|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
çok sayıda insan kaybına sebep olan yangın |
holocaust n.
|
|
2 |
General |
çok sayıda yolcu taşıyan ve uzun yolculuklarla turlarda kullanılan motorlu, büyük kara taşıtı |
coach n.
|
|
3 |
General |
çok sayıda insan |
scores of people n.
|
|
4 |
General |
çok sayıda arkadaş |
many friends n.
|
|
5 |
General |
beysbolda çok sayıda iyi vuruşun yapıldığı oyun |
slugfest n.
|
|
6 |
General |
çok sayıda/birden çok hedef |
multiple targets n.
|
|
7 |
General |
çok sayıda insan |
a lot of people n.
|
|
8 |
General |
çok sayıda dil bilme ve konuşma |
polyglotism n.
|
|
9 |
General |
çok sayıda dil bilme ve konuşma |
polyglottism n.
|
|
10 |
General |
çok sayıda dil bilme ve konuşma |
multilingualism n.
|
|
11 |
General |
çok sayıda madalyası olan asker |
decorated soldier n.
|
|
12 |
General |
çok sayıda veya miktarda |
rafts n.
|
|
13 |
General |
çok sayıda olan şey |
tidy sum n.
|
|
14 |
General |
çok sayıda olan şey |
sight n.
|
|
15 |
General |
çok sayıda olan şey |
mess n.
|
|
16 |
General |
çok sayıda olan şey |
pot n.
|
|
17 |
General |
çok sayıda olan şey |
flock n.
|
|
18 |
General |
çok sayıda olan şey |
deal n.
|
|
19 |
General |
çok sayıda olan şey |
batch n.
|
|
|
20 |
General |
çok sayıda olan şey |
mass n.
|
|
21 |
General |
çok sayıda olan şey |
pile n.
|
|
22 |
General |
çok sayıda olan şey |
mountain n.
|
|
23 |
General |
çok sayıda olan şey |
wad n.
|
|
24 |
General |
çok sayıda olan şey |
stack n.
|
|
25 |
General |
çok sayıda olan şey |
spate n.
|
|
26 |
General |
çok sayıda olan şey |
quite a little n.
|
|
27 |
General |
çok sayıda olan şey |
mint n.
|
|
28 |
General |
çok sayıda olan şey |
mickle n.
|
|
29 |
General |
çok sayıda olan şey |
peck n.
|
|
30 |
General |
çok sayıda olan şey |
passel n.
|
|
31 |
General |
çok sayıda olan şey |
muckle n.
|
|
32 |
General |
çok sayıda olan şey |
hatful n.
|
|
33 |
General |
çok sayıda havlu |
towelry n.
|
|
34 |
General |
çok sayıda kişi |
array n.
|
|
35 |
General |
çok sayıda eşya |
array n.
|
|
36 |
General |
çok sayıda şey |
yard n.
|
|
37 |
General |
çok sayıda kişi veya nesne |
battalions n.
|
|
38 |
General |
çok sayıda insanın öldürüldüğü olay |
kill n.
|
|
39 |
General |
çok sayıda farklı işi veya sorumluluğu olan kimse |
factotum [dated] n.
|
|
40 |
General |
çok sayıda insan |
many n.
|
|
41 |
General |
çok sayıda olan şey |
wilderness n.
|
|
42 |
General |
çok sayıda erkek bulunan yer veya durum |
meat market n.
|
|
43 |
General |
çok sayıda kaslı erkeğin bulunduğu yer |
meat market n.
|
|
44 |
General |
içerisinde genellikle 16 ve daha fazla sayıda sinema salonu bulunduran çok katlı yapı |
megaplex n.
|
|
45 |
General |
çok sayıda insan |
meine n.
|
|
46 |
General |
çok sayıda insan |
meiny [scotland] n.
|
|
47 |
General |
çok sayıda insan tarafından ziyaret edilen yer |
mekka n.
|
|
48 |
General |
kayalıklara oyulmuş tarihöncesinden kalma çok sayıda evin bulunduğu, güneybatı kolorado'da yer alan bir ulusal park |
mesa verde national park n.
|
|
49 |
General |
çok sayıda kesişen çizgiyle yapılan gölgelendirme |
hatching n.
|
|
50 |
General |
çok sayıda farklı işi olan kimse |
both-hands n.
|
|
51 |
General |
çok sayıda sahibi olan arazi |
broad acres n.
|
|
52 |
General |
çok sayıda şey |
mobs n.
|
|
53 |
General |
bir taş plağın orijinal kaydının çok sayıda kopyasını üretmek için kullanılan elektroform baskısı |
mother n.
|
|
54 |
General |
fotoğraf emülsiyonundaki çok sayıda partikülden her biri |
grain n.
|
|
55 |
General |
çok sayıda küçük beyaz çiçeği olan bir kuzey amerika asması |
grayback [dialect] [uk] n.
|
|
56 |
General |
hukuki hizmetlerin çok sayıda avukatın çalıştığı bir hukuk bürosu tarafından sunulduğu sistem |
group practice n.
|
|
57 |
General |
çok sayıda miktar |
grundle n.
|
|
58 |
General |
çok sayıda renge sahip olma |
multicolour n.
|
|
59 |
General |
çok sayıda rengi gösterme |
multicolour n.
|
|
60 |
General |
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış |
multiplex n.
|
|
61 |
General |
çok sayıda tıpatıp üretilmiş olma |
multiplicate n.
|
|
62 |
General |
çok sayıda güçlü ve merkezi olarak kontrol edilen şubeleri olan kuruluş (çok uluslu şirket) |
octopus n.
|
|
63 |
General |
çok sayıda petrol kuyusunun radyal olarak açılabileceği açık deniz platformundan oluşan sondaj kulesi |
offshore rig n.
|
|
64 |
General |
çok sayıda insan |
onslaught n.
|
|
65 |
General |
çok sayıda nesne |
onslaught n.
|
|
66 |
General |
çok sayıda kişinin dikkatini çekmek için tarihi veya kültürel bir unsuru sansürleyerek veya çarpıtarak takdim etme |
disneyfication n.
|
|
67 |
General |
çok sayıda olan şey |
million n.
|
|
68 |
General |
çok sayıda şeytanın var olduğu inancı |
polydiabolism n.
|
|
69 |
General |
çok sayıda çizgi ile ortaya çıkan şekil |
polygram n.
|
|
70 |
General |
(kriptografide) çok sayıda ardışık mektubun oluşturduğu küme |
polygraph n.
|
|
71 |
General |
çok sayıda farklı form bulunması durumu |
polymorphy n.
|
|
72 |
General |
çok sayıda alanda yetkili kimse |
pooh-bah n.
|
|
73 |
General |
çok sayıda alanda yetkili kimse |
poo-bah n.
|
|
74 |
General |
çok sayıda çalışanı işten kovma |
clearout [uk] n.
|
|
75 |
General |
çok sayıda işçiyi tasfiye etme |
clearout [uk] n.
|
|
76 |
General |
çok sayıda kulübenin bulunduğu göl kenarı bölgesi |
cottage country [canada] n.
