolonsel çalan müzisyen cellist n.
dızlama ile çalan saat buzzer n.
ıslık çalan tooter n.
korna çalan kimse horner n.
mağazalarda çalan müzik piped music n.
mağazalardan eşya çalan kişi shop-lifter n.
mora çalan kırmızı magenta n.
mezardan ölüleri çalan kimse resurrectionist n.
yeşile çalan gri greenish gray n.
çalan zil the ringing bell n.
mezarlıktan ceset çalan kimse ghoul n.
mezarlıktan ceset çalan kimse body snatcher n.
mezarlıktan ceset çalan kimse graverobber n.
sarıya çalan kumral saç fair hair n.
kapıyı çalan kişi rapper n.
çello çalan kimse cellist n.
kornet çalan kimse cornetist n.
kornet çalan kimse cornettist n.
kornet çalan kimse cornet n.
zil çalan müzisyen cymbalist n.
lavta çalan kimse lutenist n.
çalan şarkı playing song n.
çalan şarkı the song playing n.
bandana veya mendil çalan yankesici abandannad n.
sazdan ya da kamıştan yapılan çalgıyı çalan kimse calamist n.
sarıya çalan kahverengi tan n.
çan kulesinde çanı çalan kişi campanist n.
çan yapan ya da çalan kimse campanologist n.
çanlarla melodi çalan kişi campanist n.
kahverengiye çalan gri taupe n.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawny n.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawney n.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawny-brown n.
griye çalan beyaz tattletale gray n.
griye çalan beyaz tattletale grey n.
kahverengiye çalan gri taupe n.
griye çalan beyaz tattletale gray n.
griye çalan beyaz tattletale grey n.
kahverengiye çalan gri taupe n.
griye çalan beyaz tattletale gray n.
griye çalan beyaz tattletale grey n.
laboratuvarlara satmak için kedi çalan kişi catnapper n.
laboratuvarlara satmak için kedi çalan kişi catnaper n.
çeyrek ve yarımlarda farklı çalan saat tingtang n.
yüksek perdeden enstrüman çalan kimse tweedler n.
simbalom çalan kimse anlamına gelen bir soyad zimbalist n.
simbalom çalan kimse anlamına gelen bir soyad tsimbalist n.
ortaçağ trombonu çalan kimse sacbut [obsolete] n.
çalan bir çanın vuruşu knoll n.
çanı çalan kimse knoller n.
çanı ağır ağır çalan kimse knoller n.
nesneleri toplayıp çalan kimse magpie n.
borazon çalan hornblower n.
(tekstilde) mürdüm renginden daha mat olan ve mora çalan koyu kırmızı tonu marroon n.
saat çanını çalan alet hammer n.
düdük, flüt veya kaval çalan kimse whistler n.
ahenkle şarkı söyleyen veya çalan müzisyen harmoniser n.
hep aynı telden çalan kimse harper n.
obua çalan kimse hautboyist n.
bazı fantastik saatlerde saat başı zili çalan figür minute-jack n.
çalan telefon sesi bring n.
korna çalan sürücü honker n.
country müzik çalan eğlence yeri honkytonk n.
country müzik çalan eğlence yeri honky-tonk n.
griye çalan mavi clair de lune n.
popüler dans müziği çalan grup dance orchestra n.
rengi kırmızıya çalan şey russel n.
sarıya çalan bir tür beril alüminyum silikat chrysoberyl [obsolete] n.
çan çalan kimse gongster n.
el zili çalan kimse bell ringer n.
el zili çalan kimse bell-ringer n.
kırmızıya çalan bir kahverengi tonu cinnamon n.
brezilya çamının sarıya çalan kahverengi yumuşak odunu paraná n.
brezilya çamının sarıya çalan kahverengi yumuşak odunu paraná pine n.
kaval çalan kimse piper n.
unutkanlığı yüzünden herkesin vaktini çalan kimse packard n.
maviye çalan soluk grimsi bir renk tonu pearly [dated] n.
sarod çalan kimse sarodist n.
griye çalan mavi pewter n.
hafif maviye çalan koyu gri pewter n.
açık sarıya çalan bir kahverengi tonu prairie n.
uvertür çalan kimse preluder n.
gitar çalan kimse shredder n.
