çok sayıda - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

çok sayıda



Sens de "çok sayıda" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 61 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok sayıda scores n.
çok sayıda mort n.
çok sayıda lots n.
çok sayıda a great number of adj.
çok sayıda multiplexed adj.
çok sayıda any number of adj.
çok sayıda whole slew (of) adj.
çok sayıda wide range of adj.
çok sayıda a wide range of adj.
çok sayıda a vast number of adj.
çok sayıda numerous adj.
çok sayıda a large number of adj.
çok sayıda in a large number of adj.
çok sayıda in a multitude of adj.
çok sayıda great numbers of adj.
çok sayıda sheer number of adj.
çok sayıda numberful [obsolete] adj.
çok sayıda numberous [obsolete] adj.
çok sayıda unnumberable adj.
çok sayıda unnumerable adj.
çok sayıda legion adj.
çok sayıda million adj.
çok sayıda galore adj.
çok sayıda overnumerous adj.
çok sayıda golore [obsolete] adj.
çok sayıda numerously adv.
çok sayıda rotten adv.
çok sayıda in a multitude of prep.
Phrases
çok sayıda by the thousand adv.
çok sayıda beyond measure expr.
çok sayıda large spectrum of expr.
çok sayıda a slew of expr.
çok sayıda a large number expr.
çok sayıda by the score expr.
çok sayıda diversified amount of expr.
Colloquial
çok sayıda skillion n.
çok sayıda bokoo (a phonetic spelling of the french word beaucoup) adv.
çok sayıda boku (a phonetic spelling of the french word beaucoup) adv.
çok sayıda in droves expr.
çok sayıda many is the expr.
çok sayıda a good many expr.
çok sayıda a great many expr.
Idioms
çok sayıda thick and threefold adj.
çok sayıda too numerous to mention adj.
çok sayıda coming out of ears adj.
çok sayıda all over the board adv.
çok sayıda more someone or something than one can shake a stick at expr.
çok sayıda oceans of someone or something expr.
çok sayıda coming out of one's ears expr.
çok sayıda an ocean of someone or something expr.
çok sayıda in force/strength expr.
çok sayıda more (something) than carter has (liver) pills [old-fashioned] expr.
çok sayıda more (something) than carter's (liver) pills [old-fashioned] expr.
çok sayıda more (something) than you can shake a stick at expr.
çok sayıda more than carter has pills expr.
çok sayıda more ... than you can shake a stick at expr.
çok sayıda oceans of expr.
Technical
çok sayıda unnumbered adj.
çok sayıda innumerable adj.
Slang
çok sayıda scads n.
British Slang
çok sayıda hunners n.

Sens de "çok sayıda" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok sayıda insan kaybına sebep olan yangın holocaust n.
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı coach n.
çok sayıda insan scores of people n.
çok sayıda arkadaş many friends n.
beysbolda çok sayıda iyi vuruşun yapıldığı oyun slugfest n.
çok sayıda/birden çok hedef multiple targets n.
çok sayıda insan a lot of people n.
çok sayıda dil bilme ve konuşma polyglotism n.
çok sayıda dil bilme ve konuşma polyglottism n.
çok sayıda dil bilme ve konuşma multilingualism n.
çok sayıda madalyası olan asker decorated soldier n.
çok sayıda veya miktarda rafts n.
çok sayıda olan şey tidy sum n.
çok sayıda olan şey sight n.
çok sayıda olan şey mess n.
çok sayıda olan şey pot n.
çok sayıda olan şey flock n.
çok sayıda olan şey deal n.
çok sayıda olan şey batch n.
çok sayıda olan şey mass n.
çok sayıda olan şey pile n.
çok sayıda olan şey mountain n.
çok sayıda olan şey wad n.
çok sayıda olan şey stack n.
çok sayıda olan şey spate n.
çok sayıda olan şey quite a little n.
çok sayıda olan şey mint n.
çok sayıda olan şey mickle n.
çok sayıda olan şey peck n.
çok sayıda olan şey passel n.
çok sayıda olan şey muckle n.
çok sayıda olan şey hatful n.
çok sayıda havlu towelry n.
çok sayıda kişi array n.
çok sayıda eşya array n.
çok sayıda şey yard n.
çok sayıda kişi veya nesne battalions n.
çok sayıda insanın öldürüldüğü olay kill n.
çok sayıda farklı işi veya sorumluluğu olan kimse factotum [dated] n.
çok sayıda insan many n.
çok sayıda olan şey wilderness n.
çok sayıda erkek bulunan yer veya durum meat market n.
çok sayıda kaslı erkeğin bulunduğu yer meat market n.
içerisinde genellikle 16 ve daha fazla sayıda sinema salonu bulunduran çok katlı yapı megaplex n.
çok sayıda insan meine n.
çok sayıda insan meiny [scotland] n.
çok sayıda insan tarafından ziyaret edilen yer mekka n.
kayalıklara oyulmuş tarihöncesinden kalma çok sayıda evin bulunduğu, güneybatı kolorado'da yer alan bir ulusal park mesa verde national park n.