|
|
77 |
General |
çok sayıda olma |
innumerability n.
|
|
78 |
General |
çok sayıda ufak nesneyle süsleme |
powdering n.
|
|
79 |
General |
çok sayıda değerli taş ve boncuklardan oluşup boyun kısmına oturan esnek kolye |
dog collar n.
|
|
80 |
General |
(armacılık) bir yüzeyin kenarında sınır oluşturacak şekilde düzenlenmiş çok sayıda küçük arma |
orle n.
|
|
81 |
General |
çok sayıda torunu olan kimse |
root n.
|
|
82 |
General |
çok fazla sayıda |
scores n.
|
|
83 |
General |
çok sayıda insan |
somedeal n.
|
|
84 |
General |
çok sayıda engelle karşılaşmak |
jump through hoops v.
|
|
85 |
General |
bitirilmeyi bekleyen çok sayıda görevi olmak |
have a lot on one's plate v.
|
|
86 |
General |
çok sayıda olmak |
flood v.
|
|
87 |
General |
çok sayıda bulunmak |
abound v.
|
|
88 |
General |
çok sayıda (...ya) sahip olmak |
abound with v.
|
|
89 |
General |
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatmak |
multiplex v.
|
|
90 |
General |
(bir şeyin) çok sayıda kopyasını yapmak |
multiplicate v.
|
|
91 |
General |
çok sayıda yakalamak |
overcatch v.
|
|
92 |
General |
çok sayıda balık tutmak |
overcatch v.
|
|
93 |
General |
çok fazla sayıda garnizon kurmak |
overgarrison v.
|
|
94 |
General |
çok sayıda kanun ve düzenlemeye tabi tutmak |
overregulate v.
|
|
95 |
General |
çok sayıda resmi yükümlülük bindirmek |
overregulate v.
|
|
96 |
General |
(çok sayıda ürün veya malzeme ile) doldurup taşırmak |
oversupply v.
|
|
97 |
General |
(aynı anda haber vermek için) çok sayıda kapı zilini çalmak |
doorbell v.
|
|
98 |
General |
çok sayıda renge boyamak |
polychromize [us] v.
|
|
99 |
General |
çok sayıda renge boyamak |
polychromise [uk] v.
|
|
100 |
General |
çok sayıda yelken taşımak |
spread a large clew v.
|
|
101 |
General |
çok sayıda küçük şeyle kaplamak |
pepper v.
|
|
102 |
General |
çok sayıda sunmak |
flood v.
|
|
103 |
General |
çok sayıda kişiye iletilmek |
fly v.
|
|
104 |
General |
çok sayıda bulunmak |
sny [dialect] [uk] v.
|
|
105 |
General |
çok sayıda büyükbaş yönetmek |
surcharge [uk] v.
|
|
106 |
General |
(makale veya karikatürü) aynı anda çok sayıda gazeteye satmak |
syndicate v.
|
|
107 |
General |
çok büyük sayıda |
myriad adj.
|
|
108 |
General |
çok fazla sayıda kadınla cinsel ilişkide bulunan (erkek) |
philandering adj.
|
|
109 |
General |
pek çok sayıda |
umpteen adj.
|
|
110 |
General |
pek çok sayıda |
umteen adj.
|
|
111 |
General |
çok sayıda anlaımı olan |
polysemantic adj.
|
|
112 |
General |
daha önce çok sayıda doğum yapmış |
multiparous adj.
|
|
113 |
General |
çok sayıda insanın katılımına gerek duyan |
people-intensive adj.
|
|
114 |
General |
çok fazla sayıda |
innumerous adj.
|
|
115 |
General |
çok sayıda suyosunu içeren |
kelpy adj.
|
|
116 |
General |
çok sayıda amcası olan |
beuncled adj.
|
|
117 |
General |
çok sayıda melekeye sahip |
many-minded adj.
|
|
118 |
General |
çok sayıda alıntı içeren |
quotatious adj.
|
|
119 |
General |
küçük ve çok sayıda olan |
miliary adj.
|
|
120 |
General |
çok sayıda sorun ve engel içeren |
hydra-headed adj.
|
|
121 |
General |
çok sayıda ilmekten oluşan |
loopy adj.
|
|
122 |
General |
çok sayıda ilmeği bulunan |
loopy adj.
|
|
123 |
General |
çok sayıda küçük tümsekleri bulunan |
granulate adj.
|
|
124 |
General |
çok sayıda yazarı bulunan |
multiauthor adj.
|
|
125 |
General |
çok sayıda bandı bulunan |
multiband adj.
|
|
126 |
General |
çok sayıda odası bulunan |
multicamerate adj.
|
|
127 |
General |
çok sayıda arabayı içeren |
multicar adj.
|
|
128 |
General |
çok sayıda oluğu bulunan |
multicavous adj.
|
|
129 |
General |
çok sayıda odası bulunan |
multichambered adj.
|
|
130 |
General |
çok sayıda oda içeren |
multichambered adj.
|
|
131 |
General |
çok sayıda oda ile ilişkili |
multichambered adj.
|
|
132 |
General |
çok sayıda odası bulunan |
multi-chambered adj.
|
|
133 |
General |
çok sayıda oda içeren |
multi-chambered adj.
|
|
134 |
General |
çok sayıda oda ile ilişkili |
multi-chambered adj.
|
|
135 |
General |
çok sayıda farklı parçası bulunan |
multifarious adj.
|
|
136 |
General |
çok sayıda veya çok miktarda üreten |
multiferous adj.
|
|
137 |
General |
çok sayıda veya çok miktarda ürün veren |
multiferous adj.
|
|
138 |
General |
çok sayıda loba ayrılmış |
multifid adj.
|
|
139 |
General |
çok sayıda bölüme ayrılmış |
multifid adj.
|
|
140 |
General |
çok sayıda lobu veya bölümü bulunan |
multifidous adj.
|
|
141 |
General |
çok sayıda loba veya bölüme ayrılmış |
multifidous adj.
|
|
142 |
General |
çok sayıda varaktan oluşan |
multifoil adj.
|
|
143 |
General |
çok sayıda varakla süslenmiş |
multifoil adj.
|
|
144 |
General |
çok sayıda çeşidi bulunan |
multigenerous adj.
|
|
145 |
General |
çok sayıda tanesi olan |
multigranulate adj.
|
|
146 |
General |
çok sayıda taneden oluşan |
multigranulate adj.
|
|
147 |
General |
çok sayıda düğümü olan |
multinodate adj.
|
|
148 |
General |
çok sayıda düğümü olan |
multinodous adj.
|
|
149 |
General |
çok sayıda dalı bulunan |
multiramose adj.
|
|
150 |
General |
çok sayıda sapı bulunan |
multi-stemmed adj.
|
|
151 |
General |
çok sayıda sap içeren |
multi-stemmed adj.
|
|
152 |
General |
çok sayıda damarı bulunan |
multistriate adj.
|
|
153 |
General |
çok sayıda şekle dönüşen |
multiversant adj.
|
|
154 |
General |
çok sayıda biçimi almak |
multiversant adj.