ıvır zıvır çalan kimse smoocher n.
sarıya çalan kahverengi sorel n.
kırmızının mora çalan canlı bir tonu spring beauty n.
hafif yeşile çalan bir kahverengi tonu spunge n.
(çalan çan) şiddetle geriye savrulmak dodge v.
mora çalan purplish adj.
kaval çalan piping adj.
beyaza çalan whitely adj.
çene çalan jawing adj.
beyaza çalan canescent adj.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawny adj.
erguvan rengine çalan purply adj.
maviye çalan blue-touched adj.
maviye çalan blue-tinged adj.
zaman çalan time-consuming adj.
maviye çalan bluish adj.
maviye çalan blueish adj.
ırkçılığa çalan racially-tinged adj.
kırmızıya çalan red-tinged adj.
karnı zil çalan ahungered adj.
sarışına çalan blondish adj.
sarıya çalan (kahverengi) tan adj.
kara çalan calumnious adj.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawny-brown adj.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawny-colored adj.
(turuncuya çalan) açık kahverengi tawny-coloured adj.
yeşile çalan virescent adj.
(saç veya kuş tüyü) kestaneye çalan kahverengi chestnut-brown adj.
maviye çalan siyah renkte blue-black adj.
mora çalan mavi renkte blue-purple adj.
(saç) gri-maviye çalan blue-rinsed adj.
yeşile çalan (pis) greenish-tinged adj.
elaya çalan kahverengi hazel-brown adj.
kahverengiye çalan siyah renkte brown-black adj.
kahverengiye çalan siyah renkte brownish-black adj.
sarıya çalan (renk) yellow-tinged adj.
portakal sarısına çalan luteolous adj.
yüze kara çalan obloquial adj.
griye çalan gray adj.
griye çalan grey adj.
(kahverengiye çalan) koyu infuscate adj.
(kahverengiye çalan) koyu infuscated adj.
altın rengine çalan sarı golden-yellow adj.
altın sarısına çalan goldish adj.
siyaha çalan gri renkte cinereous adj.
kül rengine çalan cinerescent adj.
tarçına çalan bir kırmızı tonu cinnamon-red adj.
griye çalan dusty adj.
griye çalan açık mavi renkte saxe blue adj.
inceye çalan fineish adj.
ıslık çalan sibilatory adj.
ıslık çalan sibilous adj.
(renge, renk tonuna) çalan tinged adj.
'-e çalan (renk) to prep.
bir müzik aletini çalan anlamındaki son ek -ist suf.
Phrases
(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalan in tune with (someone or something) expr.
Proverb
minareyi çalan kılıfını hazırlar the devil looks after his own
Colloquial
kuş çalan birdnapper n.
salaş/bangır bangır müzik çalan bar/birahane gutbucket n.
reçeteli veya reçetesiz satılan ilaçları satan/çalan/uyuşturucu olarak kullanan kişi drugstore cowboy n.
rock müzik çalan radyo dj'i rock jock n.
rock müzik çalan disk cokey rock jock n.
sahipsiz buzağıları çalan hayvan hırsızı poddy-dodger [australia] n.
damgalanmamış danaları çalan hayvan hırsızı poddy-dodger [australia] n.
büyük alışveriş merkezlerinde vb çalan sıkıcı müzik elevator music adj.
(görüntü) koyu griye çalan milky adj.
çalan vermez that's a steal expr.
her telden çalan know all the answers expr.
Idioms
rol çalan oyuncu back-cloth star n.
İlaç satan, çalan ya da ilaçlarla kafa bulan kişi drugstore cowboy [us/south africa] n.
çamaşır iplerinden kıyafet/ev tekstil eşyaları çalan küçük çaplı hırsız lully prigger [uk] n.
her telden çalan kimse a jack of all trades n.
vaktini çalan kimse/şey time bandit n.
zamanı harcayan/çalan şey time burglar n.
rengi/teni katrana çalan touch of the tar brush [dated] adj.
iş yerinden/iş vereninden para çalan with (one's) hand in the till adj.
azı çalan çoğu da çalar he who will steal the eggs, will steal the hen. expr.
etekleri zil çalan like a child in a sweet shop [uk] expr.
etekleri zil çalan like a child in a sweetshop [uk] expr.
(birinden/bir şeyden) farklı telden çalan out of tune with (someone or something) expr.