çok sayıda kesişen çizgiyle yapılan gölgelendirme hatching n.
çok sayıda farklı işi olan kimse both-hands n.
çok sayıda sahibi olan arazi broad acres n.
çok sayıda şey mobs n.
bir taş plağın orijinal kaydının çok sayıda kopyasını üretmek için kullanılan elektroform baskısı mother n.
fotoğraf emülsiyonundaki çok sayıda partikülden her biri grain n.
çok sayıda küçük beyaz çiçeği olan bir kuzey amerika asması grayback [dialect] [uk] n.
hukuki hizmetlerin çok sayıda avukatın çalıştığı bir hukuk bürosu tarafından sunulduğu sistem group practice n.
çok sayıda miktar grundle n.
çok sayıda renge sahip olma multicolour n.
çok sayıda rengi gösterme multicolour n.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış multiplex n.
çok sayıda tıpatıp üretilmiş olma multiplicate n.
çok sayıda güçlü ve merkezi olarak kontrol edilen şubeleri olan kuruluş (çok uluslu şirket) octopus n.
çok sayıda petrol kuyusunun radyal olarak açılabileceği açık deniz platformundan oluşan sondaj kulesi offshore rig n.
çok sayıda insan onslaught n.
çok sayıda nesne onslaught n.
çok sayıda kişinin dikkatini çekmek için tarihi veya kültürel bir unsuru sansürleyerek veya çarpıtarak takdim etme disneyfication n.
çok sayıda olan şey million n.
çok sayıda şeytanın var olduğu inancı polydiabolism n.
çok sayıda çizgi ile ortaya çıkan şekil polygram n.
(kriptografide) çok sayıda ardışık mektubun oluşturduğu küme polygraph n.
çok sayıda farklı form bulunması durumu polymorphy n.
çok sayıda alanda yetkili kimse pooh-bah n.
çok sayıda alanda yetkili kimse poo-bah n.
çok sayıda çalışanı işten kovma clearout [uk] n.
çok sayıda işçiyi tasfiye etme clearout [uk] n.
çok sayıda kulübenin bulunduğu göl kenarı bölgesi cottage country [canada] n.
çok sayıda olma innumerability n.
çok sayıda ufak nesneyle süsleme powdering n.
çok sayıda değerli taş ve boncuklardan oluşup boyun kısmına oturan esnek kolye dog collar n.
(armacılık) bir yüzeyin kenarında sınır oluşturacak şekilde düzenlenmiş çok sayıda küçük arma orle n.
çok sayıda torunu olan kimse root n.
çok fazla sayıda scores n.
çok sayıda insan somedeal n.
çok sayıda engelle karşılaşmak jump through hoops v.
bitirilmeyi bekleyen çok sayıda görevi olmak have a lot on one's plate v.
çok sayıda olmak flood v.
çok sayıda bulunmak abound v.
çok sayıda (...ya) sahip olmak abound with v.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatmak multiplex v.
(bir şeyin) çok sayıda kopyasını yapmak multiplicate v.
çok sayıda yakalamak overcatch v.
çok sayıda balık tutmak overcatch v.
çok fazla sayıda garnizon kurmak overgarrison v.
çok sayıda kanun ve düzenlemeye tabi tutmak overregulate v.
çok sayıda resmi yükümlülük bindirmek overregulate v.
(çok sayıda ürün veya malzeme ile) doldurup taşırmak oversupply v.
(aynı anda haber vermek için) çok sayıda kapı zilini çalmak doorbell v.
çok sayıda renge boyamak polychromize [us] v.
çok sayıda renge boyamak polychromise [uk] v.
çok sayıda yelken taşımak spread a large clew v.
çok sayıda küçük şeyle kaplamak pepper v.
çok sayıda sunmak flood v.
çok sayıda kişiye iletilmek fly v.
çok sayıda bulunmak sny [dialect] [uk] v.
çok sayıda büyükbaş yönetmek surcharge [uk] v.
(makale veya karikatürü) aynı anda çok sayıda gazeteye satmak syndicate v.
çok büyük sayıda myriad adj.
çok fazla sayıda kadınla cinsel ilişkide bulunan (erkek) philandering adj.
pek çok sayıda umpteen adj.
pek çok sayıda umteen adj.
çok sayıda anlaımı olan polysemantic adj.
daha önce çok sayıda doğum yapmış multiparous adj.
çok sayıda insanın katılımına gerek duyan people-intensive adj.
çok fazla sayıda innumerous adj.
çok sayıda suyosunu içeren kelpy adj.
çok sayıda amcası olan beuncled adj.
çok sayıda melekeye sahip many-minded adj.
çok sayıda alıntı içeren quotatious adj.
küçük ve çok sayıda olan miliary adj.
çok sayıda sorun ve engel içeren hydra-headed adj.
çok sayıda ilmekten oluşan loopy adj.
çok sayıda ilmeği bulunan loopy adj.
çok sayıda küçük tümsekleri bulunan granulate adj.
çok sayıda yazarı bulunan multiauthor adj.
