çok sert - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

çok sert



Sens de "çok sert" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 16 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok sert adamant adj.
çok sert as hard as a nail adj.
çok sert extra hard adj.
çok sert overrigorous adj.
çok sert overstrict adj.
çok sert petrosal adj.
çok sert superfirm adj.
Idioms
çok sert bone-crunching adj.
çok sert bone-crunching adj.
çok sert tough as an old boot adj.
çok sert tough as old (shoe) leather adj.
çok sert harder than the back of god's head expr.
çok sert as tough as old shoe leather expr.
çok sert as tough as an old boot expr.
Slang
çok sert stiff as a board adj.
çok sert as hard as a nail expr.

Sens de "çok sert" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 88 résultat(s)

Turc Anglais
General
çok sert efsanevi bir taş adamant n.
çok sert efsanevi bir taş diamond [obsolete] n.
çok sert madde diamond [obsolete] n.
çok sert vurmak slug  v.
çok sert vurmak slug v.
çok sert eleştirmek tomahawk v.
üstüne çok sert basarak hırpalamak trample v.
çok sert kenarlıklı iron-sided adj.
Phrasals
(biriyle/bir şeyle ilgili) çok katı/sert olmak clamp down (on someone or something) v.
Colloquial
çok sert içki oof n.
acımasızca/çok sert eleştirilmek get ripped to shreds v.
çok sert bakış steely-eyed adj.
Idioms
çok sert fren yapmak stand on the brakes v.
çok sert olmak have a poker up one's ass v.
çok sert olmak have a corncob up one's ass v.
çok sert vurmak knock into the middle of next week v.
(birini) çok sert eleştirmek put (one) on the griddle v.
çok sert olmak kick like a mule v.
çok sert olmak kick like a steer v.
çok/daha sert bir karaktere sahip olmak be made of sterner stuff v.
çok sert olmak be (as) stiff as a board v.
çok sert olmak be (as) tough as shoe leather v.
çok/daha sert bir karaktere sahip made of sterner stuff adj.
Technical
çok sert kayalardan biri whin n.
Textile
çok kalın ve sert bir kumaştan yapılan kısa ceket veya pelerin greggoe n.
Construction
çok renkli sert yüzeyli bir tuğla türü rustic n.
Woodworking
çok sert sert ve sık damarlı açık sarı renkli bir ahşap turkish boxwood n.
çok sert sert ve sık damarlı açık sarı renkli bir ahşap boxwood n.
peygamber ağacının ahşabının muadili olarak kullanılan, güney amerika'nın kuzeybatısında yetişen yabani kimyongiller familyasına mensup bir ağacın kahverengimsi sarı renkli çok sert ahşabı maracaibo n.
peygamber ağacının ahşabının muadili olarak kullanılan, güney amerika'nın kuzeybatısında yetişen yabani kimyongiller familyasına mensup bir ağacın kahverengimsi sarı renkli çok sert ahşabı vera n.
Automotive
(araç, araba) çok sert dönmek oversteer v.
Mining
çok sert kaya irestone n.
Printing
(bir şeye) çok sert vurmak overstrike v.
Gastronomy
çok sert bir bira türü barley wine [uk] n.
süpürge darısından damıtılarak yapılan çin menşeli temiz ve çok sert bir likör mao-tai n.
Chemistry
elektrikli fırında titanyum dioksit ve karbon ısıtılarak yapılan tic'i andıran çok sert gri renkli metalik bir madde titanium carbide n.
çok sert çelik üretiminden kullanılan bir demir ve krom alaşımı ferrochromium n.
Botanic
avustralya'nın iç kesimindeki bataklıklarda yetişen uzun sert gövdeli çok yıllık otlar cane grass n.
uzun saplı yaprakları ve sert tüyleri olan çok yıllık bir bitki badger (anemone ludoviciana) n.
su kaynakları veya akar suda büyüyen, etli ve sert yapraklı, salatalarda yeşillik veya garnitür olarak kullanılan çok yıllık bir avrasya bitkisi common watercress (nasturtium officinale) n.
su kaynakları veya akar suda büyüyen, etli ve sert yapraklı, salatalarda yeşillik veya garnitür olarak kullanılan çok yıllık bir avrasya bitkisi rorippa nasturtium-aquaticum n.