Law
kara çalan decrier n.
satmak amacıyla süpermarketlerden et çalan kimse cattle-rustler n.
sürü halinde hayvan çalan kimse abactor n.
ufak tefek ve değersiz şeyler çalan kimse pilferer n.
Technical
mora çalan bir kahverengi tonu pigeonwing n.
sarıya çalan açık kehriban renginde yarı katı bir madde yellow petrolatum n.
sarıya çalan açık kehriban renginde yarı katı bir madde yellow soft paraffin n.
yüksek kaliteli kayıtları çalan cihaz hifi (high fidelity) abrev.
Computer
parola çalan yazılım password stealer n.
Textile
tekstilde özellikle ekose kumaşta kullanılan griye çalan renk lovat n.
Woodworking
kırmızıya çalan turuncu renkte bir doğu hindistan ahşabı rosetta wood n.
Dyeing
koyu griye çalan sarımsı kahverengi tonu cattail n.
koyu griye çalan sarımsı kahverengi tonu cat-tail n.
camgöbeğinin maviye çalan tonu cerule n.
camgöbeğinin maviye çalan tonu ceruleous n.
orta tonlarda, griye çalan sarı chamois n.
maviye çalan orta koyulukta bir yeşil tonu neptune n.
grimsi mora çalan bir mavi tonu telegraph blue n.
yeşile çalan bir kahverengi tonu cyprus earth n.
yeşile çalan bir kahverengi tonu partridge n.
yeşile çalan bir kahverengi tonu roman umber n.
yeşile çalan bir kahverengi tonu sicilian umber n.
yeşile çalan bir kahverengi tonu umber n.
kızıla çalan koyu bir gri tonu turtledove n.
kızıla çalan koyu bir gri tonu turtle–dove n.
kızıla çalan koyu bir gri tonu turtle dove n.
turuncuya çalan bir açık kahverengi tonu tuscan tan n.
turuncuya çalan bir açık kahverengi tonu sauterne n.
açık griye çalan bir zeytin rengi tonu twine n.
açık griye çalan bir zeytin rengi tonu dune n.
açık griye çalan bir zeytin rengi tonu anamite n.
hafif mora çalan grimsi bir mavi tonu tyrian blue n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu tyrol green n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu terre verte n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu bohemian earth n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu cyprian earth n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu green earth n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu green ocher n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu holy green n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu italian green n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu permanent green n.
griye çalan donuk bir koyu yeşil tonu verona green n.
sarıya çalan bir orta kahverengi tonu alderney n.
sarıya çalan bir yeşil tonu american green n.
sarıya çalan bir yeşil tonu jadesheen n.
sarıya çalan bir pembe tonu annatto n.
sarıya çalan bir pembe tonu anatto n.
sarıya çalan bir pembe tonu anatta n.
sarıya çalan bir pembe tonu anato n.
sarıya çalan bir pembe tonu arnatta n.
sarıya çalan bir pembe tonu arnatto n.
sarıya çalan bir pembe tonu arnotta n.
sarıya çalan bir pembe tonu arnotto n.
sarıya çalan bir pembe tonu terra orellana n.
siyaha çalan mor renk eggplant n.
kahverengi ila griye çalan bir sarı tonu blondine n.
hafifçe maviye çalan bir gri tonu moonbeam n.
hafifçe maviye çalan bir gri tonu pearl blue n.
hafifçe maviye çalan bir gri tonu granite blue n.
koyu kızıl kahverengiye çalan grimsi bir renk chocolate n.
sarıya çalan kahverengi clay n.
sarıya çalan orta yeşil rengi imperial green n.
sarıya çalan soluk yeşil oyster n.
kahverenginin koyu griye çalan sarımsı bir tonu congo n.
kahverenginin koyu griye çalan sarımsı bir tonu antwerp brown n.
kahverenginin koyu griye çalan sarımsı bir tonu asphaltum n.
kahverenginin koyu griye çalan sarımsı bir tonu congo brown n.
açık sarıya çalan kahverengi tonu cuir n.
açık sarıya çalan kahverengi tonu dorado n.
açık sarıya çalan kahverengi tonu honey beige n.
hafif yeşile çalan grimsi bir sarı tonu cloudy amber n.
hafif yeşile çalan grimsi bir sarı tonu golden green n.