çok sayıda bandı bulunan multiband adj.
çok sayıda odası bulunan multicamerate adj.
çok sayıda arabayı içeren multicar adj.
çok sayıda oluğu bulunan multicavous adj.
çok sayıda odası bulunan multichambered adj.
çok sayıda oda içeren multichambered adj.
çok sayıda oda ile ilişkili multichambered adj.
çok sayıda odası bulunan multi-chambered adj.
çok sayıda oda içeren multi-chambered adj.
çok sayıda oda ile ilişkili multi-chambered adj.
çok sayıda farklı parçası bulunan multifarious adj.
çok sayıda veya çok miktarda üreten multiferous adj.
çok sayıda veya çok miktarda ürün veren multiferous adj.
çok sayıda loba ayrılmış multifid adj.
çok sayıda bölüme ayrılmış multifid adj.
çok sayıda lobu veya bölümü bulunan multifidous adj.
çok sayıda loba veya bölüme ayrılmış multifidous adj.
çok sayıda varaktan oluşan multifoil adj.
çok sayıda varakla süslenmiş multifoil adj.
çok sayıda çeşidi bulunan multigenerous adj.
çok sayıda tanesi olan multigranulate adj.
çok sayıda taneden oluşan multigranulate adj.
çok sayıda düğümü olan multinodate adj.
çok sayıda düğümü olan multinodous adj.
çok sayıda dalı bulunan multiramose adj.
çok sayıda sapı bulunan multi-stemmed adj.
çok sayıda sap içeren multi-stemmed adj.
çok sayıda damarı bulunan multistriate adj.
çok sayıda şekle dönüşen multiversant adj.
çok sayıda biçimi almak multiversant adj.
çok sayıda yönü bulunan multivious adj.
çok sayıda yolu bulunan multivious adj.
çok sayıda şeyi belirleyen multivocal adj.
çok sayıda şeyi ifade eden multivocal adj.
çok fazla sayıda overmany adj.
çok sayıda konuyu kapsayan discursive adj.
çok sayıda anlamı olan polysemous adj.
çok sayıda farklı kaynağı olan polygenetic adj.
(şifreleme) aynı anda çok sayıda ardışık harf grubu uygulayan polygraphic adj.
çok sayıda evreden geçen polymorphous adj.
çok sayıda evreden geçen polymorphic adj.
çok sayıda olan fele [dialect] adj.
ticari amaçla çok sayıda üretilmiş sale adj.
(arma) çok sayıda süseni olan fleury adj.
çok sayıda parkı bulunan parkly adj.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış ile ilişkili plex adj.
çok sayıda skandal sebebiyle zarar görmüş scandal-plagued adj.
çok sayıda (katılımcı) frequent [obsolete] adj.
çok sayıda duyuyu içine alan synesthetic adj.
çok sayıda kişi tarafından widely adv.
çok sayıda kişi arasında widely adv.
çok sayıda olmayan smally [obsolete] adv.
çok az sayıda close onto prep.
çok sayıda anlamına gelen bir ön ek super- pref.
çok sayıda solungaçlı anlamı veren son ek -branch suf.
çok sayıda kas yapısına sahip canlı anlamı veren son ek -mya suf.
çok sayıda dişiye sahip anlamı veren son ek -gynous suf.
Phrasals
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak blow up v.
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek crank out v.
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek grind out v.
(bir şey) aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek pump through (something) v.
çok miktarda/sayıda üretmek pump out v.
çok sayıda bir şeyi olmak abound in something v.
çok sayıda bir şeye sahip olmak abound in something v.
çok sayıda biri/bir şey olmak abound with someone or something v.
çok sayıda birilerine/bir şeye sahip olmak abound with someone or something v.
aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek pump through v.
Phrases
çok fazla sayıda an awful lot of expr.
çok sayıda görüş multiple points of view expr.
çok sayıda kişinin aynı anda benzer davranışları göstermesini niteleyen bir ifade it must be something in the water expr.
Colloquial
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj alma blowing up n.
çok sayıda girişim too many attempts n.
pek çok sayıda umpteen n.
alınan/elde edilen çok sayıda şey haul n.
çok sayıda şey haul n.
mümkün olduğunca çok ödül kazanmak için çok sayıda yarışmaya katılma comping n.
çok sayıda ingilizce sözcük içeren lehçe polglish n.
çok sayıda izleyici/seyirci çekmek pack them in v.
çok sayıda izleyici/seyirci getirmek pack them in v.
çok sayıda insan çekmek/getirmek pack them in v.
çok sayıda izleyici çekmek pack the house v.
çok sayıda üretmek knock out v.
için çok sayıda olmak be too many for v.
çok sayıda sevgilisi olan (kadın) man-eating adj.
çok sayıda çekirdek içeren (meyve) pippy adj.
çok fazla sayıda a zillion expr.
çok sayıda (şey) a million and one (something) expr.
istediğin kadar çok sayıda (bir şey) any amount of (something) expr.
çok sayıda bir şey any amount/number of something expr.
çok sayıda insan and his mother expr.