|
|
155 |
General |
çok sayıda yönü bulunan |
multivious adj.
|
|
156 |
General |
çok sayıda yolu bulunan |
multivious adj.
|
|
157 |
General |
çok sayıda şeyi belirleyen |
multivocal adj.
|
|
158 |
General |
çok sayıda şeyi ifade eden |
multivocal adj.
|
|
159 |
General |
çok fazla sayıda |
overmany adj.
|
|
160 |
General |
çok sayıda konuyu kapsayan |
discursive adj.
|
|
161 |
General |
çok sayıda anlamı olan |
polysemous adj.
|
|
162 |
General |
çok sayıda farklı kaynağı olan |
polygenetic adj.
|
|
163 |
General |
(şifreleme) aynı anda çok sayıda ardışık harf grubu uygulayan |
polygraphic adj.
|
|
164 |
General |
çok sayıda evreden geçen |
polymorphous adj.
|
|
165 |
General |
çok sayıda evreden geçen |
polymorphic adj.
|
|
166 |
General |
çok sayıda olan |
fele [dialect] adj.
|
|
167 |
General |
ticari amaçla çok sayıda üretilmiş |
sale adj.
|
|
168 |
General |
(arma) çok sayıda süseni olan |
fleury adj.
|
|
169 |
General |
çok sayıda parkı bulunan |
parkly adj.
|
|
170 |
General |
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış ile ilişkili |
plex adj.
|
|
171 |
General |
çok sayıda skandal sebebiyle zarar görmüş |
scandal-plagued adj.
|
|
172 |
General |
çok sayıda (katılımcı) |
frequent [obsolete] adj.
|
|
173 |
General |
çok sayıda duyuyu içine alan |
synesthetic adj.
|
|
174 |
General |
çok sayıda kişi tarafından |
widely adv.
|
|
175 |
General |
çok sayıda kişi arasında |
widely adv.
|
|
176 |
General |
çok sayıda olmayan |
smally [obsolete] adv.
|
|
177 |
General |
çok az sayıda |
close onto prep.
|
|
178 |
General |
çok sayıda anlamına gelen bir ön ek |
super- pref.
|
|
179 |
General |
çok sayıda solungaçlı anlamı veren son ek |
-branch suf.
|
|
180 |
General |
çok sayıda kas yapısına sahip canlı anlamı veren son ek |
-mya suf.
|
|
181 |
General |
çok sayıda dişiye sahip anlamı veren son ek |
-gynous suf.
|
|
Phrasals |
|
182 |
Phrasals |
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak |
blow up v.
|
|
183 |
Phrasals |
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek |
crank out v.
|
|
184 |
Phrasals |
kalitesine bakmaksızın çok sayıda üretmek |
grind out v.
|
|
185 |
Phrasals |
(bir şey) aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek |
pump through (something) v.
|
|
186 |
Phrasals |
çok miktarda/sayıda üretmek |
pump out v.
|
|
187 |
Phrasals |
çok sayıda bir şeyi olmak |
abound in something v.
|
|
188 |
Phrasals |
çok sayıda bir şeye sahip olmak |
abound in something v.
|
|
189 |
Phrasals |
çok sayıda biri/bir şey olmak |
abound with someone or something v.
|
|
190 |
Phrasals |
çok sayıda birilerine/bir şeye sahip olmak |
abound with someone or something v.
|
|
191 |
Phrasals |
aracılığıyla çok sayıda insanı çekmek |
pump through v.
|
|
Phrases |
|
192 |
Phrases |
çok fazla sayıda |
an awful lot of expr.
|
|
193 |
Phrases |
çok sayıda görüş |
multiple points of view expr.
|
|
194 |
Phrases |
çok sayıda kişinin aynı anda benzer davranışları göstermesini niteleyen bir ifade |
it must be something in the water expr.
|
|
Colloquial |
|
195 |
Colloquial |
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj alma |
blowing up n.
|
|
196 |
Colloquial |
çok sayıda girişim |
too many attempts n.
|
|
197 |
Colloquial |
pek çok sayıda |
umpteen n.
|
|
198 |
Colloquial |
alınan/elde edilen çok sayıda şey |
haul n.
|
|
199 |
Colloquial |
çok sayıda şey |
haul n.
|
|
200 |
Colloquial |
mümkün olduğunca çok ödül kazanmak için çok sayıda yarışmaya katılma |
comping n.
|
|
201 |
Colloquial |
çok sayıda ingilizce sözcük içeren lehçe |
polglish n.
|
|
202 |
Colloquial |
çok sayıda izleyici/seyirci çekmek |
pack them in v.
|
|
203 |
Colloquial |
çok sayıda izleyici/seyirci getirmek |
pack them in v.
|
|
204 |
Colloquial |
çok sayıda insan çekmek/getirmek |
pack them in v.
|
|
205 |
Colloquial |
çok sayıda izleyici çekmek |
pack the house v.
|
|
206 |
Colloquial |
çok sayıda üretmek |
knock out v.
|
|
207 |
Colloquial |
için çok sayıda olmak |
be too many for v.
|
|
208 |
Colloquial |
çok sayıda sevgilisi olan (kadın) |
man-eating adj.
|
|
209 |
Colloquial |
çok sayıda çekirdek içeren (meyve) |
pippy adj.
|
|
210 |
Colloquial |
çok fazla sayıda |
a zillion expr.
|
|
211 |
Colloquial |
çok sayıda (şey) |
a million and one (something) expr.
|
|
212 |
Colloquial |
istediğin kadar çok sayıda (bir şey) |
any amount of (something) expr.
|
|
213 |
Colloquial |
çok sayıda bir şey |
any amount/number of something expr.
|
|
214 |
Colloquial |
çok sayıda insan |
and his mother expr.
|
|
215 |
Colloquial |
çok sayıda biri/bir şey |
any number of someone or something expr.
|
|
216 |
Colloquial |
yeteri kadar çok sayıda biri/bir şey |
any number of someone or something expr.
|
|
217 |
Colloquial |
çok sayıda/miktarda (bir şey) |
hell of a lot of (something) expr.
|
|
218 |
Colloquial |
çok sayıda gün |
many a day expr.
|
|
Idioms |
|
219 |
Idioms |
birbiriyle bağlantılı çok sayıda grubu tanımlamak için kullanılan terim |
blanket term n.
|
|
220 |
Idioms |
çok sayıda foto muhabirden oluşan grup |
the nikon choir n.
|
|
221 |
Idioms |
bir gösteriye/etkinliğe çok sayıda seyirci toplayan ünlü |
a drawing card n.
|
|
222 |
Idioms |
çok sayıda/miktarda |
a hell of a lot of n.
|
|
223 |
Idioms |
(çok sayıda erkekle ilişkiye girdiğinden dolayı toplumdan dışlanmış) basit kadın |
a scarlet woman n.
|
|
224 |
Idioms |
birlikte hareket eden insanların çok sayıda olmasından doğan güç |
force of numbers n.
|
|
225 |
Idioms |
çok sayıda olmanın gücü/etkisi |
weight of numbers n.