yeşile çalan açık bir sarı tonu cockatoo n.
yeşilin griye çalan sarı bir tonu palmetto n.
yeşilin griye çalan sarı bir tonu palmetto green n.
maviye çalan siyah mürekkep rengi ink black n.
maviye çalan siyah mürekkep rengi inky black n.
kırmızıya çalan koyu mor pansy violet n.
kırmızıya çalan koyu mor roman violet n.
mora çalan pembe renk peach-blow n.
yeşilimsi maviye çalan alacalı bir renk peacock n.
hafif maviye çalan orta bir gri renk pearl white n.
orta sarıya çalan yeşil porret n.
griye çalan açık bir sarı tonu flax n.
turuncuya çalan soluk bir sarı tonu flesh n.
yeşile çalan bir sarı tonu peridot n.
açık kahverengiye çalan bir turuncu tonu pheasants n.
kırmızıya çalan koyu bir kahve tonu siena n.
sarıya çalan bir yeşil tonu siskin green n.
mavinin yeşile çalan açık bir tonu sistine n.
yeşilin koyu griye çalan bir tonu spruce n.
koyu griye çalan sarı sudan n.
camgöbeğinin maviye çalan tonuna sahip cerule adj.
camgöbeğinin maviye çalan tonuna sahip cerulean blue adj.
camgöbeğinin maviye çalan tonuna sahip ceruleous adj.
gök mavisine çalan cerulescent adj.
siyaha çalan nigricant adj.
kehribara çalan yeşil amber-green adj.
kırmızıya çalan kahverengi olan mahogany-red adj.
siyaha çalan kahverengi blackish-brown adj.
siyaha çalan kırmızı blackish-red adj.
lavanta rengine çalan lavender-tinged adj.
beyaza çalan pembe white-pink adj.
mora çalan bordo maroon-purple adj.
(lavanta) maviye çalan blue-lilac adj.
maviye çalan mor renkli blue-violet adj.
maviye çalan beyaz renkli blue-white adj.
maviye çalan siyah renkli bluish black adj.
maviye çalan gri renkli bluish-grey adj.
maviye çalan lavanta renginde bluish-lilac adj.
maviye çalan mor renkli bluish-purple adj.
maviye çalan menekşe renginde bluish-violet adj.
maviye çalan beyaz renkli bluish-white adj.
leylak rengine çalan mavi mauve-blue adj.
bronza çalan kırmızı renkte bronze-red adj.
kahverengiye çalan gri renkte brown-gray adj.
kahverengiye çalan gri renkte brown-grey adj.
kahverengiye çalan gri renkte brownish-grey adj.
kahverengiye çalan gri renkte brown-green adj.
kahverengiye çalan gri renkte brownish-green adj.
kahverengiye çalan koyu mor renkte brownish-purple adj.
kahverengiye çalan koyu mor renkte brown-purple adj.
morumsu kırmızıya çalan koyu kahverengimsi renkte brownish-red adj.
deve tüyüne çalan kahverengi renkte buff-brown adj.
deve tüyüne çalan kahverengi renkte buff-coloured adj.
turuncuya çalan canlı bir kırmızı renginde chinese-red adj.
kahverengiye çalan mat bir turuncu renk claybank adj.
turuncuya çalan parlak bir kırmızı renkte geranium adj.
griye çalan siyah gray-black adj.
griye çalan mavi gray-blue adj.
griye çalan kahverengi gray-brown adj.
griye çalan yeşil gray-green adj.
griye çalan siyah grayish-black adj.
griye çalan mavi grayish-blue adj.
griye çalan kahverengi grayish-brown adj.
griye çalan yeşil grayish-green adj.
griye çalan pembe grayish-pink adj.
griye çalan beyaz grayish-white adj.
griye çalan pembe gray-pink adj.
griye çalan beyaz gray-white adj.
yeşile çalan kahverengi greenish-brown adj.
yeşile çalan gri renkte greenish-gray adj.
yeşile çalan gri renkte greenish-grey adj.
griye çalan yeşil renkte grey-green adj.
griye çalan siyah renkte greyish-black adj.
griye çalan mavi renkte greyish-blue adj.
griye çalan kahverengi greyish-brown adj.
griye çalan yeşil renkte greyish-green adj.
griye çalan pembe renkte greyish-pink adj.