çok sayıda biri/bir şey any number of someone or something expr.
yeteri kadar çok sayıda biri/bir şey any number of someone or something expr.
çok sayıda/miktarda (bir şey) hell of a lot of (something) expr.
çok sayıda gün many a day expr.
Idioms
birbiriyle bağlantılı çok sayıda grubu tanımlamak için kullanılan terim blanket term n.
çok sayıda foto muhabirden oluşan grup the nikon choir n.
bir gösteriye/etkinliğe çok sayıda seyirci toplayan ünlü a drawing card n.
çok sayıda/miktarda a hell of a lot of n.
(çok sayıda erkekle ilişkiye girdiğinden dolayı toplumdan dışlanmış) basit kadın a scarlet woman n.
birlikte hareket eden insanların çok sayıda olmasından doğan güç force of numbers n.
çok sayıda olmanın gücü/etkisi weight of numbers n.
çok sayıda/kalabalık olmanın avantajı weight of numbers n.
bir seçimde çok sayıda kadın aday olması pink wave [us] n.
bir seçimde çok sayıda kadın seçmen olması pink wave [us] n.
birinin alt edemeyeceği kadar çok sayıda veya daha güçlü olmak be (one) too many for someone n.
çok sayıda/miktarda (bir şey) a hundred and one (something) n.
(yapacak) çok sayıda/miktarda şey a hundred/thousand/million and one things/things to do n.
çok sayıda (bir şey) a slew of (something) n.
çok sayıda gelmek come out in large numbers v.
çok sayıda insanı çekmek pack them in v.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak be spoiled for choice v.
çok sayıda çocukları olmak keep the stork flying v.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak be spoilt for choice v.
çok sayıda gelmek come out in droves v.
çok sayıda çocukları olmak keep the stork busy v.
çok az sayıda olmak be able to count (someone or something) on one hand v.
çok az sayıda olmak be able to count (someone or something) on the fingers of one hand v.
çok az sayıda olmak be able to count (someone or something) on one hand v.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak be spoilt for choice v.
çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak be spoilt for choice v.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak be spoiled for choice v.
çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak be spoiled for choice v.
çok sayıda gol atmak score big v.
çok fazla miktarda/sayıda (bir şeyin) içinde kalmış knee-high in (something) adj.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olan spoiled for choice [us] adj.
çok sayıda (olumlu) seçeneği olan spoilt for choice [uk] adj.
çok az sayıda too few and far between adj.
bir sürü/bir dolu/dünya kadar/çok sayıda all over the board adv.
bir sürü/dünya kadar/çok sayıda all over the board adv.
çok sayıda insan everybody and his cousin pron.
çok sayıda insan everybody and his dog pron.
çok sayıda insan everybody and his mother pron.
çok sayıda insan everybody and his mum pron.
çok sayıda insan everybody and their dog pron.
çok sayıda insan everybody and their mother pron.
çok sayıda insan everybody and their mum pron.
çok sayıda insan everyone and his cousin pron.
çok sayıda insan everyone and his dog pron.
çok sayıda insan everyone and his mother pron.
çok sayıda insan everyone and his mum pron.
çok sayıda insan everyone and his uncle pron.
çok sayıda insan everyone and their brother pron.
çok sayıda insan everyone and their dog pron.
çok sayıda insan everyone and their mother pron.
çok sayıda insan everyone and their mum pron.
bir işe çok sayıda kişinin karışması too many cooks in the kitchen expr.
çok sayıda/sürüsüne bereket more something than carter has liver pills expr.
çok sayıda kişi every man and his dog expr.
çok sayıda ve çok farklı all over the map expr.
çok sayıda (insan/şey) a ton of (people or things) expr.
çok sayıda (bir şey) a whole lot (of something) expr.
çok sayıda (bir şey) an ocean of (something) expr.
çok sayıda bir şey an ocean of something [uk] expr.
çok sayıda (bir şey) an ocean of (something) expr.
çok sayıda bir şey an ocean of something [uk] expr.
çok az sayıda count something on the fingers of one hand expr.
Formal
(ölene ağıt yakarken) çok sayıda insanın eş zamanlı bağırmasıyla oluşan yüksek sesli feryat conclamation n.
Speaking
çevremde çok sayıda insan var there are many people around me expr.
çok sayıda dileğim I have many wishes expr.
Trade/Economic
bir proje veya websitesi gibi konuların çözümüne yönelik olarak çok sayıda insanın oluşturduğu topluluğun gönüllü olarak katkıda bulunması crowdsourcing n.
borsa açılır açılmaz bir yatırımcının bir şirkete ait çok sayıda hisse senedini alması dawn raid n.
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planları multi-employer plans n.
çok sayıda telafi edici açık piyasa işlemlerine girişerek toplam rezerv düzeyinin göreceli olarak ufak bir miktarda değiştirilmesi süreci churning n.
çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar diversified funds n.
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planları multi-employer benefit plans n.
çeşitlendirilmiş çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar diversified funds n.
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket close corporation n.
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket closed corporation n.
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı oligopsony n.
