çok güçlü - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

çok güçlü



Sens de "çok güçlü" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok güçlü steel adj.
çok güçlü all powerful adj.
çok güçlü high powered adj.
çok güçlü high power adj.
çok güçlü high-power adj.
çok güçlü concentrated adj.
çok güçlü concerted adj.
çok güçlü cannonball adj.
çok güçlü extra-strong adj.
çok güçlü over-strong adj.
çok güçlü big adj.
çok güçlü bold adj.
çok güçlü high-octane adj.
çok güçlü bull adj.
çok güçlü overpotent adj.
çok güçlü overrich adj.
çok güçlü overstrong adj.
çok güçlü ferocious adj.
çok güçlü superpowerful adj.
çok güçlü superstrong adj.
çok güçlü supervirile adj.
Idioms
çok güçlü 110 proof n.
çok güçlü plenty rugged adj.
çok güçlü tough as an old boot adj.
çok güçlü tough as old (shoe) leather adj.
çok güçlü tougher than a two-dollar steak adj.
çok güçlü as tough as an old boot expr.
çok güçlü as tough as old shoe leather expr.
Technical
çok güçlü high-powered adj.
Music
çok güçlü fortississimo adj.
Slang
çok güçlü badass adj.

Sens de "çok güçlü" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 71 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok güçlü bir yumruk haymaker n.
afrika'nın güneybatı kıyılarındaki çok güçlü kuzey-güney akıntısı agulhas current n.
felaket boyutunda hasarlara sebep olan çok güçlü fırtına megastorm n.
çok güçlü savaşçı mighty [obsolete] n.
çok güçlü ve cesaretli olan bir kurgusal fare mighty mouse n.
çok güçlü erkek heracles n.
güçlü rüzgarlar nedeniyle çok şiddetli ve tehlikeli hale gelmiş deniz high sea n.
çok güçlü tat veya koku hogo [dialect] [uk] n.
çok sayıda güçlü ve merkezi olarak kontrol edilen şubeleri olan kuruluş (çok uluslu şirket) octopus n.
çok güçlü kimse ironside n.
çok güçlü kimse beast n.
çok güçlü beyin superbrain n.
çok güçlü kimse supergiant n.
çok güçlü kimse superheavyweight n.
çok güçlü olmak be very strong v.
çok güçlü olmak be very powerful v.
çok güçlü (kimse) tough as nails adj.
çok güçlü ve kararlı (kimse) as tough as nails adj.
çok güçlü veya etkili compelling adj.
(sporda) çok hızlı/güçlü/etkileyici blistering adj.
çok büyük ve güçlü herculean adj.
çok güçlü alkollü high-proof adj.
Colloquial
çok güçlü kadın atlet ironwoman n.
çok kaslı ve güçlü as fit as a mallee bull expr.
Idioms
çok güçlü kimse ball of muscle [australia] n.
birinin alt edemeyeceği kadar çok sayıda veya daha güçlü olmak be (one) too many for someone n.
kendine nazaran çok güçlü olan biriyle karşı karşıya gelmek catch a tartar v.
çok güçlü olmak be as tough as nails v.
çok güçlü olmak be as tough as old boots v.
çok/daha güçlü olmak be made of sterner stuff v.
sorunlarla çok/daha güçlü bir şekilde baş edebilen biri olmak be made of sterner stuff v.
çok güçlü olmak be (as) tough as shoe leather v.
çok/daha güçlü made of sterner stuff adj.
sorunlarla çok/daha güçlü bir şekilde baş edebilen made of sterner stuff adj.
çok güçlü (psikolojik yönden) as tough as leather expr.
çok güçlü (psikolojik yönden) tough as leather expr.
çok güçlü (psikolojik yönden) as tough as leather expr.
çok güçlü (psikolojik yönden) as tough as nails expr.
çok güçlü (psikolojik yönden) tough as nails expr.
çok güçlü (psikolojik yönden) tough as old boots expr.
çok güçlü (psikolojik yönden) as tough as old boots expr.
olabildiğince çabuk (erken) ve bir o kadar çok kişiyle (güçlü şekilde) firstest with the mostest expr.
Politics
uluslararası ilişkilerde önemli ve belirleyici rolü bulunan, askeri ve ekonomik açıdan çok güçlü ülke great power n.
Technical
çok yüksek güçlü trafo ultrahigh power transformer n.
çok yüksek güçlü elektrik ark ocağı ultrahigh power electric arc furnace n.
mafsallı iki ayrı motor biriminden meydana gelen çok büyük ve güçlü bir buhar lokomotifi mallet [us] n.
Textile
nil levreğinin derisinden yapılmış çok güçlü bir deri aqualeather n.
Pharmaceutics
sinameki yapraklarından yapılan çok güçlü bir müshil black draught n.
Chemistry
çok güçlü ısıya dayanıklı fiberlere uygulanabilen sentetik aromatik uzun zincirli poliamidler aramid n.
Astronomy
gözlemlenen gama ışını patlamalarına sebep olduğu düşünülen, çok güçlü bir manyetik alana sahip nötron yıldızı magnetar n.
kısa ve çok güçlü x-radyasyonu patlamalarıyla karakterize gök olgusu x-ray burster n.
çok güçlü bir manyetik alan tarafından şekillendirilen aşırı kuvvetli plazma çıkışı relativistic blade n.
Botanic
kuzey amerika'ya özgü, sivri yapraklı ve sarı çiçekli güçlü kokulu çok yıllık bir bitki bitterweed (collinsonia canadensis) n.
abd'de yetiştirilen çok güçlü ve sıkı bir pamuk pima n.
abd'de yetiştirilen çok güçlü ve sıkı bir pamuk pima cotton n.
Military
elektronik araçlara zarar veren çok güçlü elektromanyetik dalgalar yaratan bir bomba türü e-bomb n.
çok güçlü bomba superbomb n.
Sport
(tenis ve badminton) topun yukardan aşağı doğru çok güçlü ve hızlı gittiği hücum vuruşu smash n.
(oyun taktiği) çok güçlü broken adj.
Music
çok güçlü şekilde fortississimo adv.
Mythology
çok güçlü olduğuna inanılan mitolojik bir kahraman heracles n.
çok güçlü olduğuna inanılan mitolojik bir kahraman herakles n.
çok güçlü olduğuna inanılan mitolojik bir kahraman hercules n.
çok güçlü olduğuna inanılan mitolojik bir kahraman alcides n.
(homeros döneminde) çok güçlü savaş lideri hero n.
efsanelerde adı geçen ve hint okyanusu çevresindeki coğrafyada yaşadığına inanılan çok büyük ve güçlü bir kuş rukh n.
Slang
çok yetenekli veya güçlü kimse badass n.
çok hızlı ve güçlü bir bilgisayar big iron n.
çok kaslı ve güçlü olmak be built like a brick shithouse v.
British Slang
çok sağlıklı ve güçlü fit as a butcher's dog expr.
Modern Slang
çok güçlü bir çekim a fatal attraction n.