griye çalan beyaz renkte greyish-white adj.
griye çalan pembe renkte grey-pink adj.
griye çalan beyaz renkte grey-white adj.
pembeye çalan mor renginde olan rose-purple adj.
pembeye çalan mor renginde olan rosy-purple adj.
pembeye çalan renkte rose-tinged adj.
pembeye çalan renkte rose-tinted adj.
altın sarısına çalan kahverengi golden-brown adj.
altın sarısına çalan yeşil golden-green adj.
yeşile çalan koyu gri renkte iron gray adj.
maviye çalan beyaz cool-white adj.
pembeye çalan flesh-colored adj.
koyu griye çalan siyah slate-black adj.
Biology
beyaza çalan gri renkte canescent adj.
Marine Biology
rengi griye çalan çeşitli köpekbalıklarına verilen ad gray shark n.
beyaza çalan gövdesinde siyah şeritlerin yer aldığı bir ciklet balığı oxylebius pictus n.
beyaza çalan gövdesinde siyah şeritlerin yer aldığı bir ciklet balığı convict fish n.
beyaza çalan gövdesinde siyah şeritlerin yer aldığı bir ciklet balığı convictfish n.
beyaza çalan gövdesinde siyah şeritlerin yer aldığı bir ciklet balığı painted greenling n.
karayip bölgesinde yaşayan büyük, mavi ve gümüşe çalan bir sofra balığı pompano n.
karayip bölgesinde yaşayan büyük, mavi ve gümüşe çalan bir sofra balığı pampano n.
küçük siyah benekli, yeşile çalan bir güneş balığı flier n.
Zoology
yeni gine ve avustralya'ya özgü, çeşitli kızılımsı veya kestaneye çalan kahverengi valabilere verilen ad melon [australia] n.
yeni gine ve avustralya'ya özgü, çeşitli kızılımsı veya kestaneye çalan kahverengi valabilere verilen ad paddymelon n.
rengi mor, sarı ve griye çalan lurid adj.
Botanic
beyaz üzerine mavi veya gül rengine çalan boru biçimli çiçeklere sahip odunsu bir güney amerika bitkisi whitecup (nierembergia repens) n.
beyaz üzerine mavi veya gül rengine çalan boru biçimli çiçeklere sahip odunsu bir güney amerika bitkisi nierembergia rivularis n.
abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç large-leaved cucumber tree (magnolia macrophylla) n.
abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç great-leaved macrophylla n.
abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç bigleaf magnolia n.
abd'nin güneydoğusunda özgü, çok büyük yaprakları olan alta doğru mora çalan krem rengi çiçekli yaprak dökmeyen büyük bir ağaç large-leaved magnolia n.
abd'nin güneydoğusuna özgü, devasa yaprakları ve dipleri mora çalan büyük krem rengi çiçekleri olan yaprak döken büyük bir ağaç bigleaf magnolia (magnolia macrophylla) n.
abd'nin güneydoğusuna özgü, devasa yaprakları ve dipleri mora çalan büyük krem rengi çiçekleri olan yaprak döken büyük bir ağaç great-leaved macrophylla (magnolia macrophylla) n.
abd'nin güneydoğusuna özgü, devasa yaprakları ve dipleri mora çalan büyük krem rengi çiçekleri olan yaprak döken büyük bir ağaç large-leaved cucumber tree (magnolia macrophylla) n.
abd'nin güneydoğusuna özgü, devasa yaprakları ve dipleri mora çalan büyük krem rengi çiçekleri olan yaprak döken büyük bir ağaç large-leaved magnolia (magnolia macrophylla) n.
kuzey amerika ve doğu asya'da yetişen, çan şeklinde küçük çiçekleri ve maviye çalan yaprakları olan bir çalı cinsi menziesia n.
kuzey amerika ve doğu asya'da yetişen, çan şeklinde küçük çiçekleri ve maviye çalan yaprakları olan bir çalı cinsi genus menziesia n.
kuzey amerika'nın kuzeybatı kısımlarında yetişen, çan şeklinde küçük çiçekleri ve maviye çalan yaprakları bulunan dağınık bir çalı fool's huckleberry n.
uzun yapraklı çam ağacının iri taneli kırmızıya çalan turuncu renkli odunu longleaf pine n.