çeşitli boyutlarda çok sayıda elmas alımı veya satımı mélange n.
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi honor n.
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi honor n.
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi honour n.
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi honour n.
satıcının seçtiği çok sayıda ürünün spesifik olmayan karışımı mystery bag n.
değeri yükselen ve çok sayıda yatırımcıyı kendine çeken popüler hisse senedi glamour stock n.
çok sayıda ürünün küçük miktarda satıldığı düzeni temsil eden bir piyasa uygulaması long tail n.
çok sayıda küçük satıcının ve alıcının bulunduğu piyasa polypoly n.
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planı multi-employer benefit plan n.
(mülkü) çok sayıda kişiye kiralamak overlet v.
(daha yüksek kazanç sağlamak için) çok sayıda kısa pozisyon açmak squeeze the shorts v.
(piyasa) çok sayıda müşteriyle birlikte büyük menkul kıymetlerin talep ve arzıyla nitelenen broad adj.
çok sayıda müşteriyi içeren multiclient adj.
çok sayıda dükkanın bulunduğu açık alan retail park expr.
Law
çok sayıda örgütsel doküman ve bomba yapımında kullanılan malzeme substantial amount of organizational documents and bomb making materials n.
çok sayıda insanı öldürme multicide n.
çok sayıda satıcının bulunduğu piyasa polypoly n.
Politics
bolivya'daki çok sayıda küçük, yerel ve yıkıcı grup için şemsiye görevi gören bir terör örgütü nestor paz zamora commission n.
çok az sayıda bir seçmen grubunun yaşadığı seçim bölgesi pocket borough n.
çok sayıda üyesi ayrılan veya ihraç edilen meclis, komite gibi bir gruptan geri kalanlar rump n.
çok sayıda krallıktan oluşan idari grup polyarchy n.
çok sayıda devleti etkileyecek şekilde multilaterally adv.
Industry
çok sayıda şubeye ayrılmış büyük sanayi kurumu empire n.
çok sayıda çalışan sağlama overstaffing n.
çok sayıda çalışan bulundurma overstaffing n.
çok sayıda çalışan sağlamak overstaff v.
çok sayıda çalışan bulundurmak overstaff v.
makine ile çok sayıda üretilen mass-produced adj.
Tourism
az sayıda ve kısa süreli molası olan çok hızlı tur veya gezi whistle stop n.
Media
(makale veya karikatürü) aynı anda çok sayıda gazeteye satma syndication n.
Technical
çok sayıda iğleri olan eğirme makinesi jenny n.
gemilerde çeşitli yöntemler kullanarak kaynaktan çok sayıda noktaya bilginin aktarılması interior communication n.
üzerinde çok sayıda krank kolu bulunan krank multithrow crankshaft n.
üzerinde çok sayıda delik bulunan havagazı borusu jet burner n.
mikrofişe benzeyen, çok daha fazla sayıda mikrokopyaya sahip bir film yaprağı ultrafiche n.
çok sayıda iğneli yazıcıda ve tüm lazer yazıcılarda bulunan bir özellik olan karakterleri çok küçük yatay ve dikey hareketlerle konumlandırma microspacing n.
(radarla tespitte) tek bir katı dönüşün çok sayıda dönüşe ayrılması break-up n.
mıknatıs çekirdeği halka şeklinde olup bir veya daha fazla sayıda çok kısa hava boşluğu bulunan manyetik kafa ring head n.
iki veya daha çok sayıda kanalı bulunan kaydedici multichannel recorder n.
çok sayıda içi dolu torba veya kutuyu sıkıştırmadan içine alan büyük çuval baler bag n.
çok sayıda içi dolu torba veya kutuyu sıkıştırmadan içine alan büyük çuval baler sack n.
çok sayıda çift bağ içeren olefin polyolefin n.
alan birimi başına çok sayıda piksel içeren (raster tabanlı görüntü) high-resolution adj.
çok büyük sayıda innumerably adv.
Computer
bir siteye çok sayıda ziyaretçinin aynı anda bağlanması sonrası sitenin çökmesi slashdot n.
çok sayıda üye multiple members n.
çok sayıda rastgele renk multiple random colors n.
çok sayıda dosyanın tar uzantılı sıkıştırılmış hali tarball n.
çok sayıda insan tarafından gerçekleştirilen üretim peering n.
çok sayıda insan tarafından gerçekleştirilen üretim peer production n.
çok sayıda tasarım myriad of design n.
çok sayıda bilgisayarın bir IP'ye saldırması botnet n.
çok sayıda sayfa multiple pages n.
tek bir sunucunun çok sayıda müşteriye limitler halinde bölünerek sunulan barındırma hizmeti shared hosting n.
üst üste binen çok sayıda ileti kutusu veya pencere açan yazılım parçası lasagna syndrome n.
bir mesajın çok fazla sayıda gruba yollanması velveeta [rare] n.
işlemci çipine gömülü kodlanmış çok sayıda komut içeren bir tür bilgisayar mimarisi complex instruction set computer (cisc) n.
işlemci çipine gömülü kodlanmış çok sayıda komut içeren bir tür bilgisayar mimarisi complex instruction set computing (cisc) n.