|
|
226 |
Idioms |
çok sayıda/kalabalık olmanın avantajı |
weight of numbers n.
|
|
227 |
Idioms |
bir seçimde çok sayıda kadın aday olması |
pink wave [us] n.
|
|
228 |
Idioms |
bir seçimde çok sayıda kadın seçmen olması |
pink wave [us] n.
|
|
229 |
Idioms |
birinin alt edemeyeceği kadar çok sayıda veya daha güçlü olmak |
be (one) too many for someone n.
|
|
230 |
Idioms |
çok sayıda/miktarda (bir şey) |
a hundred and one (something) n.
|
|
231 |
Idioms |
(yapacak) çok sayıda/miktarda şey |
a hundred/thousand/million and one things/things to do n.
|
|
232 |
Idioms |
çok sayıda (bir şey) |
a slew of (something) n.
|
|
233 |
Idioms |
çok sayıda gelmek |
come out in large numbers v.
|
|
234 |
Idioms |
çok sayıda insanı çekmek |
pack them in v.
|
|
235 |
Idioms |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak |
be spoiled for choice v.
|
|
236 |
Idioms |
çok sayıda çocukları olmak |
keep the stork flying v.
|
|
237 |
Idioms |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak |
be spoilt for choice v.
|
|
238 |
Idioms |
çok sayıda gelmek |
come out in droves v.
|
|
239 |
Idioms |
çok sayıda çocukları olmak |
keep the stork busy v.
|
|
240 |
Idioms |
çok az sayıda olmak |
be able to count (someone or something) on one hand v.
|
|
241 |
Idioms |
çok az sayıda olmak |
be able to count (someone or something) on the fingers of one hand v.
|
|
242 |
Idioms |
çok az sayıda olmak |
be able to count (someone or something) on one hand v.
|
|
243 |
Idioms |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak |
be spoilt for choice v.
|
|
244 |
Idioms |
çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak |
be spoilt for choice v.
|
|
245 |
Idioms |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olmak |
be spoiled for choice v.
|
|
246 |
Idioms |
çok sayıda olumlu seçenek arasından seçmekte zorlanmak |
be spoiled for choice v.
|
|
247 |
Idioms |
çok sayıda gol atmak |
score big v.
|
|
248 |
Idioms |
çok fazla miktarda/sayıda (bir şeyin) içinde kalmış |
knee-high in (something) adj.
|
|
249 |
Idioms |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olan |
spoiled for choice [us] adj.
|
|
250 |
Idioms |
çok sayıda (olumlu) seçeneği olan |
spoilt for choice [uk] adj.
|
|
251 |
Idioms |
çok az sayıda |
too few and far between adj.
|
|
252 |
Idioms |
bir sürü/bir dolu/dünya kadar/çok sayıda |
all over the board adv.
|
|
253 |
Idioms |
bir sürü/dünya kadar/çok sayıda |
all over the board adv.
|
|
254 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everybody and his cousin pron.
|
|
255 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everybody and his dog pron.
|
|
256 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everybody and his mother pron.
|
|
257 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everybody and his mum pron.
|
|
258 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everybody and their dog pron.
|
|
259 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everybody and their mother pron.
|
|
260 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everybody and their mum pron.
|
|
261 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and his cousin pron.
|
|
262 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and his dog pron.
|
|
263 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and his mother pron.
|
|
264 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and his mum pron.
|
|
265 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and his uncle pron.
|
|
266 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and their brother pron.
|
|
267 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and their dog pron.
|
|
268 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and their mother pron.
|
|
269 |
Idioms |
çok sayıda insan |
everyone and their mum pron.
|
|
270 |
Idioms |
bir işe çok sayıda kişinin karışması |
too many cooks in the kitchen expr.
|
|
271 |
Idioms |
çok sayıda/sürüsüne bereket |
more something than carter has liver pills expr.
|
|
272 |
Idioms |
çok sayıda kişi |
every man and his dog expr.
|
|
273 |
Idioms |
çok sayıda ve çok farklı |
all over the map expr.
|
|
274 |
Idioms |
çok sayıda (insan/şey) |
a ton of (people or things) expr.
|
|
275 |
Idioms |
çok sayıda (bir şey) |
a whole lot (of something) expr.
|
|
276 |
Idioms |
çok sayıda (bir şey) |
an ocean of (something) expr.
|
|
277 |
Idioms |
çok sayıda bir şey |
an ocean of something [uk] expr.
|
|
278 |
Idioms |
çok sayıda (bir şey) |
an ocean of (something) expr.
|
|
279 |
Idioms |
çok sayıda bir şey |
an ocean of something [uk] expr.
|
|
280 |
Idioms |
çok az sayıda |
count something on the fingers of one hand expr.
|
|
Formal |
|
281 |
Formal |
(ölene ağıt yakarken) çok sayıda insanın eş zamanlı bağırmasıyla oluşan yüksek sesli feryat |
conclamation n.
|
|
Speaking |
|
282 |
Speaking |
çevremde çok sayıda insan var |
there are many people around me expr.
|
|
283 |
Speaking |
çok sayıda dileğim |
I have many wishes expr.
|
|
Trade/Economic |
|
284 |
Trade/Economic |
bir proje veya websitesi gibi konuların çözümüne yönelik olarak çok sayıda insanın oluşturduğu topluluğun gönüllü olarak katkıda bulunması |
crowdsourcing n.
|
|
285 |
Trade/Economic |
borsa açılır açılmaz bir yatırımcının bir şirkete ait çok sayıda hisse senedini alması |
dawn raid n.
|
|
286 |
Trade/Economic |
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planları |
multi-employer plans n.
|
|
287 |
Trade/Economic |
çok sayıda telafi edici açık piyasa işlemlerine girişerek toplam rezerv düzeyinin göreceli olarak ufak bir miktarda değiştirilmesi süreci |
churning n.
|
|
288 |
Trade/Economic |
çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar |
diversified funds n.
|
|
289 |
Trade/Economic |
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planları |
multi-employer benefit plans n.
|
|
290 |
Trade/Economic |
çeşitlendirilmiş çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar |
diversified funds n.
|
|
291 |
Trade/Economic |
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket |
close corporation n.
|
|
292 |
Trade/Economic |
hisse senetleri çok az sayıda yatırımcının elinde bulunan şirket |
closed corporation n.
|
|
293 |
Trade/Economic |
satıcılar çok sayıda iken birkaç büyük alıcının piyasaya egemen olduğu ve fiyat üzerinde belirli bir denetim gücüne sahip bulunduğu piyasa yapısı |
oligopsony n.
|
|
294 |
Trade/Economic |
çeşitli boyutlarda çok sayıda elmas alımı veya satımı |
mélange n.
|
|
295 |
Trade/Economic |
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi |
honor n.
|
|
296 |
Trade/Economic |
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi |
honor n.
|
|
297 |
Trade/Economic |
çok sayıda malikaneyi barındıran arazi |
honour n.
|
|
298 |
Trade/Economic |
çok sayıda malikaneyi barındıran araziyle birlikte verilen imtiyaz yetkisi |
honour n.