mora çalan sarı yeşil çiçekleri olan sarılıcı yaprak döken bir bitki lonicera dioica n.
mora çalan sarı yeşil çiçekleri olan sarılıcı yaprak döken bir bitki yellow honeysuckle n.
kokulu yeşile çalan salkımları bulunan çok yıllık sarılıcı bir asma russian vine n.
kokulu yeşile çalan salkımları bulunan çok yıllık sarılıcı bir asma china fleece vine n.
kokulu yeşile çalan salkımları bulunan çok yıllık sarılıcı bir asma polygonum aubertii n.
kokulu yeşile çalan salkımları bulunan çok yıllık sarılıcı bir asma silver lace vine n.
orta ve güney amerika'ya özgü kadifemsi kahverengiye çalan yeşil dişli yaprakları olan bir bitki panamica n.
orta ve güney amerika'ya özgü kadifemsi kahverengiye çalan yeşil dişli yaprakları olan bir bitki panamiga n.
orta ve güney amerika'ya özgü kadifemsi kahverengiye çalan yeşil dişli yaprakları olan bir bitki friendship plant n.
orta ve güney amerika'ya özgü kadifemsi kahverengiye çalan yeşil dişli yaprakları olan bir bitki pilea involucrata n.
avrupa'ya özgü mora çalan çiçekleri olan bir bahçe bitkisi poterium sanguisorba n.
kahverengiye çalan bir zoospor türü phaeospore n.
dişli yaprakları ve pembeye çalan mor çiçekleri olan yıllık bir bitki star thistle n.
kırmızıya çalan kahverengi tonunda lurid adj.
yeşile çalan beyaz çiçekli greenish-white adj.
yeşile çalan beyaz (çiçek) green-white adj.
Apiculture
başka koloniden bal çalan işçi arı robber n.
başka koloniden bal çalan işçi arı robber bee n.
Social Sciences
ilk olarak güneybatı abd'deki kızılderililerin yaptığı kaya resimlerinde ve çömleklerde ortaya çıkmış genellikle kambur olarak betimlenen flüt çalan bir figür kokopelli n.
Religious
kutsal şeyleri çalan sacrilegious adj.
deizme çalan semideistical adj.
Geology
siyah veya yeşile çalan siyah renklerde görülen bir mineral stilpnomelane n.
Military
alayın fifre çalan üyelerini yöneten astsubay fife major n.
Sport
top çalan oyuncu ball-winner [uk] n.
top çalan oyuncu ballhawk n.
top çalan oyuncu ball-hawking n.
Basketball
rakip oyunculardan saldırgan savunma yaparak çok top çalan savunma oyuncusu ball hawk n.
24 saniye süresi, periyod veya maç bittiğinde çalan düdük buzzer n.
Football
pas tutabilen oyuncu ile top çalan oyuncu arasındaki mesafe slot n.
Baseball
ev sahibi takımın vuruş için köşeye yürümesi esnasında çalan şarkı walk-up song n.
Music
tef çalan kimse tambourin n.
kesik tempolu caz müziği çalan kişi ragtimer n.
flavta çalan kimse recorder player n.
tek/çift dilli üflemeli müzik aleti çalan kimse (saksafon, klarnet gibi) reedman n.
geleneksel küba müziği çalan bir orkestra türü charanga n.
tenor saksafon çalan müzisyen tenorman n.
(çello, keman veya piyano gibi) telli enstrümanları çalan müzisyen the string section n.
tuba çalan müzisyen tubaist n.
tuba çalan müzisyen tubist n.
alto saksafon çalan müzisyen alto saxophonist n.
alto saksafon çalan müzisyen altoist n.
alto saksafon çalan müzisyen alto man n.
darbuka çalan kimse tabrere n.
dümbelek çalan kişi tabret n.
dümbelek çalan kişi tabrere n.
eski tip piyano çalan harpsichordist n.
flüt çalan kimse flautist n.
flüt çalan flutiste n.
flüt çalan flute-player n.
flüt çalan kimse flutist n.
kanun çalan zitherist n.
kornet çalan cornetist n.
lir çalan lyrist n.
lir çalan kişi lyre player n.
obua çalan kimse oboist n.
org çalan kimse organist n.
tek bir grubun şarkılarını çalan ve çaldığı gruba benzemeye çalışan müzik grubu tribute band n.
uygu çalan bir çeşit arp autoharp n.
uzun çalan plak lp long playing n.