çok sayıda kişinin veya birden fazla hesabı olan birkaç kişinin bir ürün, hizmet veya işletmenin satışlarına veya popülerliğine zarar verme amacıyla olumsuz kullanıcı yorumları yayınlaması review bombing n.
çok sayıda kişinin veya birden fazla hesabı olan birkaç kişinin bir ürün, hizmet veya işletmenin satışlarına veya popülerliğine zarar verme amacıyla olumsuz kullanıcı yorumları yayınlaması review-bomb n.
çok sayıda kişinin veya birden fazla hesabı olan birkaç kişinin bir ürün, hizmet veya işletmenin satışlarına veya popülerliğine zarar verme amacıyla olumsuz kullanıcı yorumları yayınlaması review bomb n.
çok sayıda kişinin veya birden fazla hesabı olan birkaç kişinin bir ürün, hizmet veya işletmenin satışlarına veya popülerliğine zarar verme amacıyla olumsuz kullanıcı yorumları yayınlaması review-bombing n.
rulo olarak sarılmış, aralarında karbon kağıdı bulunan iki veya dört yapraklı bir kağıdın üzerine çok sayıda basılan (bilgisayar çıktısı) multipart adj.
çok sayıda tür multiple types expr.
çok sayıda satır güncellendi multiple rows were updated expr.
çok sayıda dosya silinmesini onayla confirm multiple file delete expr.
Informatics
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandbox n.
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandbox effect n.
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandboxing n.
çok sayıda karakter veya harften oluşan (metin, kod) multicharacter adj.
Electric
çok sayıda alternatif gerilimli sisteme ait devrelerden her biri phase n.
Textile
giysinin dikiş payında çok sayıda kumaş katmanının kırpılması layering n.
üzerine desen veya kılavuz yerleştirilen çok sayıda kumaş tabakası layup n.
üzerine desen veya kılavuz yerleştirilen çok sayıda kumaş tabakası lay-up n.
çok sayıda rengin kullanıldığı motifler yaratmak için kullanılan geleneksel bir örgü tekniği fair isle n.
Automotive
kısa mesafelerde çok sayıda insanın taşınmasını sağlayan otomatik ulaşım sistemi people mover n.
Transportation
çok sayıda hizmetin verildiği ve aktarmalı seyahatlerin yapılabildiği havaalanı, tren istasyonu veya otobüs terminali hub n.
Aeronautic
geleneksel tipteki uçaklardan daha fazla sayıda yolcu taşıyabilen ve iki ya da daha çok koridoru olan uçak wide-bodied aircraft n.
kısa mesafelerde çok sayıda yolcu taşımak üzere tasarlanmış uçak airbus n.
Mining
çok sayıda kayaç oluşturan bir mineral grubu feldspar n.
Medical
böbrek dokusunda çok sayıda kireçlenme odaklarının meydana gelmesi nephrocalcinosis n.
çok sayıda radyoaktif cobalt kaynağı kullanılarak yapılan çok açılı radyoterapi gamma-knife treatment unit n.
deri yüzeyinde çok sayıda çukurcuk oluşması foveation n.
göz sıvısının drenajını hızlandırmak için bir alanda çok sayıda küçük lazer yanıkları meydana getirerek yapılan bir göz ameliyatı laser trabecular surgery n.
tek yumurtaya çok sayıda sperm girmesi polyspermy n.
çok sayıda mikrop içeren polymicrobial adj.
çok sayıda mikroba neden olan polymicrobial adj.
çok sayıda tüberküllü tuberculate adj.
çok sayıda damara sahip olan venous adj.
çok sayıda eklemi olan multiarticulate adj.
çok sayıda boğumu olan multiarticulate adj.
çok sayıda antijen bağlama alanı bulunan (antikor) multivalent adj.
(idrar) çok sayıda yüzer partikül içeren flocculent adj.
Anatomy
çok sayıda meme ucu bulunması polythelism n.
çok sayıda kol veya organdan oluşmuş common adj.
Physiology
aynı anda çok sayıda yumurta oluşturma superovulation n.
merkezi sinir sisteminde çok sayıda sinaps bulunduran polysynaptic adj.
Pathology
hastanın çok sayıda alerji semptomundan mustarip olduğu hastalık total allergy syndrome n.
nörofibromatozda çok sayıda oluşan kahverengi lekeler café au lait spot n.
çok sayıda papillom ile karakterize bir rahatsızlık papillomatosis n.
bir nesneyi çok sayıda görme polyopia n.
bir nesneyi çok sayıda görme polyopy n.
bir nesneyi çok sayıda görme polyopsy n.
bir nesneyi çok sayıda görme polyopsia n.
çok sayıda polipin varlığı ile karakterize bir hastalık polyposis n.
çok sayıda sinüsün eş zamanlı şişmesi polysinositis n.
Pharmaceutics
(antibiyotik) çok sayıda farklı organizmaya karşı etkili broad-spectrum adj.