|
|
299 |
Trade/Economic |
satıcının seçtiği çok sayıda ürünün spesifik olmayan karışımı |
mystery bag n.
|
|
300 |
Trade/Economic |
değeri yükselen ve çok sayıda yatırımcıyı kendine çeken popüler hisse senedi |
glamour stock n.
|
|
301 |
Trade/Economic |
çok sayıda ürünün küçük miktarda satıldığı düzeni temsil eden bir piyasa uygulaması |
long tail n.
|
|
302 |
Trade/Economic |
çok sayıda küçük satıcının ve alıcının bulunduğu piyasa |
polypoly n.
|
|
303 |
Trade/Economic |
çok sayıda işverenin dahil olduğu sosyal yardım planı |
multi-employer benefit plan n.
|
|
304 |
Trade/Economic |
(mülkü) çok sayıda kişiye kiralamak |
overlet v.
|
|
305 |
Trade/Economic |
(daha yüksek kazanç sağlamak için) çok sayıda kısa pozisyon açmak |
squeeze the shorts v.
|
|
306 |
Trade/Economic |
(piyasa) çok sayıda müşteriyle birlikte büyük menkul kıymetlerin talep ve arzıyla nitelenen |
broad adj.
|
|
307 |
Trade/Economic |
çok sayıda müşteriyi içeren |
multiclient adj.
|
|
308 |
Trade/Economic |
çok sayıda dükkanın bulunduğu açık alan |
retail park expr.
|
|
Law |
|
309 |
Law |
çok sayıda örgütsel doküman ve bomba yapımında kullanılan malzeme |
substantial amount of organizational documents and bomb making materials n.
|
|
310 |
Law |
çok sayıda insanı öldürme |
multicide n.
|
|
311 |
Law |
çok sayıda satıcının bulunduğu piyasa |
polypoly n.
|
|
Politics |
|
312 |
Politics |
bolivya'daki çok sayıda küçük, yerel ve yıkıcı grup için şemsiye görevi gören bir terör örgütü |
nestor paz zamora commission n.
|
|
313 |
Politics |
çok az sayıda bir seçmen grubunun yaşadığı seçim bölgesi |
pocket borough n.
|
|
314 |
Politics |
çok sayıda üyesi ayrılan veya ihraç edilen meclis, komite gibi bir gruptan geri kalanlar |
rump n.
|
|
315 |
Politics |
çok sayıda krallıktan oluşan idari grup |
polyarchy n.
|
|
316 |
Politics |
çok sayıda devleti etkileyecek şekilde |
multilaterally adv.
|
|
Industry |
|
317 |
Industry |
çok sayıda şubeye ayrılmış büyük sanayi kurumu |
empire n.
|
|
318 |
Industry |
çok sayıda çalışan sağlama |
overstaffing n.
|
|
319 |
Industry |
çok sayıda çalışan bulundurma |
overstaffing n.
|
|
320 |
Industry |
çok sayıda çalışan sağlamak |
overstaff v.
|
|
321 |
Industry |
çok sayıda çalışan bulundurmak |
overstaff v.
|
|
322 |
Industry |
makine ile çok sayıda üretilen |
mass-produced adj.
|
|
Tourism |
|
323 |
Tourism |
az sayıda ve kısa süreli molası olan çok hızlı tur veya gezi |
whistle stop n.
|
|
Media |
|
324 |
Media |
(makale veya karikatürü) aynı anda çok sayıda gazeteye satma |
syndication n.
|
|
Technical |
|
325 |
Technical |
çok sayıda iğleri olan eğirme makinesi |
jenny n.
|
|
326 |
Technical |
gemilerde çeşitli yöntemler kullanarak kaynaktan çok sayıda noktaya bilginin aktarılması |
interior communication n.
|
|
327 |
Technical |
üzerinde çok sayıda krank kolu bulunan krank |
multithrow crankshaft n.
|
|
328 |
Technical |
üzerinde çok sayıda delik bulunan havagazı borusu |
jet burner n.
|
|
329 |
Technical |
mikrofişe benzeyen, çok daha fazla sayıda mikrokopyaya sahip bir film yaprağı |
ultrafiche n.
|
|
330 |
Technical |
çok sayıda iğneli yazıcıda ve tüm lazer yazıcılarda bulunan bir özellik olan karakterleri çok küçük yatay ve dikey hareketlerle konumlandırma |
microspacing n.
|
|
331 |
Technical |
(radarla tespitte) tek bir katı dönüşün çok sayıda dönüşe ayrılması |
break-up n.
|
|
332 |
Technical |
mıknatıs çekirdeği halka şeklinde olup bir veya daha fazla sayıda çok kısa hava boşluğu bulunan manyetik kafa |
ring head n.
|
|
333 |
Technical |
iki veya daha çok sayıda kanalı bulunan kaydedici |
multichannel recorder n.
|
|
334 |
Technical |
çok sayıda içi dolu torba veya kutuyu sıkıştırmadan içine alan büyük çuval |
baler bag n.
|
|
335 |
Technical |
çok sayıda içi dolu torba veya kutuyu sıkıştırmadan içine alan büyük çuval |
baler sack n.
|
|
336 |
Technical |
çok sayıda çift bağ içeren olefin |
polyolefin n.
|
|
337 |
Technical |
alan birimi başına çok sayıda piksel içeren (raster tabanlı görüntü) |
high-resolution adj.
|
|
338 |
Technical |
çok büyük sayıda |
innumerably adv.
|
|
Computer |
|
339 |
Computer |
bir siteye çok sayıda ziyaretçinin aynı anda bağlanması sonrası sitenin çökmesi |
slashdot n.
|
|
340 |
Computer |
çok sayıda üye |
multiple members n.
|
|
341 |
Computer |
çok sayıda rastgele renk |
multiple random colors n.
|
|
342 |
Computer |
çok sayıda dosyanın tar uzantılı sıkıştırılmış hali |
tarball n.
|
|
343 |
Computer |
çok sayıda insan tarafından gerçekleştirilen üretim |
peering n.
|
|
344 |
Computer |
çok sayıda insan tarafından gerçekleştirilen üretim |
peer production n.
|
|
345 |
Computer |
çok sayıda tasarım |
myriad of design n.
|
|
346 |
Computer |
çok sayıda bilgisayarın bir IP'ye saldırması |
botnet n.
|
|
347 |
Computer |
çok sayıda sayfa |
multiple pages n.
|
|
348 |
Computer |
tek bir sunucunun çok sayıda müşteriye limitler halinde bölünerek sunulan barındırma hizmeti |
shared hosting n.
|
|
349 |
Computer |
üst üste binen çok sayıda ileti kutusu veya pencere açan yazılım parçası |
lasagna syndrome n.
|
|
350 |
Computer |
bir mesajın çok fazla sayıda gruba yollanması |
velveeta [rare] n.
|
|
351 |
Computer |
işlemci çipine gömülü kodlanmış çok sayıda komut içeren bir tür bilgisayar mimarisi |
complex instruction set computer (cisc) n.