üflemeli enstrümanlar çalan kimse reedsman n.
aynı anda hem mikrofona verilen sesleri hem de önceden kaydedilmiş müziği çalan bir makine karaoke machine n.
fagot çalan orkestra müzisyeni bassoon n.
fagot çalan müzisyen bassoonist n.
zıplama sırasında ayakların birbirine vurduğu sırada çalan birbirini takip eden vuruşlar batterie n.
timbal çalan kimse kettledrummer n.
timpani çalan kimse kettledrummer n.
antik yunan'da bir lir çeşidi olan kitharayı çalan kimse kitharist n.
viyola çalan kimse violist n.
viyolonsel çalan kimse violoncellist n.
koto çalan müzisyen koto player n.
koto çalan kimse koto player n.
kavvali şarkısı çalan kimse qawwal n.
marimba çalan kimse marimbist n.
festival müziği çalan grup mas n.
(sirkte) bakır nefesli çalgı çalan kimse windjammer n.
boru çalan kimse winder n.
üflemeli çalgı çalan kimse winder n.
laterna veya müzik kutusu gibi önceden derlenmiş olan bir parçayı mekanik yollarla çalan müzik aleti mechanical instrument n.
armonika çalan kimse harmonicist n.
armonyum çalan kimse harmoniumist n.
yaylı alet çalan müzisyen bower n.
pirinç enstrüman çalan müzisyenler brasses n.
grubun veya orkestranın pirinç enstrüman çalan bölümü brass n.
farklı ailelerden enstrümanlar çalan grup broken consort n.
korno çalan kimse hornist n.
viyol çalan kimse gambist n.
ud çalan kimse luter [obsolete] n.
lavta çalan kimse luter [obsolete] n.
orkestrada tahta nefesli çalgı çalan kimse oboe n.
(müzik grubunda) ritmik enstrümanları çalan müzisyen grubu rhythm section n.
klarnet çalan kimse clarinet n.
klavsen çalan kimse clavecinist n.
klavsen çalan kimse clavierist n.
klavye çalan kimse clavierist n.
tuşlu çalgı çalan kimse clavierist n.
popüler dans müziği çalan bir müzik grubu dance band n.
gusla müzik aleti çalan kimse guslar n.
solo performansı sırasında birkaç müzik aleti çalan müzisyen one-man band n.
ophicleide çalan kimse ophicleidist n.
sallan-yuvarlan müziğini çalan rock 'n' roll musician n.
müziğin oktavda çalan parçası diapason n.
topluca çalan müzisyen grubu concert n.
otomatik piyano çalan kimse pianolist n.
pikolo flüt çalan kimse piccoloist n.
piffero nefesli çalgısını çalan kimse pifferaro n.
gayda çalan gruptaki baş müzisyen pipe major n.
popüler ve hafif klasik müzik çalan senfoni orkestrası pops n.
yaylı bir tür müzik aleti çalan kimse crowder n.
enstrüman çalan kimse instrumentist n.
saksofon çalan kimse saxist n.
kontradansta çalan şarkı contradance n.
kornet çalan kimse cornet player n.
kornet çalan kimse corneter n.
korno çalan kimse cornist [obsolete] n.
korna çalan kimse cornist [obsolete] n.
flüt çalan kimse flute player n.
flüt çalan kimse fluter [obsolete] n.
para kazanmak için laterna çalan sokak müzisyeni organ-grinder n.
(kilise ayininde) isteğe bağlı çalan açılış müziği prelude n.
yaylı enstrüman çalan kimse scrapegut n.
gıy gıy ses çıkararak keman çalan kimse scraper n.
bakarak çalan müzisyen sight reader n.
müziği provasız çalan kimse sightsman n.
bakarak çalan müzisyen sightsman n.
sitar çalan kimse sitar player n.
senkoplu ritimde çalan caz sanatçısı syncopator n.
(cazda) solo çalan müzisyene düzensiz ve vurgulu akorlarla eşlik etmek comp v.
tahta nefesli çalgı çalan kimseye ait veya ilgili woodwind adj.
tahta nefesli çalgı çalan kimseye benzeyen woodwind adj.
(özellikle birlikte) iyi çalan in the groove adj.