Parasitology
çok sayıda turbellarya türünde bulunan pürüzsüz, çubuk veya iğ formunda olan çok küçük bir tür yapı rhabdite n.
Veterinary
çok sayıda yumurta üretmesi sağlanan donör hayvandan alınan embriyonun taşıyıcı hayvana aktarıldığı işleme verilen ad embryo transfer n.
salgın olarak görülüp çok sayıda türü etkileyen (hastalık) panzootic adj.
Statistics
çok sayıda örneklemle yapılan analiz large-n analysis n.
Physics
çok sayıda pi mezonu içeren multipion adj.
çok sayıda ışını bulunan multiradiate adj.
çok sayıda kritik kütle içeren supercritical adj.
Chemistry
benzen gibi çok sayıda molekülü oluşturan yapı kekule structure n.
çok sayıda silisik asidin yoğunlaşması ile oluşan asit serisi polysilicic n.
çok sayıda silisik asidin yoğunlaşması ile oluşan asit serisi polysilicic acid n.
bir çözücü ile çözünük bir maddenin bir veya daha çok sayıda yeni bileşik oluşturduğu kimyasal tepkime solvolysis n.
çok sayıda karbon atomu içeren multicarbon adj.
(asit) çok sayıda aktarılabilir protonu olan polyprotic adj.
çok sayıda silisik asidin yoğunlaşması ile oluşan (bileşik) polysilicic adj.
Biology
kanda çok sayıda bulunan fagositik ve granülositik beyaz kan hücresi neutrophil n.
tek bir etki için çok sayıda genin birlikte çalışması polymery n.
çok sayıda toksin, antijen veya mikroorganizma türünü etkisiz hale getirebilme özelliği polyvalence n.
çok sayıda toksin, antijen veya mikroorganizma türünü etkisiz hale getirebilme özelliği polyvalency n.
koloni olarak hareket eden çok sayıda küçük organizmadan oluşma polyzoism n.
(hayvan ve bitkileri) çok sayıda seçici çiftleşmeyle çoğaltmak overbreed v.
kıl gibi çok sayıda filamente sahip capillaceous adj.
çok sayıda tüberküllü tuberculed adj.
çok sayıda iğnesi bulunan myriacanthous adj.
çok sayıda hücresi olan multicell adj.
çok sayıda merkezi olan multicentral adj.
çok sayıda kaburgası olan (yaprak, kabuk veya mercan) multicostate adj.
çok sayıda lobdan oluşan multilobar adj.
çok sayıda lobu bulunan multilobar adj.
çok sayıda lobdan oluşan multilobe adj.
çok sayıda lobu bulunan multilobe adj.
çok sayıda lobdan oluşan multilobate adj.
çok sayıda lobu bulunan multilobate adj.
çok sayıda flagellası olan polymastigote adj.
çok sayıda siringeal kası olan polymyoid adj.
(aynı bitki üzerinde) çok sayıda gamet üreten formu olan polyoicous adj.
çok sayıda göz benzeri organı olan polyommatous adj.
çok sayıda organik maddeden beslenen polytrophic adj.
(antikor yanıtı) çok sayıda antikor içeren polytypic adj.
çok sayıda koloni içeren sıvı bakteri kültürüne ait flocculent adj.
(sıvı bakteri kültürü) çok sayıda koloni içeren flocculent adj.
çok sayıda hücresi olan plurilocular adj.
çok sayıda dizisi olan pluriserial adj.
çok sayıda dizisi olan pluriseriate adj.
Biochemistry
aynı anda çok sayıda deneyin yapılabilmesine olanak veren bir altlığa sıralanmış bir dizi minyatürize deney sahası microarray n.
Marine Biology
natica, lunatia, neverita ve benzer türlere ait çok sayıda deniz karından bacaklılarından her biri natica n.
çok sayıda basık halkaları olan, boylamasına uzun bir karındanbacaklı telescope shell (cerithium telescopium) n.
terebellidae familyasından olan, çok sayıda ip şeklinde dokunaca sahip, denizde yaşayan bir kum kurdu terebella n.
muricidae familyasından olan, kabuğu şekilli çok sayıda küçük karındanbacaklı yumuşakçalara verilen ad trophon n.
tropikal denizlerde çok sayıda bulunan küçük ve parlak renkli ostraciidae familyasından balıklara verilen ad trunkfish n.
bir canlının çok sayıda bulunduğu su altı veya gelgit alanı bed n.
pasifik okyanusu'na özgü çok sayıda badem biçiminde hava kanallarına sahip devasa uzunlukta siyahımsı bir su yosunu macrocystis (macrocystis pyrifera) n.
tropik denizlerde çok sayıda bulunan bir mercan resifi cinsi madrepora n.
atherinidae familyasından olan çok sayıda gümüş balığından biri whitebait n.
balıklar, yumuşakçalar ve çok sayıda memeli gibi çeşitli deniz hayvanlarına verilen ad marine creature n.
amerika'nın tuzlu bataklıklarında çok sayıda bulunan ve kabuğu oluklu yapıda olan bir midye meadow mussel n.