|
|
352 |
Computer |
işlemci çipine gömülü kodlanmış çok sayıda komut içeren bir tür bilgisayar mimarisi |
complex instruction set computing (cisc) n.
|
|
353 |
Computer |
çok sayıda kişinin veya birden fazla hesabı olan birkaç kişinin bir ürün, hizmet veya işletmenin satışlarına veya popülerliğine zarar verme amacıyla olumsuz kullanıcı yorumları yayınlaması |
review bombing n.
|
|
354 |
Computer |
çok sayıda kişinin veya birden fazla hesabı olan birkaç kişinin bir ürün, hizmet veya işletmenin satışlarına veya popülerliğine zarar verme amacıyla olumsuz kullanıcı yorumları yayınlaması |
review-bomb n.
|
|
355 |
Computer |
çok sayıda kişinin veya birden fazla hesabı olan birkaç kişinin bir ürün, hizmet veya işletmenin satışlarına veya popülerliğine zarar verme amacıyla olumsuz kullanıcı yorumları yayınlaması |
review bomb n.
|
|
356 |
Computer |
çok sayıda kişinin veya birden fazla hesabı olan birkaç kişinin bir ürün, hizmet veya işletmenin satışlarına veya popülerliğine zarar verme amacıyla olumsuz kullanıcı yorumları yayınlaması |
review-bombing n.
|
|
357 |
Computer |
rulo olarak sarılmış, aralarında karbon kağıdı bulunan iki veya dört yapraklı bir kağıdın üzerine çok sayıda basılan (bilgisayar çıktısı) |
multipart adj.
|
|
358 |
Computer |
çok sayıda tür |
multiple types expr.
|
|
359 |
Computer |
çok sayıda satır güncellendi |
multiple rows were updated expr.
|
|
360 |
Computer |
çok sayıda dosya silinmesini onayla |
confirm multiple file delete expr.
|
|
Informatics |
|
361 |
Informatics |
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi |
sandbox n.
|
|
362 |
Informatics |
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi |
sandbox effect n.
|
|
363 |
Informatics |
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi |
sandboxing n.
|
|
364 |
Informatics |
çok sayıda karakter veya harften oluşan (metin, kod) |
multicharacter adj.
|
|
Electric |
|
365 |
Electric |
çok sayıda alternatif gerilimli sisteme ait devrelerden her biri |
phase n.
|
|
Textile |
|
366 |
Textile |
giysinin dikiş payında çok sayıda kumaş katmanının kırpılması |
layering n.
|
|
367 |
Textile |
üzerine desen veya kılavuz yerleştirilen çok sayıda kumaş tabakası |
layup n.
|
|
368 |
Textile |
üzerine desen veya kılavuz yerleştirilen çok sayıda kumaş tabakası |
lay-up n.
|
|
369 |
Textile |
çok sayıda rengin kullanıldığı motifler yaratmak için kullanılan geleneksel bir örgü tekniği |
fair isle n.
|
|
Automotive |
|
370 |
Automotive |
kısa mesafelerde çok sayıda insanın taşınmasını sağlayan otomatik ulaşım sistemi |
people mover n.
|
|
Transportation |
|
371 |
Transportation |
çok sayıda hizmetin verildiği ve aktarmalı seyahatlerin yapılabildiği havaalanı, tren istasyonu veya otobüs terminali |
hub n.
|
|
Aeronautic |
|
372 |
Aeronautic |
geleneksel tipteki uçaklardan daha fazla sayıda yolcu taşıyabilen ve iki ya da daha çok koridoru olan uçak |
wide-bodied aircraft n.
|
|
373 |
Aeronautic |
kısa mesafelerde çok sayıda yolcu taşımak üzere tasarlanmış uçak |
airbus n.
|
|
Mining |
|
374 |
Mining |
çok sayıda kayaç oluşturan bir mineral grubu |
feldspar n.
|
|
Medical |
|
375 |
Medical |
böbrek dokusunda çok sayıda kireçlenme odaklarının meydana gelmesi |
nephrocalcinosis n.
|
|
376 |
Medical |
çok sayıda radyoaktif cobalt kaynağı kullanılarak yapılan çok açılı radyoterapi |
gamma-knife treatment unit n.
|
|
377 |
Medical |
deri yüzeyinde çok sayıda çukurcuk oluşması |
foveation n.
|
|
378 |
Medical |
göz sıvısının drenajını hızlandırmak için bir alanda çok sayıda küçük lazer yanıkları meydana getirerek yapılan bir göz ameliyatı |
laser trabecular surgery n.
|
|
379 |
Medical |
tek yumurtaya çok sayıda sperm girmesi |
polyspermy n.
|
|
380 |
Medical |
çok sayıda mikrop içeren |
polymicrobial adj.
|
|
381 |
Medical |
çok sayıda mikroba neden olan |
polymicrobial adj.
|
|
382 |
Medical |
çok sayıda tüberküllü |
tuberculate adj.
|
|
383 |
Medical |
çok sayıda damara sahip olan |
venous adj.
|
|
384 |
Medical |
çok sayıda eklemi olan |
multiarticulate adj.
|
|
385 |
Medical |
çok sayıda boğumu olan |
multiarticulate adj.
|
|
386 |
Medical |
çok sayıda antijen bağlama alanı bulunan (antikor) |
multivalent adj.
|
|
387 |
Medical |
(idrar) çok sayıda yüzer partikül içeren |
flocculent adj.
|
|
Anatomy |
|
388 |
Anatomy |
çok sayıda meme ucu bulunması |
polythelism n.
|
|
389 |
Anatomy |
çok sayıda kol veya organdan oluşmuş |
common adj.
|
|
Physiology |
|
390 |
Physiology |
aynı anda çok sayıda yumurta oluşturma |
superovulation n.
|
|
391 |
Physiology |
merkezi sinir sisteminde çok sayıda sinaps bulunduran |
polysynaptic adj.
|
|
Pathology |
|
392 |
Pathology |
hastanın çok sayıda alerji semptomundan mustarip olduğu hastalık |
total allergy syndrome n.
|
|
393 |
Pathology |
nörofibromatozda çok sayıda oluşan kahverengi lekeler |
café au lait spot n.
|
|
394 |
Pathology |
çok sayıda papillom ile karakterize bir rahatsızlık |
papillomatosis n.
|
|
395 |
Pathology |
bir nesneyi çok sayıda görme |
polyopia n.
|
|
396 |
Pathology |
bir nesneyi çok sayıda görme |
polyopy n.
|
|
397 |
Pathology |
bir nesneyi çok sayıda görme |
polyopsy n.
|
|
398 |
Pathology |
bir nesneyi çok sayıda görme |
polyopsia n.
|
|
399 |
Pathology |
çok sayıda polipin varlığı ile karakterize bir hastalık |
polyposis n.
|
|
400 |
Pathology |
çok sayıda sinüsün eş zamanlı şişmesi |
polysinositis n.
|
|
Pharmaceutics |
|
401 |
Pharmaceutics |
(antibiyotik) çok sayıda farklı organizmaya karşı etkili |
broad-spectrum adj.