yeni zelanda'ya özgü, çok sert ahşap veren uzun bir ağaç hard beech (nothofagus truncata) n.
dikensiz çok sert gövdeli bir ağaç caesalpinia ferrea n.
dikensiz çok sert gövdeli bir ağaç brazilian ironwood n.
içi yumuşak ve dışı sert olan çok çekirdekli meyve amphisarca n.
avustralya'nın iç kesimindeki bataklıklarda yetişen uzun sert gövdeli çok yıllık bir ot cinsi eragrostis n.
doğu ve abd'de yetişen sert tüylü çok dallı ve çok yıllık bir sıracaotu pilewort (scrophularia marilandica) n.
derimsi yaprakları ve çok sert bir odunu olan bir batı hint çalısı joewood (jacquinia keyensis) n.
derimsi yaprakları ve çok sert bir odunu olan bir batı hint çalısı barbasco n.
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı maidenhair berry (gaultheria hispidula) n.
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı creeping snowberry (gaultheria hispidula) n.
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı gaultheria hispidula n.
beyaz çiçekleri ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları olan, kuzey amerika'nın kuzey kesimlerinde ve japonya'da yetişen küçük bir çalı moxie plum (gaultheria hispidula) n.
orta asya'ya özgü olup çok sayıda çeşidi ılıman bölgelerde yaygın olarak yetiştirilen, gösterişli pembe veya beyaz çiçekleri ve yenilebilir sert yuvarlak meyveleri olan gül familyasına mensup bir ağaç apple (malus sieversii) n.
çok koyu renkte odunu olan çeşitli sert kereste ağaçlarına verilen ad blackwood n.
çok koyu renkte odunu olan çeşitli sert kereste ağaçlarına verilen ad blackwood tree n.
bir baklagil çalısının çok sert, parlak gri renkli tohumu bonduc n.
güney florida'ya özgü, çok sert odunlu küçük bir ağaç veya çalı boxwood n.
güney florida'ya özgü, çok sert odunlu küçük bir ağaç veya çalı florida boxwood n.
güney florida'ya özgü, çok sert odunlu küçük bir ağaç veya çalı florida box n.
güney florida'ya özgü, çok sert odunlu küçük bir ağaç veya çalı schaefferia frutescens n.
çok sert odunlu bir batı hint adaları kereste ağacı breakax n.
çok sert odunlu bir batı hint adaları kereste ağacı breakaxe n.
çok sert odunlu bir batı hint adaları kereste ağacı break-axe n.
çok sert odunlu bir batı hint adaları kereste ağacı sloanea jamaicensis n.
kuzey amerika ve japonya'ya özgü, beyaz çiçekli ve çok sayıda etli, sert ve tüylü tohumları bulunan tırmanıcı bir bitki moxie n.
jamaika'ya özgü, çok dayanıklı ve sert odunu olan bir ağaç greenheart n.
jamaika'ya özgü, çok dayanıklı ve sert odunu olan bir ağaç zizyphus chloroxylon n.
batı hint adaları'na özgü, derimsi yaprakları ve çok sert ahşabı olan bir çalı barbasco (jacquinia keyensis) n.
batı hint adaları'na özgü, derimsi yaprakları ve çok sert ahşabı olan bir çalı jacquinia keyensis n.
batı hint adaları'na özgü, derimsi yaprakları ve çok sert ahşabı olan bir çalı joewood (jacquinia keyensis) n.
batı hint adaları'na özgü, derimsi yaprakları ve çok sert ahşabı olan bir çalı babasco (jacquinia keyensis) n.
çok sert odunlu bir kaliforniya ağacı lyonothamnus floribundus n.
Religious
süleyman mabedi'nin inşasında kullanıldığına inanılan çok sert bir taş shamir n.
Geology
aşındırıcı olarak kullanılan çok sert bir mineral corundom n.
Sport
çok sert oynayan oyuncu head-hunter n.
çok sert oynayan oyuncu headhunter n.
(top) çok sert atmak burn v.
(tenis topuna çok sert vurmak overhit v.
Basketball
çok sert faul yapan oyuncu hatchet man n.
Tennis
(tenis, badminton topuna) yukardan aşağı doğru çok sert vurmak smash v.
Art
(kalem) çok sert hh [uk] n.
Slang
çok gürültülü ve sert rock müzik hard core n.
çok katı/sert (biri) olmak have a corncob up (one's) butt [us] v.
çok katı/sert (biri) olmak have a poker up (one's) butt v.
çok sert olmak have a poker up (one's) arse [uk] v.
çok sert olmak have a corncob up ass v.
aşırı/çok sert hard as a motherfucker adj.