amerika'nın tuzlu bataklıklarında çok sayıda bulunan ve kabuğu oluklu yapıda olan bir midye meadow mussel n.
merkezi bir hücre kütlesinden yayılan çok sayıda iğne benzeri yalancı ayağa sahip çeşitli tatlı su protozoalarına verilen ad heliozoan n.
karındanbacaklı yumuşakçaların çok sayıda, uzun ve kanca benzeri dişlere sahip olan bölümü rhipidoglossa n.
su altında veya gelgit bölgesinde belirli bir organizmanın çok sayıda bulunduğu zemin bed n.
sırt bölümünde çok sayıda yüzgeci olan pullu bir balık alt takımı polypteroidei n.
merkezi bir hücre kütlesinden yayılan çok sayıda iğne benzeri yalancı ayağa sahip çeşitli tatlı su protozoalarıyla ilgili heliozoan adj.
merkezi bir hücre kütlesinden yayılan çok sayıda iğne benzeri yalancı ayağa sahip çeşitli tatlı su protozoalarıyla ilgili heliozoic adj.
(taksonomi) çok sayıda solungacı olanlar anlamı veren son ek -branchia suf.
Astronomy
mars'ta kanalların kesiştiği noktalarda bulunan çok sayıda küçük koyu yuvarlak leke oasis n.
bir gezegenin veya kuyruklu yıldızın gökyüzündeki çok sayıda gözlemle ve hata payı en aza indirilerek belirlenmiş olan yeri normal place n.
avrupa ile amerika'yı birbirine bağlayan çok sayıda ticari iletişim uydusundan her biri early bird n.
güneş atmosferinin kromosferine yakın görünen ve güneşin kutuplarında en fazla sayıda meydana gelen çok küçük sivri uçlu kısa ömürlü uzantı spicule n.
Zoology
yıl boyunca çok sayıda nesil veren tür multivoltine n.
yıl boyunca çok sayıda döl veren tür multivoltine n.
çok sayıda denizdişini içine alan bir dentaliidae tip cinsi dentalium n.
kabuğu ikiden daha çok sayıda parçadan oluşan yumuşakça multivalve n.
çok sayıda parmağı veya toynağı olan polydactyl adj.
çok sayıda omurga benzeri çıkıntısı olan multicarinate adj.
çok sayıda dişi olan multidentate adj.
çok sayıda diş benzeri çıkıntısı bulunan multidentate adj.
çok sayıda parmağı olan multidigitate adj.
çok sayıda parmak benzeri çıkıntısı bulunan multidigitate adj.
çok sayıda oluğu bulunan multisulcate adj.
aynı anda çok sayıda yavrulayan polytocous adj.
çok sayıda zooidden oluşan polyzoic adj.
çok sayıda sporozoit üreten polyzoic adj.
(yaşam ortamı) çok sayıda hayvan barındıran polyzoic adj.
Botanic
palmiyemsi yaprakları ve çok sayıda küçük beyaz çentikli çiçekleri olan, uzun boylu, amerika kökenli bir bitki glade mallow (napaea dioica) n.
çok sayıda tohum veren bitki allseed n.
doğu hint adaları'nda yetişen ikievcikli çiçekleri ve çok sayıda erkeklik organı olan odunsu bir asma cinsi anamirta n.
abd'nin doğusunda yetişen, küçük yaprakları ve çok sayıda küçük beyaz çiçeği olan çok yıllık bir bitki bushy aster (aster dumosus) n.
abd'nin doğusunda yetişen, küçük yaprakları ve çok sayıda küçük beyaz çiçeği olan çok yıllık bir bitki rice button aster n.
akdeniz kıyılarında ve özellikle korsika'da çok sayıda bulunan kalın ve bodur orman altı bitkisi macchia n.
akdeniz kıyılarında ve özellikle korsika'da çok sayıda bulunan kalın ve bodur orman altı bitkileri ile kaplanmış alan veya bölge macchia n.
çok sayıda kerestelik ağaç ve süs ağacı içeren tropik ağaç ve çalılardan oluşan bir familya family meliaceae n.
çok sayıda kerestelik ağaç ve süs ağacı içeren tropik ağaç ve çalılardan oluşan bir familya meliaceae n.
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı maidenhair berry (gaultheria hispidula) n.
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı creeping snowberry (gaultheria hispidula) n.
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı gaultheria hispidula n.
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı moxie plum (gaultheria hispidula) n.
çok sayıda büyük çiçeklere sahip bir orkide vanda n.
orta asya'ya özgü olup çok sayıda çeşidi ılıman bölgelerde yaygın olarak yetiştirilen, gösterişli pembe veya beyaz çiçekleri ve yenilebilir sert yuvarlak meyveleri olan gül familyasına mensup bir ağaç apple (malus sieversii) n.
güney amerika'ya özgü olup çok sayıda çeşidi yaygın olarak yetiştirilen bir bitki love apple n.
güney amerika'ya özgü olup çok sayıda çeşidi yaygın olarak yetiştirilen itüzümü familyasına mensup bir bitki solanum lycopersicum n.