|
|
Parasitology |
|
402 |
Parasitology |
çok sayıda turbellarya türünde bulunan pürüzsüz, çubuk veya iğ formunda olan çok küçük bir tür yapı |
rhabdite n.
|
|
Veterinary |
|
403 |
Veterinary |
çok sayıda yumurta üretmesi sağlanan donör hayvandan alınan embriyonun taşıyıcı hayvana aktarıldığı işleme verilen ad |
embryo transfer n.
|
|
404 |
Veterinary |
salgın olarak görülüp çok sayıda türü etkileyen (hastalık) |
panzootic adj.
|
|
Statistics |
|
405 |
Statistics |
çok sayıda örneklemle yapılan analiz |
large-n analysis n.
|
|
Physics |
|
406 |
Physics |
çok sayıda pi mezonu içeren |
multipion adj.
|
|
407 |
Physics |
çok sayıda ışını bulunan |
multiradiate adj.
|
|
408 |
Physics |
çok sayıda kritik kütle içeren |
supercritical adj.
|
|
Chemistry |
|
409 |
Chemistry |
benzen gibi çok sayıda molekülü oluşturan yapı |
kekule structure n.
|
|
410 |
Chemistry |
çok sayıda silisik asidin yoğunlaşması ile oluşan asit serisi |
polysilicic n.
|
|
411 |
Chemistry |
çok sayıda silisik asidin yoğunlaşması ile oluşan asit serisi |
polysilicic acid n.
|
|
412 |
Chemistry |
bir çözücü ile çözünük bir maddenin bir veya daha çok sayıda yeni bileşik oluşturduğu kimyasal tepkime |
solvolysis n.
|
|
413 |
Chemistry |
çok sayıda karbon atomu içeren |
multicarbon adj.
|
|
414 |
Chemistry |
(asit) çok sayıda aktarılabilir protonu olan |
polyprotic adj.
|
|
415 |
Chemistry |
çok sayıda silisik asidin yoğunlaşması ile oluşan (bileşik) |
polysilicic adj.
|
|
Biology |
|
416 |
Biology |
kanda çok sayıda bulunan fagositik ve granülositik beyaz kan hücresi |
neutrophil n.
|
|
417 |
Biology |
tek bir etki için çok sayıda genin birlikte çalışması |
polymery n.
|
|
418 |
Biology |
çok sayıda toksin, antijen veya mikroorganizma türünü etkisiz hale getirebilme özelliği |
polyvalence n.
|
|
419 |
Biology |
çok sayıda toksin, antijen veya mikroorganizma türünü etkisiz hale getirebilme özelliği |
polyvalency n.
|
|
420 |
Biology |
koloni olarak hareket eden çok sayıda küçük organizmadan oluşma |
polyzoism n.
|
|
421 |
Biology |
(hayvan ve bitkileri) çok sayıda seçici çiftleşmeyle çoğaltmak |
overbreed v.
|
|
422 |
Biology |
kıl gibi çok sayıda filamente sahip |
capillaceous adj.
|
|
423 |
Biology |
çok sayıda tüberküllü |
tuberculed adj.
|
|
424 |
Biology |
çok sayıda iğnesi bulunan |
myriacanthous adj.
|
|
425 |
Biology |
çok sayıda hücresi olan |
multicell adj.
|
|
426 |
Biology |
çok sayıda merkezi olan |
multicentral adj.
|
|
427 |
Biology |
çok sayıda kaburgası olan (yaprak, kabuk veya mercan) |
multicostate adj.
|
|
428 |
Biology |
çok sayıda lobdan oluşan |
multilobar adj.
|
|
429 |
Biology |
çok sayıda lobu bulunan |
multilobar adj.
|
|
430 |
Biology |
çok sayıda lobdan oluşan |
multilobe adj.
|
|
431 |
Biology |
çok sayıda lobu bulunan |
multilobe adj.
|
|
432 |
Biology |
çok sayıda lobdan oluşan |
multilobate adj.
|
|
433 |
Biology |
çok sayıda lobu bulunan |
multilobate adj.
|
|
434 |
Biology |
çok sayıda flagellası olan |
polymastigote adj.
|
|
435 |
Biology |
çok sayıda siringeal kası olan |
polymyoid adj.
|
|
436 |
Biology |
(aynı bitki üzerinde) çok sayıda gamet üreten formu olan |
polyoicous adj.
|
|
437 |
Biology |
çok sayıda göz benzeri organı olan |
polyommatous adj.
|
|
438 |
Biology |
çok sayıda organik maddeden beslenen |
polytrophic adj.
|
|
439 |
Biology |
(antikor yanıtı) çok sayıda antikor içeren |
polytypic adj.
|
|
440 |
Biology |
çok sayıda koloni içeren sıvı bakteri kültürüne ait |
flocculent adj.
|
|
441 |
Biology |
(sıvı bakteri kültürü) çok sayıda koloni içeren |
flocculent adj.
|
|
442 |
Biology |
çok sayıda hücresi olan |
plurilocular adj.
|
|
443 |
Biology |
çok sayıda dizisi olan |
pluriserial adj.
|
|
444 |
Biology |
çok sayıda dizisi olan |
pluriseriate adj.
|
|
Biochemistry |
|
445 |
Biochemistry |
aynı anda çok sayıda deneyin yapılabilmesine olanak veren bir altlığa sıralanmış bir dizi minyatürize deney sahası |
microarray n.
|
|
Marine Biology |
|
446 |
Marine Biology |
natica, lunatia, neverita ve benzer türlere ait çok sayıda deniz karından bacaklılarından her biri |
natica n.
|
|
447 |
Marine Biology |
çok sayıda basık halkaları olan, boylamasına uzun bir karındanbacaklı |
telescope shell (cerithium telescopium) n.
|
|
448 |
Marine Biology |
terebellidae familyasından olan, çok sayıda ip şeklinde dokunaca sahip, denizde yaşayan bir kum kurdu |
terebella n.
|
|
449 |
Marine Biology |
muricidae familyasından olan, kabuğu şekilli çok sayıda küçük karındanbacaklı yumuşakçalara verilen ad |
trophon n.
|
|
450 |
Marine Biology |
tropikal denizlerde çok sayıda bulunan küçük ve parlak renkli ostraciidae familyasından balıklara verilen ad |
trunkfish n.
|
|
451 |
Marine Biology |
bir canlının çok sayıda bulunduğu su altı veya gelgit alanı |
bed n.
|
|
452 |
Marine Biology |
pasifik okyanusu'na özgü çok sayıda badem biçiminde hava kanallarına sahip devasa uzunlukta siyahımsı bir su yosunu |
macrocystis (macrocystis pyrifera) n.
|
|
453 |
Marine Biology |
tropik denizlerde çok sayıda bulunan bir mercan resifi cinsi |
madrepora n.
|
|
454 |
Marine Biology |
atherinidae familyasından olan çok sayıda gümüş balığından biri |
whitebait n.
|
|
455 |
Marine Biology |
balıklar, yumuşakçalar ve çok sayıda memeli gibi çeşitli deniz hayvanlarına verilen ad |
marine creature n.
|
|
456 |
Marine Biology |
amerika'nın tuzlu bataklıklarında çok sayıda bulunan ve kabuğu oluklu yapıda olan bir midye |
meadow mussel n.
|
|
457 |
Marine Biology |
amerika'nın tuzlu bataklıklarında çok sayıda bulunan ve kabuğu oluklu yapıda olan bir midye |
meadow mussel n.
|
|
458 |
Marine Biology |
merkezi bir hücre kütlesinden yayılan çok sayıda iğne benzeri yalancı ayağa sahip çeşitli tatlı su protozoalarına verilen ad |
heliozoan n.
|
|
459 |
Marine Biology |
karındanbacaklı yumuşakçaların çok sayıda, uzun ve kanca benzeri dişlere sahip olan bölümü |
rhipidoglossa n.
|
|
460 |
Marine Biology |
su altında veya gelgit bölgesinde belirli bir organizmanın çok sayıda bulunduğu zemin |
bed n.
|
|
461 |
Marine Biology |
sırt bölümünde çok sayıda yüzgeci olan pullu bir balık alt takımı |
polypteroidei n.
|
|
462 |
Marine Biology |
merkezi bir hücre kütlesinden yayılan çok sayıda iğne benzeri yalancı ayağa sahip çeşitli tatlı su protozoalarıyla ilgili |
heliozoan adj.
|
|
463 |
Marine Biology |
merkezi bir hücre kütlesinden yayılan çok sayıda iğne benzeri yalancı ayağa sahip çeşitli tatlı su protozoalarıyla ilgili |
heliozoic adj.
|
|
464 |
Marine Biology |
(taksonomi) çok sayıda solungacı olanlar anlamı veren son ek |
-branchia suf.
|
|
Astronomy |
|
465 |
Astronomy |
mars'ta kanalların kesiştiği noktalarda bulunan çok sayıda küçük koyu yuvarlak leke |
oasis n.
|
|
466 |
Astronomy |
bir gezegenin veya kuyruklu yıldızın gökyüzündeki çok sayıda gözlemle ve hata payı en aza indirilerek belirlenmiş olan yeri |
normal place n.
|
|
467 |
Astronomy |
avrupa ile amerika'yı birbirine bağlayan çok sayıda ticari iletişim uydusundan her biri |
early bird n.
|
|
468 |
Astronomy |
güneş atmosferinin kromosferine yakın görünen ve güneşin kutuplarında en fazla sayıda meydana gelen çok küçük sivri uçlu kısa ömürlü uzantı |
spicule n.
|
|
Zoology |
|
469 |
Zoology |
yıl boyunca çok sayıda nesil veren tür |
multivoltine n.
|
|
470 |
Zoology |
yıl boyunca çok sayıda döl veren tür |
multivoltine n.
|
|
471 |
Zoology |
çok sayıda denizdişini içine alan bir dentaliidae tip cinsi |
dentalium n.
|
|
472 |
Zoology |
kabuğu ikiden daha çok sayıda parçadan oluşan yumuşakça |
multivalve n.
|
|
473 |
Zoology |
çok sayıda parmağı veya toynağı olan |
polydactyl adj.
|
|
474 |
Zoology |
çok sayıda omurga benzeri çıkıntısı olan |
multicarinate adj.
|
|
475 |
Zoology |
çok sayıda dişi olan |
multidentate adj.
|
|
476 |
Zoology |
çok sayıda diş benzeri çıkıntısı bulunan |
multidentate adj.
|
|
477 |
Zoology |
çok sayıda parmağı olan |
multidigitate adj.
|
|
478 |
Zoology |
çok sayıda parmak benzeri çıkıntısı bulunan |
multidigitate adj.
|
|
479 |
Zoology |
çok sayıda oluğu bulunan |
multisulcate adj.
|
|
480 |
Zoology |
aynı anda çok sayıda yavrulayan |
polytocous adj.
|
|
481 |
Zoology |
çok sayıda zooidden oluşan |
polyzoic adj.
|
|
482 |
Zoology |
çok sayıda sporozoit üreten |
polyzoic adj.
|
|
483 |
Zoology |
(yaşam ortamı) çok sayıda hayvan barındıran |
polyzoic adj.
|
|
Botanic |
|
484 |
Botanic |
palmiyemsi yaprakları ve çok sayıda küçük beyaz çentikli çiçekleri olan, uzun boylu, amerika kökenli bir bitki |
glade mallow (napaea dioica) n.
|
|
485 |
Botanic |
çok sayıda tohum veren bitki |
allseed n.
|
|
486 |
Botanic |
doğu hint adaları'nda yetişen ikievcikli çiçekleri ve çok sayıda erkeklik organı olan odunsu bir asma cinsi |
anamirta n.
|
|
487 |
Botanic |
abd'nin doğusunda yetişen, küçük yaprakları ve çok sayıda küçük beyaz çiçeği olan çok yıllık bir bitki |
bushy aster (aster dumosus) n.
|
|
488 |
Botanic |
abd'nin doğusunda yetişen, küçük yaprakları ve çok sayıda küçük beyaz çiçeği olan çok yıllık bir bitki |
rice button aster n.
|
|
489 |
Botanic |
akdeniz kıyılarında ve özellikle korsika'da çok sayıda bulunan kalın ve bodur orman altı bitkisi |
macchia n.
|
|
490 |
Botanic |
akdeniz kıyılarında ve özellikle korsika'da çok sayıda bulunan kalın ve bodur orman altı bitkileri ile kaplanmış alan veya bölge |
macchia n.
|
|
491 |
Botanic |
çok sayıda kerestelik ağaç ve süs ağacı içeren tropik ağaç ve çalılardan oluşan bir familya |
family meliaceae n.
|
|
492 |
Botanic |
çok sayıda kerestelik ağaç ve süs ağacı içeren tropik ağaç ve çalılardan oluşan bir familya |
meliaceae n.
|
|
493 |
Botanic |
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı |
maidenhair berry (gaultheria hispidula) n.
|
|
494 |
Botanic |
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı |
creeping snowberry (gaultheria hispidula) n.
|
|
495 |
Botanic |
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı |
gaultheria hispidula n.
|
|
496 |
Botanic |
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı |
moxie plum (gaultheria hispidula) n.
|
|
497 |
Botanic |
çok sayıda büyük çiçeklere sahip bir orkide |
vanda n.
|
|
498 |
Botanic |
orta asya'ya özgü olup çok sayıda çeşidi ılıman bölgelerde yaygın olarak yetiştirilen, gösterişli pembe veya beyaz çiçekleri ve yenilebilir sert yuvarlak meyveleri olan gül familyasına mensup bir ağaç |
apple (malus sieversii) n.
|
|
499 |
Botanic |
güney amerika'ya özgü olup çok sayıda çeşidi yaygın olarak yetiştirilen bir bitki |
love apple n.
|
|
500 |
Botanic |
güney amerika'ya özgü olup çok sayıda çeşidi yaygın olarak yetiştirilen itüzümü familyasına mensup bir bitki |
solanum lycopersicum n.
|
|